Forumda sigil majisi düşünce formu servitor (hizmetkar) gibi kaos majisine bağlı bölümler açılması

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Occultus
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
+ Acayip sıkıntılı ve riskli bir süreç.
Şimdilik evet, konu üzerinde yeterince gelişim sağlanır ve hakimiyet kurulursa güzel bir enstrüman olabilir belki. Ustalık gerektiren bir sanat.

Eğer becerebilirsem ilerleyen süreçlerde, daha önce bahsettiğim gibi astral düzlemde gezinip bana da seyahatlerimde yardımcı olması için ben de bir tane geliştirmeyi planlıyorum. En azından pelerinlileri anlamam daha kolay olur.
 
Youtube'da adını vermeyeceģim bir adam adlı adınca açık seçik büyü öğretir. Bilenler anlamıştır. O adam bir nevi servitor gönderiyor. Bir büyüde yapacağı majikal işlemlerde yardımcı ve yükseltici destek sağlayacak ritüel öğretiyor. Elbette bir varlık geliyor. Diğer parayla satılanlar gibi gibi onunki de esir edilmiş ve zorla gönderilmiş oluyor. Kullanmazsan ölüyor. Nereden baksan zorbalık bu. Kullansan, kullandıkça yollayan adamın borçlarından üstleniyorsun. Parasız bu hizmeti niye versin? Adamın derdi negatiflerini ufak ufak halka bölüştürmek. Hazırların tümünün böyle işler olduğunu düşünüyorum. Yapılacaksa gerçekten majisyen sıfırdan kendine yapmalı.
 
Şimdilik evet, konu üzerinde yeterince gelişim sağlanır ve hakimiyet kurulursa güzel bir enstrüman olabilir belki. Ustalık gerektiren bir sanat.

Eğer becerebilirsem ilerleyen süreçlerde, daha önce bahsettiğim gibi astral düzlemde gezinip bana da seyahatlerimde yardımcı olması için ben de bir tane geliştirmeyi planlıyorum. En azından pelerinlileri anlamam daha kolay olur.
Deveye sormuşlar boynun neden eğri? diye, kendi işimi kendim görürüm de ondan demiş.

Elin şeyiyle kuyuya inilmez gibi kadim anadolu irfanına ait sözler de var tabii.

Hatta gavurun şu lafı da çokça duyulur; ortada bedava bir ürün varsa ürün sensin.

Ezcümle süptil alanlarda babana bile güvenme.
 
Deveye sormuşlar boynun neden eğri? diye, kendi işimi kendim görürüm de ondan demiş.

Elin şeyiyle kuyuya inilmez gibi kadim anadolu irfanına ait sözler de var tabii.

Hatta gavurun şu lafı da çokça duyulur; ortada bedava bir ürün varsa ürün sensin.

Ezcümle süptil alanlarda babana bile güvenme.
Kendimi doğru ifade edemedim sanırım. Mesele birine veya bir şeye güvenip güvenmemek değil, keşfetmekti kastım. Ama öğütlerinizde haklısınız, teşekkür ederim.
 
Kendimi doğru ifade edemedim sanırım. Mesele birine veya bir şeye güvenip güvenmemek değil, keşfetmekti kastım. Ama öğütlerinizde haklısınız, teşekkür ederim.
Doğuştan astral çıkışları olan bir dostumun anlattığına göre dikey yolculuklar sırasında epey güçlü varlıkların sahasına girmekle kalmayıp üzerine bir de kabak gibi farkedilme durumu vuku buluyormuş.

Sizde durum nasıl?
 
Doğuştan astral çıkışları olan bir dostumun anlattığına göre dikey yolculuklar sırasında epey güçlü varlıkların sahasına girmekle kalmayıp üzerine bir de kabak gibi farkedilme durumu vuku buluyormuş.

Sizde durum nasıl?
Fark edilmeyi biraz daha açmanızı rica edeceğim. Çünkü fark edilmek, güçlü varlıklarla karşılaşmak benim için hiç sorun olmadı.
 
Kendisini görenler rahatsızlık duyuyor-muş.

