Eril/Dişil Dengesi Nasıl Olur?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan cathrine
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ayrıca yorumlar,değişim ve dönüşüm, piskolojik yapılara varan zemine girdi, ki gayet normal , örnek olarak verilen ruj hikâyesini cımbızla alır gibi çekmeniz de şaşırtıcı... neyse.

5 yaşlarda eğitime başlamanız cok güzel birsey, 4 yaşlarda sıradışlık başlar , çocuk ifade edemez ama hissiyat ve davranış aile içinde farkedilir. 6, 7 yaşlarda yaşından beklenmeyen sanatsal ifadeler de farkedilir. Ama hala ifade edilemez olsada gelişen hissiyatlarlar hafızasına kazınır ve deneyleriyle, görüleriyle çocuk büyür.

Ailenizin bunu farketmesinden made, sizi manevi eğitime koymasi taktire şayan.
Cımbızla bir şey çekmedim. Daha önce de belirttiğim gibi sohbet ediyoruz ya burada . Örnek üzerinden ilerleyerek konuşuyorum. Eğer benim konuşmam sizi rahatsız ediyorsa sizden alıntı yapmadan konuşum bundan sonra.

Tekdir edilecek bir tarafı yok ailemin. bizim geleneğimiz bu. Yani son derece normal bizde.
 
Cımbızla bir şey çekmedim. Daha önce de belirttiğim gibi sohbet ediyoruz ya burada . Örnek üzerinden ilerleyerek konuşuyorum. Eğer benim konuşmam sizi rahatsız ediyorsa sizden alıntı yapmadan konuşum bundan sonra.

Tekdir edilecek bir tarafı yok ailemin. bizim geleneğimiz bu. Yani son derece normal bizde.
Bizde gelenek değildir, gelişim şeklidir. Birseyden rahatsız olmadım, neden öyle dediniz 😊
 
Konu çok fazla dağılmış...Tam olarak nereye vardığımızı anlamaya çalışıyorum ama bu konu aydınlığa kavuşmamış...Sorumun bir diğer kısmı eril/dişil dengesini sağlamak için aktif hayatınızda yaptıklarınız var mı?Örneğin:Ev işleri yapmanın dişi enerjiyi yükelttiğine inanıyor musunuz?Bunun gibi tavisyeler veriyorlar,ne kadar doğru ?
 
eril/dişil dengesini sağlamak için aktif hayatınızda yaptıklarınız var mı?
Meditasyon, doğal taş kullanımı, ses ve renk frekansları, element güçlendirme
Örneğin:Ev işleri yapmanın dişi enerjiyi yükelttiğine inanıyor musunuz?
İnanmıyorum. Bu sebep değil de sonuç olarak belki bir yere bağlanabilir ama çok dolaylı. Yani dişiyi akıştakini kabul eden bir alış enerjisi olarak belirleme mantığı var diye yola çıkarak (o halde dişi evde oturup ev işi yapan taraf olmalıdır, eril aktiftir dışarıdadır kazanç getirir vs) gibi çıkarsama tanımlar yapılıyor. Hatta bu bazı din ve inançların öngordüğü bir sistem. Ama işte günümüzde medeniyetin değişmesiyle iş, maddiyat tanımları çok daha farklı. Kişi spesifik bir inancın en ortodoks versiyonunda sekter bir uygulayıcı ise belki o egregorun bu dişil enerji tanımlamasında kabul görerek dengelenebilir. Ama daha düşünmeye yönelik alanlarda yetersiz kalır.
Çünkü bunları herkesin yaşamına birebir uygun bulmuyorum. Biraz magazinel tarafı gibi geliyor. Yani düşünelim,
bir kadın ev işlerini aksatıp babası olmayan çocuklarına yemek alabilmek için fazla mesai ile çalışıyor olsa süper iyi annelikten dişil enerjisi mi yükselir yoksa evcimen olmayıp dış dünyada zorlu mücadeleler veriyor diye eril enerjisi yüksek mi olur? Bunları direkt etken olarak düsunmemeliyiz.
Bunun gibi tavisyeler veriyorlar,ne kadar doğru ?
Bence asıl öncelikli olan element ve çakra çalışmaları olmalıdır. Ruhun ihtiyacı karşılanmalı. Bunca öğreti ve teknik ruhu iyileştirmek için var
 
Dişil enerjiyi teslimiyet ve kabule geçmek güçlendirirken,
Eril enerjiyi mücadele ederek pes etmemek güçlendirir.

