Müslümanlık ve Büyü

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan laren
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Aynı şeyden bahsediyoruz evet.Tek fark üst Bilinç ile alt bilinci yaptıkları bir olmuyor.Adamlar ölüyü diriltmiş Havassla.Bağlama soğutma geri getirme gibi şeylerle uğraşmamislar.
 
Alakası bile yok.

Ben Gondolf evrenindeki büyüden bahsetmedim ki,

Gelini çok konuşuyor diye ağzını bağlamak isteyen kaynanadan,

Kaynanası çok dominant diye onu güçten düșürmek isteyen gelinden,

Hakkının yendiğine kendi karar vererek intikam dürtüsüne sürüklenen yurdum insanından bahsettim.

Kısacası ülkemiz çapında cahil çoğunluğun, hatta orta elit kesimin, 2000 bin liraya herturlu işlemi yaptırmaya gönüllü olduğu bir gerçekliği baz aldım.

Şimdi bunların yaptırdığı ișlemlere de büyü demezsek ne dicez?

Büyü bir anlamda da arkadan metafizik iș çevirmeye de girmiyor mu? Yüzüne gülüyorsun arkadan enerji yollayıp yolunu kapatıyorsun. Sonucta yine ikiyüzlülüğe de giriyor.

Cadılar neden yakıldı bir dönem avrupasında?

Tabi ben bu konuda anlayışlı biriyim.
Sonuçta kendimden biliyorum: İslam dininin mensupları da ortada. İslam bu mu dedirtiyorlar. O halde büyücülerden de görevi kötüye kullananları baz almamak gerek. Belki de Gondolf gibi bir büyücü vardır gerçek hayatta.
 
Büyü diyince artık şu kalıptan bir çıkalım gerçekten. Büyü bir sistemdir. Düşünce gücü ile şifa vermek de büyüdür.

Sokağa çıksak büyü nedir diye sorsak cahil insanların verdiği yanıtlar gibi bunlar.

yanlış bilgileri sürekli tekrar edip durmayalım. Kendince havascı olduğunu idea edenlerde de aynı şey var. Ben büyü yapmıyorum dua ediyorum diyor.

o hocaya giden de kendini kandırıyor sözde hoca da kendini kandırıyor.
geri getirme ne kadar düzeni bozan bir şey ise ölüyü de dirilmek aynı şekilde düzeni bozan bir şey. Biri aşağı biri yukarı yapmıyor hiç bir şeyi.

bu şey gibi ay ben makarna sevmem fettucini severim demek gibi. Ve yine aynı şeyi söylüyoruz mesele ne dediğimiz değil aldığımız niyet ve tavır. Yüz kere de konuşsak aynı şey olacak bence.

bu ara da maji kelimesini forumlarda biz türetmiştir. Büyü kelimesi pek çok kişiyi rahatsız ettiği ve bir türlü adam akıllı konuşmadığımız için magic yerine maji demeye başladık. Sonra o öyle devam etti.
Yani sonradan uydurma bir kelime.
 
Ben Gondolf evrenindeki büyüden bahsetmedim ki,

Gelini çok konuşuyor diye ağzını bağlamak isteyen kaynanadan,

Kaynanası çok dominant diye onu güçten düșürmek isteyen gelinden,

Hakkının yendiğine kendi karar vererek intikam dürtüsüne sürüklenen yurdum insanından bahsettim.

Kısacası ülkemiz çapında cahil çoğunluğun, hatta orta elit kesimin, 2000 bin liraya herturlu işlemi yaptırmaya gönüllü olduğu bir gerçekliği baz aldım.

Şimdi bunların yaptırdığı ișlemlere de büyü demezsek ne dicez?

Büyü bir anlamda da arkadan metafizik iș çevirmeye de girmiyor mu? Yüzüne gülüyorsun arkadan enerji yollayıp yolunu kapatıyorsun. Sonucta yine ikiyüzlülüğe de giriyor.

Cadılar neden yakıldı bir dönem avrupasında?