Sizin için nasıl oluyor?
İlk zamanlarımı hatırlamıyorum ama uzun zamandır rahatsızlık gibi bir şey deneyimlemedim, sadece bir kez kendi alanımdan çıkarken saldırıya maruz kaldım ama hızlı çözdüm diyebilirim. Aşina oluyorsunuz git gide.

Genelde olumsuz tepki olarak şaşkınlık veya umursamazlıkla karşılaşıyorum. Oradakileri de anlıyorum, benim de evime davetsiz bir yabancı girse ben de şaşırır veya öfkelenirdim. Eğer doğuştan astral yeteneği varsa biraz kamuflaj ve korumayla daha güvenli gezinebilir veya gezindiği alanı değiştirebilir.

Ne için de gezindiği önemli. Bu öylesine bir eylem olmamalı. Astral düzlem eğer kişi kendisi cevap için gezinmiyorsa; sorulara cevap almak, medyumluk veya kehanet için uygun bir alan sayılmaz. Varlıklar her zaman dürüst değildir çünkü, özellikle bu konuda deneyim sahibi değilseniz. Kaldı ki insanlar da öyle, bir zaman önce bir arkadaşım bana bir metot öğreteceğini söyleyip beni ekmişti. Yaratım bakımından astral alandakiler ve üç boyuttakiler birbirine benziyor diyebilirim.
 
İlk zamanlarımı hatırlamıyorum ama uzun zamandır rahatsızlık gibi bir şey deneyimlemedim, sadece bir kez kendi alanımdan çıkarken saldırıya maruz kaldım ama hızlı çözdüm diyebilirim. Aşina oluyorsunuz git gide.

Genelde olumsuz tepki olarak şaşkınlık veya umursamazlıkla karşılaşıyorum. Oradakileri de anlıyorum, benim de evime davetsiz bir yabancı girse ben de şaşırır veya öfkelenirdim. Eğer doğuştan astral yeteneği varsa biraz kamuflaj ve korumayla daha güvenli gezinebilir veya gezindiği alanı değiştirebilir.

Ne için de gezindiği önemli. Bu öylesine bir eylem olmamalı. Astral düzlem eğer kişi kendisi cevap için gezinmiyorsa; sorulara cevap almak, medyumluk veya kehanet için uygun bir alan sayılmaz. Varlıklar her zaman dürüst değildir çünkü, özellikle bu konuda deneyim sahibi değilseniz. Kaldı ki insanlar da öyle, bir zaman önce bir arkadaşım bana bir metot öğreteceğini söyleyip beni ekmişti. Yaratım bakımından astral alandakiler ve üç boyuttakiler birbirine benziyor diyebilirim.
Karşılaştığınız varlıkları tarif eder misiniz? Tırsak olduğum için bu alan bana hep uzak kalacak, turist merakımı bağışlayın.
 
Karşılaştığınız varlıkları tarif eder misiniz? Tırsak olduğum için bu alan bana hep uzak kalacak, turist merakımı bağışlayın.
Tırsaklıkla ilgili olan fikrimi daha önce beyan etmiştim sanırım. Eğer majiyle ilgiliyseniz ve ilgili olmaya devam ederseniz bir süre sonra kendiliğinden astral sıçramalar yaşamanız muhtemel. Özellikle işlemleriniz kendi gelişiminize yönelikse. Uyku evresinden sıyrılıp astral alanda süzüldüğünüzü anlamanız sabah sersemliğinden dolayı birkaç dakikanızı alır yalnızca.

Önceleri siyah beyaz deneyimlediğim bu süreci sonrasında yalnız ışık veya gölge olarak gördüğümü söyleyeyim. Ama bu çocukluk evresinden sonraki süreçteydi, çocukken tuhaf imgeler şeklinde görebiliyordum; evde sebzeliğin arkasında saklanan kırmızı kostümlü siyah bir cüceydi ilk gördüğüm varlıklardan biri ve ışıklar kapalıyken mutfağa girmemi zorlaştırmıştı diyebilirim.

Çalışmalarımı sıklaştırdıkça bir şeyleri daha net görmeye başladım bazıları direkt olarak insan formunda, bazıları yüzü olmayan varlıklardı. İlginç bir deneyim olarak iletişim kurabildiğim kurt/çakal başlı insan formunda varlıklarla karşılaştığımı söyleyebilirim. Daha abartılısı hatta komik gelecek bir tanesi ise muhafız kıyafeti giyen ve iki ayağı üzerinde duran bir gergedandı ancak şekil değiştirme yetisine sahipti. Astral evrendeki görülerimiz genellikle kendi anlam dünyamıza göre şekil alır ancak bu gergedan benim için istisnai bir durumdu.