Ev işi yapmak nedir Allah aşkına ? Büyük düşün.

Ama dişiliğim güçlensin diye kabule geçersen , dişiliğin bloklanır.
Erkek gibi erkek olayım diye ısrarcı ve dik kafalı olursan da erkekliğin bloklanır.

Dipteki niyetin neyse nazarın da ona değecek çünkü ve kendi kendini bloklamış olacaksın.

İşin içinde başka ince işler var yani.
 
Dişil enerjiyi teslimiyet ve kabule geçmek güçlendirirken,
Eril enerjiyi mücadele ederek pes etmemek güçlendirir.

Ev işi yapmak nedir Allah aşkına ? Büyük düşün.
nanmıyorum. Bu sebep değil de sonuç olarak belki bir yere bağlanabilir ama çok dolaylı. Yani dişiyi akıştakini kabul eden bir alış enerjisi olarak belirleme mantığı var diye yola çıkarak (o halde dişi evde oturup ev işi yapan taraf olmalıdır, eril aktiftir dışarıdadır kazanç getirir vs) gibi çıkarsama tanımlar yapılıyor. Hatta bu bazı din ve inançların öngordüğü bir sistem. Ama işte günümüzde medeniyetin değişmesiyle iş, maddiyat tanımları çok daha farklı. Kişi spesifik bir inancın en ortodoks versiyonunda sekter bir uygulayıcı ise belki o egregorun bu dişil enerji tanımlamasında kabul görerek dengelenebilir. Ama daha düşünmeye yönelik alanlarda yetersiz kalır.
Çünkü bunları herkesin yaşamına birebir uygun bulmuyorum. Biraz magazinel tarafı gibi geliyor. Yani düşünelim,
bir kadın ev işlerini aksatıp babası olmayan çocuklarına yemek alabilmek için fazla mesai ile çalışıyor olsa süper iyi annelikten dişil enerjisi mi yükselir yoksa evcimen olmayıp dış dünyada zorlu mücadeleler veriyor diye eril enerjisi yüksek mi olur? Bunları direkt etken olarak düsunmemeliyiz.
Meditasyon, doğal taş kullanımı, ses ve renk frekansları, element güçlendirme

İnanmıyorum. Bu sebep değil de sonuç olarak belki bir yere bağlanabilir ama çok dolaylı. Yani dişiyi akıştakini kabul eden bir alış enerjisi olarak belirleme mantığı var diye yola çıkarak (o halde dişi evde oturup ev işi yapan taraf olmalıdır, eril aktiftir dışarıdadır kazanç getirir vs) gibi çıkarsama tanımlar yapılıyor. Hatta bu bazı din ve inançların öngordüğü bir sistem. Ama işte günümüzde medeniyetin değişmesiyle iş, maddiyat tanımları çok daha farklı. Kişi spesifik bir inancın en ortodoks versiyonunda sekter bir uygulayıcı ise belki o egregorun bu dişil enerji tanımlamasında kabul görerek dengelenebilir. Ama daha düşünmeye yönelik alanlarda yetersiz kalır.
Çünkü bunları herkesin yaşamına birebir uygun bulmuyorum. Biraz magazinel tarafı gibi geliyor. Yani düşünelim,
bir kadın ev işlerini aksatıp babası olmayan çocuklarına yemek alabilmek için fazla mesai ile çalışıyor olsa süper iyi annelikten dişil enerjisi mi yükselir yoksa evcimen olmayıp dış dünyada zorlu mücadeleler veriyor diye eril enerjisi yüksek mi olur? Bunları direkt etken olarak düsunmemeliyiz.

