Saçma bir soru gibi olacak ama Türker sizin örneğinize göre mavi kanın antisi olabilir mi ?
Tam da öyledir bir bakıma.
Dünyada tek bir olay var o da hak ile batılın savaşı.
Bir tarafta;
peygamberler gönderen,
dünyanın iç yüzünü, öncesini ve sonrasını haber veren, mucizeler gösterterek, şiddetli koşulsuz sevgi katsayısında devrim yaparak, bilinç ve farkındalık yükselten, aydınlatan hak;
Diğer tarafta;
Peygamberleri öldüren, dinleri bozan, insanlığın aydınlanma şuurunu katlederek beslenen (bu besindir yani gerçek anlamı ile) yahudiler ve kozmik işbirlikçileri.
İslamiyet eğer kutuplarda yaşansaydı ve kimseye bir zararı dokunmasaydı da kolektif ilahiyat kanalı açık olacağı için bu iblisleri rahatsız edecekti ve soykırım uygulanacaktı.
Bu böyle bir dengeye oturtulmuștur çünkü. Şeytan kendi halinde insana bile birilerini musallat etmeye and içtiği için dünyada kalıcı barış tarih boyunca hiç olmamıştır.
***
Türker Atatürkün de dediği gibi asil kanlı millettir.
Bugun bir halife çıkacak olsa önce Topkapidaki kutsal emanetleri yağmalamalidir. Yani halife Turkiyeden çıkacak. 1200 yıl İslam'a Türkler yani Türk kanı hizmet etmiştir.
Hatta Abbasi halifesi Mutasim ordusunu Türklerden kurmuş ve askerlerin Arap kadınları ile evlenmesini de yasaklamıştır. Arap kadınları sehvetli olur ve Türklerin cengaverlikleri bozulur diye ırk karmasının önüne geçmiştir.
***
Bugün Araplar kabeye ayaklarını uzatarak sefil sefil oturur. Arap hükumeti Kabeden daha yüksek binalar yapar ve sahabe mezarları üzerine carsilar pazarlar açmaktadırlar.
Türkler kabeye olan saygısından daha yüksek bir bina bile yapmamıştır. İsim olarak Muhammed ismi yerine Mehmet ismi koyarlar. Muhammet ismini azarlamak hissiyatlarına dokunur diye. Şimdi asaletin inceliğine bir bakın. Askere Mehmetçik deriz. Küçük Muhammet demektir.
Uzun lafın kısası Turkler mavi kanın antisidir.
Kuranın kıyamete kadar korunma vadi vardır. Yani hilafet ve İslam'a adanmışlık hakkı da türklerde olduğu için Turkler kozmik olarak korunmaktadır.
Atatürk Hızır ile işbirliği yaptığı için gemiyi delmek zorunda kalmıştır. Hilafeti bu yüzden askıya aldı. Hızırin gemi delmesi onun 3 taktiginden biridir. Cevheri kömür gibi göstermek ve bir ırkın kendine gelmesine zemin hazırlamak için bunu yapmıştır.
Artık hilafet sadece mehdi tarafından devralinabilir. Yani kozmik bir karşı konulmazlik oluşmadan oraya uzanan eller çok pis kırılır.
Aynen.. diğerlerini de bilmesem de bir tanesinden uzak durulması konusuna yürekten katılıyorum da diyemiyorum hangisi 
Işıkoğlu ve yılanoğlu Agarta ve Şambala yla mı ilgili?