Tabi ben bu konuda anlayışlı biriyim.
Sonuçta kendimden biliyorum: İslam dininin mensupları da ortada. İslam bu mu dedirtiyorlar. O halde büyücülerden de görevi kötüye kullananları baz almamak gerek. Belki de Gondolf gibi bir büyücü vardır gerçek hayatta.
Cadılar mevcut kurmak istedikleri düzene tersti işlerine gelmedi o yüzden yaktılar. Her dönem olduğu gibi egemen gücün işine gelmeyen bir şey olduğu zaman eziyet başlar
 
Sizsin söylediklerinizden yolla çıkarsak.Kuran bir büyü kitabıdır.Okuyani büyüler.Üzerinde çalisani büyüler.Peygamberler büyüde ustalisip hiç bir ilahi yardim almadan büyüyle insanları etkilemiştir.Sonuç buraya çıkar.Halbuki ilahi bir yardım olmasaydı.Sistemleri bu kadar Evrensel olmazdı.Yüzyillar boyunca bu kadar insan peşinden gitmezdi.Büyü tamamen benlikdir.Ben yapıyorum demektir.Tassavufda bunun yeri yoktur.Zaten tasavvuf terbiyesi almayanlar Havass da ilerleyemezler.Kapilar açılmaz.Yapanda edende Allah dir.
 
Benim söylediklerimden yola çakmayın lütfen, ben ne söylemek istersem söyleyebilecek seviye de dil bilgisine sahip biriyim.

Kuran büyüyü kabul eder, peygamberlerin bazıları büyü ilmine sahiptir. büyü ilmi ilgili de içinde etik bilgiler barındırır dedim. Gayet basit anlaması zor değil söylediğimi.

Musa peygamber asasını yere atar ve asa yılana dönüşür. Fizik planda metafizik bir öge yaşanır. Sahte sihir ( ilizyon) yapan diğer sahte sihirbazların sihrini bozar.

Şimdi buna benzer ayetler bize sihir, büyü, efsun, maji, sır adına hangi dilde ne dersek diyelim fizik kurallarının ötesinde bir bilginin kullandığını göster miyor mu.
Sahte sihir ( ilizyon ) kullarak halkı kandırmak yanlış bulunmuyor mu, etik değer yani.

sanırım kelime Türkçe olunca bir sorun var.
Büyü kelimesi öz Türkçe.

peki Latince kölenden devşirilmiş maji diyeyim. Sizde rahatlayın ben de.
 
Melekler ve peygamberlerin sistemleri olmasaydı.Büyü hakkında insanlık hiç bir şey bilmezdi.Bu tamamen sistemi nasıl kullanıciginiza bağlı olarak değişir....Havass büyüdür.Ve büyünün kozmik bilinç halidir.Eğer kullanamiyi bilemezseniz kendinizi yok edersiniz.
Zaten kıyametin nedeni de budur.Ezoterik tarikatların insanlığı yok edecek şekilde bunu kullanmalarıdir.
İllegal yollarda kullanıp.Evrenin zararlı formlarını açığa çıkarmak.
 
Sizsin söylediklerinizden yolla çıkarsak.Kuran bir büyü kitabıdır.Okuyani büyüler.Üzerinde çalisani büyüler.Peygamberler büyüde ustalisip hiç bir ilahi yardim almadan büyüyle insanları etkilemiştir.Sonuç buraya çıkar.Halbuki ilahi bir yardım olmasaydı.Sistemleri bu kadar Evrensel olmazdı.Yüzyillar boyunca bu kadar insan peşinden gitmezdi.Büyü tamamen benlikdir.Ben yapıyorum demektir.Tassavufda bunun yeri yoktur.Zaten tasavvuf terbiyesi almayanlar Havass da ilerleyemezler.Kapilar açılmaz.Yapanda edende Allah dir.
Tek alandan genelleme yapmak için değil islamdan gidildi diye şu an onun üzerinden yazıyorum:
Sen yap diye yaratıcı ruhundan sana üfledi. Madem buna inanıyorsun o halde benliğine acziyet atfedemezsin. Büyü benlik değil tam tersi kendini her şeyin içinde ve her şeyi de kendi içinde bir görme. Evrenle birleşme ve teslim olma halidir.
Cadılar neden yakıldı bir dönem avrupasında?
Cadılar şifacılık yapıp, katolik kapitalizminin kaderci biatçı bireylere hükmetmesini sekteye uğrattığı için yakıldı.
Ben de mekanıma bağış yapanı hastalıklarının düzeleceğine ikna etsem yan tarafta ona ot kaynatıp ateşini düşüren bir kadın olsa ondan hoşlanmazdım
 
Bakara Suresi, 102. ayet:

Harika bir ayet. Baştan sona çok net.

