Nedir bu mavi kan ?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Üye silindi 58480
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
MAvi kan reptilyan kanidir. Ama internette gordugumuz reptilyanlar degil, surungen olan, biyolojide okudugumuz soguk kanli hayvan kanidir. Ozellikleri neler ?

Normal kan oksijeni demir elementi ile tasir. MAvi kan ise bakir elementi ile tasir. Temel fark budur. Ikisinin de kendi avantajlari vardir.

Demir bakirdan daha istikrarlidir. Ama bakir demirden daha iyi bir iletkendir. Bu da norolojik olarak zekaya ve kivrakliga daha iyi hizmet eder. Oksijeni az olan ortamlara daha iyi direnc gosterir mavi kan. Yani dunya disilik ile daha alakadardir.

Mavi kanin bir baska ozelligi de bu reptillerin tabiatta yavrularina karsi olan sevkatsizligi ve baglarinin son derece zayif olmasidir. SOn derece manidar olan bu ozellik ahir zamanda iyice ortaya cikacak. Aile baglari zayiflayacak hatta kopacaktir.


Tabiattaki her canlidan ya teknoloji, ya ilac, ya zehir, ya panzehir, ya onun psisik enerjisini kullanma, ya da baska baska amaclaraa hizmet edecek o kadar cok menfaat elde edilebiliyor ki, reptilyanlardan da boyle soguk, donuk ve belli hissiyatlari olmayan insan tipi tasarlanmis olabilir.

NAsil ki kuslardan ayrodinamik yasalari ogrenildiyse ve kanatli planorler ve ucaklar yapildiysa, yilanlardan zehirler ve panzehirler, bitkilerden uyusturucular ve hatta 3. gozu acan ozler elde ediliyorsa, surungenlerden de elbette ki belli bir amaca yonelik genetik takviyelerle belli ustun insanlar tasarlanmis olabilir. Her insan icindeki zaaflardan kurtulmak isteyebilir, sevgi veya merhamet hislerini oldurmek isteyebilir, yonetim ve iktidar zaafi gostermemek icin tum duygularini silmek isteyebilir.

Bir yilan avini 2 gozu ile hipnotize eder ve saldirir. Psisigi yuksektir yani. Yilan hipnotize olmaz, tesir altinda kalmaz. Goz goze meydan okumalarda kazanan taraftir. Zaaf hissettirir her zaman. Zamanlamasi mukemmeldir. Duygusal degildir mavi kanli oldugu icin. Ama kirmizi kanli bir ceylan, bir geyik, bir kus, bir tavuk yavrularina duskundur. Zaaflari vardir.

Fark burada.

Her mavi kan tehdit midir ?

Degildir. Her kirmizi kan nasil ki cennetlik degilse, her mavi kan da cehennemlik degildir. Zaten artik kanlar karisik haldeler toplumda. Ama belli kapali kapilar ardinda yetistirilen gelecegin aktorleri mavi kanlidir. Soguk, karsisindakileri etkileyen ama disaridan asla etkilenmeyen, zaaf bilinci olmayan, pismanlik koduna sahip olmayan ozellikteki aktorler dunya disina uzanan bakir elementinin avantaji ile kozmik dalgalari ve kollektif bilincin kaynagini da daha iyi kusatan bir haldedirler. Yani bu kisilerle fikir ayriligina girilirse kolay kolay alt edilecek gibi degillerdir.
 
Şekilde görülen yedi başlı yılan Narayana. Nara : Kutsal olan , Yana : Her şeyin yaratıcısı demek.
Yaratıcı ve Yaratılışın sembolü. Yedi üstün zihin ve yedi zihinsel boyutu temsil ediyor.

Yüzyıllar önce yaşamış toplulukların, özellikle yaratım gibi konularda yılan sembolü kullanmaları sizce tesadüf müdür ?
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Evet iyi arastirilmali.

***


45fa8520badc4a62eba307c0ca5983a5.jpg


Mesela kendi kuyrugunu isiran yilan da cok manidar bir figurdur. Yuzeysel bakinca negatif tabiri ile kisir dongu olarak cagrisimlansa da, aslinda kok inanc olarak ozumsendiginde, kesintisiz enerji akimi, sonsuz bereket, dongusel esikleri iskalamadan bilincli gecme ve kozmik suurlanmanin adeta bir isletim sistemidir.

