Kibrin hangi tarafını dokunuyor? Çünkü bence Darvin teorisi asıl agisagilayici olan.yaratılmış olmak onun kibrine dokunur.
Kibrin hangi tarafını dokunuyor? Çünkü bence Darvin teorisi asıl agisagilayici olan.yaratılmış olmak onun kibrine dokunur.
Ay sen daha ordamısın. Gercekten sıktın. Hadi güle güleO halde dilimize dikkat ederek boş tehtitler savurmayalım. Adınız palavracı çıkar mazallah. Bir, iki, bu üç oldu. Yalanlar yani.
Bana kalırsa Darvin teorisi ruha yapılmış bir intihar davetiyesidir. Majik bir operasyondur. Dünyayı akademik aşamalarla köreltmektir. Bilimi manipüle ederek insanı 5 duyusuna hapsetmektir. 5 duyusuna hapsolmuș aktörleri idol olarak gösterip, gençleri kodlamak, hatta bu gençleri maneviyatına ve sprituel öğretilerine sahip çıkan insanların üstüne salarak toplumu esir almaktır.Kibrin hangi tarafını dokunuyor? Çünkü bence Darvin teorisi asıl agisagilayici olan.
Insanoğlunun şuur yetisinin aldığı kadarda durur. Daha sonrası için kesin birsey söylemek mümkün değildir. Gerçek, neye göre gerçek. Tek olan daima bir soru işareti kalıyor ; simdiki şuurla.İnsan tanrı da yaratabilir. Çünkü insanı yaratan tanrı, insana tasarım yapma becerisi vermiş. Otomobil tasarlayan, bilgisayarı tasarlayan insan, tanrı mı tasarlayamayacak?
Mesele gerçek tanrıya ulaşmaksa eğer, "ben habire birșeyler yaratıyorum ama beni kim yaratmış ola ki o zaman" diye merakta kalabilmeli.
4. Duvarı yıkamayana, kutunun dışından akıl yürütemeyene, hakiki tanrı yolu da açılmıyor. Tanrıyı insan yarattı diyen, 3. Boyutta takılı kalmıştır. Daha yukarı çıkamaz. Kapasitesi yoktur. O yüzden de anca 3. Boyutun sınırlarını zorlayabilir. Ama aşamaz o sınırı.
Birsuru profesör, bilim adamı, mucit 3. boyutun olabilecek en elit en yüksek seviyesinde iken, 4. boyutta belki de itibarsız ve karşılıksızdırlar.
Diğer bir deyişle, kibirli insan tanrıyı itibarsızlaștırma eğilimindedir. Kendini sorgulamaz da, çünkü yaratılmış olduğu gerçeğine varmak onun kibrine dokunur. O yüzden tanrıya karşı kendini aciz duruma sokacak bir sorgulama içine girmeyi kendine yediremez. Allah, "bir damla sudan yaratıldılar kibir abidesi kesildiler" diyor. Yani Allah ta onları aşağılıyor hem de inkar edemeyecekleri bir bakış açısı üzerinden onlara sonlu varlıklar oldukları hatırlatarak. Kibir tüm üst sistemlerini bloklayan seni en alt düzlemde tutan bir at gözlüğüdür, lanettir.
Elit insanların kibirli olması kadar acı verici bir şey olamaz herhalde.
Insanın, yaratıcıya karşı kibirli olmasi imkansız. Tanrılar tartışılır ama bir tek den bahsedilir. Orada insan şuuru sınırda kalır. O sınır zorlandığında delilik yaşanır derler. Gerçek neye göre gerçek , hala buradayız ve bu şuurlayız. Ki görüyoruz her ortamda, çoğu insan henüz ikinci çakradan üçe bile çıkamazken, tek olanın şuursal farkındalığına ulaşmak zor.İnsan tanrı da yaratabilir. Çünkü insanı yaratan tanrı, insana tasarım yapma becerisi vermiş. Otomobil tasarlayan, bilgisayarı tasarlayan insan, tanrı mı tasarlayamayacak?
Mesele gerçek tanrıya ulaşmaksa eğer, "ben habire birșeyler yaratıyorum ama beni kim yaratmış ola ki o zaman" diye merakta kalabilmeli.
4. Duvarı yıkamayana, kutunun dışından akıl yürütemeyene, hakiki tanrı yolu da açılmıyor. Tanrıyı insan yarattı diyen, 3. Boyutta takılı kalmıştır. Daha yukarı çıkamaz. Kapasitesi yoktur. O yüzden de anca 3. Boyutun sınırlarını zorlayabilir. Ama aşamaz o sınırı.