“Tırsmaya” gerek yok beyefendi, çünkü astral düzlem zihnimize göre şekil alır genellikle. Zihin neye sesleniyorsa görü onu getirir. Bizlere bu tür gezilerin, majikal çalışmaların korkunç olabileceğine dair kodlar verilir küçük yaşlardan itibaren, birçoğu dini atıflarla desteklendirilir. Ancak korksanız dahi başa çıkamayacağınız bir şey olacağını sanmam. Çünkü gezi size aitse rotayı değiştirmek mümkün. Rotayı değiştirmiyorsanız da mücadele edebileceğiniz türlü yol mevcut. Bence astral düzlemde gezinmek için kendine “tırsak” diyebilen birinin cesareti son derece yeterlidir.
 
Tırsaklıkla ilgili olan fikrimi daha önce beyan etmiştim sanırım. Eğer majiyle ilgiliyseniz ve ilgili olmaya devam ederseniz bir süre sonra kendiliğinden astral sıçramalar yaşamanız muhtemel. Özellikle işlemleriniz kendi gelişiminize yönelikse. Uyku evresinden sıyrılıp astral alanda süzüldüğünüzü anlamanız sabah sersemliğinden dolayı birkaç dakikanızı alır yalnızca.

Önceleri siyah beyaz deneyimlediğim bu süreci sonrasında yalnız ışık veya gölge olarak gördüğümü söyleyeyim. Ama bu çocukluk evresinden sonraki süreçteydi, çocukken tuhaf imgeler şeklinde görebiliyordum; evde sebzeliğin arkasında saklanan kırmızı kostümlü siyah bir cüceydi ilk gördüğüm varlıklardan biri ve ışıklar kapalıyken mutfağa girmemi zorlaştırmıştı diyebilirim.

Çalışmalarımı sıklaştırdıkça bir şeyleri daha net görmeye başladım bazıları direkt olarak insan formunda, bazıları yüzü olmayan varlıklardı. İlginç bir deneyim olarak iletişim kurabildiğim kurt/çakal başlı insan formunda varlıklarla karşılaştığımı söyleyebilirim. Daha abartılısı hatta komik gelecek bir tanesi ise muhafız kıyafeti giyen ve iki ayağı üzerinde duran bir gergedandı ancak şekil değiştirme yetisine sahipti. Astral evrendeki görülerimiz genellikle kendi anlam dünyamıza göre şekil alır ancak bu gergedan benim için istisnai bir durumdu.

“Tırsmaya” gerek yok beyefendi, çünkü astral düzlem zihnimize göre şekil alır genellikle. Zihin neye sesleniyorsa görü onu getirir. Bizlere bu tür gezilerin, majikal çalışmaların korkunç olabileceğine dair kodlar verilir küçük yaşlardan itibaren, birçoğu dini atıflarla desteklendirilir. Ancak korksanız dahi başa çıkamayacağınız bir şey olacağını sanmam. Çünkü gezi size aitse rotayı değiştirmek mümkün. Rotayı değiştirmiyorsanız da mücadele edebileceğiniz türlü yol mevcut. Bence astral düzlemde gezinmek için kendine “tırsak” diyebilen birinin cesareti son derece yeterlidir.
Cevabınız için teşekkür ederim, bu pratiği yapmak için nasıl bir süreç izliyorsunuz?
 
Cevabınız için teşekkür ederim, bu pratiği yapmak için nasıl bir süreç izliyorsunuz?
Bilinçli olarak yapmak için genellikle meditasyonlardan destek alıyorum, daha önce söylemiştim sanıyorum. Genellikle derin odaklanma meditasyonunda 10-15. dakika arasında öte alemlere geçebiliyorum. Birçok insan “deathpose” kullanıyor bunun için, deneyecek olursanız önerebilirim ama ben bundan ziyade kendimi daha rahat hissettiğim bir pozisyonda geçiş yapmayı seçiyorum.

