Ormanda Gece Gördüğüm İnanılması Zor Varlık Gece 05:00 dolaylarında

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan alonetrf
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Arkadaşlar benzer bir durumu dağda mahalleden arkadaşlarla gezerken ben de yaşadım. Sanırım 1993 veya 1994 senesiydi. Çoğu akraba olan 10 kadar kişiyle gündüz vakti dağda geziyorduk. En büyükleri bendim, yaşım 14-15 gibiydi. En küçüğümüz 5-6 yaşlarında filandı. Bir ara hareketsiz bir şekilde havadan sudan konuşurken aramızdan bazıları biri tamamen siyah diğeri de tamamen beyaz olan 2 ninja gördüklerini ve bunların hızlıca çalıların arkasında saklana saklana bize doğru koştuklarını söylediler. Ben inanmadım tabi. Her geçen saniye aramızdan biri ben de gördüm deyince, ne ninjası hani bana da gösterin dedim. İşaret edilen yere bakmamla simsiyah bir kişinin çalıların arasında saklana saklana bize doğru geldiğini gördüm. Ödüm bir tarafıma karıştı, beyaz kişiyi görmek dahi istemeden hemen büyükleri olarak kaçın dedim. Sanırım aramızdaki mesafe 300-400 mt filandı. Hemen onları geldiğimiz dağ yoluna değil de aşağıdaki mahallenin bize konum olarak yakın olan evlerine yönlendirdim. Çalıların, dikenlerin arasında zor da olsa evlere vardık. Bir evin yanında ev sahbi ve çocuğu olduğunu düşündüğüm kişilerin yanına kadar koştuk, onların yanında dinlendik. Kurtulduğumuz için rahatladık, ev sahibine de birşey çaktırmadık. Hala o 2 kişinin ne olduğuna ve bizlerden ne istediklerine dair hiç bir fikrim yok.
 
Vampirlik dediğimiz durum aslında Porfiria diye bir hastalıkmış. Bir çeşit gen hastalığı.. Soluk benim, yüzde killanma, ışığa duyarlılık, sindirim bozukluğuna bağlı enzim bozukluğu ve buna bağlı olarak anormal beslenme..

Bu şüphesiz. Böyle bir hastalık var evet ama bu hastalık insanı vampir değil hasta yapıyor. Vampirler var arkadaşlar diye kesin birşey söyleyemem sizlere ama vampirler yoksa vampir avcıları olmazdı diyebilirim. Vampirlik bir çeşit hastalık değil, canlılar içinde bir türdür ve bunu insanlarda gen aracılığıyla bulaşan hastalıklarla karıştırmayalım. Ayrıca diğer yorumlardaki arkadaşlar fikirlerini belirtmişler ben inanmıyorum fazla fantastik vb. gibi. Fazla fantastik dediğiniz özellikler nedir? Sıralayabilir misiniz acaba? Peki biraz araştırma yaptıktan sonra da böyle düşünecek misiniz? Çok merak ediyorum.. Filmlerdeki gösterilen vampirler ise kastettiğiniz, o zaman kesinlikle aynı konuyu konuşmuyoruz. Hastalığı da kastetmiyorum. Biraz derin araştırma lazım bunun için.. Lilith ve Adem'in hikayesine kadar. (ki bu da yeterli olmuyor bazen) Sorayım o zaman, ölümsüzlükleri mi imkansız geliyor? Bilim adamları onu da buldu. Bunun için de bir ek araştırma yaparsanız yorulacağınızı düşünmüyorum. Dünyada her türlü dini kitapta kan içmek yasaktır. Bu hepsinde vurgulanmış bir şekilde yazar.

Açıkçası ben de aynı şekilde düşünüyorum. Kainatta yalnız olmadığımız bir gerçek fakat vampir kısmı çok gerçekçi gelmiyor. Eğer gece avlanan kan emici varlıklar olsaydı ormanlar kanı çekilmiş insan ya da hayvan cesetleriyle dolardı.