Birsuru profesör, bilim adamı, mucit 3. boyutun olabilecek en elit en yüksek seviyesinde iken, 4. boyutta belki de itibarsız ve karşılıksızdırlar.
Diğer bir deyişle, kibirli insan tanrıyı itibarsızlaștırma eğilimindedir. Kendini sorgulamaz da, çünkü yaratılmış olduğu gerçeğine varmak onun kibrine dokunur. O yüzden tanrıya karşı kendini aciz duruma sokacak bir sorgulama içine girmeyi kendine yediremez. Allah, "bir damla sudan yaratıldılar kibir abidesi kesildiler" diyor. Yani Allah ta onları aşağılıyor hem de inkar edemeyecekleri bir bakış açısı üzerinden onlara sonlu varlıklar oldukları hatırlatarak. Kibir tüm üst sistemlerini bloklayan seni en alt düzlemde tutan bir at gözlüğüdür, lanettir.
Elit insanların kibirli olması kadar acı verici bir şey olamaz herhalde.
Evrim teorisi beş duyuya hapsolmak ya da süptil olanı red etmek değil ki.
Evrim teorisi beş duyuya hapsolmak ya da süptil olanı red etmek değil ki.
Evet, insana 6 ncı duyusu unutulmuştur . En basiti şöyle bir diyalog olmuştu bir derste. Dogal felakette neden insanlar daha çok ölüyor . Çünkü hayvanların 6 nci duyuları var ve kaçıyor. Insanlarinda var ve cok azı bunu hissediyor. O da hayvanlar kadar değil, çünkü kollektif bilinç doğrultusunda yaşayan cahillerdir; hepimiz için geçerli .Bana kalırsa Darvin teorisi ruha yapılmış bir intihar davetiyesidir. Majik bir operasyondur. Dünyayı akademik aşamalarla köreltmektir. Bilimi manipüle ederek insanı 5 duyusuna hapsetmektir. 5 duyusuna hapsolmuș aktörleri idol olarak gösterip, gençleri kodlamak, hatta bu gençleri maneviyatına ve sprituel öğretilerine sahip çıkan insanların üstüne salarak toplumu esir almaktır.
5 duyuya hapsolan aptal bir insan aslında zararsızdır. Ama 5 duyuya hapsolan elit biri, kolaylıkla 6 duyuya sahip olan birinin ne kadar aptal göründüğünü ispatlayabilir. Çünkü sistemin tüm referanslarını 5 duyu ile bağdașacak şekilde dizayn ettiler.
Gerçi bu değişiyor artık. 20 yıl önceki gibi değil yani durumlar.
Ama dünyayı 5 duyuya hapseden örgüt, ne yazık ki ruhani uyanış dönemini de biliyordu ve bunu temelden manipule edecek 100lerce new age akımını da devreye soktular. Reikiler melek enerjileri vs. Yüzlerce sıradan insan, önümüzdeki dönemde sözde ruhani aktörlerin öncülüğünde manipule edilmeye çalışılacak. Yani dezenformasyona tam gaz devam edilecek.
Hocam şöyle bir sorum var acaba o kurduğumuz varlık bu dünyada fiziksellik kazana bilirmi? Yani öyle bir şey olma imkanı var mı?Kişilere ne sağlanıyor?
Tulpa bir varlık. Kontrolden çıkmış ve yeterince geliştiği zaman musallat görevi görebilir.
Evrim teorisine göre tüm canlılar temel bir yapıdan geldi karbondan. Şuan bir fare ile aramız da dna dizilimin de 2 fark var yani. Dünyadaki herhangi bir canlıdan pek çok açıdan ciddi farkınız yok.Evrim teorisi demek, Hz. Ademi ilkel bir maymun türü olarak kabul etmelisin demek. Bütün düğüm burada. Yani tanrı fikrini olabilecek en itibarsız hale getirmenin bir yolu buluyordu bu kuram ile.
Yani benim düşünceme göre evrim, semavi dinlerin altına yerleştiriomis bir dinamittir.
Darvin bunu kasten yaptı demiyorum. Ama ne yaptıysa materyalist ve Marksist felsefelerin türemesi için olabilecek en uygun ortamı yaratacaktı..
Bunu ilace etmeliyim, çünkü arkadaşın soruuna daha yanit verici olabilir.Konuyu belki biraz daha açar diye ilave etmeyi düşündüm. EGREGORE: kollektif düşüncenin var ettiği varlıklara verilen isim. Okultizmde, kollektif bilinçle yaratılmış astral varlıklara yapılan en genel tanımı bu. Insanın 5nci elementi Akaşa ile sahip olduğu yaratma gücünden doğan, atral düzlemde imajinasyonu yoluyla varlık/ entity'lere verilen genel addır.
