Kesinlikle mümkündür. Hep duyduğumuz, kanser gibi çağımızın korkulu hastalıklarında dahi, moralinizi yüksek tutun sözü aslında tam olarak nedir?
Uç örneklerden giriş yaptım çünkü aslında azı çoğu yok hastalığın, en ufak gripten en büyük sorun görünen hastalıklarda bile iş bizde bitiyor. Öncelikle şunu bilelim, evet genetik yatkınlıklar işin içindedir. Ancak dikkat edelim etrafımıza, bir ailenin üyelerinin hepsi şeker hastası olmaz da biri ya da bir kaçı olur ya da bir kimsenin boğaz bölgesi daha hastalığa yatkınken, bir diğeri sürekli midesinden çeker. Örneğin geçmek bilmeyen sebebi de tam çözülememiş öksürük aslında "ben buradayım" demektir. Hayatın yükünü üstünde farz edenlerin sırt bel bölgeleri, içinde tuttuğu şeyler patlak veren kişilerin boğaz-mide bölgeleri gibi, her hastalığın altında bize dayalı nedenler mevcuttur.
Şimdi tek tek bunlarla ilgili öneriler vardır ama daha genel anlamda, daha iyiyim diyebilmek için ortak durumdan bahsedelim. Hastalığa önce yakalanmamak, bu da hastalığı çekmemekle oluşacaktır. Örneğin: çevremizde nasılsın sorusuna, hastalıklarını saymaya başlayan birisine dikkat edin, aradan haftalar, aylar geçsin, sonra yine görüşün sorun, yine hastalıklarını sayar. O saydıkça devamı gelir çünkü çekimi o yöndedir, hastalıklarını kendisi beslemektedir. Şöyle bir şey de söylenebilir, "ben hastalıkları hiç anmam ama sürekli rahatsızım". Bunun da sebebi çok basit, biz anmıyoruz sanıyorken, birileri tarafından kırıldık, ya da çok yoğun bir dönemdeyiz, çok çalıştığımız bir dönem. İç ses yine başlar, kendini çok yıpratıyorsun, bak hasta olacaksın. Biz o sese kulak vermesek daha da çok konuşacaktır ve malum son yine hastalığı çekeceğiz.
Bir de ister ruhsal olsun, ister fiziksel hastalıkların başka kaynakları da vardır. Örneğin görüştüğüm ve hastalıklardan bahsetmese de yani aslında yakınmıyor iken bile, sürekli bir hastalık yaşayan birisi vardı. Merak ettim nedenini bulabilir miydik? Kısa bir sohbetin ardından, aslında çevresinde biraz kalp kırmayı sevmeyen bir insan olduğundan, ister ev hayatı, ister iş hayatı olsun, ortada duran işler bu kişinin üstüne kalıyormuş. Bu temizlikten tutun da iş yerinde kendi sorumluluğu olmayan işleri de yüklenmeye kadar. O fark etmeden ona iç kodları kurtuluş yolu bulmuş. Hani kendisi hayır diyemiyor ya sürekli irili ufaklı hastalığı çekerek, az biraz dinlenti ve tembellik hakkını ona sunmak için. Hastalık zamanı daha az çalıştığını, daha az kullanıldığını fark edince de bunun devamı gelmiş elbette. Çözüm basit, bazı zamanlar hayır demesini öğrendi ve şimdi hastalıkları çokk daha az uğruyor.
Herkesin örneği farklı olacaktır ancak nedenler bu şekilde oluşuyor işte. Sözcüklerimizin de etkisi çok büyük. İnanarak sağlıklıyım demeli, asla hasta olmak istemiyorum değil. Ne olmak istiyorsak odağı oraya kaydırmalıyız, her konuda olduğu gibi sağlık da aynı şekilde. Hastalığı yaşıyorken dahi, odağımızı değiştirdiğimiz an, bunu gerçekten başarırsak, mutlaka sağlık bizimle kalacaktır.
Sevgiyle...