"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Hastalıktan Kurtulma

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan tevhid61
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

tevhid61

Banlı Kullanıcı
Hasta olduğunu düşünen hasta olur diye bir söz vardır hani böyle bir hastalık durumunda bu hastalığı herhangi bir yöntemle mesela iyi düşüncelerle geçirebilirmiyim acaba daha önce ''http://www.gizlimabet.com/showthread.php?18323-İnanma-Gücü&p=102193#post102193'' böyle bir konu bulmuştum bu şekilde nasıl fiziksel hastalıklardan bile ruhsal durumumla kurtulabilirim acaba ?
 
Kesinlikle mümkündür. Hep duyduğumuz, kanser gibi çağımızın korkulu hastalıklarında dahi, moralinizi yüksek tutun sözü aslında tam olarak nedir?

Uç örneklerden giriş yaptım çünkü aslında azı çoğu yok hastalığın, en ufak gripten en büyük sorun görünen hastalıklarda bile iş bizde bitiyor. Öncelikle şunu bilelim, evet genetik yatkınlıklar işin içindedir. Ancak dikkat edelim etrafımıza, bir ailenin üyelerinin hepsi şeker hastası olmaz da biri ya da bir kaçı olur ya da bir kimsenin boğaz bölgesi daha hastalığa yatkınken, bir diğeri sürekli midesinden çeker. Örneğin geçmek bilmeyen sebebi de tam çözülememiş öksürük aslında "ben buradayım" demektir. Hayatın yükünü üstünde farz edenlerin sırt bel bölgeleri, içinde tuttuğu şeyler patlak veren kişilerin boğaz-mide bölgeleri gibi, her hastalığın altında bize dayalı nedenler mevcuttur.

Şimdi tek tek bunlarla ilgili öneriler vardır ama daha genel anlamda, daha iyiyim diyebilmek için ortak durumdan bahsedelim. Hastalığa önce yakalanmamak, bu da hastalığı çekmemekle oluşacaktır. Örneğin: çevremizde nasılsın sorusuna, hastalıklarını saymaya başlayan birisine dikkat edin, aradan haftalar, aylar geçsin, sonra yine görüşün sorun, yine hastalıklarını sayar. O saydıkça devamı gelir çünkü çekimi o yöndedir, hastalıklarını kendisi beslemektedir. Şöyle bir şey de söylenebilir, "ben hastalıkları hiç anmam ama sürekli rahatsızım". Bunun da sebebi çok basit, biz anmıyoruz sanıyorken, birileri tarafından kırıldık, ya da çok yoğun bir dönemdeyiz, çok çalıştığımız bir dönem. İç ses yine başlar, kendini çok yıpratıyorsun, bak hasta olacaksın. Biz o sese kulak vermesek daha da çok konuşacaktır ve malum son yine hastalığı çekeceğiz.

Bir de ister ruhsal olsun, ister fiziksel hastalıkların başka kaynakları da vardır. Örneğin görüştüğüm ve hastalıklardan bahsetmese de yani aslında yakınmıyor iken bile, sürekli bir hastalık yaşayan birisi vardı. Merak ettim nedenini bulabilir miydik? Kısa bir sohbetin ardından, aslında çevresinde biraz kalp kırmayı sevmeyen bir insan olduğundan, ister ev hayatı, ister iş hayatı olsun, ortada duran işler bu kişinin üstüne kalıyormuş. Bu temizlikten tutun da iş yerinde kendi sorumluluğu olmayan işleri de yüklenmeye kadar. O fark etmeden ona iç kodları kurtuluş yolu bulmuş. Hani kendisi hayır diyemiyor ya sürekli irili ufaklı hastalığı çekerek, az biraz dinlenti ve tembellik hakkını ona sunmak için. Hastalık zamanı daha az çalıştığını, daha az kullanıldığını fark edince de bunun devamı gelmiş elbette. Çözüm basit, bazı zamanlar hayır demesini öğrendi ve şimdi hastalıkları çokk daha az uğruyor.