Meditasyon saçma veya sıkıcı gelebilir, odaklanma çalışmaları da duruma göre çekilmez olabiliyor. Eğer bu şekilde yol almak istemezseniz inanç sisteminizdeki ritüelleri de kullanabilirsiniz. Ben bazen, meditasyon için kendimi uygun görmediğimde kendi sistemimdeki bazı uygulamalarla geçişi gerçekleştiriyorum. En önemlisi astral deneyim öncesi mutlaka arınma çalışması yapıyorum.

Bunların dışında; astral seyahat her zaman tercih edilebilir bir seçenek olamayabiliyor. İşten veya günlük rutinden kimi zaman vakit bulamadığımda şuur projeksiyonu veya astral projeksiyona ağırlık veriyorum. Bu projeksiyonlar bedeni ve zihni bir yere uzun süre çapalamaktan ziyade gözler açık, bedeni bir yere sabitlemeden gerçekleştirilebiliyor ama bunu nasıl yaptığımı ben de bilmiyorum o yüzden lütfen sormayın :))) Sonra araştırıp nasıl yapılabildiğine dair bir konu açmaya gayret ederim. Özellikle çok sıkıldığım durumlarda benim için güzel bir saklanma yeri oluyor.

Yalnız şunu unutmamak gerek seyahatler esnasında insanın bir ayağı arzda, bir ayağı seyyaldedir. Arzdaki ayağınız yere sağlam basıyorsa seyyalde de güvendesiniz demektir.
 
Diyelim ki tulpa yada servitor oluşturduk. Yani enerji mize şekil verdik. Ona dünya barışı için çalışan, mazlumlarına yardım, zalimlere bedel ödeyen vazifeler verdik. Zülm ile abad olanlara hak ettikleri bedelleri ödetiyor, tulpamız her görevi başarılı bir şekilde ifa ediyor.
Sayın @cortana siz yada başka herhangi bir majisyen (iyi yada kötü) bu tulpayı farkedebilir mi, bu tulpa hakkında metafizik istihbarat alabilir mi? Tulpa nın yaşadığı boyutta başka majisyen lerinin tulpa yada servitor leri tulpamız hakkında yada tulpayı şekillendiren kişi hakkında bilgilere ulaşabilir mi
 
Bilinçli olarak yapmak için genellikle meditasyonlardan destek alıyorum, daha önce söylemiştim sanıyorum. Genellikle derin odaklanma meditasyonunda 10-15. dakika arasında öte alemlere geçebiliyorum. Birçok insan “deathpose” kullanıyor bunun için, deneyecek olursanız önerebilirim ama ben bundan ziyade kendimi daha rahat hissettiğim bir pozisyonda geçiş yapmayı seçiyorum.

Meditasyon saçma veya sıkıcı gelebilir, odaklanma çalışmaları da duruma göre çekilmez olabiliyor. Eğer bu şekilde yol almak istemezseniz inanç sisteminizdeki ritüelleri de kullanabilirsiniz. Ben bazen, meditasyon için kendimi uygun görmediğimde kendi sistemimdeki bazı uygulamalarla geçişi gerçekleştiriyorum. En önemlisi astral deneyim öncesi mutlaka arınma çalışması yapıyorum.

Bunların dışında; astral seyahat her zaman tercih edilebilir bir seçenek olamayabiliyor. İşten veya günlük rutinden kimi zaman vakit bulamadığımda şuur projeksiyonu veya astral projeksiyona ağırlık veriyorum. Bu projeksiyonlar bedeni ve zihni bir yere uzun süre çapalamaktan ziyade gözler açık, bedeni bir yere sabitlemeden gerçekleştirilebiliyor ama bunu nasıl yaptığımı ben de bilmiyorum o yüzden lütfen sormayın :))) Sonra araştırıp nasıl yapılabildiğine dair bir konu açmaya gayret ederim. Özellikle çok sıkıldığım durumlarda benim için güzel bir saklanma yeri oluyor.

Yalnız şunu unutmamak gerek seyahatler esnasında insanın bir ayağı arzda, bir ayağı seyyaldedir. Arzdaki ayağınız yere sağlam basıyorsa seyyalde de güvendesiniz demektir.
İlginç, nefes almak kadar kolay hale gelmiş sizin için. Şuur projeksiyonu nedir?
 
