Merhaba Arkadaşlar, bu deneyimler bazen can sıksa da iyi kötü anı oluyor insana.
Başıma gelen irili ufaklı olayların arasından en çok 2014'ün temmuzunda yaşadığım bu olay beni ciddi anlamda rahatsız etmişti.
Bu olayı yaşadıktan sonra sebeplerinin ve nedenlerinin peşine düştük, büyü ile gelen bir varlık tarafından rahatsız edildiğim belirlenmişti,
Uzun uğraşlar sonucu 2015'in sonun varlıktan ve büyüden kurtuldum, daha doğrusu kurtarıldım, bu yüzden anlatmakta herhangi bir behis görmüyorum.
Ailem ile beraber yaşadığımız istanbul çamlıcadaki evimizin arkası geniş boşluk ve yeşillik önü ise ağaçlık bahçelik evin herhangi bir yerinde camları açtığımızda
10 dakikada ev içinde dolaşan rüzgar ve uğultularina mâruz kalıyor, bundan dolayı yaz da olsa bu rahatsız edilici sesleri duymamak için geceleri hiçbir şekilde camlar açık bir şekilde uyumayız,
eve taşınalı henüz 3 ay kadar olmuş temmuz ayının ortalarındayız , eski yatağım çok yiprandiğindan ve henüz yenisini alamadığımdan (malum taşınmak masraflı bir iş) salondaki kanepede yatıyorum fakat durumdan şikayetçi değilim önümde tv var uykum gelene kadar tv izliyorum sonrada uyku basar basmaz önümde duran cam sehpadaki kumandalardan tv ve digitürkü kapatıp uyuyorum,
birde detay olarakeklemem gerekirse çocukluktan beri bir alışkanlığım var yaz kış orta kalınlıkta yorganla uyurum.
bir gece rüyamda etrafı sur ile kaplı fakat surun diğer tarafı uçurum gibi yüksek, kilise gibi bir yeri arkadaşlarımla tarihi amaçlı geziyorum sanırım yanımda 3 kişi var, kilise içini gezdikten sonra arka tarafinida görelim diyoruz, fakat surların üzerinden gitmemiz gerekiyor yol öyleymiş yanımdaki arkadaşım öyle söylüyor,
sur üzerinde yürüdükten bir süre sonra arka tarafa yaklaşıyoruz, arka tarafda 2 kapısı ve üzerinde birer adet siyah halkası olan simsiyah bir kapı görüyoruz,
kapının yanındada bir kaç kişi var, o kişilere bakar bakmaz benim içimi dehşet ve korku kaplıyor ve onların insan olmadığını o anda anlıyorum bir kaç saniye sonra en arkadaki arkadaş bağırış içerisinde sırt üstü, itilmişcesine surun uçurum olan tarafına düşüyor, hepimiz arkadaşa dönüp bakarken ben aniden önüme dönüyorum kapının ordaki kara yüzlü kişilerden biri anında benim önümde beliriyor,
yüzünü seçemiyorum yüzü kapkara kömür karası renginde yüz hatları belirsiz, sağ kolumdan çekiyor, anlıyorum ki beni götürmek istiyor, kolumu tuttuğu anda kolum buz kesmiş gibi üşüyorum,
öyle üşüyorum ki o an hic birşey düşünemiyorum sadece canım yanıyor üşümekten, dayanamayıp çığlık atıyorum rüyada ve o anda çığlık çığlığa uyandım rüyadan ve gerçek hayata döndüm, uyandığım ilk 2 saniyede başımda sağ tarafımda soğuk bir silüet vardı yerden metre kadar yüksekte 1 metre boylarında ve o iki saniyeden sonra kaydoldu
o arada annem ve babam içeriye geldiler, öyle bir çığlık atmışım ki uykudan zıplamışlar, içeri girip benim iyi olduğumu görür görmez korku ve dehşet içinde etrafa bakıyorlar,
eski emektar tüplü tv'miz ve camdan yapılı yuvarlak sehpamız buz kesmiş soğuk buğu içerisinde, yaz kış sarıp sarmalandığım yorganım ise üzerine kırağı düşmüş gibi üzerinde kristalımsı buz tanecikleri var ve o bilinmez tarafından tutulan sağ kolumda herhangi bir morarma deforme yok fakat donmuş gibi uyuşmuş ve tuttuğu bilekten dirseğe kadar olan kısım hissiz.
başta da belirtmiştim bu şekilde soğumaya sebebiyet verecek hiç bir cam veya balkon kapısı açık değil evde. olay yaşandığında saat gece ikiyi geçiyordu, geçmişte yaşadığı ve gördüğü olaylardan dolayı babam biraz da olsa vâkıftı bu konulara bu yüzden ne yapılması gerektiğini biliyordu, hep beraber olayın şokunu atlatıp ben rüyamdan o ana kadar olanları anlattıktan sonra, babam bana duşa girip yıkanmamı daha sonra abdest alıp temiz kıyafetler giymemi istedi, dediklerini yaptım duştan çıktım, odaya döndüğümde o arada kanepedeki çarşaf yorgan ve yastık yüzünün de babamın isteğiyle annem tarafından değiştirildiğini görüyorum, bu işlemler yapıldıktan sonra, babam yanımdaki tekli koltuğa oturup elindeki dua kitabından birşeyler okumaya başladı sessizce, bana bakıp yat sen gibisinden kafasını aşağı doğru eğerek gözünü kapatıp açarak işaret etti, bende tamam dercesine kafamı sallayıp uykuya dalmaya çalıştım, o ara fark etmedim fakat şimdi hatırlıyorum babam geldiğinde sanirim dua okuyordu ve ben dediği işlemleri yaparken o dualari okumaya devam ediyordu, bu yüzden hiçbir korkum endişem olmadan dediklerini yaptım ve huzur içerisinde uykuya dalabildim korkmadan, o gece hatırlıyorum da bırakın kâbus görmeyi rüya bile görmemiştim, öylece uyumuştum, ben huzur içerisinde uyurken, sabah ezanına kadar oturup dua okumuş vefakâr babam.