Müslümanlık ve Büyü

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan laren
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Süleyman ve Musa peygamberler. En bariz ve net bilinenleri.
Rüya yorumu yapan, çok Kısa sürede ağaç yetiştiren, astral yapan, şifa veren, uzun yaşayan gibi sihir ilminin farklı dallarında yetenekler gösteren bir sürü peygamber var ki, daha bilmediğimiz kimler vardır.


Bakara 102 :

Tuttular, Süleyman’ın iktidarı aleyhine şeytanların okudukları şeye uyular. Süleyman kafir olmadı (sihir yapmadı) ama insanlara o büyülü sözleri öğreten şeytanlar (-a uyanlar) kafir oldular (hakikati perdelediler) .

Bunlar (bu Yahudiler) Bâbil'de o iki melik’in (kralın) , Harut ile Marût’un başına gelenlerin de peşine düştüler.



Hz. Süleyman öyle güçlü ve ihtișamlı bir dönem yaşatıyor ki, onu hazmedemeyen herkes onun sihir yaparak bu kudrete eriștiğini zannediyor. Bu da bir itibarsızlaștırma olarak ayetle sabitleniyor.

Hatta bu yahudiler hz. Süleymanın saltanatını itibarsızlaștırmak için harut ile marutun kendilerine öğrettiği büyüleri referans alarak iddialarını kuvvetlendirmeye çalışıyorlar.

Allah burada bizi uyarıyor. Dikkatli okunmalı Kuran.

Tmm büyü bir ilim olabilir, ama Allahın iradesibe takılı kalan bir alt düzenektir.

Allaha büyü yapamazsın. Büyü ile kendini cennete de sokturamazsın. Büyü senin imtihan aracın sadece.
 
Büyü yapan tek bir peygamber mi var?
Ben tek demedim.
Bakara Suresi, 102. ayet:

"Ve onlar, Süleyman'ın mülkü (nübüvveti) hakkında şeytanların anlattıklarına uydular. Süleyman inkar etmedi; ancak şeytanlar inkar etti. Onlar, insanlara sihri ve Babil'deki iki meleğe Harut'a ve Marut'a indirileni öğretiyorlardı. Oysa o ikisi: "Biz, yalnızca bir fitneyiz, sakın inkar etme" demedikçe hiç kimseye (bir şey) öğretmezlerdi. Fakat onlardan erkekle karısının arasını açan şeyi öğreniyorlardı. Oysa onunla Allah'ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezlerdi. Buna rağmen kendilerine zarar verecek ve yarar sağlamayacak şeyi öğreniyorlardı. Andolsun onlar, bunu satın alanın, ahiretten hiçbir payı olmadığını bildiler; kendi nefislerini karşılığında sattıkları şey ne kötü; bir bilselerdi."


Buradan Süleyman aleyhisselam'ın büyücü olduğu sonucunu mu çıkardık?

Seçmece bir yaklaşım ama yine de dediğimi zaten destekliyor. Kuran sihri ret etmiyor demiştim. Bu ayet de harika bir örnek, insanlara kötülük yapmak için kullanılan büyüden bahsediyor ve bunun yanlış olduğundan. Sihir inkar edilmiyor dikkat ederseniz.

sihir ettiği için ayrınca çok değerli. Sihir etiğine dair bu şekilde başka ayetlede var . Peygamberlerin meslekleri yetenekleri ve mucizeleri ile ilgili araştırma yaparsanız daha sağlıklı sonuçlar elde edersiniz.
 
Bakara 102 :

Tuttular, Süleyman’ın iktidarı aleyhine şeytanların okudukları şeye uyular. Süleyman kafir olmadı (sihir yapmadı) ama insanlara o büyülü sözleri öğreten şeytanlar (-a uyanlar) kafir oldular (hakikati perdelediler) .

Bunlar (bu Yahudiler) Bâbil'de o iki melik’in (kralın) , Harut ile Marût’un başına gelenlerin de peşine düştüler.



Hz. Süleyman öyle güçlü ve ihtișamlı bir dönem yaşatıyor ki, onu hazmedemeyen herkes onun sihir yaparak bu kudrete eriștiğini zannediyor. Bu da bir itibarsızlaștırma olarak ayetle sabitleniyor.

Hatta bu yahudiler hz. Süleymanın saltanatını itibarsızlaștırmak için harut ile marutun kendilerine öğrettiği büyüleri referans alarak iddialarını kuvvetlendirmeye çalışıyorlar.

