"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Kitapkurdu Bölümü

Bende gidip Aborjinler ile yaşamak istiyoruuum :)

Ara ara karşıma çıkıyor bu kitap, okuyacağım... Teşekkürler.
 
Evet aslında çok iyi bir fikir ama aborjinler kendi aralarında çoğalmama kararı almışlar öyle yok olup gidecekler ne yazık ki umarım hala tükenmemiştir o yüce insanlar :) ilgine sevindim bir şey değil :)
 
Kitapta beni en etkileyen bölüm;
Bir araştırmacı, ilkel! kabilenin ( aborjinler) hayatını incelerken, bir yokuşa tırmanma esnasında arada bir , birdenbire yerinden kımıldamadan duran insanların neden böyle davrandığını merak edip, onlara soruyor. Karşılığında aldığı cevap cidden enteresan...RUHLARIMIZ GERİDE KALDI ONLARI BEKLİYORUZ...

Daha önce açtığım Hitit duası konusunun devamına 2. ci sayfasında Aborjini duasını da eklemiştim, merak edenler için linki veriyorum.

http://www.gizlimabet.com/showthread.php?t=24441&highlight=hitit+duas%C4%B1
 
Gerçek yaşantıdan direk alınmadı gibi yorumlar vardı ama fark etmiyor çok açıkçası. Okuduğum ve en etkilendiğim kitaplardandı hatta uzun zaman oldu yeniden okuma niyetindeydim, isabet oldu yazı. Bu insanlar toprak hakkı tanınana kadar sürülüyor, öldürülüyor. Yaklaşık 40 yıl önce tamamen yok olacakken, toprak hakkı verilmesiyle hayatlarına devam edebiliyorlar. Ne kadar ironik aslında. Doğanın kalbiyle bir yaşamayı becerebilenler, onu harcamaktan çekinmeyenlerin izinleriyle yaşamlarını sürdürüyor. Hani övündüğümüz teknolojiyle elde ettiğimiz her imkan için onlar sadece doğayla bütün olarak elde ediyorlar. Kim daha ilerlemiş işte orası tartışılır.Kesinlikle okumayan varsa tavsiye ederim ben de...
 
Evet bende avusturalya aborjinleri ile ilgili bir belgesel izlemiştim atalarının ruhlarını kastediyorlar aslında, onları bekliyorlar ve kavuşamadıklar, özledikleri için ağlıyorlardıda.İnsan nasıl kendisine uymayan insanlar arasındayken mutsuzsa onlarda bu dünyada ataları olmadıkları için mutsuzlar ruhlarıyla irtibat kuruyorlar o yüzden.
 
Bayağı bir sene evvvel okumuştum ve etkilendiğim kısım bitkilerden bile izin istemeleri idi ,tekrar okunur ;)
 
Ben de seneler once okumustum...iyi ki hatirlattiniz tekrar bi bakayim.. Guzel bir kitap tavsiye ederim..
 
Sitede bir kaç yerde gördüm ancak ben açamadım sanırım ya da linkler boşalmış olabilir.Konu içinde merak edenler varsa ki kesinlikle tavsiye ederim bu kitabı, seneler oldu ama hala unutamadıklarımdandır. Kitap olarak okumuştum ancak merak edenler için, buyrun e-kitabını yüklemeye çalıştım.
 
Acaba hangi anlamda izin? Çünkü kanguru derisi kıyafetler giyen ve avcılıkla beslenen bir halk için ilginç bir bilgi bu..

Kayalarin arasindaki bir yariktan su çektigimiz bir gün, kokumu o bölgeye bulastirmamam ve hayvanlari
rahatsiz etmemem için nasil dikkatli davranmam gerektigi ögretildi. Çünkü bu su ayni zamanda o
hayvanlara da aitti ve ayni su üzerinde onlarin da hakki vardi. Kabile, buldugu suyun asla tümünü
almiyordu; kaynakta su çok az bile olsa, hep ayni noktadan içmeye özen gösteriyordu. Anladigim
kadariyla hayvanlar da ayni seyi yapiyorlardi. Bu kuraldan haberi olmayanlar sadece kuslardi ve onlar
suyu istedikleri gibi içiyor, saçiyor ve de pisliklerini buraya birakiyorlardi

Bundan sonraki bir kaç gün boyunca, bitki soganlarini,. yumru köklerini ve yer altinda yetisen ve patatese
benzeyen bitkileri yedik. Bitkileri, yer üstüne çikartmadan onlarin ham mr olgun mu olduklarini
anlayabiliyorlardi. Ellerini bitkinin üzerinde gezdiriyor ve söyle diyorlardi: "Bu daha büyüyor. Henüz
olmamis." Ya da söyle bir. yorumda bulunuyorlardi: "Evet, bu can vermeye hazir." Bana sorarsaniz bitki
saplarinin tümü birbirinin ayniydi, bu nedenle pek çok bitkiyi yanlislikla sokmustum ama onlar yeniden
yerine dikmislerdi. Bu nedenle ben artik uzaktan seyretmeyi yegliyordum. Bana anlattiklarina göre bu
yetenek tüm insanogullarina verilmisti ama benim yetistigim toplum, üyelerinin sezgilerine kulak vermesini
doga' üstü ya da kötücül buldugu için onaylamayan bir tutum sergilemisti. Simdi benim dogal olarak
içimde bulunan bu yetiyi gelistirmem gerekiyordu. Bu nedenle bana bitkilere, varolma nedenlerini
onurlandirmama hazir olup olmadiklarini sormayi ögrettiler. Evrenden izin
aldiktan sonra elimin ayasini bitkilerin üzerinde gezdiriyordum. Olgun'bir bitkinin üzerindeyken elimin ya
ayasi isiniyor ya da parmaklarimin ucunda bir kivilcimlanma duyuyordum. Bunu yapmayi ögrendigim
zaman, büyük bir adim atmis olmamdan Ötürü kabile tarafindan daha içtenlikle
benimsendim.

