Film ve Dizi Önerileri

Bazı yerlerin yorumunu ve anlaşılmasını izleyicilere bırakmalarıda güzeldi. 2.'si gelicekmiş gibi bitti, umarım 2.'side gelir.
 
1311943131.jpg


Sinema Puanı : 9.0 / 10

Yapım: 2001 - ABD

Tür: Aile, Biyografi, Dram, Gizem, Psikolojik,

Süre: 134 dakika

Yönetmen: Ron Howard,

Oyuncular: Russell Crowe, Jennifer Connelly, Paul Bettany, Ed Harris, Josh Lucas, Christopher Plummer, Adam Goldberg, Eva Angelina, Judd Hirsch, Vivien Cardone, Austin Pendleton, Tanya Clarke, Josh Pais, Jillie Simon, Anthony Rapp, Victor Steinbach, Jason Gray-stanford,

Senaryo: Akiva Goldsman,

Senaryo (Kitap): Sylvia Nasar,

Yapımcı: Ron Howard, Brian Grazer,

http://www.youtube.com/watch?v=sKClFqYJoTY&feature=related

AÇIKLAMA

John Forbes Nash Jr., genç yaşında geliştirdiği kuramlarla matematik dünyasının bir numaralı ismi haline gelir. Fakat kısa süre içerisinde bencilliği ve kendine olan aşırı güveni sonucunda oluşan kişisel problemleri ile baş edemez duruma düşer. Dahilik ile delilik arasındaki ince çizgide, delilik tarafına doğru sürüklenir. Uzun süre şizofreni ile mücadele eden matematikçi, yıllar sonra adeta yeniden doğarak Nobel ödülünü almayı başarır.

Yazının devamı, eserin konusu hakkında ayrıntılı bilgi içermektedir.

Nash, öğrencilik yıllarından itibaren hayaller görmeye başlar. Mezuniyetinden sonra, zamanla paranoid şizofreni olur. Fakat hasta olduğunun farkına varamaz. Bir konferans sırasında aniden bir psikiyatristin karşısına çıkması ile olaylar zinciri değişir. Uzun süre hasta olduğunu kabul edemese de, bir gün sürekli gördüğü bir çocuğun hiç büyümediğini fark eder. Bu durum, onun hastalığını kabul etmesini sağlar. Bu hastalık yüzünden işinden ayrılmak zorunda kalır.

Hastalığı kendi çocuğuna zarar vermesine neden olacak noktaya gelince eşi yeniden hastaneye gitmesi gerektiğini düşünür. Fakat Nash, bu hastalığı görmezden gelerek onunla yaşamaya çalışacaktır. Gördüğü tedaviler etkili olmasa da, eşi ve eski iş arkadaşlarının desteğiyle herşeye yeniden başlar. Tekrar üniversitede öğretim üyesi olur. Sonunda, hastalığının başlamasından evvel yaptığı buluşlardan dolayı Nobel Ekonomi Ödülünü alır.

İşte benim gözlerimi dolduran bölüm :) Çok aşırı duygulandım..
http://www.youtube.com/watch?v=U68B0MW4GIA&feature=related

Azimle , sevgiyle aşılamıycak hiçbir şey yoktur. Gerçek kanıtı gözlerimizin önünde. Başka söze ne hacet ..
http://www.youtube.com/watch?v=BLbs0yH8Qfg

Bence bu filmi herkes izlemeli o kadar çok şey anlatıyor, o kadar güzel mesajlar veriyorki anlatmakla bitmez. Biz küçücük sorunları nasıl büyütüyoruz, nasıl aşılamıycak yapıyoruz.. Herşeyin çözümü kendi içimizde , zihnimizde. Bu film bana çok şey kattı. Çok severek izledim.

İşte Gerçek John Nas
JJOHN_NASH.jpg


Umarım sizlerde beğenirsiniz
 
Ben bunu daha yeni izledim ve kendi kendime çok geç kalmışım dedim. Film bana bunu dedirtti, etkisi çok derin oldu bende. Gerçek yaşanmışlık , sabır , azim.. Sonunda ağladım o derece.. Herkesin zevki bir değildir ama bence izleyipte hayran olmayanda yoktur :)
 
Bu film gerçekten benide etkilemişti. Konunun işlenişi falan çok güzeldi. Herkeze tavsiye ederim.^^
 
Melancholia, dünyanın sonunda başlıyor.” diye nitelendiriyor filmi Lars Von Trier.“Filmin konusunun ne olduğunu söyleyebilirim ama nasıl ve niye yaptığımı söyleyemem. Böylece oturup filme kadar komplo teorileri kuracaksınız. Bir planım var ve bu planı asla anlamayacaksınız” diye de ekliyor üstüne. Konusu hakkında ise şunları söylüyor : “Bir düğün ve melankoli var. İki kız kardeş (Kirsten Dunst ve Charlotte Gainsbourg) hakkında psikolojik bir felaket filmi. Melankolik kardeş, kaya gibi sakin, karanlık dünyasına baktığınızda kaderi bekler gibi davranıyor. Diğer kız kardeş ise giderek panik yapıyor.”

alıntı..

http://www.youtube.com/watch?v=T3_Jv-R2bHM&feature=player_detailpage
 
Keşke uluslararası platforma taşınabilse. Truva vb. birçok film yapılmışken bizim tarihimizi yansıtan bir filmin dünyaya yayılması çok hoş olurdu. Gerçi pek çok yabancı bu filme ön yargıyla yaklaşırdı.
 
