Bu devirde sinekler de çok bozdu. Ölümleri pahasına konar konmaz yumularak emmeye başlıyorlar.
Sineklerim kanımın tadına baktıktan sonra yalpalayarak kendini bara atmıyorsa hiç bir şey bilmiyorum
Ohhhh wauuuww, iyi ki seni dinlemişim, artık her türlü tavsiyene açığım dediğini duyar gibiyim
Değilim ama sen yine de duymaya çalış.
**
Bugün e =mc2 'nin yengeç oğlak aksıyla ilgili yazısını okudum. İzin istemem gerektiği için forumda paylaşamıyorum ama kafamın milyon olmasına rağmen, okuduğum en güzel anlatımdı.
Diyor ki :
"Nasıl ki ilk canlı formlar sudan ortaya çıktıysa, Yengeç burcu da ruhsal enerjinin maddesel forma dönüşümünü ve yaşamın sürekli yenilenme sürecini temsil eder. Bu bağlamda, Yengeç’in ölüm ve yeniden doğuş evi olması, sadece bireysel yaşam döngülerini değil, aynı zamanda evrendeki yaşamın kökenini ve evrimini de simgeler. "
" Yengeç, su elementini temsil ederek duygusal ve sezgisel enerjiyi (E) simgelerken, Oğlak toprak elementi ile maddesel gerçekliği (m) temsil eder. Işık hızının karesi (c²) ise bu dönüşümün gerçekleştiği kozmik bilinci temsil eder."
" Evrensel bilince ulaşmış kişi, bu iki enerji formu arasındaki dönüşümün ve dengenin farkındadır."
" Sonuç olarak, Yengeç-Oğlak aksı, ruhsal ve maddi gerçeklikler arasında kurulan mükemmel dengenin astrolojik bir temsilidir. Bu aks, yüksek frekanslı duygusal ve ruhsal enerjilerin (Yengeç’in suyu) nasıl düşük frekanslı maddi gerçeklikte (Oğlak’ın toprağı) tezahür ettiğini gösterir. Evrensel bilince ulaşmış birey, bu iki element ve frekans aralığını mükemmel bir uyum içinde dengeleyebilen, böylece hem ruhsal hem de maddi dünyada tam bir farkındalık ve etkinlikle var olabilen kişidir. "
Kafamız hoş diye boş işlerle uğraşmıyoruz yani