Sohbet Muhabbet

Enerjisi yüksek olan değil, motor gücü yüksek olan kazanır. Enerjini bir patlamayla bile yükseltebilirsin. Ama süreklilik sağlayamazsan kendine zarar vermeye başlarsın.
Senin tüm gücünle abanmanın enerji ibresi bir kaşkasının sadece 2. vitesine denk olabilir. Anlık yükselmeler yanıltıcıdır. Motor gücü ve kapasite daha belirleyicidir.

Enerjisi düşük insanlar bir anlık fevri tutumlarının (yani yüksek enerjileri kullanmanın) bedelini geriye kalan enerjilerinden yiyerek ödemek zorunda kalırlar.


En yüksek enerji en dingin ve akış yanlısı enerjidir. En düşük enerji en kavga eden enerjidir. Yüksek enerjiler alçak enerjileri kolayca yutmak için bazen kavga kartını kullanabilirler ama düşük enerjiler yüksek enerjileri yutmak için asla yönetici alfa moduna geçiş yapamazlar. Yetersizliklerden kaynakla olanaksızlıklarla çevrilidirler. Anlayamazlar. Yüksek enerjiye geçebilmeleri mümkündür ama bu zamanla ve emekle (fedakarlıkla) olur. O anda hemen olmaz yani sırf ihtiyaç hasıl oldu diye ve çoğu zaman ağır mağlub olurlar. Bu mağlubiyeti de zaten kendi içsel yetmezleriyle bilirler. Bu iyi bir şeydir. Çünkü yol görünmüş demektir bu. Daha yükseklere giden yol. Ama yaratımlarından gelen sırlı iç alemleri 3B nin ötesine uyumlu değilse 3B ye bilinçli olarak geri dönerler. Onların evi orasıdır çünkü. Geri kalan katmanlar onlar için tanımsızdır. Tanımsız kalacaktır.
 
Son düzenleme:
Enerjisi yüksek olan değil, motor gücü yüksek olan kazanır. Enerjini bir patlamayla bile yükseltebilirsin. Ama süreklilik sağlayamazsan kendine zarar vermeye başlarsın.
Senin tüm gücünle abanmanın enerji ibresi bir kaşkasının sadece 2. vitesine denk olabilir. Anlık yükselmeler yanıltıcıdır. Motor gücü ve kapasite daha belirleyicidir.

Enerjisi düşük insanlar bir anlık fevri tutumlarının (yani yüksek enerjileri kullanmanın) bedelini geriye kalan enerjilerinden yiyerek ödemek zorunda kalırlar.


En yüksek enerji en dingin ve akış yanlısı enerjidir. En düşük enerji en kavga eden enerjidir. Yüksek enerjiler alçak enerjileri kolayca yutmak için bazen kavga kartını kullanabilirler ama düşük enerjiler yüksek enerjileri yutmak için asla yönetici alfa moduna geçiş yapamazlar. Yetersizliklerden kaynakla olanaksızlıklarla çevrilidirler. Anlayamazlar. Yüksek enerjiye geçebilmeleri mümkündür ama bu zamanla ve emekle (fedakarlıkla) olur. O anda hemen olmaz yani sırf ihtiyaç hasıl oldu diye ve çoğu zaman ağır mağlub mağlup olurlar. Bu mağlubiyeti de zaten kendi içsel yetmezleriyle bilirler. Bu iyi bir şeydir. Çünkü yol görünmüş demektir bu. Daha yükseklere giden yol. Ama yaratımlarından gelen sırlı iç alemleri 3B nin ötesine uyumlu değilse 3B ye bilinçli olarak geri dönerler. Onların evi orasıdır çünkü. Geri kalan katmanlar onlar için tanımsızdır. Tanımsız kalacaktır.
Müthiş.(y)👏
 
Enerjisi yüksek olan değil, motor gücü yüksek olan kazanır. Enerjini bir patlamayla bile yükseltebilirsin. Ama süreklilik sağlayamazsan kendine zarar vermeye başlarsın.
Senin tüm gücünle abanmanın enerji ibresi bir kaşkasının sadece 2. vitesine denk olabilir. Anlık yükselmeler yanıltıcıdır. Motor gücü ve kapasite daha belirleyicidir.