Allah burada bizi uyarıyor. Dikkatli okunmalı Kuran.

Tmm büyü bir ilim olabilir, ama Allahın iradesibe takılı kalan bir alt düzenektir.

Allaha büyü yapamazsın. Büyü ile kendini cennete de sokturamazsın. Büyü senin imtihan aracın sadece.
Bu çeviri kime aitse yahudi ve sihir düşmanlığı için baya yorum eklemiş. Arapça filolojisi üzerine çok çalıştım. Böyle parantezler ve çeviriler bir düşünce ve fikir üzerine duran bazı kimselerin kendi yorumlarıdır. Neden iftirlerle olan ayetleri paylaşmıyorsunuz. Düşüncenize ve inancınıza saygı duyarım ama bu şekilde eklemeli çeviriler ile ilerleyemeyiz. Unutmayın kuran ekleme yapılmasını yasaklamıştır.
 
Bu çeviri kime aitse yahudi ve sihir düşmanlığı için baya yorum eklemiş. Arapça filolojisi üzerine çok çalıştım. Böyle parantezler ve çeviriler bir düşünce ve fikir üzerine duran bazı kimselerin kendi yorumlarıdır. Neden iftirlerle olan ayetleri paylaşmıyorsunuz. Düşüncenize ve inancınıza saygı duyarım ama bu şekilde eklemeli çeviriler ile ilerleyemeyiz. Unutmayın kuran ekleme yapılmasını yasaklamıştır.
Başından sonuna hiç bir noktasında resullere verilen "mülk" ve mucize/delil bağlamında anlaşılan "ayet" lerin büyü ile elde edildikleri söylenmez.

Biz süleymana şunu verdik der, ona has olarak onun için seçilmiş bir yetkidir mülkü. Peygamberler ve Salih kullar için kullanılan "ilim"

Şer ve fitne ile anılan "büyü" için kullanılmaz örneğin.

Musa'ya haber gelir;

"Asanı taşa vur."

O da vurur.

Bu kadar.

Keza yol arkadaşı olduğu kulu için de "ilim verilmiş" tabiri kullanılır.

Kur'an içerisinde babil'in büyüsü ile "ilim" net bir biçimde ayrıdır.

Yahudi konusu ise, tefsircilerin şahsi kininden ziyade tarihin ve yine Kur'an'ın içerisinden anlaşılan bilgilere dayanarak yapılan yorumlardır.
 
Elmalılı Hamdi Yazır: Tuttular da Süleyman mülküne dair şeytanların uydurup izledikleri şeyin ardına düştüler. Halbuki Süleyman inkâr edip kâfir olmadı, lakin o şeytanlar kâfirlik ettiler; insanlara sihir öğretiyorlar ve Bâbil´de Harut ve Marut´a, bu iki meleğe indirilen şeyleri öğretiyorlardı. Halbuki o ikisi «biz ancak ve ancak sizi denemek için gönderildik, sakın sihir yapıp da kâfir olmayın!» demeden kimseye birşey öğretmezlerdi. İşte bunlardan karı ile kocanın arasını ayıracak şeyler öğreniyorlardı. Fakat Allah´ın izni olmadıkça bununla kimseye zarar verebilecek değillerdi. Kendi kendilerine zarar verecek ve bir fayda sağlamayacak bir şey öğreniyorlardı. Yemin olsun ki, onu her kim satın alırsa, onu alanın ahirette bir nasibi olmayacağını da çok iyi biliyorlardı. Hakkiyle bilselerdi, uğruna canlarını sattıkları şey ne çirkin bir şeydi.



Herşey çok basit :
Hz. Süleymanın saltanatının ona Allah tarafından verildiğini idrak edemiyorlar.

Yahudilerin tarih boyunca sorunu bu oldu. Allaha kalpten inanamadıkları için, onu enerji gibi gördüler. Oyun hamuru gibi gördüler. Bir çeşit kozmik matematik olarak gördüler.

Bu yüzden de yaratıcının kendisi ile değil, iblisin keș çalışan enerji yasaları ile muhattaplar. Yani bloklandılar kıyamete kadar. Tabi bu blokaj şu an dünyayı ele geçirmiş olmalarına da engel değil. Dünya zaten iblise en baştan teslim edildi. Allah bizzat iblise resmen yeryüzü krallığı verdi. O yüzden de ara ara dünyayı ele geçirmeyi hep başarmıştır.
 