Öyle bir teknolojide mümkün olabilir mi insan öldürmek? Merak etme yapmıyor değiller zaten kayıt altında tutulan belgeler var. İnternette bulması zor şeyler değil bunlar çünkü çok fazla insan tanık oluyor bunlara. Söz ettiğiniz bölge ''orman'' orada ölen öldüğü gibi kalmıyor. Düşün, bir sürü canlı türleri var aç ve av arıyorlar. Çürümekte olan bir canlının bedenini yokedebilecek türlü türlü hayvan var orada.
 
Öncelikle Bastetria yazı fontunuz ve renginiz kural dışı. Ben de size biraz araştırma yaparak kuralları okumanızı tavsiye ederim. İlk eleştirinizde "Vampirler var arkadaşlar diye kesin birşey söyleyemem sizlere" demişsiniz akabinde bana yaptığınız eleştiride ise "Merak etme yapmıyor değiller" demişsiniz insan öldürmek konusunda. Öncelikle savunduğunuz konuda kendinizle çelişmeden cevap verin. Diğer bir hususta hala inanmıyorum araştırmalar bana hala fantastik geliyor. İspatlayabiliyorsanız buyrun ispatlayın, inanın yeni bir şey öğrenmek beni daha da mutlu eder.
 
Açıkçası ben de aynı şekilde düşünüyorum. Kainatta yalnız olmadığımız bir gerçek fakat vampir kısmı çok gerçekçi gelmiyor. Eğer gece avlanan kan emici varlıklar olsaydı ormanlar kanı çekilmiş insan ya da hayvan cesetleriyle dolardı.
Benim içinde vampir demek, sadece Dracula filminden ibaret demek.Kesinlikle evrende yalnız değiliz ancak bu kalabalığın içinde vampirler yok,hiçbir zamanda olabileceğine inanamadım.
 
Öncelikle Bastetria yazı fontunuz ve renginiz kural dışı. Ben de size biraz araştırma yaparak kuralları okumanızı tavsiye ederim. İlk eleştirinizde "Vampirler var arkadaşlar diye kesin birşey söyleyemem sizlere" demişsiniz akabinde bana yaptığınız eleştiride ise "Merak etme yapmıyor değiller" demişsiniz insan öldürmek konusunda. Öncelikle savunduğunuz konuda kendinizle çelişmeden cevap verin. Diğer bir hususta hala inanmıyorum araştırmalar bana hala fantastik geliyor. İspatlayabiliyorsanız buyrun ispatlayın, inanın yeni bir şey öğrenmek beni daha da mutlu eder.

Cevaplarım çelişmiyor. İnanmak isteyen bunları zaten görüyor ve biliyor ama inanmak istemeyen birisine zorla '' bu olayı yapan şunlardı! '' gibisinden birşey söyleyemezsin. Ben inanıyorum. ''Vampirler var arkadaşlar diye kesin birşey söyleyemem sizlere ama vampirler yoksa vampir avcıları olmazdı diyebilirim''
Derken de kesin birşey söyleyemem çünkü burdaki herkesin fikri birbirlerinin fikrinden çok daha farklı olabilir. Bu yüzden sizlere ''onlar var'' tarzında birşey söylediğim zaman yorumlamaya başlayıp ''bence yok. Kesin konuşma'' gibi şeyler söyleyebilirsiniz ve yazımın devamında da belirttiğim gibi ben fikrimi savunmaya devam edeceğim. Eğer vampirler yok ise, vampir avcıları da olmazdı. Okurken birden fazla şeyle meşgul oluyorsun sanırım.


Admin notu: Bir daha standart renk ve font kullanmazsanız yazdıklarınız silinecektir, taa ki düzgün yazana kadar. Renk üyelerin kullanımı için değil bizim uyarı yazılarımız için bulunmaktadır.
 