Sayfa 27-28 Sn alin eklemiş
 
Çoğu kitabın çoğu kısmı unutulur ama en çok hatırladığım anları olan kitaplardandır. Ön bilgi olmasın diye yazamıyorum ama :) Bahsettiğiniz şeylerden, bitkilere, hayvanlara kulak vermek bir yana yaşama hatta ..... bile (okuyanlar anlamıştır) bu denli uyum olur mu dedirtmişti. Hani bu teknolojik hayat vs. bırakılır mı diyenler çıkacaktır, öyle yaşanabilecekse neden olmasın...
 
Bu kitabı uzun yıllar önce ben de okumuştum..Etkilendiğim çok yer var ama hatırladığım tek şey(çünkü dediğim gibi çok uzun süre nce okumuştum)kitaptaki bayanın insanın dayanma gücü hakkındaki izlenimleriydi..Meğer bir insan geceler ve gündüzler boyu durup dinlenmeden kilometrelerce yürüyüp,dayanabiliyordu..İnsanın dayanma gücü sandığımızın çok ötesindeydi aslında.Ama biz şartlanmalarımızdan ötürü ve rahata düşkünlüğümüzden ötürü bu yetimizi kaybetmiştim,kaybettiğimiz pek çok yeti gibi..
 
David Safier'in yazdığı kitabın konusu Karma :)


Kötü Karma / Arka kapak yazısı

Bütün Almanya bu çılgın kitabı okuyor… Okumak hiç bu kadar zevk vermemişti!

Almanya'yı kasıp kavuran, satış rekorları kıran, okuyan herkese vay canına dedirten müthiş kitap. İnanıyoruz ki Safier'in bu romanı bugüne kadar okuduğunuz kitapların hepsinden daha fazla tat verecek.

Öldükten sonra dünyaya bir daha gelmek mi ? Yıldızların gecesi yaklaşıyor. Almanya'nın önde gelen program sunucusu Kim Lange'ye Alman TV Ödülü verilecektir. Utanç verici fiyasko gösterinin ardından Kim kocasını aldatır. Aynı akşam Rus Uzay İstasyonu'nundan bir parça tam da bizim seçkin sunucunun başına düşer. Parıltılı bir ışık, tüm anıların bir film şeridi gibi akması ve yeni bir hayat. 6 ayakçık, yuvarlak bir kafa, abartılı uzun antenler.

Kim şaşkınlık içindedir. Çekici bir bayandan, sıradan bir karıcaya dönüşmek!

Öteki dünyada, hayatında ne kadar çok kötü karma biriktiğini öğrenir; kızını ihmal etmiş ve kocasını aldatmıştır. Bu yüzden birinci aşamaya dönmek zorundadır. Büyük karınca Budha'sı ortaya çıkar ve onu teselli etmeye çalışır. 'Hitler ve yandaşları gibi gerçek kötü adamlar bedel ödemek için bağırsak mikrobu olarak yeniden doğmuşlardır.' Elbette bu, henüz yeni reenkarne olmuş biri için çok da teselli edici değildir. Dünyaya yeniden insan olarak gelebilmesi için iyi karmalar biriktirmelidir.

'Vay canına! Birçok kitap okudum fakat bu gerçekten elime geçen kitapların en iyisi. Görüyoruz ki fazla söze gerek yok. Kesinlikle muhteşem!' Ravi Unger / Amazon

'Dikkat çekici, absürd, komik, üzücü… Safier'in bu muhteşem karışımı tatsız romanların sınırlarını altüst ediyor.' / Publishing Trends

' Çılgınca, dahice, kesinlikle çok komik ve eğlenceli!' / Bild


Fiyatı : 12, 25 TL


Müthiş eğlenceli, bunu söylemeliyim.
Kim kitap boyu bedenden bedene atladığı için okurken ister istemez etrafımda uçuşan sivrisineklerden mönüdeki tavuğa, gördüğüm göreceğim tüm diğer canlılara bir tür " acaba ? " refleksi geliştirmiştim . Korkarım türkçe e book hali yok,ama almancası vardı bir ara, almanca okurum diyenler belki netten bulabilirler.
 
Rezalet resmen reenkarnasyonla dalga geçmiş.Amerikalıların Allah'ı Ay Tanrısı olarak görmesi gibi birşey bu.Kitabı okumadım ön yargılı davranmak istemem ama reenkarnasyonu bilmeden bu tarz saçma düşüncelere kapılmak yanlış geliyor bana.
 
Geri
Üst