Bu nasil mumkun olur ? Buradaki sirri, yilanin sadece ironik olrak olarak egilip bukulen bir metaforik yapida olmasi ile aciklanmak zekamizla alay etmek olur.

Buradaki yilan, surungenlerin belli GENETIK ozelliklerine de vurgu yapiyor. Bircok tarigi eserde DNA sarmalleri birbirini sarmalayan yilanlar olarak bulunmustur. Anaksaratte bundan bahsetmisti birkac yerde.


O halde teknoloji ustu bir teknolojinin yasandigi donemlerden bakiye kalmis ve kendi yolunu ilkel teknolojiler ile bulmus bir insanlik medeniyeti olabiliriz.








***


Kuranda birkac yerde Allah kendinden ``O`` zamiri ile bahseder. Onun haricinde ise ``Biz`` diye bahseder. O halde cok tanrili donemdeki tanrilar aslinda gelismis ve tanrisal enerjiyi daha genis bir kozmik alanda kullanmaya hak kazanmis ara katmanin varliklari da olabilirler. Cunku cok tanrililikta bile kaynak aslinda birdir. Allahin bir oldugu kusku gorurmez. Ancak Allahin yetkilendirdigi galaktik meclisteki melekler veya mahlukat belli zamanlarda belli isleri gormek icin inisiyatif alarak yeryuzune inmis olabilirler. Bu olay o medeniyetin gelismislik duzeyine gore aleni bir icabet olarak gerceklesmis te olabilir.


Allah ayette : O Sira yildizinin da Rabbidir der.
Yani siz Siriustan gelenlere ana etken unsur sanki onlarmis gibi tapiyorsunuz, evet onlar geliskin ve entellektuel varliklar ama Allah tek ve yoktan var eden varlik olarak onlarin da ustundedir der kisaca. Anunakileri de ben yarattim der.

Kuran kaynaktaki asil kuvvete yonelmeyi, bunu da sadece akilli bir cikarim ile farkedebilmeyi kolaylastirmak icin indi. Bunu yapabilecek beceri zaten insanin pineal bezinde kodlu.
 
Mavi kanlı canlılar var fakat insan da aynı şey geçerlimidir tartışılıyor.

Evrim Ağacı
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Yalnız bu konu efsane.
Keşke baştan sona editleyebilsem. Herşey birbirine girmiş ?
Nasıl bir heyecana kapildiysam ?
 
mavi kan"ın aristokrasi ile bağlantısı hakkında bir spekülasyondan kaynaklanmaktadır. Mavi kan, aristokratik ailelerin mensuplarının damarlarında akıyormuş gibi görünen hayali bir kavramdır. Gerçekte, kanın rengi her insan için aynıdır ve herhangi bir toplumsal sınıf ayrımına göre farklılık göstermez. Ancak tarih boyunca aristokratik sınıfın üyelerinin genellikle akraba evliliği yapmaları, bazı kalıtsal hastalıkların daha yaygın olmasına neden olmuştur. Bu nedenle, aristokratik ailelerde belirli genetik bozukluklar daha sık görülebilir. Ancak, "mavi kan" terimi, aslında bu kalıtsal hastalıkların değil, sadece bir sembolizmin bir ifadesidir.
 
Mavi kan genetik üstünlük vurgusudur. Daha doğrusu genetik altyapı. Sonuçta yüksek ilimlere vakıf olabilirsin. Ama daha yüksek ilimler için daha gelişmiş ve kopmlex bir cihaza sahip olmalısın. Daha çok sarmalli olman gerekir; eş zamanlı, çok boyutlı ve izdüşümsel düşünebilmek sonsuza kadar götüren bir portal açar. Devrelerinin yanmaması için genetiğinde de nihai bilgilerinin bir yansıması olmalıdır. Çok sarmalli olmayı bu yüzden önemli görüyorlar.

Kanına göre değil artık işler. Genetiğine göre. Eskiden genetik bilimi yoktu , ezoterik örgütler kanın belli faktörlerine göre ayrılıyordu belki de. Belli kavimler genel itibari ile daha baskın, oyunbaz, zeki, icatçı, tasarımcı ve histerik oldukları için insanlığın atölyesi gibi iş gördüler. İsrailogullarında ciddi anlamda kolektif hafıza ve ilim da birikti. Dışarıdan evlenmeyerek te bu genetik havuzu yalıtılmış hale getirmeyi başardılar.
 