Konunun en başına gelirsek; herkesin bildiği dünya çapında popüler olan "Slender-Man" oyunu aklıma geldi ilk başta, çünkü belirttiğin özelliklerin hepsi buna benziyor. Konunun gerçekliğini bilemem, ama gerçekten böyle bir şey varsa bizim gibi normal insanların kendisini nasıl koruyacağını öğrenmesi gerek.

Ama aksi halde vampir cakası olduğuna inanmıyorum ama yalanlamıyorum. Kendi öz fikrime göre vampirler gerçek değildir, taki ispatlanıncaya kadar. İyi forumlar.
 
Vampirlik dediğimiz durum aslında Porfiria diye bir hastalıkmış. Bir çeşit gen hastalığı.. Soluk benim, yüzde killanma, ışığa duyarlılık, sindirim bozukluğuna bağlı enzim bozukluğu ve buna bağlı olarak anormal beslenme..
m
Doğaüstü birtakım varlıkların başka evrenlerden geldiğini düşünüyorum aksine insan ve insanüstü iki çeşit ırk ve içinde kendilerine göre kategorilize ediliyor olabilirler mi acaba? çünkü bu varlıklara çok benzer çeşitli gezegenler var ve bazı varlıkların da vampirlere benzer ortak özellikleri var sonuçta
 
Yorumu yazan arkadaş, olayın Hatay'da saat 5.00'da gerçekleştiğini aktarmış. Dediğine göre etraf karanlıkmış... Ama şöyle bir mantık hatası var: Hatay Türkiye'nin en güneyindedir ve gece gündüz farkı göreceli olarak daha azdır. Dolayısıyla güneş yılın büyük bölümünde en geç saat 05:00-05:30 gibi doğmuş olur. Yani ortalık o saatte çok fazla karanlık olmaz.

...

İkinci bir konuysa bazı arkadaşlar bir takım insanların ses hızında hareket ettiğini söylemiş.

Pek tabi ses hızında hareket edilebilir, nitekim ses hızı aşılması imkansız bir duvar değil. Lakin, 70 kg kütleli bir vatandaşın, insanoğlunun dayanabileceği maksimum ivme olan 490 m/s2 ile 7 saniyede ses hızına çıkabilmesi için (ki sürtünmeyi ve 50g'lik kuvvetin bünyede oluşturacağı tahribatı göz ardı edersek) 80 bin beygirlik bir güce ve 12 km'lik bir mesafeye ihtiyaç var... Bugatti veryon'un bile zar zor 1000 hp güç ürettirken, kas gücüyle
80.000 hp güç üreten babayiğit aramızdaysa lütfen bir adım öne çıksın...
 
Böyle insanların varlığına inanıyorum. Bizim filmlerde gördüğümüz "mutant" diye tabir ettiğimiz insanlar. İyileride var kötüleride. Gerçek olduğunu teyit ettiğim videolarda karşılaştım ve insanlara yardım ettiğine şait oldum. Belki uzaylı bilemiyorum bunu, ancak böyle canlılar var. Size bunu temin edebilirim dostlarım.
 
Buna benzer bir kaç video var. Video paylaşmak serbest ise, gördüğünüz şey benzer mi diye sormak isterim.
 
Vampir ihtimaline pek olanak vermiyorum ama "imkansız" demek de nedense gelmiyor içimden. Aramızdalar üstad, aramızdalar.
Şu biyokinezi muhabbetini duymuştum bir arkadaşımdan, ilk inanasım gelmedi ancak kanıtlayabilirim deyince ilgilimi çekti. Bir süre meditasyona benzer bir şey yaptıktan sonra kahverengi gözlü olan çocuğun gözleri "yeşile çalan bir ela" olduğunu gördüğümde ürkmüştüm hatırlıyorum. DNA'yı yeniden yazabilmek mümkün mü bilmiyorum ama göz renginin değiştiğine tanık oldum. 15-20 dakika içerisinde eski haline döndü lâkin.
 