Enerjisi düşük insanlar bir anlık fevri tutumlarının (yani yüksek enerjileri kullanmanın) bedelini geriye kalan enerjilerinden yiyerek ödemek zorunda kalırlar.


En yüksek enerji en dingin ve akış yanlısı enerjidir. En düşük enerji en kavga eden enerjidir. Yüksek enerjiler alçak enerjileri kolayca yutmak için bazen kavga kartını kullanabilirler ama düşük enerjiler yüksek enerjileri yutmak için asla yönetici alfa moduna geçiş yapamazlar. Yetersizliklerden kaynakla olanaksızlıklarla çevrilidirler. Anlayamazlar. Yüksek enerjiye geçebilmeleri mümkündür ama bu zamanla ve emekle (fedakarlıkla) olur. O anda hemen olmaz yani sırf ihtiyaç hasıl oldu diye ve çoğu zaman ağır mağlub olurlar. Bu mağlubiyeti de zaten kendi içsel yetmezleriyle bilirler. Bu iyi bir şeydir. Çünkü yol görünmüş demektir bu. Daha yükseklere giden yol. Ama yaratımlarından gelen sırlı iç alemleri 3B nin ötesine uyumlu değilse 3B ye bilinçli olarak geri dönerler. Onların evi orasıdır çünkü. Geri kalan katmanlar onlar için tanımsızdır. Tanımsız kalacaktır.
Üst boyutlarin tanımı yapılamaz zaten.Sirdir onlar.İfade edilemez.Bu yüzden sembolik olarak anlatılmıştır.
Bu kadar tanım yapan insanlar asla üst boyutlarda değildir.Ust boyuttaki insanların dilleri bağlidir.
 
Üst boyutlarin tanımı yapılamaz zaten.Sirdir onlar.İfade edilemez.Bu yüzden sembolik olarak anlatılmıştır.
Bu kadar tanım yapan insanlar asla üst boyutlarda değildir.Ust boyuttaki insanların dilleri bağlidir.

Üst boyut inanç ve düşük nabızlı bir boyutudur.
Musa Kızıldeniz'in kıyısında kaldı bir avuç adamla. Kıskıvrak kıstırıldı. Göz mesafesinde 4 bir yandan atlılar hızla soykırıma geliyorlardı. Musanın Yanındaki 3B'ler sonumuz geldi dediler. 5B+ olan Musa bizi buraya getiren, bizi buradan da da kurtarır dedi. Hızırdan önceki hayatında panikatağı ve dürtü kontrol sorunu olan Musa, o anda bunu düşük nabnızla ve kendi adını bilir gibi bir bilgiyle söyledi.


Atatürk te 5B+. Düşmanlar geldi diyorlar. Geldikleri gibi giderler diyor. Bunu düşük nabızla söylüyor.


5B'de olan biri bile kendinin 5B de olduğunu bilemez. 5B seni yöneten bir bilinçtir ve bu bilinç sana gelip seni yönetmeye başladığında bile değişimler ve tazahürler 3B'ye indirgenir. Sen 3B'nin içindeki kanunlara doğuştan bağlısın. 5B sadece farkındalıktır. 3B'yi değiştirebilen bu farkındalık sana yine 3B nin kaos ve düzen döngüleri olarak yansır. Yani bir adamı 5B den yenersin. Ama adam 3B deki konumundan yola çıkarak bunu kendine göre yorumlar. Ve sana saygı da duyabilir, senden nefret te edebilir. 5B deki her yaratım ve müdahale 3B deki uzantılarında son bulur. Sen de bereketsiz bir ayakkabının ayağında paralanmasını fizik şartlarına bağlarsın. Halbuki haram enerji bulaşmıştı ona o yüzden paralandı. Bazı şeyleri 5B den yönetemezsen 3B den hiç yönetemezsin.
 