Mera fizik ögeleri kullanarak fizik planda değişim yapmak sihirdir. Ne isim verirsek verelim gerçek budur. Peygamberler müjdecidir onları insan üstü olarak kabul etmez Kuran, yani insan üstü, uzaylı ya da başka bir tür varlık değiller ve yaptıkları fizik planın ötesindedir. Fizikplan yasalarını etkileme sanatının aşağılanmasını kabul etmiyorum. Ve bunu din ögelerini kullanarak yapılması da bana çok garip geliyor. Egemen güçler nasıl düşünmemizi istiyorsalasa o şekilde düşünecek şekilde mezhepler everildiği için olabilir.

zamanında müzikle terapi yapan alimler, filozoflar, ayrımların öldürülmesi ve susturulması da ortak bir sebepten. Maalesef bu akım devam ediyor ve tüm anti fikirlere şiddetle karşılı çıkılıyor.

sorun değil ben susmayacağım ve büyü ilmini kötüleyenlere karşı sözüm bitmeyecek.
 
Büyü, serbest dolaşımda olan birbirinden nihayetsiz enerjilerden maximum derecede istifade edebilme sanatı ise, bence bunda hiçbir sorun yok. Her ne kadar iyi niyetli de olsan, o enerjileri kendine devșirmenin de belli bedelleri zaten olur. O denge kendi kendini illa korur.

Magnus'un da büyüyü bu şekilde ele aldığına eminim.
 
Fizikplan yasalarını etkileme sanatının aşağılanmasını kabul etmiyorum.

Fizikplan yasalarını etkileme sanatı her defasında en gerekli şartlar, hatta resmen zaruret oluştuğunda meydana gelmiştir.

Yani o bile peygamberlerin tekeline bırakılmamıștır. Hz. Musa Kızıldenizin kıyısında ne yapacağını bilmezken"Allah bana bir yol gösterir"demistir, Hz. Muhammed sav mağarada sıkışınca vahiyle esenlik inmiş tevekküle yönelerek sessizce beklemiştir, Hz. Süleyman tahtında kendini cesedini ölü bulunca "Allah beni deniyor, teslimiyetimi deniyor" demiştir.

Hz. Yunus balığın karnında iken bile "ben seni dinlemedim" diye boyke oldu demiştir.

Eger dediğin gibi hepsi büyücü olsalardı, hemen bir büyü yaparlardı.

Kuran peygamberlerle bize büyü yapmaktan ziyade yaratıcı ile özdeşleșmeyi öğütlüyor.
 
@URUMHAMATAHAYİL ben senin neyi kastettiğini de çok iyi anladım bu arada. Alıntı yapmadığım her yer zaten o kısımlara katılıyorum demek. Cimbizlamis gibi olmiyayim da.
 
Fizikplan yasalarını etkileme sanatı her defasında en gerekli şartlar, hatta resmen zaruret oluştuğunda meydana gelmiştir.

Yani o bile peygamberlerin tekeline bırakılmamıștır. Hz. Musa Kızıldenizin kıyısında ne yapacağını bilmezken"Allah bana bir yol gösterir"demistir, Hz. Muhammed sav mağarada sıkışınca vahiyle esenlik inmiş tevekküle yönelerek sessizce beklemiştir, Hz. Süleyman tahtında kendini cesedini ölü bulunca "Allah beni deniyor, teslimiyetimi deniyor" demiştir.

Hz. Yunus balığın karnında iken bile "ben seni dinlemedim" diye boyke oldu demiştir.

Eger dediğin gibi hepsi büyücü olsalardı, hemen bir büyü yaparlardı.

Kuran peygamberlerle bize büyü yapmaktan ziyade yaratıcı ile özdeşleșmeyi öğütlüyor.
Ama bu yaklaşım her şey için geçerli değil mi islam inancına göre, hatta insanların yaptıkları iyilik ve kötülük bile Allah iznine tabiidir ve islam felsefesi açısından en tartışmalı konudur.

Büyücü kelimesi bilinçaltınıza işleyen veriler nedeniyle bence rahatsız ediyor.

peygamberler mucizeler gerçekleştirmiş desem hiç bir şekilde itiraz etmeyeceksiniz.
 