Bence burada bahsedilen varlık DreamDuality'nin aydınlattığı ölçüde iblis ile işbirliği içerisinde olan insanlar. Bir bakıma ruhlarını satıp karşılığında birşeyler alan insanlar, bu değişik özellikler, ve daha bilmediğimiz birçok şey gibi. Eğer direk 'kötü' damgası yiyorlarsa ben işin içinde direk iblis melununu ararım:)
 
Yorumu yazan arkadaş, olayın Hatay'da saat 5.00'da gerçekleştiğini aktarmış. Dediğine göre etraf karanlıkmış... Ama şöyle bir mantık hatası var: Hatay Türkiye'nin en güneyindedir ve gece gündüz farkı göreceli olarak daha azdır. Dolayısıyla güneş yılın büyük bölümünde en geç saat 05:00-05:30 gibi doğmuş olur. Yani ortalık o saatte çok fazla karanlık olmaz.

...

İkinci bir konuysa bazı arkadaşlar bir takım insanların ses hızında hareket ettiğini söylemiş.

Pek tabi ses hızında hareket edilebilir, nitekim ses hızı aşılması imkansız bir duvar değil. Lakin, 70 kg kütleli bir vatandaşın, insanoğlunun dayanabileceği maksimum ivme olan 490 m/s2 ile 7 saniyede ses hızına çıkabilmesi için (ki sürtünmeyi ve 50g'lik kuvvetin bünyede oluşturacağı tahribatı göz ardı edersek) 80 bin beygirlik bir güce ve 12 km'lik bir mesafeye ihtiyaç var... Bugatti veryon'un bile zar zor 1000 hp güç ürettirken, kas gücüyle
80.000 hp güç üreten babayiğit aramızdaysa lütfen bir adım öne çıksın...
Nedendir bilinmez, yukarıdaki yorumu önemseyen olmadı :)
 
Selam Olsun Size

Bu forumdaki ilk yorumum, yaşadığım olay Deniz Feneri derneğinin İstanbul şubesinde gerçekleşti.

Bu konuyu okuyana kadar ne gördüğüm hakkında hiçbir fikrim yoktu daha önce bu tarz bir şey gören varmı yokmu onu bile bilmiyordum.

Annem, sekreterlik yapıyordu Deniz Fenerinde bende onunla beraber işe gidiyordum. Daha okula başlamamıştım 5-6 yaşında ar ya da yokum.

Cam kristalini bilirsiniz avizelerde sarkan kristaller. Onlar benim çok hoşuma gidiyordu. O yaşta bana elmas gibi gözüküyordu.

1 parmak boyunu gecmeyen şeffaf cam kristal verdi birisi bana çok hoşuma gitti bütün gün onu inceledim, bütün ilgimi ona yönlendirdim sürekli elimde tutuyordum kristali. Deyim yerindeyse başımın üstünde tutuyordum ve o deyimi gerçekleştirdim.

Akşam olmuştu mesai saati bitmiş insanlar servislerine binip evlerine gidiyordu. Servisler dernegin ônündeki alanda bekliyordu. Bende annemin elini tutmuş hoplayıp zıplayıp yürüyordum çok mutluydum ilk defa bôyle bir eşyam olmuştu. Ana binadan çıktık servislere dogru yürüyorduk servislerin etrafı kalabalıktı.
 
Selam Olsun Size

Bu forumdaki ilk yorumum, yaşadığım olay Deniz Feneri derneğinin İstanbul şubesinde gerçekleşti.

Bu konuyu okuyana kadar ne gördüğüm hakkında hiçbir fikrim yoktu daha önce bu tarz bir şey gören varmı yokmu onu bile bilmiyordum.

Annem, sekreterlik yapıyordu Deniz Fenerinde bende onunla beraber işe gidiyordum. Daha okula başlamamıştım 5-6 yaşında ar ya da yokum.

Cam kristalini bilirsiniz avizelerde sarkan kristaller. Onlar benim çok hoşuma gidiyordu. O yaşta bana elmas gibi gözüküyordu.

