Esmalar?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Vanilia
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Hayy var. ( Her şeye can veren, daima diri olan Allah )

Hayy'dan gelen Hu'ya gider.

Tekillik bilinci Hu sesidir. Varlığın özünde olan niteliksiz, niceliksiz değerdir. Teklik değeridir. İlmin noktası ve insan nefesinin tefekkürüdür. Esmadır. Ben ondan ayrı değilim demektir. Enel Hak kavramının da sırrı buradan gelir. Bu yüzden Hu kalbe verilir.

Gönül işidir, dil işi değil.
 
Liseden beri günlük dualarım vardı, şimdi esmalardan da ekledim.
Her gün mutlaka yatmadan vakit ayırıyorum.

Vesvese mi yoksa doğru mu hissediyorum bilmiyorum ama birkaç defa evden ayrılacakken vazgeçtim, sonra pandemi oldu. Gerçi bu konuda Allah kulunun rızkını yine bir şekilde gönderiyor ama sabır bana kalma noktasında mı, gitme noktasında mı gereklionu çözemedim.

Herkes ağız birliği etmiş gibi imtihandasın diyor aile içi durumu bilenler ya da Allah yardım etsin diyor. Ben de her şeyi düşünüyorum artık kafam doldu, taştı.

Bu arada sanki bazı esmaların etkisini çok hızlı görmüş gibi hissediyorum. @Elnora_alila
 
Vedud esmasını ele alalım. Genellikle biri ile aşk yaşarken çok tecelli eder.

İçinde kahhar esmasi yok mu? Var. Aşk acısı var çünkü. Tertemiz bir izdirap var kodlarına.

Fettah esmasi yok mu? Var. Sevgilinin Kalbine girip içeriden kendine yer buluyorsun.

Cami esmasi yok mu? Var. O kişi ile en olmayacak yerde eşleșiyorsun. Sürekli karşına çıkıyor mesela. Cem oluyorsun.. Hatta onu suç üstü yakalarken bile bu Esma devrede oluyor.

Şafi esmasi yok mu? Var. Ruhun eksikliklerini görüyor süreç boyunca. Maddi manevi sevgi gücü ile onarıyorsun kendini.

Hadi esmasi yok mu? Var. Sevdiğin kişi seni ihya ediyor.

Delal esmasi yok mu? Var. Yoldan da çıkarabilir sevgi. Özellikle narsist birini seversen.

Cebbar yok mu? Var. Kalbin mantığını oyle bir esir alır ki. Yapmam dediğin şeyleri yaparsın.

Kabıd esmasi yok mu? Var. Kitlenirsin çünkü sevdiğin kişiye karşı, hatta onu da kitlersin. Bir anda yeteneklerine ulaşamaz hale gelir karşında.

İçinde hepsi var yani, nur var, Selam var, settar var, sani var, hak var, batıl var, evvel var, ahir var, rezzak var, selim var, cemal var, celal var, halim var, latif var, zahir var, batın var.



Bir esmanın içindeki, olușturucu esmaların altın oranını muhafaza etmesinin de tek bir yolu vardır : Tevhid'te kalmak. Bu ortadan kalkarsa elementler bloklanması gibi esmalar da birbirini kırmaya, kilitlemeye, hatta birbirlerini tersine çalıştırmaya başlarlar. Bu ters frekanslar kesinlikle vesvese yapar ve düşük enerjili varlıkların da dikkatini çeker.
Valla çok ilginç ve doğru yani bunu dengelemek ve aynı zamanda güzelliklerini yaşamak.
Çok gizemli ve güçlü bir konu bu.
Mucize dediğimiz şeyler esmalarda gizliyken, Allah'ın bu lütfundan sağlıklı bir biçimde faydalanabilmeyi çok isterdim.
 