Bence asıl öncelikli olan element ve çakra çalışmaları olmalıdır. Ruhun ihtiyacı karşılanmalı. Bunca öğreti ve teknik ruhu iyileştirmek için var
Cevaplarınız için çok teşekkür ederim...Öğrenmek istediklerim bunlardı...Şimdi kafamda daha iyi oturdu...
 
Örneğin:Ev işleri yapmanın dişi enerjiyi yükelttiğine inanıyor musunuz?Bunun gibi tavisyeler veriyorlar,ne kadar doğru ?


Ev işlerini biraz daha erteleme dürtüne iradene karşı çıkıp, ütüye giriştiysen eril enerjinin başarısını kutlamalısın.
Eve gideyim de ev işlerimi bir güzel yapayım çok özledim yemek yapmayı diyorsan dişil enerjinle gurur duymalısın. Ev işlerinin cinsiyeti olmaz yani. İtici güçlerinin bile cinsiyeti olmaz. Ama itici güçlerinin hangi hormonlarını devreye soktuğunun cinsiyeti olur.


Eril enerji konfor alanının dışını, dişil enerji içini iyi yönetsin diye var.. Yuvayı dişi kuş yapar demek bu demektir. (erkek kuş sadece satın alır :D )


***

İnternette 2 günde bir balkonunu foşur foşur (kendi tabiri ile) yıkayan, yerleri çömelerek silen, zırt pırt toz alan, sefer tasını cerrahi müdahalede bulunur gibi ince dokunuşlarla dolduran ,bunları da iç huzurunu arttırdığı için sürekli videoya çekip paylaşan bir çocuk var. Mesela o herif baştan aşağı dişil enerji abidesi :D çalışanım olsa maaşını keserdim sırf nasıl zam isteyeceğini öğretmek için.

Eril enerji konfor alanını o amaçla kullanmaz. Belki aynı işleri yapar periyodik olarak. orası ayrı.. Şimdi naptım ben ? Cinsiyetçi yaklaşmış oldum. Ama kavramları cinsiyetleştirmek en baştan bir hatalı önermedir. Üstüne kurulacak tüm önermeler yanlışlıklar getirecektir.
 
Son düzenleme:
Ev işleri yapmanın dişi enerjiyi yükelttiğine inanıyor musunuz?
Cümleyi annem kurmuş olabilir :)

Ben suyun gücüne inanırım. Su ; eritir, parçalar, geçmişi siler ve bunu yaparken özümser.

Vaftizci Yahya, vaftiz töreninde yalnızca günahı sözle dile dökmekle kalmaz su ile de arındırır.
Kutsal banyo törenlerinin altında bereket inancı yatar.
Ölü yıkanır. Çünkü su ölüyü öldürür ve onun kaderine kesin olarak son verir.
Ruhun acısı susuzluk ile tabir edilir. Gibi..

Su bir arınma, içsel temizlik, iyileşme, huzur bulma temasıdır.

Kendimi dengelemek için de çoğunlukla suyu kullanırım.
Deniz kenarında bir bardak kahve içmek dahi ; suyun sesiyle/ kokusuyla meditasyon yapmaktır diye düşünürüm.
 
Ruhun acısı susuzluk ile tabir edilir
Eğer bir kader inancı güdüyorsak, inanç bizi toprağa bağlar. Fakat toprak esirliktir. Tam bir mutluluk vadetmez.
Eğer istersek bu toprağın göbeğinden kozmik bir yaşam vaad edebiliriz. Özsuyumuz yani can suyumuz aracılığıyla kaynaktan destek alabiliriz.
Yalnız bir tohumun can suyu ona ilelebet büyüme getirmez. Büyümeyi dengelemek ilave su da yatar.
 
Büyük işler, küçük şeyler yaparak başlatılabilir. Bazı erkekler için eline bez almak, rezil olmaktır. Öyle bir mentalite var.