Herkesin örneği farklı olacaktır ancak nedenler bu şekilde oluşuyor işte. Sözcüklerimizin de etkisi çok büyük. İnanarak sağlıklıyım demeli, asla hasta olmak istemiyorum değil. Ne olmak istiyorsak odağı oraya kaydırmalıyız, her konuda olduğu gibi sağlık da aynı şekilde. Hastalığı yaşıyorken dahi, odağımızı değiştirdiğimiz an, bunu gerçekten başarırsak, mutlaka sağlık bizimle kalacaktır.

Sevgiyle...
 
Kesinlikle mümkündür. Hep duyduğumuz, kanser gibi çağımızın korkulu hastalıklarında dahi, moralinizi yüksek tutun sözü aslında tam olarak nedir?

Uç örneklerden giriş yaptım çünkü aslında azı çoğu yok hastalığın, en ufak gripten en büyük sorun görünen hastalıklarda bile iş bizde bitiyor. Öncelikle şunu bilelim, evet genetik yatkınlıklar işin içindedir. Ancak dikkat edelim etrafımıza, bir ailenin üyelerinin hepsi şeker hastası olmaz da biri ya da bir kaçı olur ya da bir kimsenin boğaz bölgesi daha hastalığa yatkınken, bir diğeri sürekli midesinden çeker. Örneğin geçmek bilmeyen sebebi de tam çözülememiş öksürük aslında "ben buradayım" demektir. Hayatın yükünü üstünde farz edenlerin sırt bel bölgeleri, içinde tuttuğu şeyler patlak veren kişilerin boğaz-mide bölgeleri gibi, her hastalığın altında bize dayalı nedenler mevcuttur.

Şimdi tek tek bunlarla ilgili öneriler vardır ama daha genel anlamda, daha iyiyim diyebilmek için ortak durumdan bahsedelim. Hastalığa önce yakalanmamak, bu da hastalığı çekmemekle oluşacaktır. Örneğin: çevremizde nasılsın sorusuna, hastalıklarını saymaya başlayan birisine dikkat edin, aradan haftalar, aylar geçsin, sonra yine görüşün sorun, yine hastalıklarını sayar. O saydıkça devamı gelir çünkü çekimi o yöndedir, hastalıklarını kendisi beslemektedir. Şöyle bir şey de söylenebilir, "ben hastalıkları hiç anmam ama sürekli rahatsızım". Bunun da sebebi çok basit, biz anmıyoruz sanıyorken, birileri tarafından kırıldık, ya da çok yoğun bir dönemdeyiz, çok çalıştığımız bir dönem. İç ses yine başlar, kendini çok yıpratıyorsun, bak hasta olacaksın. Biz o sese kulak vermesek daha da çok konuşacaktır ve malum son yine hastalığı çekeceğiz.

Bir de ister ruhsal olsun, ister fiziksel hastalıkların başka kaynakları da vardır. Örneğin görüştüğüm ve hastalıklardan bahsetmese de yani aslında yakınmıyor iken bile, sürekli bir hastalık yaşayan birisi vardı. Merak ettim nedenini bulabilir miydik? Kısa bir sohbetin ardından, aslında çevresinde biraz kalp kırmayı sevmeyen bir insan olduğundan, ister ev hayatı, ister iş hayatı olsun, ortada duran işler bu kişinin üstüne kalıyormuş. Bu temizlikten tutun da iş yerinde kendi sorumluluğu olmayan işleri de yüklenmeye kadar. O fark etmeden ona iç kodları kurtuluş yolu bulmuş. Hani kendisi hayır diyemiyor ya sürekli irili ufaklı hastalığı çekerek, az biraz dinlenti ve tembellik hakkını ona sunmak için. Hastalık zamanı daha az çalıştığını, daha az kullanıldığını fark edince de bunun devamı gelmiş elbette. Çözüm basit, bazı zamanlar hayır demesini öğrendi ve şimdi hastalıkları çokk daha az uğruyor.