Valla çok ilginç ve doğru yani bunu dengelemek ve aynı zamanda güzelliklerini yaşamak.
Çok gizemli ve güçlü bir konu bu.
Mucize dediğimiz şeyler esmalarda gizliyken, Allah'ın bu lütfundan sağlıklı bir biçimde faydalanabilmeyi çok isterdim.
Günlük 1 tesbih çekerseniz sayı adetleri olarak değil de yine faydasını göreceksinizdir.Hepsini 1 tesbih çekemez iseniz tek seferde hepsinin okuyarak 1 tesbih çekmek de fayda sağlar.
 
Olur. Esmanın tecelli etmesi için onun tanım alanına uygun hastalık zeminini de oluşturmuş olursun șafi esmasına abanırsan.

Ama Tevhid bilincinde kalırsan da tüm o süreç yine faydana olur.
çok ilginç bunu ilk defa duydum. yani hangi esmayı çekiyorsak onun tecelli etmesi için alan mı açılıyor hayatımızda? ama bu bizim zararımıza olur
tevhid bilincinde kalmak esmayla birlikte tevhit mi çekmek oluyor?
 
Bu kadar korkutacak kadar sözlere gerek var mı acaba. İbadet için okunuyorsa, istediğiniz gibi okuyun. Yani lanet biraz ağır değil mi ?

Havvas bilgileri ile okunacaksa eğer önce Havvas olmanız lazım yoksa sadece işe yaramaz o kadar.
 
çok ilginç bunu ilk defa duydum. yani hangi esmayı çekiyorsak onun tecelli etmesi için alan mı açılıyor hayatımızda?

Evet. Urum'un dediği gibi fundamental düşünmek lazım.
Esma ile meşgül oldukça algıda seçicilik dediğimiz yönelme ve yöneldiğin şeyle doğal bir etkileşme başlıyor.

Bu kadar basit. Bunu sen bilinçli yapmazsan, tabiat hali hazırdaki seçiciliğine göre muamele ediyor sana. Yani her iki durumda da tabiat aynı kuralı uyguluyor. O halde yönelmeyi öğrenmek yine kendi hayrımıza olacaktır.

tevhid bilincinde kalmak esmayla birlikte tevhit mi çekmek oluyor?

Burayı kesinlikle çok iyi anlayın ! Gerekirse zihninizi bunu anlamaya zorlayın.


Tevhit bilincinde kalmak, esmanın motor gücünü ve devir hızını arttırıyor. Esmanın vasfını değiştirmiyor.
Tevhid nedir peki ?
Kısaca tüm konsantrasyonlarının ve motivasyonlarının bağlı ve sadık olması gerektiği tekil yönetici bilincindir.

Bu olmazsa bir noktada içsel çatışmaya düşersin. Çünkü içinde birkaç tane farklı düşünen sen olur. Dolayısı ile esmaların da birbirleri ile ters açı yaparlar, Birbirlerini kırabilirler. Bu da yönetici bilincinde tutukluk yapar. Karar alamazsın mesela. Alsan da uygulayamazsın. Esmanın gücüne ulaşman zorlaşır.

Tüm Bilinçlerinin de bir komutanı var iç dünyanda ve o komutan ya sensindir, ya da o komutana tabi olan mevsimsel bir bilinçten ibaretsindir.


İşte tevhide ulaşmak bu yüzden önemli. Esmalarını tek bir yüksek bilinçten yönetemezsen onlar kendi içlerinde sana çapraz enerjisel sorunlar çıkarırlar. Esmaların tabiatı dualiteye dayanır çünkü.