Havass ilmi evrenin yaratılışıni kurallarını bilmektir.Havass alimleri kastili olarak kimseye zarar vermezler.Bununla sinanacaklarini bilirler.Kurallari bildikleri için kuralları illegal yolda kullananlara engel olurlar.Sistemin onları cezalandırmasi için uğraşırlar.Hz.Musa Hz.Suleyman Hz.Muhammed büyücu değildir.Ama büyücülerin başına bela olmuşturlar.Çünkü sistemi çok iyi bilirler.Ve sebepler nasıl tepki verecek çok iyi kestirirler.Zaten büyü kötü niyetle nefsani niyetle yapılan bişeydir.Kisinin kendi çıkarını bağlar.Peygamberlerin yaptıkları şey majidir.Toplum için yapılır.Ben demezler asla biz derler.Tevrat ve Kur'an tamamen ilahi bir maji kitabıdır.Hem size sistemi anlatır.Hemde ne yapacağınızı söyler.Teslimiyetten keramet seviyesine çıkarlar.Ama asla kendi nefsani çıkarları için bunun üzerinde çalışmazlar.Çünkü böyle yaptıklarinda sistemin onları eninde sonunda zehirleyecegini bilirler.
 
Büyü maalesef hristiyanlık nedeni ile çöm kötü algılamıştır. Ezoterizm olmayan tek dindir. Her türlü dünyevi olamayan konuyu şeytanlaştırmıştır.

18 yüzyıl Osmanlı dönemi mezheplerini araştırmanızı öneririm. Anadolu da mezhep savaşlarının yol açtığı ve katolik tarzı İslamın nasıl devreye girdiğine bir bakın.

Çok keyifli konulardır inanılmaz felsefi akımlar var.

büyü ilmini alıp Kuran’ında kötüleştiği gibi sahte ilim ve insanlara doğaya zarar veren bazı ögelerin kullandığı şekli ile düşünürsek her şekilde hoşumuza gitmez.

Lakin insanın doğa ile uyum için de olması, manevi ve fikri gelişim ve bildiğimiz tanımladığımız dünyanın ötesinde farklı bilgi yetileri kullanarak insan ötesi çalışmalar yapmak olarak görürsek daha sağlıklı olur.

bugün bilimde aynı şeyi yapıyor eskiden büyü ilimlerin konusunu iken doğa sırları çözüp sihir algından çalınca ezoterik olan her şeyi ret etmeye başladı

din ve bilim ezoterik bilginin karşında durur oldu zira insan üstü olmaya çalışan insan artık köle olmaz ve egemen güçler için çalışmaz. Lakin doğa ile uyumlu hem kalben hem zihnen yükselmiş insan başka bir şeye köle olmaz. Yani sözde alimler ve sözde bilimciler politikaya hizmet ediyor. Din diyor şeytan işi, bilim diyor deli işi.
 
Havass ilmi evrenin yaratılışıni kurallarını bilmektir.Havass alimleri kastili olarak kimseye zarar vermezler.Bununla sinanacaklarini bilirler.Kurallari bildikleri için kuralları illegal yolda kullananlara engel olurlar.Sistemin onları cezalandırmasi için uğraşırlar.Hz.Musa Hz.Suleyman Hz.Muhammed büyücu değildir.Ama büyücülerin başına bela olmuşturlar.Çünkü sistemi çok iyi bilirler.Ve sebepler nasıl tepki verecek çok iyi kestirirler.Zaten büyü kötü niyetle nefsani niyetle yapılan bişeydir.Kisinin kendi çıkarını bağlar.Peygamberlerin yaptıkları şey majidir.Toplum için yapılır.Ben demezler asla biz derler.Tevrat ve Kur'an tamamen ilahi bir maji kitabıdır.Hem size sistemi anlatır.Hemde ne yapacağınızı söyler.Teslimiyetten keramet seviyesine çıkarlar.Ama asla kendi nefsani çıkarları için bunun üzerinde çalışmazlar.Çünkü böyle yaptıklarinda sistemin onları eninde sonunda zehirleyecegini bilirler.
Dil oyunu yine

maji havas bunlarda büyü. Yüz çeşit isim verelim, kuran da mucize diye anlatılan her tür hikaye ve örnek metafizik plana aittir ezoteriktir.

yerleşmiş toplumsal cümleler bilinçaltımıza o kadar yerleşmiş ki maalesef kıramıyoruz.
Sizden ricam neye büyü diyip diyeceğiniz sizi ilgilendirir inançlarınız sizi bağlar lakin benim formunda büyü ilmine lütfen hakaret etmeyiniz.
İlla ben büyü ilmini ve bu ilimle uğraşanlara ayrımcılık yapacağım, aşağılayacağım, hakaret edeceğim diyorsanız bunu başka yerde yapın benim sitem de değil.
 