Diyelim ki tulpa yada servitor oluşturduk. Yani enerji mize şekil verdik. Ona dünya barışı için çalışan, mazlumlarına yardım, zalimlere bedel ödeyen vazifeler verdik. Zülm ile abad olanlara hak ettikleri bedelleri ödetiyor, tulpamız her görevi başarılı bir şekilde ifa ediyor.
Sayın @cortana siz yada başka herhangi bir majisyen (iyi yada kötü) bu tulpayı farkedebilir mi, bu tulpa hakkında metafizik istihbarat alabilir mi? Tulpa nın yaşadığı boyutta başka majisyen lerinin tulpa yada servitor leri tulpamız hakkında yada tulpayı şekillendiren kişi hakkında bilgilere ulaşabilir mi
Enerji sahanıza kimi aldığınıza ve enerji sahanızın ne kadar korunduğuna göre değişir. Eğer bir majisyen size ajanlık amacıyla yaklaşıyorsa ve yetenekli biriyse tulpanızın tüm hatlarını bilemese de en azından bir tulpanız olduğunu ve işlevini öğrenebilir. Tulpanızı net bir biçimde izinsiz olarak görebileceğini düşünmüyorum çünkü bunlar daha çok öznel enerji varlıkları.

Morfik alan dolayısıyla majisyen değil tulpanızdan direkt zihninizden dahi istihbarat alabilir, bunun için bir tulpa kullanmak zorunda da değil ancak bu kadar kabiliyetli majisyenin sayısı sınırlıdır ve muhtemelen yeteneğini insanlar arası ilişkilerden daha ulvi şeylerde kullanıyordur diye düşünmek istiyorum. Korunma ve gizleme çalışmalarıyla bu sorunun önüne kolaylıkla geçebilirsiniz.
 
İlginç, nefes almak kadar kolay hale gelmiş sizin için. Şuur projeksiyonu nedir?
Katılmıyorum, bir yetenek ne kadar kolay hale bürünürse kontrolü o kadar zorlaşır, eğer yönetmeyi bilmiyorsak. Ve ben yönetmekte üstat değilim.

Şuur projeksiyonu, üç boyutlu dünyamızda anlık olarak bedeni dışarıdan gözlemleyerek yine üç boyutlu dünyada ruhsal bir gezintiye çıkmak olarak özetlenebilir. Şuur projeksiyonunda yeterince gelişim sağlanırsa mekanlar arası gezmenin mümkün olduğunu söyleyen kaynaklar var, benim sırrım bana.
 
Enerji sahanıza kimi aldığınıza ve enerji sahanızın ne kadar korunduğuna göre değişir. Eğer bir majisyen size ajanlık amacıyla yaklaşıyorsa ve yetenekli biriyse tulpanızın tüm hatlarını bilemese de en azından bir tulpanız olduğunu ve işlevini öğrenebilir. Tulpanızı net bir biçimde izinsiz olarak görebileceğini düşünmüyorum çünkü bunlar daha çok öznel enerji varlıkları.

Morfik alan dolayısıyla majisyen değil tulpanızdan direkt zihninizden dahi istihbarat alabilir, bunun için bir tulpa kullanmak zorunda da değil ancak bu kadar kabiliyetli majisyenin sayısı sınırlıdır ve muhtemelen yeteneğini insanlar arası ilişkilerden daha ulvi şeylerde kullanıyordur diye düşünmek istiyorum. Korunma ve gizleme çalışmalarıyla bu sorunun önüne kolaylıkla geçebilirsiniz.
Çok teşekkür ederim.
 
Katılmıyorum, bir yetenek ne kadar kolay hale bürünürse kontrolü o kadar zorlaşır, eğer yönetmeyi bilmiyorsak. Ve ben yönetmekte üstat değilim.
Öyle diyorsanız öyledir.
Şuur projeksiyonu, üç boyutlu dünyamızda anlık olarak bedeni dışarıdan gözlemleyerek yine üç boyutlu dünyada ruhsal bir gezintiye çıkmak olarak özetlenebilir. Şuur projeksiyonunda yeterince gelişim sağlanırsa mekanlar arası gezmenin mümkün olduğunu söyleyen kaynaklar var, benim sırrım bana.
Yani hem orada, hem burada.