****


Tabi bu işin pozitif tarafı. Karanlık tarafındaki tehlilereri zaten artık biliyoruz. O da şu : Tevhid yoksa şirk denen bir çoklu zihin durumu oluşur. Şirk Allahın kesinlikte tölere etmeyeceğini ısrarla vurguladığı tek durumdur. Yani anlık yakaladığın ilhamlarının sürekliliği olmaz. Dış güdümlü motivasyonlarla nereye kadar gidebilirsen oraya kadar gidersin. bir noktada tükenişe geçersin. Tükenişteyken farklı bir zihin durumuna transit geçmek seni kurtarsa da, kalıcı olarak desteklenmeyecek olan tüm zihin durumlarını teker teker tüketerek en sonunda yıldızını tamamen söndürürsün. Şirk uzun vadede öldüren bir zihinsel tuzaktır. Vakitlice bu durumu doğru ilmi temele oturtmak ve kendi iç bilinçlerimizin tamamını hesaba çekmek hem hayat kurtarır, hem de ölüm ötesindeki blok hafızamıza ulaşmamızı sağlar. Çünkü hafıza dağıldı mı seni sen yapan herşey yüzlerçe parçaya bölünerek ayrışışır, bütünlüğünü korumanın sırrı budur. TEvhiddir.
 
Son düzenleme:
Evet. Urum'un dediği gibi fundamental düşünmek lazım.
Esma ile meşgül oldukça algıda seçicilik dediğimiz yönelme ve yöneldiğin şeyle doğal bir etkileşme başlıyor.

Bu kadar basit. Bunu sen bilinçli yapmazsan, tabiat hali hazırdaki seçiciliğine göre muamele ediyor sana. Yani her iki durumda da tabiat aynı kuralı uyguluyor. O halde yönelmeyi öğrenmek yine kendi hayrımıza olacaktır.



Burayı kesinlikle çok iyi anlayın ! Gerekirse zihninizi bunu anlamaya zorlayın.


Tevhit bilincinde kalmak, esmanın motor gücünü ve devir hızını arttırıyor. Esmanın vasfını değiştirmiyor.
Tevhid nedir peki ?
Kısaca tüm konsantrasyonlarının ve motivasyonlarının bağlı ve sadık olması gerektiği tekil yönetici bilincindir.

Bu olmazsa bir noktada içsel çatışmaya düşersin. Çünkü içinde birkaç tane farklı düşünen sen olur. Dolayısı ile esmaların da birbirleri ile ters açı yaparlar, Birbirlerini kırabilirler. Bu da yönetici bilincinde tutukluk yapar. Karar alamazsın mesela. Alsan da uygulayamazsın. Esmanın gücüne ulaşman zorlaşır.

Tüm Bilinçlerinin de bir komutanı var iç dünyanda ve o komutan ya sensindir, ya da o komutana tabi olan mevsimsel bir bilinçten ibaretsindir.


İşte tevhide ulaşmak bu yüzden önemli. Esmalarını tek bir yüksek bilinçten yönetemezsen onlar kendi içlerinde sana çapraz enerjisel sorunlar çıkarırlar. Esmaların tabiatı dualiteye dayanır çünkü.


****


Tabi bu işin pozitif tarafı. Karanlık tarafındaki tehlilereri zaten artık biliyoruz. O da şu : Tevhid yoksa şirk denen bir çoklu zihin durumu oluşur. Şirk Allahın kesinlikte tölere etmeyeceğini ısrarla vurguladığı tek durumdur. Yani anlık yakaladığın ilhamlarının sürekliliği olmaz. Dış güdümlü motivasyonlarla nereye kadar gidebilirsen oraya kadar gidersin. bir noktada tükenişe geçersin. Tükenişteyken farklı bir zihin durumuna transit geçmek seni kurtarsa da, kalıcı olarak desteklenmeyecek olan tüm zihin durumlarını teker teker tüketerek en sonunda yıldızını tamamen söndürürsün. Şirk uzun vadede öldüren bir zihinsel tuzaktır. Vakitlice bu durumu doğru ilmi temele oturtmak ve kendi iç bilinçlerimizin tamamını hesaba çekmek hem hayat kurtarır, hem de ölüm ötesindeki blok hafızamıza ulaşmamızı sağlar. Çünkü hafıza dağıldı mı seni sen yapan herşey yüzlerçe parçaya bölünerek ayrışışır, bütünlüğünü korumanın sırrı budur. TEvhiddir.
tamam tevhitteki mantığını anladım. ama esmayı tevhit inancı ile nasıl çekeceğim daha basit anlatırmısın. yani sadece aklımda tutarak mı yoksa ekstra lailaheillallah la birlikte mi çekmek lazım.
bir de esma çekerken kaç tane bir arada çekmek daha uygun olur. tek tek mi yoksa mesela 3 tane esma aynı anda çekilir mi? başlarına ya konması gerekir mi?
bir de ben diyelim frekans yükseltmek ve başka istediğim bir şeyle ilgili esmalar seçtim. aynı gün içinde farklı zamanlarda çekmek olayı karıştırır mı?
bir de esmayı sayısına göre mi yoksa aklımıza geldiği , ihtiyaç duyduğumuz anda mı çekmek daha etkili olur?
 
