Kusursuz sistem yoktur gibi yapar ama çaktırmadan vardır.
Herşey perdeli bir surette kusurludur. Tek başına herşey kusurludur. İnsanı, hayvanı, bitkisi, genetiği, tabiatı, içgüdüsü, güneşi, yazı, kışı, yağmuru, bilimi hatta teknolojisi bile akıl almaz derecede kusurludur. Hatta bunlar kusurlardan ibarettirler. Rüzgarı, depremi, toprak kayması, aşkı meşki hep kusurludur. Sözlükteki tüm kelimeler ve kavramlar kusurludur.
Esmayı bile fazla kaçır hemen kusurunu gösterir.
Kusursuzu tarif etmek için bile sadece kusurluları kullanırız. O halde kusursuzluğu nerede arayacağız ?
Ortada Bu kadar kusur varken, nasıl oluyor da tüm bu kusurlar kendilerini devam ettirecek kadar güçlü ve ezici, ama öteki kusurların varolma haklarını işgal edemeyecek kadar zayıf ve geçersiz bir dengede seyir edebiliyorlar ? Güneş neden yok etmiyor ? Etoburlar neden otoburların soyunu tüketemiyorlar ? kaç yıl geçti hala sistem kendi kendini devam ettiriyor. Adeta bir kusuru başka bir kusur ile dengeleme sihirbazı olarak yasarlanmış bir yerde yaşıyoruz.
O halde kusursuz olan, sistemin içindeki kusurlarda aranamaz. Sistemin sadece kusurlardan ibaret olmasına bakarsak temelden aldanırız. İstikralı olmasına bakmak lazım, herkese yetecek kadar dengeli olup olmasına bakmamız lazım. Kısa, orta ve uzun vadede sistem herkese hakettiğini yaşatıyor mu ? Yaşatıyor. Devletler yıkılıyor, İnsanlar ettiklerini buluyorlar.. Sistemin işletim ve kayıt kısmında kusursuzluk var. Vadelere yaymada kusursuzluk var. Hemek belasını bulsun diyoruz ya hani ? O da kusurlu hemen bulmayacak işte, Kusursuz bir zamanlamaya denk getirilecek ve bunu da sana kusurlu gibi gösterecek.