Boyut anlayışını merak ediyorum Merlin. Dilleri neden bağlıdır ?
Boyut aynı zamanda bir hâldir.İç alemindeki tezahürleri dışa vurumudur.
İçinde ne varsa dışarıyı öyle görürsün.
Senin ruhunun yükselmesiyle farklı alemler açılır.Ayni yerde yaşar insan ama farklı bir alemdedir.

Dilleri neden bağlıdır.Cunku bu ilahi bir kudrettin tecellisidir.İfade ettikleri okyanus içindeki bir damladir.Okyanus da kaybolmuş birisi sırların içinde yaşar ve kaybolur sirlarda.Sirlari görür ve hisseder batıni olarak olayları evrenin iç yüzünü görür.Bunlari ifade etmeye dilleri dönmez çünkü oldukça derindir.
Bunların halini yaşar bütün ruhunda benliğin de.Tasavvuf zaten hal ilimdir.
Aslında bakarsan bütün Ezoterik öğretiler iç dönük halinle iç alemindeki kainat ile yaratıci bağlantıli olma halidir.
Yaratıcı varlığına inanıyoruz.Ama onu ifade edemiyoruz hiç şekilde de.Yaratigi kainat da ifade edilemeyecek kadar büyük ve derindir.Onun yanisimasi olduğu Peygamber nübüvvet ilmine erdiği için kainat tefsirlerine vakıf olmuşlar.Ama malesef 1400 sene geçmiş Kur'an Kerim deki ilimleri tefsir eden bir adam yok maalesef tam anlamıyla.
 
Üst boyut inanç ve düşük nabızlı bir boyutudur.
Musa Kızıldeniz'in kıyısında kaldı bir avuç adamla. Kıskıvrak kıstırıldı. Göz mesafesinde 4 bir yandan atlılar hızla soykırıma geliyorlardı. Musanın Yanındaki 3B'ler sonumuz geldi dediler. 5B+ olan Musa bizi buraya getiren, bizi buradan da da kurtarır dedi. Hızırdan önceki hayatında panikatağı ve dürtü kontrol sorunu olan Musa, o anda bunu düşük nabnızla ve kendi adını bilir gibi bir bilgiyle söyledi.


Atatürk te 5B+. Düşmanlar geldi diyorlar. Geldikleri gibi giderler diyor. Bunu düşük nabızla söylüyor.


5B'de olan biri bile kendinin 5B de olduğunu bilemez. 5B seni yöneten bir bilinçtir ve bu bilinç sana gelip seni yönetmeye başladığında bile değişimler ve tazahürler 3B'ye indirgenir. Sen 3B'nin içindeki kanunlara doğuştan bağlısın. 5B sadece farkındalıktır. 3B'yi değiştirebilen bu farkındalık sana yine 3B nin kaos ve düzen döngüleri olarak yansır. Yani bir adamı 5B den yenersin. Ama adam 3B deki konumundan yola çıkarak bunu kendine göre yorumlar. Ve sana saygı da duyabilir, senden nefret te edebilir. 5B deki her yaratım ve müdahale 3B deki uzantılarında son bulur. Sen de bereketsiz bir ayakkabının ayağında paralanmasını fizik şartlarına bağlarsın. Halbuki haram enerji bulaşmıştı ona o yüzden paralandı. Bazı şeyleri 5B den yönetemezsen 3B den hiç yönetemezsin.
Mesela Atatürk ben Hızır ile bağlantı olduğunu düşünüyorum.Tamamen Allah tarafından seçilmiş biri.Asiri dinci kesim bunun arka yüzünü göremiyorum.
Hızıri ile Musa kıssasında Hızır gemiyi deliyor.Yani Devleti zayıflatıyor.Ayni zamanda başka bir şeye hazırlıyor.Başka bir aydinlanmaya oluşuma.Bugun Şeirat ile yönetilseydi devlet durumumuz daha zor olurdu.
İnsanların Hakikate ihtiyacı olacağı bir dönemden geçiyoruz.Yani batıni aydınlanmanın olacağı bir devir.
 