Evet. Urum'un dediği gibi fundamental düşünmek lazım.
Esma ile meşgül oldukça algıda seçicilik dediğimiz yönelme ve yöneldiğin şeyle doğal bir etkileşme başlıyor.

Bu kadar basit. Bunu sen bilinçli yapmazsan, tabiat hali hazırdaki seçiciliğine göre muamele ediyor sana. Yani her iki durumda da tabiat aynı kuralı uyguluyor. O halde yönelmeyi öğrenmek yine kendi hayrımıza olacaktır.



Burayı kesinlikle çok iyi anlayın ! Gerekirse zihninizi bunu anlamaya zorlayın.


Tevhit bilincinde kalmak, esmanın motor gücünü ve devir hızını arttırıyor. Esmanın vasfını değiştirmiyor.
Tevhid nedir peki ?
Kısaca tüm konsantrasyonlarının ve motivasyonlarının bağlı ve sadık olması gerektiği tekil yönetici bilincindir.

Bu olmazsa bir noktada içsel çatışmaya düşersin. Çünkü içinde birkaç tane farklı düşünen sen olur. Dolayısı ile esmaların da birbirleri ile ters açı yaparlar, Birbirlerini kırabilirler. Bu da yönetici bilincinde tutukluk yapar. Karar alamazsın mesela. Alsan da uygulayamazsın. Esmanın gücüne ulaşman zorlaşır.

Tüm Bilinçlerinin de bir komutanı var iç dünyanda ve o komutan ya sensindir, ya da o komutana tabi olan mevsimsel bir bilinçten ibaretsindir.


İşte tevhide ulaşmak bu yüzden önemli. Esmalarını tek bir yüksek bilinçten yönetemezsen onlar kendi içlerinde sana çapraz enerjisel sorunlar çıkarırlar. Esmaların tabiatı dualiteye dayanır çünkü.


****


Tabi bu işin pozitif tarafı. Karanlık tarafındaki tehlilereri zaten artık biliyoruz. O da şu : Tevhid yoksa şirk denen bir çoklu zihin durumu oluşur. Şirk Allahın kesinlikte tölere etmeyeceğini ısrarla vurguladığı tek durumdur. Yani anlık yakaladığın ilhamlarının sürekliliği olmaz. Dış güdümlü motivasyonlarla nereye kadar gidebilirsen oraya kadar gidersin. bir noktada tükenişe geçersin. Tükenişteyken farklı bir zihin durumuna transit geçmek seni kurtarsa da, kalıcı olarak desteklenmeyecek olan tüm zihin durumlarını teker teker tüketerek en sonunda yıldızını tamamen söndürürsün. Şirk uzun vadede öldüren bir zihinsel tuzaktır. Vakitlice bu durumu doğru ilmi temele oturtmak ve kendi iç bilinçlerimizin tamamını hesaba çekmek hem hayat kurtarır, hem de ölüm ötesindeki blok hafızamıza ulaşmamızı sağlar. Çünkü hafıza dağıldı mı seni sen yapan herşey yüzlerçe parçaya bölünerek ayrışışır, bütünlüğünü korumanın sırrı budur. TEvhiddir.
ya bi de konuyla çok alakasız biliyorum ama yorum yaparsan çok sevinirim.
ayetel kürsi felak nas surelerinin çıktılarını alıp üzerinde taşımanın bir yararı olur mu? yani o surelerin sanırım görevlileri oluyormuş ve koruyormuş takan kişiyi ne diyorsun ?
 