Son düzenleme:
Kültürü et üzerine şekillenmiş, etten önce ne gelirse gelsin yemekten sayılmayan bir aile geleneğine sahip biri olarak sormak istiyorum sayın @Retro vejetaryen beslenmeye geçiş insanı ileri taşır mı ruhsal olarak?

Münir Derman hocanın bununla alakalı bir yorumu var, kaçınılmaz olarak et yemekten uzak durmamız gerektiğini söylüyordu.
Zira etini yediğimiz hayvanların beslendiği yemden kaldığı yere kadar zulüm ve haram bulaştığı için tüm o negatifliği midemize aldığımızdan bahsediyordu.

Fıtratına uygun olmayan yerde, fıtratına uygun olmayan biçimde büyütülüp, fıtratına uygun olmayan biçimde beslenerek yine fıtratına uygun olmayan biçimde kesilen hayvanın yenmemesi gerektiği meselesi yani.

Baktığın zaman gerçekten huzur içinde yaşayıp ölen bir kurbanlık yok denecek kadar az, domuzlar gibi pislik içinde yaşıyorlar. Elbette istisnalar vardır.
 
Kültürü et üzerine şekillenmiş, etten önce ne gelirse gelsin yemekten sayılmayan bir aile geleneğine sahip biri olarak sormak istiyorum sayın @Retro vejetaryen beslenmeye geçiş insanı ileri taşır mı ruhsal olarak?

Tabi ki taşır. Riyazat kültürüne bakarak hesab edebiliriz bunu.

Ette ne var ? B12. Yani sinir sisteminin hayati besin kaynağı. Sinir demek, doğrudan algılama merkezinin demek. Dikkat ve odaklanma bozukluğundan, depresyona kadar herşeye yol açabilir B12 eksikliği.

İlmin kapısı Hz. Ali ne diyor peki ? 40 gün et yemeyenin ahlakı bozulur diyor.
Hüddam ve diğer gizli ilimlere sahip olmanın ana şartı ne peki ? 40 gün et yememek. Sonra da eti azatmak.

Tezat gibi mi duruyor bu çıkarımlar ? Evet. Yemek mi iyi yememek mi iyi.


İşin aslı şu : 40 gün et yemeyerek sinir sisteminin ve odaklanma kabiliyetinin iyice gardının düşürülmesi hedeflenir. Böylece kontrollü bir şekilde alt direnç eşiğine kadar kendini indirgemiş olursun ve böylece vesveselere ve zihninin oyunlarına en zayıf halinle ama odakta kalmaya çalışarak karşı durmaya başlarsın. Yani tevhidin özüne, bilinç altına kadar inmesi operasyonudur bu.

Vejetaryan beslenmek şart değil ama periyodik detox tabi ki şart.
 
Son düzenleme:
Tabi ki taşır. Riyazat kültürüne bakarak hesab edebiliriz bunu.

Ette ne var ? B12. Yani sinir sisteminin hayati besin kaynağı. Sinir demek, doğrudan algılama merkezinin demek. Dikkat ve odaklanma bozukluğundan, depresyona kadar herşeye yol açabilir B12 eksikliği.

İlmin kapısı Hz. Ali ne diyor ? 40 gün et yemeyenin ahlakı bozulur diyor.
Hüddam ve diğer gizli ilimlere sahip olmanın ana şartı ne peki ? 40 gün et yememek. Sonra da eti azatmak.

Tezat gibi mi duruyor bu çıkarımlar ? Evet. Yemek mi iyi yememek mi iyi.


İşin aslı şu : 40 gün et yemeyerek sinir sisteminin ve odaklanma kabiliyetinin iyice gardının düşürmesi hedeflenir. Böylece alt direnç eşiğine kadar öz farkındalığını da indirgemiş olursun ve vesveselerle en zayıf halinle ama tek odakta kalarak başetmeye başlarsın. Yani tevhidin özüne inmesi operasyonudur bu.

Vejetaryan beslenmek şart değil ama periyodik detox tabi ki şart.
Bunun islamcası; “Kalplerinizi çok yiyerek öldürmeyiniz. Çok su ekinleri öldürdüğü gibi, muhakkak fazla yemek de kalbi öldürür.”

sahihtir, değildir konusu başka konu tabii. Orta yolda olmak hep en sağlıklısı sanırım. Eti de, otu da ölçülü yemek.
 
Geri
Üst