"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Kitapkurdu Bölümü

Tabii ki okumak lazım ama... Hevesinizi kırmak istememekle birlikte çekim yasasının Secret'ta anlatıldığı kadar basit olmadığını belirtmek istiyorum... "İsteyin olsun" diye birşey yok yani. O kadar kolay değil.
Evet birçok şeyi çekiyoruz hayatımıza ama bunlar bilinçle değil, bilinçdışı ile oluyor.
 
Ama bunu hayatında uyguladığını söyleyip istediklerine ulaştığını iddaa eden onca insanı nasıl göz ardı edebiliyorsunuz :)
 
Ama bunu hayatında uyguladığını söyleyip istediklerine ulaştığını iddaa eden onca insanı nasıl göz ardı edebiliyorsunuz :)


Evet her zaman uyguladığını söyleyip başarılı olan birkaç kişinin hayat hikayesi dinlenir, yazılır...
Uygılayıp başarılı olamayanların sayısının kat be kat daha fazla olduğuna eminim :)
Başarı hikayeleri de hep böyledir. Başarısızlık... Başarısızlık... Azim... Çalışmak... Sonra bunların ardından gelen inanılmaz şöhret, para ve mutluluk...
Milyar kişi bunları yapar ve içlerinden biri başarılı olur ve onun hikayesi kaleme alınır...

Çok mu karamsarım dersiniz? :)
 
Ne olursa olsun böyle birşeyin işe yarayacağını düşünmek insanın azmini arttırabilir diye düşünüyorum :)
 
Evet her zaman uyguladığını söyleyip başarılı olan birkaç kişinin hayat hikayesi dinlenir, yazılır...
Uygılayıp başarılı olamayanların sayısının kat be kat daha fazla olduğuna eminim :)
Başarı hikayeleri de hep böyledir. Başarısızlık.... Başarısızlık.... Azim..... Çalışmak.... Sonra bunların ardından gelen inanılmaz şöhret, para ve mutluluk....
Milyar kişi bunları yapar ve içlerinden biri başarılı olur ve onun hikayesi kaleme alınır...

Çok mu karamsarım dersiniz? :)


Objektif olmak karamsar olmakla hep özdeşleştirilr nedense. Bence tabi ki hayır hiç de karamsar değilsiniz. Yani bence. Hem neye, kime göre karamsar?;) Sn . Marla
 
"İstiridye kabuğunun için gibi sedefli tırnaklar, geniş, düz ve deliksiz göbek, cildin ürkütücü saydamlığı ve diğer her şey tamda bekledikleri gibiydi; kanatların yeri bile doğruydu. Ama önlerinde uzanıp yatan şey, o zamana kadar ancak havasız kütüphanelerde, önlerine harita gibi açılmış XV. yüzyıl resimleri üzerinde çalıştıkları konu için beklenmedik derecede güzel ve canlı gibiydi. Meslek hayatları boyunca bunu görmeyi beklemişlerdi. Hiçbiri kabul etmezdi belki ama, gizliden gizliye görmeyi bekledikleri şey bir canavar cesediydi; bir arkeoloji kazısında gün ışığına çıkarılmış bir kemik ve lif yığınıydı. Karşılarına çıkansa bambaşka olmuştu. Narin ve uzun bir el, kemerli burun, öpücük verir gibi donakalmış pembe dudaklar. Melekbilimciler vücudun çevresinde dolanıyor, beklenti içinde bakışıyorlardı. Sanki her an gözlerini kırpıştırarak uyanabilirdi."

Kitabımız Rodop dağlarında işte bu satırlarla başlıyor ve oradan Milton'a Azize Rose Manastırına gidiyor. Kahramanımız genç rahibe Evangeline 9 yaşındayken melekbilimci olan annesi öldürülür ve 12 yaşındayken babası tarafından manastıra verilir. Orada neredeyse tüm ömrünü geçireceğini düşünen Evangeline bir gün bir mektup bulur ve oraya gelen bir yabancı tarafından hayatı, tüm bildikleri değişir.


Angelology çok çarpıcı bir roman yazar büyük bir araştırma sonucunda ortaya çıkarmış. Ben kitapta Dan Brown'ın Angels&Demons izleri buldum. Onun kadar sürükleyici ve elden düşmeyen bir kitap.


Özellikle düşmüş meleklerin hikayesini bu derece çarpıcı bir şekilde sunması, olay örgüsü, karakterlerin baskınlığı, aksiyonu bol olması beni kendine bağladı.


