PsişikHacker/34-28
Banlı Kullanıcı
Benimde çocukluğum büyük travmalar ve şiddet eşliğinde geçti. Bende sevgisiz büyüdüm. Zor geçmişler insandan insana farklı etkiler yapabiliyor. Misal sizi daha duyarlı "endişeli" biri yaparken beni ruhsuz bir öküz yapabiliyor. Bu yüzden tekrar özür dileme ihtiyacı duydum. Benim içerisinde bulunduğum sosyal cevrede ki insanlar benim gibi hiç bir şeye alınmayan çok sevdikleri insanlara bile sevgisini gösterecek marifetten ve cesaretten yoksun kimseler, bu sebebten belki üslubum da bu durumla paralel ilerlemiş olabilir. İnsan kırmaktan ictinab ederim. O yüzden tekrar özür dileme ihtiyacı duyuyorum.Elimden önce oyuncaklarımı aldılar. Kırdılar, kaybettiler. Hepsini çok seviyordum ve hiçbirine zarar vermek istemiyordum...çocuktum daha 5 yaşında falan. 10 yaşlarına geldiğimde isteklerimi elimden aldılar. O zaman teyzemlerde kalmak zorundaydık ve kendimize ait bir evimiz yoktu. Teyzemin kızının kaprislerini çektim, müzik dinlemek istiyordum izin vermiyordu. Oyun oynamak istiyordum izin vermiyordu. Annem de sırf onların kapısında olduğumuz için bişey diyemiyordu, sadece avutmaya çalışıyordu. 10 yaşında bi çocuk için isteklerinin elinden alınması ve ağır bir aile tramvası geçirmiş birine göre fazla kötü şeyler. 15 li yaşlarıma geldiğimde sürekli dayak yiyordum, eziliyordum, sessizdim ve konuşamıyordum...en azından yüksek ses ve karşımda biri çemkirirken konuşamıyordum...o yaşlarımda da bir çok kez sevdiğim kızları sadece konuşamamaktan kaybettim...17'li yaşlarıma geldiğimde gerçekten sevdiğim kızları ve erkek arkadaşlarımı başkalarıyla arkadaş olup beni bırakmaları yüzünden kaybettim vs. Şimdi de beni gerçekten kaybetmek istemeyen dostlarımı ve sevgilimi kaybetmekten korkuyorum...onları kaybedersem, özellikle sevgilimi...dünyada yaşama sebebim kalmaz o arkadaşıma gelicek olursak, kimseye rahat rahat güvenemediğim için güvendiklerimi de kaybetmek istemiyorum...ben sevgiden uzak büyüdüm, gerçek dostlarımla sevgiyi ve yaşamayı öğrendim @Mya @dennise @Ennegram ve @Pofuduk Kartal dahil...o yüzden bu kadar 'ehvamlı' ve endişeliyim
Ölüm haberi çabuk gelir merak etme sağdır, yorgundur uyutuluyordur iyi olunca arar. Kalbin ne hissediyor zihnini karıştırmadan ona bak, zihnin sana vesvese verir kalbini dinle, iyidir merak etme ölse hissederdin
Çok teşekkür ederiim : ))) ve rica ederim, tekrardan söylüyorum; İYİ Kİ VARSINKatılıyorum, ölse bilirdin bunu içinde bir yerde. Sarkaca değil, hislerine güven. Teşekkür ederim sen de iyi bir arkadaşsın benim için.
Verdiğim örnekler topragı bol olsun demek yerine bir kaç klişeydi, artırılabilir.Ben biri öldüğünde içimden o an ne gelirse...
Allah rahmet eylesin...
Işıklar içinde uyusun...
Mekanın cennet olsun...
Hatta hatta "cennetin krallığında görüşmek üzere" bile derim...
İnsan aynı insan... Toprak aynı toprak... Allah aynı Allah....
Kime ne inancına ne söylendiği umrumda bile olmaz. Ben ki çok gamsızımdır. Ama şu toprak-rahmet olayında duyar kasana Bi okadar da tepki gösteririm.
Hatta yeni bir ek bilgi ben veriyorum.