Her yiğidin yoğurt yemesi farklıdır.. Bakar evinde bir yemekler yapardım offfff :D

***

Yani neler yaptığın değil, nasıl bir temsille yaptığın senin enerjini belirler. Enerjinin cinsiyeti yoktur. O sadece iten güçtür. Tetiklediği hormonların cinsiyeti vardır. Ben yemek yaparken pite giren F1 aracına hava basan pompacılar gibi elimi çabuk tutardım mesela. Bulaşık yıkarken de elim çok hızlıydı. Bıçaklarımı çok severdim. Islak bırakmazdım körelmesinler diye, jilet gibi de keskinlerdi.

Sonra ne mi oldu ? bir kızla tanıştım, sana yemek yapıcam geliyom dedi, hele şükür dedim. geldi mutfağı b*k etti, bıçakla soğanı porselen tabağın üstünde çat çat diye körelte körelte kesmeye çalıştığını gördüğümde sessizce yutkunmakla yetindim. Soğanı da ağlattı ,bıçağımı da, beni de, kendi de ağladı.. Cinsel adalet nerde şimdi ? bunun kenarında bile değil..
 
Son düzenleme:
''Ev işi''örneğine verilen cevaplar çok eğlenceliydi arkadaşlar,teşekkür ederim😂 Ayrıca bu ''ev işleri'nin''köklenemeyen insanlar için de çok önemli olduğunu söylüyordu aynı kişi(köklenmeyi sağlıyormuş)...Bilemiyorum artık....Karşıma çıkan başka örnekleri de paylaşayım...Örneğin kadının hesabı ödemesini ''eril enerji''yüksekliği olarak tanımlıyorlar....Ama bu bir samimiyet göstergesi de olabilir....Hiçbirine katılmıyorum kısacası...Herşey yerine göre olmalı...
 
Lütfen samimi olacağım diye hesabı ödemeye kalkma, ödetenler kıymetli hep acıma sakın :D
Kankayla yediğin yemekte ödersin
Evet ödetenler daha kıymetli,kabul ediyorum...Karşımdaki hiç oralı olmuyorsa (kadın/erkek fark etmez)kaygılanıp hemen elimi cebime atarım...Sonuçta hesabın ödenmesini bekleyen bir işletme var...İlk önce onlara karşı utandığım ya da sorumluluk duyduğum için bekletmekten de hiç hoşlanmıyorum....Acele ediyorum işte...Bunu yenmem gerekiyor....Daha önceden kendimi fark etmiştim ama yine de daha yolum var :)
 
Evet ödetenler daha kıymetli,kabul ediyorum...Karşımdaki hiç oralı olmuyorsa (kadın/erkek fark etmez)kaygılanıp hemen elimi cebime atarım...Sonuçta hesabın ödenmesini bekleyen bir işletme var...İlk önce onlara karşı utandığım ya da sorumluluk duyduğum için bekletmekten de hiç hoşlanmıyorum....Acele ediyorum işte...Bunu yenmem gerekiyor....Daha önceden kendimi fark etmiştim ama yine de daha yolum var :)
Kadınsa bir derece idare edilir, ama erkekse affetme. Kilometrelerce öteden sevgilisini görmeye gelen adamlar var.. emeğin, sevginin kıymetini bilen. Sana bir yemeği çok görene sen de kendini harcatma.. kimsenin bedava terapi merkezi olmayacak kadar değerlisin. Sacma sapan kadınlar bile el üstünde tutuluyor. Kendinin kıymetini bil.
 
Kadınsa bir derece idare edilir, ama erkekse affetme. Kilometrelerce öteden sevgilisini görmeye gelen adamlar var.. emeğin, sevginin kıymetini bilen. Sana bir yemeği çok görene sen de kendini harcatma.. kimsenin bedava terapi merkezi olmayacak kadar değerlisin. Sacma sapan kadınlar bile el üstünde tutuluyor. Kendinin kıymetini bil.
Bu hatırlatmaya çok ihtiyacım varmış....Çok teşekkürler:love: Terapi merkezi konusuna da katılıyorum...
 
Geri
Üst