"Ve onlar, Süleyman'ın mülkü (nübüvveti) hakkında şeytanların anlattıklarına uydular.

Hz. Süleyman vefat etmiş, ortada bir otorite boşluğu oluşmuştur.

Israilogullari bir yandan bir krala ihtiyaç duyarken, bir yandan da kendi soylarından gelmesine rağmen bu makama talip olan veliahtları bir türlü içlerine sindiremeyerek bölünmelere sürükleniyorlardir.

Kimsede hz. Süleymanın ihtișamını göremedikleri için de, en sonunda hz. Süleymanın karşı koyulmaz ihtișamının sırlarını ledününü araștırmaya başlarlar. Çünkü dünyayı yönetecek olan kral hz. Süleymanın sırrına vakıf olmalıdır.


Şimdi sıkı durun : yahudiler Allaha katıksız inanamadıkları için onu bir enerji olarak kabul ederler. Allahın hayy, diri ve șuurlu bir varlık olduğunu kabul etmezler. Zaten lanetlenmeleri sırf bu yüzdendir. Onlara göre Allah cansız ve kullanıma açık bir enerjidir sadece. Onu kıyamete bile zorlayabileceklerini düşünürler.. Büyü ișlerine girmeleri tanrı rolünü üstlenmeleri bu yüzdendir. Yeryüzünü büyü ile şekillendirebilirsiniz çünkü. İblisin tekeline olan bir yetkiyi anlaşma yaparak kullanabilirsiniz.

Iste bu yüzden de hz. Süleymanın dayanılmaz ihtişamının arkasındaki sırrın, büyüler yaparak şeytanları (iblis hariç) ve dolayısı ile evreni bağladığına inanmaya bașlarlar.

Halbuki bu bir ilahi kavrayıș noksanlıdır.

Ayetin devamı çok açık. Harut ve marut ile tanıșan Israilogullari, herseyi büyüye yormaya başlıyorlar o saatten sonra. Kim olsa gördüğüne inanır. Adamların lanetlenmiș olması, metafizik alemle işbirliği yapamayacakları anlamına gelmiyor sonuçta.


Süleyman inkar etmedi; ancak şeytanlar inkar etti. Onlar, insanlara sihri ve Babil'deki iki meleğe Harut'a ve Marut'a indirileni öğretiyorlardı. Oysa o ikisi: "Biz, yalnızca bir fitneyiz, sakın inkar etme" demedikçe hiç kimseye (bir şey) öğretmezlerdi. Fakat onlardan erkekle karısının arasını açan şeyi öğreniyorlardı. Oysa onunla Allah'ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezlerdi. Buna rağmen kendilerine zarar verecek ve yarar sağlamayacak şeyi öğreniyorlardı. Andolsun onlar, bunu satın alanın, ahiretten hiçbir payı olmadığını bildiler; kendi nefislerini karşılığında sattıkları şey ne kötü; bir bilselerdi."


Buradan Süleyman aleyhisselam'ın büyücü olduğu sonucunu mu çıkardık?
 
Onlar Süleyman’a, isteğine göre yüksek ve görkemli binalar, heykeller, havuz gibi lengerler, yerinden kalkmaz kazanlar imal ederlerdi. Ey Dâvûd ailesi! Şükür için çaba gösterin. Kullarım arasında hakkıyla şükredenler pek azdır.Sebe 13
Şüphesiz biz Dâvûd’a ve Süleyman’a da bir ilim verdik. “Bizi mümin kullarının birçoğundan üstün kılan Allah’a hamdolsun!” dediler.Neml 15
Büyüyle yorulan kısmı tamamen ledüni ilim olduğu açık...
 
İşin aslı kavramlar da birbirine convert edilebilir.

3 elma ile 5 armut piyasada eşit değerde olabilir. Halbuki ne tatları benzer, ne miktarları denktir. Ortak değer bakımından denktirler.

1 kilo altına bile 200 kilo bakır diyebilirsin ortak değerin varsa. Ama aynı piyasayı kullanıyor olmanız gerek.

Şimdi enerjiye büyü diyen arkadaşlara ben kalkıp ta öyle denmez böyle denir diyemem de.