Insan düşüncesi/ imajinasyonu yararma gucune sahiptir diyor yazı.
Bu uzunca gider. Sıkmamak için burada özetini bıraktım. Epey detaylar ve sanırım Butler kitabimda da geçiyordu. Bazen kitapları karıştırıyorum, farklı sorular için birlikte çalıştığım zamanlar.
imla hatalarım ıçin özür dilerim, acele yazdım.Bunu ilace etmeliyim, çünkü arkadaşın soruuna daha yanit verici olabilir.
" işte bu majisyenler yaratılan bu imajin hayatta kalmasını ve büyümesini sağlayan trickler'i buldular. Savunma ve saldırı için ( genelde grup halindeler) egregore yarattılar. Bu adamlar egregore'ye deli gibi negatif güç yüklediklerinden dolayı, bir sure sonra egregoreler çığrından çıktı.
Bütün bu tanrıların aslında kollektif bilincle yaratılmış egregoreler olduğunu tahmin etmek zor değil diye yazıyor. Egregore üzerinde ne kadar çok insan imajinasyonu varsa; egregore o ölçüde buyuk ve güçlü oluyor. Bunun binlerce yıl yapıldığı düşünülürse!...
Aklıma deli sorular geliyor. Tulpa konusunda bilgilenirken boyle bir soru aklıma gelmişti. Bu dagilmadan nasıl daha güçlenir, silah haline gelir diye dusunurken bu yazı karşıma çıktı. Ve şimdi daha delice sorular.
Evrim teorisine göre tüm canlılar temel bir yapıdan geldi karbondan.
bildiğimiz anlamda insanın oluşumun kuantum sıçraması adem ( insan) olamaz mı.
yani hem evrim teorisi hem de ayet bilgisi paralel olamaz mı
Sanırım bende, birde aklıma şu geliyor. Madem maymundan oluştuk, .neden hala maymunlar var? Bildiginiz gibi maymunlar ayrı gruplar halinde kilometrelerce uzakta ayrı tutulmuş deneye tabi olmuşlar. Bir grubun yapmaya başladığı şeyi kilometrelerce uzak olan grup da yapmış ve bilim adamları şaşırmış. Hatırladığım kadariyla böyle; o halde bu maymunlar nedir?Buraya kadar sorun yok benim için de.
Olabilir tabi ki.
O da olabilir.
Ben genel olarak evrim teorisinin bir propoganda aracı olarak kullanıldığını düşünüyorum. Özellikle şu sembol herkesin zihnine eminim girmiştir :
Mesela orta türler ara formlardır ve hala eksikler. Ara geçiş formları bulunsa zaten teori de doğrulanacak. Ben de dicem ki Allah maymuna ol dedi oldu.
Ama ayet bilgisine göre Ademden önce zaten bir dogal denge vardı yeryüzünde. Kan dökülmesine dayalı bir sistem olduğunu anlıyoruz meleklerin itirazından. Yani belki de sadece bildiğimiz doğal vahşi yaşam vardı.
Cinleri geçtim, sadece topraksı düşünecek olursak, Allah halife yaratıcam derken belki de besin zincirinin en tepesine yepyeni bir tür de yaratmak istemiş olabilir. Diğer tüm hayvanları analiz edebilen, bu yönü ile onların üst aklı yani halifesi olan, onlardan korunmak için icat yapabilen, onları egitebilen hatta yilandan panzehir, akrepten zehirli ok elde edebile bir update edilmiş canlı yaratmak istemiş olabilir.
Yani ne kadar ilkel düşünürsem düşüneyim, evrimi ben oturamıyorum, belki benim içime sinmedigi için
Madem maymundan oluştuk, .neden hala maymunlar var?
Şimdi retro dostum, madem bu teori var hani "insanlar maymunların soyundan geliyor" neden o zaman ormanda ki maymun olup aramıza gelmiyor? Yani bence bu teori yanlışAynen, bir analitik soru da benden :
Velev ki hala maymunlar var, peki neden yarı maymun yarı insan ara türler yok? En az 7-8 ara tür olmalı ortalıkta. Hiçbiri yok.
Teoriye saygım var : teori olmadan zaten anlam aramaya diye yola çıkamazsın. Ama anla işte ey bilim dünyası, bu teori yerini daha kozmik teorilere bırakmalı. Eskidi bu teori.