Ayrıca ben kimseye aşağıliyacak,ayrım yapacak bişey söylemedim.Herkes istediği yapabilir.Bu hakkı yaratıcı vermiş zaten.Her seferinde beni siteniz uzaklaştırmak için telkin de bulunuyorsunuz.Diğer kişilerde benzer şeyler yazdı.Nedir bu benle olan derdiniz?
 
@Magnus357

Sizi tanımıyorum ki, hoş tanısam bile herhangi bir insan ile bir derdim olmaz.
sizin mesajınıza denk gelmiştir. Sözüm herkese.

Zaten büyü kötü niyetle nefsani niyetle yapılan bişeydir.

bu sözünüzün bir hakaret olduğunun farkında bile değilsiniz.
Büyü yapanları kötü niyetli olarak damgalıyorsunuz.
 
Hangi büyücünün bir insana faydası olmuş.Zarar vermekten başka ne yapmışlar.Siz Havass ile büyü karıştiriyorsunuz.Büyücüler büyüden başka bir şey yapamadıkları için Havassa da büyü diyorlar.
Bir tane tayı mekân yapan büyücü gösterin bana?
Büyücülerde zaten peygamberlerin majiysenlerin sistemini kendi bilinçlerine göre kullanırlar.Bilinç düşük olduğu için amelde öyle sirayet eder....
 
Klasik anlamda büyü Allah katında değersizlik, saygısızlık, hatta cahillik gibi bișeydir. Günah olması dolaylı yoldandır.

Ne diyor Ayette :

Sizin duanız olmasaydı, Allah size değer verir miydi? (ayet)

Büyü ișlerine girersen dua etmeyi acizlerin, zavallıların, kaybedenlerin yaptığı birsey zannedersin. Sana çaresizlik gibi gelir, hatta işin aslı gururuna dua etmeyi bile yediremezsin bir süre sonra.

Çünkü ritüellerin var. Değişik maddeleri bir araya getirip kaynatırken, üstüne pentagram çizip içine İbranice yazılar yazarken daha etkili olacağına inanıyorsun. Hele bir de cinlerle bağlantı koridorun açıldıysa dua etmek, inanarak Allahtan istemek fikrine bile alay ederek bakıyor olabilirsin.
Alakası bile yok.
Büyü böyle bir turnusol olsaydı her büyü tutardı bir birikim ve emek sürecinden geçmesi gerekmezdi, x bir günah gibi tek ayırt edici kriteri yapmak veya yapmamak olurdu.
Ağzından çıkan dua ve başka bir cümle bile büyüden farklı bir şey değil. Elinden düşen bardağın kırılması nasıl evrendeki yaratılmış kanuna göre sebepten sonucu getiriyorsa, oradaki kurallar da yaratanın hediyesi ve sadece onun yarattığı sonuçları getirir.
Bir hayvana mama verirken aklından geçen bir dileģinin gerçekleşmesi de büyüdür veya birine sözle ettiğin beddua da sabuna iğne batırip kuyuya atmak da lanettir.
Yöntem frekansını belirler o frekansta dönüş alırsın.
Asıl hepsinin, yaratıcının bu kainata koyduğu kurallar olduğunu kabul etmemek, inandığın yaratıcıyı anlamamak ve hediyesini reddetmektir
 
Hangi büyücünün bir insana faydası olmuş.Zarar vermekten başka ne yapmışlar.Siz Havass ile büyü karıştiriyorsunuz.Büyücüler büyüden başka bir şey yapamadıkları için Havassa da büyü diyorlar.
Bir tane tayı mekân yapan büyücü gösterin bana?
Büyücülerde zaten peygamberlerin majiysenlerin sistemini kendi bilinçlerine göre kullanırlar.Bilinç düşük olduğu için amelde öyle sirayet eder....
Aynı şeyden bahsediyoruz havas dediğimiz şey ne. Mezopotamya pagan kökenli kabala ile şekilenmiş islam bilgisi ile yoğrulmuş bir ezoterik sistem değil mi.
Bence ayrımı şöyle yapalım niyet üzerine.
Bilgiyi kullanma şekline göre.
Tayi mekan dediğiniz de zihin seyahati havascılar dışında da yapılıyor.

aynı şeyi konuşuyoruz farklı ifade ediyoruz ve bu da sohbeti anlamsız kılıyor.
Ha elma demişim apple bu böyle sürüp gidilecek.
 
Geri
Üst