Sizin sırrınız da size.
Enerji sahanıza kimi aldığınıza ve enerji sahanızın ne kadar korunduğuna göre değişir. Eğer bir majisyen size ajanlık amacıyla yaklaşıyorsa ve yetenekli biriyse tulpanızın tüm hatlarını bilemese de en azından bir tulpanız olduğunu ve işlevini öğrenebilir. Tulpanızı net bir biçimde izinsiz olarak görebileceğini düşünmüyorum çünkü bunlar daha çok öznel enerji varlıkları.
Sadece ölüler görür. 😎
Morfik alan dolayısıyla majisyen değil tulpanızdan direkt zihninizden dahi istihbarat alabilir, bunun için bir tulpa kullanmak zorunda da değil ancak bu kadar kabiliyetli majisyenin sayısı sınırlıdır ve muhtemelen yeteneğini insanlar arası ilişkilerden daha ulvi şeylerde kullanıyordur diye düşünmek istiyorum.
Ben bunu fazla Sherlock Holmes okumakla ilişkilendiriyordum.

(Bir arkadaş ekolü)
Korunma ve gizleme çalışmalarıyla bu sorunun önüne kolaylıkla geçebilirsiniz.
Üstteki olayı yapabilen biri için korunma ve gizlenme genellikle sadece kibirli bir varsayım olarak kalacaktır.

(Bam-Güm ekolü)
 
Sadece ölüler görür. 😎
İşte bu yüzdeeeen şamanizm, paganizm hatta semavi dinlere bağlı tüm ekollerde ölmeden ölmek gibi güzel bir deneyim alanı var ve insanlar bu deneyim için gayret sarfediyorlar.

Ben bunu fazla Sherlock Holmes okumakla ilişkilendiriyordum.

(Bir arkadaş ekolü)
Neyse ki bu konuya biraz açıklık getirebilmek amacıyla bir hipotezi açıklamaya kalkışmıştım, öznel yorumlarımla hafif saçmaladığım bir içerik olsa da akşam üzeri paylaşmayı düşünüyorum. Ama “Sherlock Holmes”e dayalı arkadaş ekolü de eğlenceliymiş.

Üstteki olayı yapabilen biri için korunma ve gizlenme genellikle sadece kibirli bir varsayım olarak kalacaktır.

(Bam-Güm ekolü)
Pusu hafife almayın, bir şahine dahi yolunu şaşırtabilir. Ama ekolünüzden verdiğiniz bu bilgi benim için çok değerli.
 
İşte bu yüzdeeeen şamanizm, paganizm hatta semavi dinlere bağlı tüm ekollerde ölmeden ölmek gibi güzel bir deneyim alanı var ve insanlar bu deneyim için gayret sarfediyorlar.
Bazen bu iş üzerine oturup düşünüyorum, dağlarda bir yerde konuyu hayati anlamda ciddiye alanlar olduğuna dair umudumu yitirmiyorum. Hiç değilse bir rüyam böyle söylüyor.
Neyse ki bu konuya biraz açıklık getirebilmek amacıyla bir hipotezi açıklamaya kalkışmıştım, öznel yorumlarımla hafif saçmaladığım bir içerik olsa da akşam üzeri paylaşmayı düşünüyorum. Ama “Sherlock Holmes”e dayalı arkadaş ekolü de eğlenceliymiş.
Her şey öznel, otorite olduğunu iddia edenlere bir tarafımla acımasızca gülmekten hiç geri durmuyorum.

El yumruğu yemeyen diye bir tabir var.

Merakla beklemekteyim, az evvel ben de birkaç paragraf karalamış bulundum fakat paylaşmayacağım.

Sahne sizin efendim.
Pusu hafife almayın, bir şahine dahi yolunu şaşırtabilir. Ama ekolünüzden verdiğiniz bu bilgi benim için çok değerli.
Yok, estağfirullah.

Şunu söylemeye çalıştım; bir konuda tüm yönleriyle hakimiyet sağlamadan derme çatma yöntemlerin kulaktan dolma bilgeliğine sığınmak işe yaramayabilir, ne düşündüğüne dikkat etmek gerek)
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst