Retro
Elit Üye
Her yatırım kendi içinde beklenti gizler.
Yok daha neler. Borsa mı bu?
Yatırım büyüdükçe beklenti de büyür.
Mutluluğunu paylaşmaktır yatırım. Kendin mutluyken gidip başkalarını da mutlu etmektir. Ama kendi mutluluğunu ısrarla dayatarak, onaya sunarak değiil. Hayır duası alacak işlerde ve fedakarlıklarda bulunmaktır. Bu bazen mutluluğunun bir kısmını (bir kısmını), nefsinin hoşuna gitmese bile başkaları için frenleyebilmek te olabilir. Herkes herkese iyi gelmez. Herkesin mutluluğunu gösterme biçimi herkesi açmayabilir. Hatta kapatabilir. Bazı insanlar mutluluğunu nefsi emmarede yaşayabilirler. Bu da üst mertebedeki insanları bir tık irrite edebilir. Bunların hepsini de hatta daha daha fazlasını da zaten yaşamışsındır. Mutluluk yönetilebilirdir. Yönetilebilen bir şey tasarruf edilebilir hatta büyütülebilirdir de. Canaze varken müziğin sesini kıstığın anda mutluluğunu yitirmiş olmazsın. Bir sonraki döngüye kadar nadasa bırakmış olursun.
Yatırım, benim kullandığım parasal bir tabir. İroni diliyle anlattım. Evrene yaptığın yatırımları unutacaksın. Usta borsacı tavsiyesi bu. Yatırım yapın ve unutun.
Hani mutluluk bulaşıcıydı ?
Mutluluğun bulaşıcı olması, köleleştirici de olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Mutlu ettiğin insanlar kendi mutluluklarını yönetemiyorlarsa sana bağımlılık geliştirebilirler. Rollenmeler ve rol çalmalar oluşabilir.
Mutluluğu bilmiyoruz. Geldikçe harcamayı biliyoruz, sonra tükenince de akmayan enerjiyi zorla akıtmaya çalışarak hormonal deformasyona sürükleniyoruz. Çünkü mutluluğun bittiği yerde beyin haz merkezinin depolarını açıyor ve bir süre daha mutlulk yaşatmaya devam ediyorlar. İşte kurbağa gibi pişirilmek böyle başlıyor