Dilleri neden bağlıdır ?

Morpheus'un da dili bağlı. Neo'ya nasıl yaklaşıyor? Bir elinde kırmızı, öteki elinde mavi hapla. MAtrix'i Neo'ya asla dışarıdan tarif edemeyeceğini kendi de biliyor. Zaten o yüzden Morpheusun hayatını sadece anomalileri yani beyni farklı çalışanları bulup onları eğiterek geçiyor. Düz insanlara laf anlatmaya çalışmak noktasında Morpheus'un da dili bağlı yani.

Zaman kaybı olacağı için o da. Bu da şu demek: kime neyi ne kadar anlatacağın ilk öğreneceğin bilgi olmalı. Herkese her öğrendiğin şeyi anlatma iştahını frenlemeyi öğrenene kadar 9 kere banlandım :D Bilgi başka, onu taşıyabilecek ehliyet başka şeyler.
 
Dilleri neden bağlıdır.Cunku bu ilahi bir kudrettin tecellisidir.İfade ettikleri okyanus içindeki bir damladir.Okyanus da kaybolmuş birisi sırların içinde yaşar ve kaybolur sirlarda.Sirlari görür ve hisseder batıni olarak olayları evrenin iç yüzünü görür.Bunlari ifade etmeye dilleri dönmez çünkü oldukça derindir.
Kamil insan için tasavvuf yolu çetrefillidir, zamanla derinleşir. Haliyle insanın dilinin bağlanması dediğin olay bir anda olabilecek ve 3b-5b arası çözülebilecek bir kavram değildir. 7 kat gök ( cennet ) inancı da kişinin pozitif tekamülünün uzantısıdır.. 5b üstü hali, 5b hale indirgeyerek ket vurmamak gerekir.

Daha anlaşılır örnekler vermem gerekirse ; Mevlana, Şems ile itilmeden 7 kat gök bilgisine ulaşamamış ama 3b de 5b bilinçle bildiklerini anlamaya çalışmıştır. Talebeler yetiştirmiş ve hatta bildiklerini kısıtlı anlatmayı tercih etmiştir.. Kendi perdesini tamamen yırtmadan da elini insandan çekmemiş bir zattır.

Hissiyat ve sır dediğimiz içsel bilgidir. Ne kadar açacağımız, ne kadar anlaşabilir olduğuyla alakalıdır ki açmak istediğimiz kadarıyla açarız.

Peygamber nübüvvet ilmine erdiği için kainat tefsirlerine vakıf olmuşlar.Ama malesef 1400 sene geçmiş Kur'an Kerim deki ilimleri tefsir eden bir adam yok maalesef tam anlamıyla.
Verilen ile yetinmedikleri için. Peygamberleri, peygamber yapan en önemli vasıf ; diğer ruhların '' benim için yeterli, ben bu sınırdan öteye geçemem '' koşullamasına kapılmamaları. Bu yüzden Miraç kıssası bize çok güzel bir ders verir.

Cebrail : ' Burası Sidretül Müntehadır, buradan sonrasına devam edemem, yanarım ' dediğinde, peygamberin : ' nasıl gidilir Sidretül Müntehaya ' sorusu ; insan suretindeki ruhun engel gördüğü her şeyin bir yanılsama olduğunun açık anlatımıdır.

Cebrail'in cevabı bile ders niteliğindedir : Aşkla.. Meali : Ateşe ateşle git, suya suyla. Sana 1000 verildiğinde 1 isteme.