Șahsen "amentüye" sadık kalmayı dikkat ediyorum sadece.
 
Maji de sağ el yolu ile sol el yolu vardır.Kuran Kerim solun adamlarını sürekli kinar.
Sol el yolu dini otoriteyi kurallarıni yok sayar.Tamamen şeytani öğretileri model alır.Kendi iradesinin olduğu.Yaraticinin iradesine muhtaç olmadıklarını düşünürler.
Allah sınamak istedikten sonra herkesi her mecrada sınar....
 
Muhabbetten uzak bir şekilde lanet ve büyü arasındaki fark nedir?Veya lanet tam anlamıyla nedir?
Lanet sevgiden yoksun bırakmak anlamına gelir. Dini bir kavram olarak kullanıldığında İlahinin sevgisini vermemesi demektir. Bu durumda o kişi ilahi güçten yoksun kalır. Hayatına ait her şey kötüdür artık.

halk arasında pis, kötü olan her şey için kullanılan bir çözcüktür.

ezoterik lisan da hem dinsel anlamda kullanılır hem de bir sebeple kişinin nornal kadersek akışında çıkarılarak tüm yaşamını olumsuz şekilde etkileyecek güçlü bir tesir altında olduğu anlamı çıkar.

Büyü ise manevi unsurları kullanarak etkin bir güç oluşturma bilgisi ya da sanatıdır.

Büyü lanet değildir.
Bazı lanetler büyü ile oluşturabilir.
 
Muhabbetten uzak bir şekilde lanet ve büyü arasındaki fark nedir?Veya lanet tam anlamıyla nedir?

Lanet : kendini bir şekilde içerden kitleyip, seni oradan kendi gücünü keșvettirerek kurtartacak olan tüm çözüm yollarını daha büyük bir tehdit olarak algilamandır. Izdirabinda kilitli kalmayı tercih etmektir.

Lanet Allah dilemededikçe kalkmaz. Çok yoğun bir özveri ve ruhani fedakarlık gerektirir. Allahın kendi lanetledigi birinden o lanet Allah dilemedikçe asla kalkmaz.

Tabi ki Allahtan ümit kesilmez, ama aynı Allah sistemde belli kimselerin daha hayattalarken lanetlendiklerini yasin suresinde anlatır.
 
Lanet kısır döngüdür. Naparsan yap bașladığın yerde kendini bulmandır.

Lanet, kronik sorunlarının yaşattığı acıyı, ruhunun kayıtlarında değil, bedeninin hazlarında aramaya devam etmendir.

Lanet, varolușunu 4b ve üzeri bir denkleme oturtamayip, 3B' de ısrarla bir şeylerin peşinden gitmektir.

Yahudiler neden lanetlendiler? Tam da bu yüzden. Çünkü 4B plus' ı neredeyse yok saydılar. Tevrattan evvela ahiret ayetlerini çıkartarak, cenneti yeryüzüne malettiler.
 
T
Müslümanlık ve Büyü → Öncelikle ben ufak bir dipnot geçmek istiyorum maji ve büyü aynı anlamlı kelimelerdir. Ancak hepsinin aklımızda uyandırdığı görüntüler topluma göre farklılık gösterir. Mesela büyü denilince aklımıza kamburu çıkmış, beyaz saçlı, uzun kolyeler takan, yaşlı bir kadın figürü ya da eli yüzü buruşmuş, sakalları göğüslerine uzanan, bastonlu bir adam figürü gelir. Bu bir çoğumuzun inkâr edemeyeceği bir gerçektir. Fakat maji denilince daha çok günümüz majisyenlerine benzer figür tasvirleriyle karşılaşırız. Bu nedenle büyü kelimesi yerine maji kelimesini tercih ediyorum.
Peki nedir bu maji? Bülent Kısa'ya göre maji, yüksek maji ve sıradan maji olarak ikiye ayrılır.
Aleister Crowley: " Kişilerde ve olacak olan olaylarda isteğe uygun değişiklikler yapma bilim ve sanatıdır" Bu tanım sıradan maji tanımıdır. Sıradan majinin
dört temel amacı vardır.
1-MADDİ İSTEKLER
2-İNTİKAM
3-AŞK VE CİNSELLİK
4-SAĞLIK

