Kitap Alıntıları

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Rhea
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
"İnsanlar, hayatta iyi şeylerin kendilerine gelmesini beklemeye meyillilerdir. Tabii bekleyerek fırsatları kaçırırlar. Genelde, dilediğiniz şey kucağınıza düşmez; yakınınızda bir yere düşer ve sizin bunu fark etmeniz, onu istemeniz ve elde etmek için zaman ve emek sarf etmeniz gerekir. Bu evrenin zalimliğinden değildir. Bu evrenin akıllı olduğundandır. Onun kendine öz bir kedi-iplik teorisi vardır ve bizim, kucağımıza düşen şeyleri takdir etmeyeceğimizi bilir."
Oyun, Neil Strauss
 
Oberon, Titania'yı perileri o uyurken ne yapmaları gerektiğini söylerken buldu. "Bazılarınız," dedi majesteleri, "misk güllerinin goncalarındaki hastalıkları yok edeceksiniz; bazılarınız küçük cinlerime ceket yapmak için gereken derimsi kanatlar için yarasalarla savaşa tutuşacaksınız; bazılarınız her gece öten gürültücü baykuş yanıma yaklaşmasın diye nöbet tutacaksınız; ama önce bana ninni söyleyin." Onlar da şu şarkıyı söylemeye başladılar:

Siz çatal dilli benekli yılanlar,
Dikenli kirpiler, gözümüze gözükmeyin;
Semenderler, kör solucanlar,
Peri kraliçemizin yanına ilişmeyin
Philomel, ahenkle,
Sen de söyle bizim ninnimizde,
Ninni, ninni, ninnimizde; ninni ninni ninnimizde;
Ne büyü, ne zarar ziyan,
Gelmesin güzelimize;
Güzel uykular ninnimizle.

Shakespeare'den Hikâyeler (Bir Yaz Gecesi Rüyası)
 
"Korkuyu öldürmek için meydana getirmeye kalkıştıkları delice aşk krizi onları daha derin korkuların içine atmıştı. Şimdi artık onları birbirinden sonsuza değin ayıran cesedin soğuk temasını hissederken kanlı gözyaşları döküyorlar, hallerinin ne olacağını azap içinde kendi kendilerine soruyorlardı."
Therese Raquin, Emile Zola

 
"Aklını başına derleyip bu pis ruh hallerini tahlil etmek istersin. İnsan ruhunun çözülmez düğümleri bir muamma gibi önüne serilir. Kitaplarda okuduğun depresyon kelimesine bir cankurtaran simidi gibi sarılırsın. Çünkü nedense hepimizde, maddi olsun, manevi olsun, bütün dertlerimize bir isim takmak merakı vardır, bunu yapmazsak büsbütün çılgına döneriz. Mamafih insanlarda bu merak olmasa doktorlar açlıktan ölürlerdi. Bu depresyon kelimesine yapışıp iç sıkıntısının uçsuz bucaksız denizinde bocalarken karşına uzun zamandan beri görmediğin bir ahbap çıkar..."

İçimizdeki Şeytan / Sebahattin Ali
 
"Ben hasta bir adamım. Hayır, bedenim değil, ruhum hasta, beynim hasta. Bütün değerlerimi kaybettim sanki. Hiçbir şeyi umursamıyorum."
Martin Eden, Jack London
 
Hayatta istediğinizi yaratmak amacıyla yaratıcı imgelemeyi kullanmak için, yaşamın size sunduğu en iyiyi sizin için "iyi" olanı kabul etmeye hazır ve istekli olmalısınız. Belki garip görünebilir ama, çoğumuz hayatta istediğimize sahip olma olasılığını kabul etmekte zorlanırız. Bu genellikle çok erken yaşlarda edindiğimiz temel değersizlik duygularından kaynaklanır. Temel inanç Şöyledir: "Ben gerçekten çok iyi (sevilmeye layık, değerli) bir kişi değilim; onun için en iyisine sahip olmayı da hak etmiyorum." Bu inanç genellikle başka duygularla, bazen de gerçekten iyi olduğumuz ve iyi şeyleri hak ettiğimiz şeklindeki karşıtduygularla karışıktır. Ama eğer, kendinizi en harika durumların içinde hayal etmekte zorlandığınızı ya da "Buna asla sahip olamam" veya "Bunun benim başıma gelmesi olanaksız" gibi düşünceler taşıdığınızı görürseniz, kendinizle ilgili "imajınızı yakından incelemeniz gerekebilir. Kendinizle ilgili imajınız, kendinizi nasıl gördüğünüzü, kendinizle ilgili neler hissettiğinizi kapsar. Bu genelde karmaşık ve çok yüzlüdür. Kendi imajınızın değişik yüzleriyle ilişkiye geçebilmek için, gün boyunca çeşitli zamanlarda ve çeşitli durumlarda kendinize, "Şu anda kendimle ilgili neler hissediyorum?" diye sormaya başlayın. Değişik zamanlarda zihninizde kendinizle ilgili ne tür fikirler ya da imajlar taşıdığınıza dikkat edin. Yapacak ilginç şeylerden biri de, "Şu anda kendime nasıl görünüyorum?" diye sorarak kendi fiziksel imajınızla temas kurmaktır. Eğer kendinizi hantal, çirkin, şişman, sıska, çok iriyarı, çok ufak tefek ya da her nasıl hissettiğinizi keşfederseniz, bu kendinize gerçekte hak ettiğiniz şeyi en iyiyi verecek kadar kendinizi sevmediğiniz gerçeğine götüren bir ipucu olabilir. Birçok kusursuz güzellikte, çekici insanın kendisini sık sık çirkin, hiçbir şeyi hak etmez ve değersiz bulduğunu keşfetmek beni hep şaşırtır. Onaylamalar ve yaratıcı imgeleme kendinizle ilgili daha olumlu ve sevecen bir imaj yaratmak için harika bir yoldur. Kendinizi sevmediğiniz yaklaşımları yakaladığınızda, karşılık olarak her fırsatta kendinize olumlu, takdirkâr, sevecen şeyler söylemeye başlayın. Kendinize karşı zihinsel olarak acımasız, sert ya da eleştirel davrandığınız anların farkına varın ve bilinçli olarak daha iyi, şefkatli ve takdirkâr davranmaya başlayın. Bunun başkalarına karşı daha sevecen davranmanıza da yardımcı olduğunu göreceksiniz. Kendinizle ilgili takdir ettiğiniz belirli özelliklerinizi düşünün. İyi bir arkadaşınızı nasıl hata ve kusurlarını açıkça görerek sevebiliyorsanız, aynı şekilde, bir yandan geliştirmeniz gereken yönlerinizin farkında olarak, kendinizi de özünüzde olduğunuz şey adına sevebilirsiniz. Bu kendinizi çok iyi hissetmenizi ve giderek hayatınızın harika bir biçimde değişmesini sağlayacaktır. Genellikle, kendi isminizi kullanarak ikinci bir kişiye hitap eder gibi onaylama yapmak çok etkili olur.
 
Zamanın kanadıyla gölgelenip örtündüm,
Zamanı görmekteyim zaman beni görmüyor,
Adımın ne olduğunu günler bilmiş olsaydı,
Yerim neresidir aceb bana bildirilmiyor.(Şemsül Maarif)
 
Geri
Üst