Sır, 1400 senelik Kuran'da değil. Sır, ezel ve ebed olan ruhta. Sen istiyorsun ki bir başkası seni tefsir etsin. Öyle bir dünya yok.
 
Düz insanlara laf anlatmaya çalışmak noktasında Morpheus'un da dili bağlı yani. Zaman kaybı olacağı için o da.
Haklı. İnsan yeri geliyor sırtında kendisini taşıyamıyor. Konuştuğunda kaybettiği zaman, ne konuştuğu, neyi tekrar ettiği bir yerden sonra ciddi yük haline geliyor. En güzeli yaşa ve gör kafası. Benim dilim yorulacağına, onun yaşı yorulsun.

anlatma iştahını frenlemeyi öğrenene kadar 9 kere banlandım
Dinlemeyi öğrenme zamanın gelmiştir belki de.. Diğerlerini değil, kendini. Çok konuştuğumuzda sesimiz, kendimizi de bastıracak potansiyele ulaşabiliyor.
 
Mesela Atatürk ben Hızır ile bağlantı olduğunu düşünüyorum.
Araya kaynayaraktan şunu söyleyebilirim...Libya savaşında direnişte isyanlar çıkınca bastırılmış.Ayrıca bu savaşta bir gözünü kaybetmiş.O yüzden fotoğraflarda ayrık kalıyor bir gözü.Sürekli şiddetli gergin alanlarda olduğu için derin bakmak zorunda kalmış.Yerini hatırlamasam da kurtuluş savaşını vermeden önce bütün plan kafamda şekillenmişti diye bir ifadesi var.Çoğunlukla insanlara ilk bu fikir aklınıza nerden geldi diye sorulur.
 
Araya kaynak yapmak istemem sohbetinizi çok sevdim. Yeni bi konu açıp kirlilikte yapmak istemedim. Dün gece gördüğüm rüyayı anlamlandıramadım.
Sarışın mavi gözlü bi kız çocuk vardı kardeşim saçlarını yapmış saçına güller takmış falan. Sonra oldu bak deyip bi sürü çocukla babamın köyüne gittik. Dedemi çeşmenin oraya bi kulübe yapıp oraya koymuşlar. Yanına gittim sigara içmezdi içiyodu rüyamda ama çok neşeliydi. Dizine oturdum yanaklarımdan öpüyor bende onu öpüp sarılıyorum. Bana çocuklar beni hiç sevmiyor diyor. Biraz ağlamaklı ama gülüyor da belli etmiyor.
Dedem 4-5 yıl önce vefat etmişti. Rüyamda ölüler benle konuşmazlar yada bi iki kelime kadar. Yorumlar mısınız?
 
Araya kaynak yapmak istemem sohbetinizi çok sevdim. Yeni bi konu açıp kirlilikte yapmak istemedim. Dün gece gördüğüm rüyayı anlamlandıramadım.
Sarışın mavi gözlü bi kız çocuk vardı kardeşim saçlarını yapmış saçına güller takmış falan. Sonra oldu bak deyip bi sürü çocukla babamın köyüne gittik. Dedemi çeşmenin oraya bi kulübe yapıp oraya koymuşlar. Yanına gittim sigara içmezdi içiyodu rüyamda ama çok neşeliydi. Dizine oturdum yanaklarımdan öpüyor bende onu öpüp sarılıyorum. Bana çocuklar beni hiç sevmiyor diyor. Biraz ağlamaklı ama gülüyor da belli etmiyor.
Dedem 4-5 yıl önce vefat etmişti. Rüyamda ölüler benle konuşmazlar yada bi iki kelime kadar. Yorumlar mısınız?
Dedenizin hayrına bişeyler yapın.Ruhuna gitsin.Belli ki sıkıntı çektiği durumlar var.
 