Son zamanlarda vampirler'den sonra en ilgi çeken tarz bu düşmüş meleklerin hikayesi olsa gerek. Kimi yazarlar bunu Alacakaranlık serisi gibi yapıp (Hush Hush serisi) açıkçası iç bayıyorlar ama Asi Meleklerde işin aşk tarafını çok arka planda kullanıp, bol araştırma ve heyecan dahil etmiş işin içine. Okuduktan sonra aslında gerçekten nefiller var mı, aramızda yaşıyorlar mı yoksa diye düşündürtüyor. Rodop dağları ve şeytan ağzı mağarası ülkemize yakın olunca tabi bir daha merak ediyorsunuz.


Nefillerin hikayesine gelirsek kısa bir şekilde onu da anlatayım, ilk insanlar dünyada yaşamaya başlamışlar ve insanlık çoğalmış, nesiller oluşmaya başlamış.


Tanrı bir kısım meleği onlara gözcülük yapsınlar diye dünyaya yollamış.
Bir gün, bir grup insan kızı nehirde yüzerken bu gözcü melek adamlar onlara hayranlık duymuş ve birlikte olmuşlar. Böylelikle insan kızları ve gözcü meleklerden melez çocuklar doğmuş ve bunlara Nefil demişler.
Tabi gözcü melekler cennetten kovulup Şeytan ağzı mağarasına düşmüşler ve orada cezalarını çekmeye mahkum olmuşlar.
Kitapta anlatılan hikayeye göre onların yakarışlarına dayanamayan melek Cebrail mağaraya kendi yaptığı bir lir atmış. Lir düşmeden ne büyük bir hata olduğunu anlamış, çünkü lirin gücü melekleri ve nefilleri daha güçlendirip, insanlık için büyük bir tehlikeye sevk edecekmiş.​
http://www.youtube.com/watch?v=GsKuX0x9nXs
 
Paylaşım için teşekkürler. Mutlaka izleyeceğim, filmi de yapılmış. Aslında kitap daha detaylı anlatır. Hem kitabını okumak hemde izlemek gerekli.
 
Filmi izlemedim ama kitabı okuduktan sonraki ilk iki hafta sırtıma dönüp dönüp bakıyordum kanat çıkacak mı diye :) Şimdi kalkıp kitabı bulmaya üşeniyorum ama aklımda kalan sona göre devamının da olması lazım.
 
Burada gösterilen video üç farklı filmden kesitlerle hazırlanmış.
Bu arada meleklerin nefsi olduğu düşüncesi, Kuran biz öyle anlatmadığından biz Müslümanlarca kabul görmez. Bu sebeple düşmüş melek tabiri sitede olsun başka yerlerde olsun hep anlaşılmayan konudur. Dipnot olarak eklemek istedim.
 
Bu kitabı okudum. Roman olarak güzel ancak inancıma göre meleklerin iradesi olmadığı için kitap bilgi olarak hatalı.
 
Ben de okumak istiyorum ama annem başka varlıklarla ilgilenmemi istemiyor ve bu nedenle okuduğum kitaptan internette girdiğim sitelere kadar herşeyime karışıyor. Buraya bile gizlice giriyorum off..off.. :D
 
Bende okumak istiyorum ama annem başka varlıklarla ilgilenmemi istemiyor ve bu nedenle okuduğum kitaptan internette girdiğim sitelere kadar herşeyime karışıyor.Buraya bile gizlice giriyorum off..off.. :D

Bence anneniz haklı.:)

Ben buralarda herkese hayret ediyorum. Genelde kimse korkmuyor varlıklardan. Oysa benim ödüm kopuyor.

Ve nasıl emin olacağız ki? Ya bize gelen koruyucu meleğimiz değil de kötü bir varlık ise?

Neyse ben bunu merak dahi etmesen daha iyi..
 
Bu kitapta olanlar tamamen yaşanmış olaylar öncelikle.Amerikalı bir tıp doktoru olan Marlo Morgan gerçek bir olaya dayanan bu kitabında Avustralya’da yaşadığı ruhsal bir yolculuktan bahsetmektedir. Yazar, göçebe bir kültüre sahip Avustralya yerlileri olan Aborijinler eşliğinde, kabilenin kendilerini adlandırdıkları şekliyle ” Gerçek İnsanlarla” birlikte dört ay süren ve çölü boydan boya katettikleri uzun bir yürüyüşe çıkar. Bu süre boyunca, çölün çorak coğrafyasındaki bitkiler ve hayvanlarla uyum içinde yaşamayı öğrenir. Olağandışı insanlardan oluşan bu toplulukla birlikte yaptığı bu yolculukla Morgan, bu insanların 50.000 yıllık kültürlerinin felsefesi ve bilgeliği ile tanışır.Aborjinler kendi aralarında zihinsel olarak konuşurlar, düşüncelerini okurlar birbirlerinin kısacası ve şiddetle tavsiye ederim bu kitabı :)
 
Geri
Üst