"Ulu Maritu ruhunu cennet kelebekleriyle sarsın...." diyebilirsiniz.
Kaynak. Ben
Bu neyin kafası amk hala anlamıyorum...en değerlin gözlerinin önünde ölse böyle mi dicen ruhsuz!
Bu laubalilik nerden geliyor?
İlk mesajımda zaten açıkladımBu laubalilik nerden geliyor?
Ben arkadaşım için korkuyorum herif saçma sapan şeyler söylüyor. Napsaydım yani amin mi deseydim. Benim yaptığımı görmeden önce sebep olana bakBu laubalilik nerden geliyor?
Ayrıca biz aramızda hallettik. Eğer yardımın dokunmayacaksa eleştiri yapmaya gelme lütfenBu laubalilik nerden geliyor?
Yazdıkların biraz normal.Çocuklen aile ile büyüyünce bazı değerler öğreniyoruz.İnsan olduğumuzdan bazı hatalar hayatta meydana geliyor.Bu hatalar sonrası değerlerimizin yanlış olduğunu düşünüyoruz ve bu değerleri ailemiz öğrettiği için onlara kızıyoruz.Aslında bu insanlığımızdan kaynaklanıyor.Mükemmel değiliz.Diğer gönderilerdede attıkların yaşına göre normal.Doğru hatırlıyorsam her şeyi yapmak istiyorum diyordun.Bu psikolojide geçiyor,gençlikteki normal bir istek.Kendi değerlerini oluşturmak için deneyime açıksın.Elimden önce oyuncaklarımı aldılar. Kırdılar, kaybettiler. Hepsini çok seviyordum ve hiçbirine zarar vermek istemiyordum...çocuktum daha 5 yaşında falan. 10 yaşlarına geldiğimde isteklerimi elimden aldılar. O zaman teyzemlerde kalmak zorundaydık ve kendimize ait bir evimiz yoktu. Teyzemin kızının kaprislerini çektim, müzik dinlemek istiyordum izin vermiyordu. Oyun oynamak istiyordum izin vermiyordu. Annem de sırf onların kapısında olduğumuz için bişey diyemiyordu, sadece avutmaya çalışıyordu. 10 yaşında bi çocuk için isteklerinin elinden alınması ve ağır bir aile tramvası geçirmiş birine göre fazla kötü şeyler. 15 li yaşlarıma geldiğimde sürekli dayak yiyordum, eziliyordum, sessizdim ve konuşamıyordum...en azından yüksek ses ve karşımda biri çemkirirken konuşamıyordum...o yaşlarımda da bir çok kez sevdiğim kızları sadece konuşamamaktan kaybettim...17'li yaşlarıma geldiğimde gerçekten sevdiğim kızları ve erkek arkadaşlarımı başkalarıyla arkadaş olup beni bırakmaları yüzünden kaybettim vs. Şimdi de beni gerçekten kaybetmek istemeyen dostlarımı ve sevgilimi kaybetmekten korkuyorum...onları kaybedersem, özellikle sevgilimi...dünyada yaşama sebebim kalmaz o arkadaşıma gelicek olursak, kimseye rahat rahat güvenemediğim için güvendiklerimi de kaybetmek istemiyorum...ben sevgiden uzak büyüdüm, gerçek dostlarımla sevgiyi ve yaşamayı öğrendim @Mya @dennise @Ennegram ve @Pofuduk Kartal dahil...o yüzden bu kadar 'ehvamlı' ve endişeliyim
Sarkaç ne pekiSarkaç olayında kendi iç sesinin cevaplarını alırsın... (bence)
Bir kolye düşün, o kolyeyi kendi enerjinle programlayıp soru soruyorsun ve o sorulara doğru cevap veriyorSarkaç ne peki
Peki bunu yapmak için ne tür koşullar gerekliBir kolye düşün, o kolyeyi kendi enerjinle programlayıp soru soruyorsun ve o sorulara doğru cevap veriyor
Ve nasıl bir kolyePeki bunu yapmak için ne tür koşullar gerekli
Fark etmez. Yeter ki sallanan bişey olsunVe nasıl bir kolye