Merhaba,

Arkadaşlar sizlere yabancı bir dizi önermek istiyorum. Ama sadece 12 bölüm çekilmiş ve durdurulmuş 5 yıl önce. Bunu dilerseniz film niyetine izleyebilirsiniz uzunca. Önermemin sebebi; dizide yaşananlar, anlatılanlar sitemizle çok alakalı. Her türlü büyüden tutunda, varlıklara, sihire kadar ilginç fantastik olaylar mevcut. Bir o kadarda eğlenceli ve akıcı bir dizi. Keşke çekilmeye devam etseymiş diyorum.




http://dizimag.com/the-dreden-files
 
Ekli dosyayı görüntüle 2317

Dabbe ve Semum Filmlerinin Yönetmeni
HASAN KARACADAĞ’DAN YENİ BİR DEHŞET ÖYKÜSÜ…


Korkarsan Ölürsün…
Korkmazsan Daha Kötüsü…

Dabbe ve Semum filmleriyle “Cin ve kıyamet” temalarını Türk korku sinemasına kazandırarak, korku sinemamızın dünya çapında tanınmasını sağlayan Hasan Karacadağ yeni korku filmine imza attı. Hasan Karacadağ’ın senaryosunu yazıp, yönettiği el-CİN filmi, Doğu’nun unutulmuş masalları arasında kaybolmak üzere olan ve “üç harfliler” diyerek geçiştirilen ‘cinler alemi’ hakkında çok az bilinen bir detaydan yola çıkıyor.

Başrollerini başarılı genç oyuncular Fulya Zenginer, Serdal Genç, Oğuzhan Yıldız, Hande Kaptan ve Alper Kadayıfçı paylaştığı film, karanlık ve bilinmeyen dünyalara ait daha önce hiç anlatılmamış bir sırra, insanoğlundan daha eski tarihleriyle gecenin örtüsü altına gizlenmiş kindar gözleyicilere yani cinlere, öte alemin bilinmeyen sakinlerine odaklanıyor.

el-CİN filminde, insan gözünün algıladığı görüntüleri beyne göndererek, kayıt etme mantığı dünyada ilk defa kullanıldı. Hasan Karacadağ, ilk Japonya’da denediği ve özgün fikri kendisine ait olan bu metodun, filmi sinemada bir defa izleme ve sonrasında beyinde defalarca tekrar izlemeye yönelik bir bilinçaltı sistemi olduğunu söyledi.

Çekimleri Şile ve İstanbul’da gerçekleştirilen el-CİN filmi için özel olarak kurulan platoda ‘CMAB’(consciousness, mind and brain) tekniğiyle, izleyenin bilinçaltına üç boyutlu görüntüler yerleştiren yeni bir kamera ve kurgu sistemi kullanıldı. Filmin, digital efekt, özel ses efektleri ve animasyonları da bu metotla kurguya dahil edilecek.

‘el-CİN’ - Hikaye

Film; gece örtüsü altına gizlenerek, insanı gözleyen cinler alemine ait 5.000 yıllık yasak bir bilgiyle başlar… En son Süleyman Peygamber’in sarayında fısıldanan bu bilgi, duyanları ve bilenleri kör bir dehlize çeken, keskin bir sırdır…

Ve Hikayemiz başlar;

İstanbul Şile'de bir kız çocuğu bilinmeyen kişiler tarafından tuhaf bir şekilde kaçırılır. Aynı ilçede yaşayan ve kayıp çocuk olayıyla hiçbir ilgisi olmayan beş üniversite öğrencisi gündelik yaşamlarına devam ederken, kaçırılan kızla ilgili aniden doğaüstü olaylar yaşamaya, ürkünç görüntüler görmeye ve kendilerini Büyü, Ayin ve benzersiz bir Lanetle kuşatılmış olarak bulurlar. İlk başta anlamlandıramadıkları bu korkutucu olaylar, kendi aralarında tartışmalara sebep olur. Kayıp küçük kızı ve ailesini tanımadıklarını iddia eden bu beş genç, neden bu olayları yaşamaktadırlar? Küçük kız neden kaçırılmıştır, nerededir? Yoksa bu beş arkadaştan biri şeytanın ta kendisi midir? Dehşet gitgide artarken gizledikleri sır onları, insanlık tarihinden de eski, cinler aleminin ve Azrail yokuşu denen boyut kapısının eşiğine getirir. Gençler, ölümden daha korkutucu olan bu eşikten kurtulabilecekler midir? Azrail Yokuşuna gizlenen cüzzamlı sır nedir? Suçlu kimdir?

Gösterim tarihi: mayıs 2012

ALINTIDIR
 
Geri
Üst