Araya kaynak yapmak istemem sohbetinizi çok sevdim. Yeni bi konu açıp kirlilikte yapmak istemedim. Dün gece gördüğüm rüyayı anlamlandıramadım.
Sarışın mavi gözlü bi kız çocuk vardı kardeşim saçlarını yapmış saçına güller takmış falan. Sonra oldu bak deyip bi sürü çocukla babamın köyüne gittik. Dedemi çeşmenin oraya bi kulübe yapıp oraya koymuşlar. Yanına gittim sigara içmezdi içiyodu rüyamda ama çok neşeliydi. Dizine oturdum yanaklarımdan öpüyor bende onu öpüp sarılıyorum. Bana çocuklar beni hiç sevmiyor diyor. Biraz ağlamaklı ama gülüyor da belli etmiyor.
Dedem 4-5 yıl önce vefat etmişti. Rüyamda ölüler benle konuşmazlar yada bi iki kelime kadar. Yorumlar mısınız?
Dedeniz çocuklarindan dua bekliyor.Ama neşeli olduğu için durumu iyi Berzah aleminde muhtemelen.Ama yinede dua bekliyor.
 
Araya kaynak yapmak istemem sohbetinizi çok sevdim. Yeni bi konu açıp kirlilikte yapmak istemedim. Dün gece gördüğüm rüyayı anlamlandıramadım.
Sarışın mavi gözlü bi kız çocuk vardı kardeşim saçlarını yapmış saçına güller takmış falan. Sonra oldu bak deyip bi sürü çocukla babamın köyüne gittik. Dedemi çeşmenin oraya bi kulübe yapıp oraya koymuşlar. Yanına gittim sigara içmezdi içiyodu rüyamda ama çok neşeliydi. Dizine oturdum yanaklarımdan öpüyor bende onu öpüp sarılıyorum. Bana çocuklar beni hiç sevmiyor diyor. Biraz ağlamaklı ama gülüyor da belli etmiyor.
Dedem 4-5 yıl önce vefat etmişti. Rüyamda ölüler benle konuşmazlar yada bi iki kelime kadar. Yorumlar mısınız?
Kucik kız bir şeye şaşıracaksınız anlamına geliyor. Fakat hoş birşey.

Dedenizin mezarlığa gitmesi gerekiyor çocukların. Dedesini ailece ziyaret edin. Sigara sıkıntı demek. Onun adına hayır sadaka dua gerekiyor
 
Araya kaynak yapmak istemem sohbetinizi çok sevdim. Yeni bi konu açıp kirlilikte yapmak istemedim. Dün gece gördüğüm rüyayı anlamlandıramadım.
Sarışın mavi gözlü bi kız çocuk vardı kardeşim saçlarını yapmış saçına güller takmış falan. Sonra oldu bak deyip bi sürü çocukla babamın köyüne gittik. Dedemi çeşmenin oraya bi kulübe yapıp oraya koymuşlar. Yanına gittim sigara içmezdi içiyodu rüyamda ama çok neşeliydi. Dizine oturdum yanaklarımdan öpüyor bende onu öpüp sarılıyorum. Bana çocuklar beni hiç sevmiyor diyor. Biraz ağlamaklı ama gülüyor da belli etmiyor.
Dedem 4-5 yıl önce vefat etmişti. Rüyamda ölüler benle konuşmazlar yada bi iki kelime kadar. Yorumlar mısınız?
Rüyayı maddiyat ve istekler üzerine yorumlardım ama ucu çok açık. Baba / dede/ toprak hepsi güç ile ilgili kavramlar ve somut.

Diyelim ki kariyer değişikliği yapmak istiyorsunuz ve çokça heyecanlısınız. İsteğinizi başarabilirsiniz. Fakat seçiminizin sonucunda tatminsizlik duyabilir, hakediş noktasında bir süre belirsizlik yaşayabilirsiniz. Bence, önünüzdeki süreçte sizi gerçekten neyin mutlu ettiğine dair sorgulamalara düşeceksiniz.
 
Geri
Üst