1 parmak boyunu gecmeyen şeffaf cam kristal verdi birisi bana çok hoşuma gitti bütün gün onu inceledim, bütün ilgimi ona yönlendirdim sürekli elimde tutuyordum kristali. Deyim yerindeyse başımın üstünde tutuyordum ve o deyimi gerçekleştirdim.

Akşam olmuştu mesai saati bitmiş insanlar servislerine binip evlerine gidiyordu. Servisler dernegin ônündeki alanda bekliyordu. Bende annemin elini tutmuş hoplayıp zıplayıp yürüyordum çok mutluydum ilk defa bôyle bir eşyam olmuştu. Ana binadan çıktık servislere dogru yürüyorduk servislerin etrafı kalabalıktı. Sağ elimle kristali başımın üstünde tutuyordum sivri tarafı yukarı gelicek şekilde sadece üst tarafından dokunarak dik tutmaya çalışıyordum 5-10 adım atmıştıkki servislerin olduğu taraftan birisi bana dogru göremiyceğim bir hızla gelmeye başladı sol tarafımdan elini attı kristali başımın üstünden kaptığı gibi çıktığımız kapıya yönelip binaya girdi. Anneme dönüp "anne gördünmü bunu birisi elmasımı çaldı" dedim ve geri dönüp o şeyi yakalamak için ana binaya koştum. İçerisi boştu bina çok genişti "heyy elmasımı geri ver" diye bağırdım sadece sesim yankılandı. Korkmaya başlamıştım o neydi öyle nasıl bu kadar hızlı hareket etti diye düsündüm. 5 sene boyunca unutmadım bu olayı. Şimdi bu konuyu okuyunca tekrar aklıma geldi, o şey insandı bundan eminim çünkü koşarken uzuvlarını gördüm simsiyah bir şey giyiyordu ama cübbe deildi pantalon ve üstünde başka bir şey vardı sanırım. Saclarının önü açıktı bana dogru koşup sol tarafımdan geçereken gördüm. Geri annemin yanına döndüm o da hiçbir şey görmemişti. Uzun bir süre bunun büyüklerimce bana yapılmış bir şey olduğunu düşündüm. Kimse görmemişti çünkü, yardımcı olurmu bilmiyorum fotoğraf koyuyorum mesaja. Bu arada merak edenler için yaşım 17 şu an. Ekli dosyayı görüntüle 8239
 
Benim büyük dedem(babamın dedesi) 90 yaşına kadar dağlardan inmemiş(rahmetli ben doğmadan vefat etmiş.). Ve ilginçtir ki yaşadığı tek para-normal olay bir geyiğin peşinde koşarken yorulup uyuduğunda,uyuduğu yerden çok uzak bir uçurumun kenarında uyanması, bu olaydan sonra bir süre dağa çıkmasa bile yeniden uzun yolculuklarına çıkmış(bazen 3 ay gelmediği oluyormuş.). Benim dedem ise her gece bahçe sulamak için tek başına mezarlığın içinden dağa çıkmış lakin o da hiç bir para-normal olayla karşılaşmamış. Bunun yanı sıra güneş doğmadan yola çıktığımız, karanlıkta geri döndüğümüz trekkinglerin hiç birinde para-normal bir olaya rast gelmedim. Hadi ben ailemle beraber en az iki kişiyi yanıma alarak trekking yapıyorum. Ne dedem ne de büyük dedem ilginç bir olay anlatmamış, biri en az 70 diğeri 50 yıl geceleri dağda tek başına zaman geçirmesine rağmen... Bu insanlar(beş vakit namazlarını aksatmayan) ne iyi ne kötü her hangi bir canlı görmemiş. Yani demek istediğim bu canlıları gören insanların ne özelliği oluyor? Hangi özelliklerinden dolayı bu canlıları görüyorlar? Veyahut bu canlılar nasıl insanlara görünürler?
 
Bu canlılar varlıklar veya insanlar hakkında bir bilgi derlenmesi yapılmalı ve konu başlığı açılmalıdır. Lütfen bilgisi olanlar susmasın ve paylaşsın .
 
Geri
Üst