Yüksek majiyi ele alalım "Kişi bir insan veya bir olayı değiştirirse bu onun kendi gücüni gösterir şayet kişi kendisini değiştirebilirse bu büyünün gücünü gösterir" Yüksek maji birçok pratik yapmayı gerektirir ve bunun yanısıra bazı başka boyut varlıkları ile iletişim kurulması gerekir. Yani en azından kişinin bağlı olduğu
ekol böyle bir kaynaktan çıkmış olmalıdır. Bunun yanısıra genel kültür de çok önemlidir. Örneğin kişinin
yaptığı calışmaları yapan veya yapmış olan kişinin Nasıl sonuçlar aldığını bilmelidir gel gelelim müslümanlık majiye nasıl bakıyor Kur'an-ı Kerim'de sıradan
maji yasaktır. Ancak sadece kötülük için yapılanı yasaktır. Bunun hakkında Kur'an'ı Kerim'den bir alıntı
yapmak istiyorum. "Onlar insanlara karı-koca ayırmayı, kötülük yapmayı sağlayan şeyleri öğretiyorlardı" denir
burada onlar olarak atıfta bulunulanlar Harut ve Marut
isimli iki melektir ve aynca bu ayette de gördüğümüz üzere yüksek büyüden bahsedilmez ancak ve ancak Sıradan büyünün kötülük için kullanılan kısmından bahsedilir.
üm büyüler islamda yasaktır lütfen fetva verme tarzında konuşmayalım büyüler cinlerden medet umma vede tevhid inancına zarar verdiği için hepsi yasaktır!!!
 
Lanet, psikolojik travmaların dolayısı ile immun sistemin çöküșe geçtikçe, inadına inadına serbest radikallere iyi geliyormuș diye internette okuduğun habere göre yaban mersini sipariş etmendir.


Ne diyor Ayette? Kibrinizle ölün!
Yani kibir gibi lanetli bir özellik, hele bir de özünde korku bilincinde fikslendiği zaman kişi kendini bile sorgulamaktan korkarak, ama içten içe kibirlelenerek israrla gerçekleri yalanlamaya devam eder. Allahın en sevmediği hal bu haldir. Yahudiler hem korkak hem çok kibirlidirler. İçlerinden bir kısmı bu yüzden lanetlenmiștir. Allah direk soylarından doğmamış çocukları bile lanetlemiș. (tabi burda haksızlık yok, çünkü doğruyu bulan soydan koparken, lanetli soyu arindiracak kadar inisiye bir nesil gelmeyeceğini anlıyoruz. Bu sadece bir mukadderat bilgisidir. Adaletsizlik değil, bilakis adil bir enerji düzeni var.)
 
Temelde aynı düşünceye çıkan farklı cümleler kuruluyor.


''İşte bu yüzden de Hz. Süleyman'ın dayanılmaz ihtişamının arkasındaki sırrın, büyüler yaparak şeytanları (iblis hariç) ve dolayısı ile evreni bağladığına inanmaya bașlarlar. Halbuki bu bir ilahi kavrayıș noksanlığıdır. ''

''Büyü, manevi unsurları kullanarak etkin bir güç oluşturma bilgisi ya da sanatıdır.''

Halbuki bu bir ilahi kavrayıș noksanlığıdır.

''İşte bunlar Allah'ın kendilerini lanetlediğidir. Allah'ın kendisini lanetlediğine hiçbir yardımcı bulamazsın.''
 
Lanet : kendini bir şekilde içerden kitleyip, seni oradan kendi gücünü keșvettirerek kurtartacak olan tüm çözüm yollarını daha büyük bir tehdit olarak algilamandır. Izdirabinda kilitli kalmayı tercih etmektir.

Lanet Allah dilemededikçe kalkmaz. Çok yoğun bir özveri ve ruhani fedakarlık gerektirir. Allahın kendi lanetledigi birinden o lanet Allah dilemedikçe asla kalkmaz.

Tabi ki Allahtan ümit kesilmez, ama aynı Allah sistemde belli kimselerin daha hayattalarken lanetlendiklerini yasin suresinde anlatır.
Allah’ın azabı ve lanetine uğrayan asla iflah olmaz vede duaları yada tövbeleri kabul olmaz
Tabi allah isterse bu mümkündür
 
Geri
Üst