Herkesin örneği farklı olacaktır ancak nedenler bu şekilde oluşuyor işte. Sözcüklerimizin de etkisi çok büyük. İnanarak sağlıklıyım demeli, asla hasta olmak istemiyorum değil. Ne olmak istiyorsak odağı oraya kaydırmalıyız, her konuda olduğu gibi sağlık da aynı şekilde. Hastalığı yaşıyorken dahi, odağımızı değiştirdiğimiz an, bunu gerçekten başarırsak, mutlaka sağlık bizimle kalacaktır.

Sevgiyle...

yani aslında yapmamız gereken hastalıktan yakınmamak ve bunu düşünmemek öylemi kuantum fiziğinide düşününce bu şekilde yapmak gerekir peki düşünüpte iyileştiğimizi düşünsek hep olumlu tarafından baksak gerçekten bir yararı olmazmı yada meditasyon bu konuyu düşünerekte yapılabilir
 
Şöyle söyleyelim, iyileştiğimizi düşünmek evet ama onu bile doğru anlamadığımızdan iyileşmiyoruz, o nedenle tam olarak öyle cümle kurmadım. Misal ben iyileşiyorum diye kendi kendimize olumlama yapıyoruz, güzel görünüyor, peki hala iyileşmeme ihtimali var mı? Var çünkü bir anda yılların alışkanlığı bıçak gibi kesilmeyeceğinden, şayet olumsuzu görmeyi bilen, didikleyen bir bilinçaltına sahipsek "ki azımsanmayacak bir kitlede vardır bu" , biz iyileşiyoruz diye odaklandığımızda, odağımızda hala şu olur. Neden iyileşiyorsun çünkü hastasın, neden hastalanmıştın ise her neden çektin ise yeniden hatırlamaya başlamıştır. Hiç fark ettiniz mi bir konuda düşünmeye başlayalım, farz edelim günlük herhangi bir önemsiz iş yapıyoruz. Misal kalem gördük, elimize aldık, sadece bir yazı yazacağız şayet boş anınızı yakalarsa, sizi öyle yerlere götürür ki. Herhangi bir şeyi sadece onu düşünmeye çalışın durmaz zihin, sürekli daldan dala atlar. İddia ediyorum, hayatta aynı cümlede birlikte kuramayacağımız sayısız durumu, art arda sıralayıp bambaşka şeyleri düşünüyorken bulursunuz kendinizi.

Tamam işleyiş bu da biz ne yapacağız? Sağlıklıyım!! Bu kadar basit. Dallandırıp, budaklandırmadan. Misal gözlerimiz çok iyi görür ama sürekli migren ağrısından şikayetçiyizdir. Sağlıklıyım dediğiniz ana kendiniz de inanmanız için övünün o sağlıklı kısımlarınızla. Sağlıklı olduğunuza inandığınız enerjiyi, net yayabilmelisiniz. Sonrasında bu sağlığa şükredip, iyi olduğumuz zaten kesin ya !! O sağlıklı bedenimizle yapacağımız şeylere odaklanabiliriz. Bitti, yok öyle bir hastalık. Sayısız yan etki gösterecek şey vardır. İyileşmek için gerekli tedavilerimizi olabiliriz, alternatif tıptan yaralanabiliriz ama bizim en net yapacağımız iyilik. Saf sağlık enerjisini evrene yaymak ve o sağlık haline şükretmek. Odağımızda ve yaydığımız enerjide bitiyor çünkü.

Meditasyon da elbette olur ancak bir örnek vardır misal. Tam bilinçaltı işleyişini anlamadan uygulanırsa, ters tepki de edebilir. Biz sağlık derken, onun alttan hastalık enerjisini yaymaması için daha öncelerden bahsettiğim, kodlarımızla konuşma durumunu az çok anlamış olmamız gerekir. Biz sağlık çektiğimizi saydığımızda o hastalığı hatırlamamalı, kendimiz için olduğunu kavramalıdır. Onun da yol arkadaşlığıyla, "Sağlıklıyız, mutluyuz"a odaklanabiliriz.
 
Geri
Üst