ayetel kürsi felak nas surelerinin çıktılarını alıp üzerinde taşımanın bir yararı olur mu?

Üzerinde niye taşıyorsun ?
Aklında taşıyamayanlar üzerinde taşır.
Aklında taşı öncelik olarak. Aklına geldikçe okumaktan seni engelleyen şey ne mesela ? Neden kontrat imzalamış gibi işi emek vermeden bitirmek istiyorsun ?

Birçok rukye alimi muska ve dua taşımayı şirk kategorinde değerlendirir. Medet umma noktasında zihinsel yanılgılara sürüklenebilirsin çünkü. Bu çok yavaş ilerleyen bir süreçtir. Medet umma noktasını ıskaladığın anda işlerin kesilir.

Onun haricinde yanında taşımakta ne sorun olacak ki ? hiç bir sorun olmaz. Hatta yanında kıymetli bir şey yaşımak genel olarak zaten güzeldir.

yani o surelerin sanırım görevlileri oluyormuş ve koruyormuş takan kişiyi ne diyorsun ?

Evet surelerin görevlileri var. Ama onların görevleri surenin anlamını ve işlevselliğini sürdürmek. Mesela büyü bozmak için okuduğun Felak ve Nas suresinın görevlileri sana tesir eden büyünün mekanizmasını içten kırmak için var. Vazifeliler, musibetin kalbindeki ipoteği kaldırmak için var. O da sureye iman etmişliğin kadar etkili.


Yani vazifeliler sana hizmet etmek noktasında tamamen kayıtsızlar. Sen Kuran bilincine ne kadar hizmet ediyorsan vazifeliler de o kadar sana hizmet ederler. Onların hizmet alanına kendini konumlandırmayı başarman lazım. Önce ayınmışlık sonra özel muamele. Bunun yolu bu.
 
Son düzenleme:
Üzerinde niye taşıyorsun ?
Aklında taşıyamayanlar üzerinde taşır.
Aklında taşı öncelik olarak. Aklına geldikçe okumaktan seni engelleyen şey ne mesela ? Neden kontrat imzalamış gibi işi emek vermeden bitirmek istiyorsun ?

Birçok rukye alimi muska ve dua taşımayı şirk kategorinde değerlendirir. Medet umma noktasında zihinsel yanılgılara sürüklenebilirsin çünkü. Bu çok yavaş ilerleyen bir süreçtir. Medet umma noktasını ıskaladığın anda işlerin kesilir.

Onun haricinde yanında taşımakta ne sorun olacak ki ? hiç bir sorun olmaz. Hatta yanında kıymetli bir şey yaşımak genel olarak zaten güzeldir.



Evet surelerin görevlileri var. Ama onların görevleri surenin anlamını ve işlevselliğini sürdürmek. Mesela büyü bozmak için okuduğun Felak ve Nas suresinın görevlileri sana tesir eden büyünün mekanizmasını içten kırmak için var. Vazifeliler, musibetin kalbindeki ipoteği kaldırmak için var. O da sureye iman etmişliğin kadar etkili.


Yani vazifeliler sana hizmet etmek noktasında tamamen kayıtsızlar. Sen Kuran bilincine ne kadar hizmet ediyorsan vazifeliler de o kadar sana hizmet ederler. Onların hizmet alanına kendini konumlandırmayı başarman lazım. Önce ayınmışlık sonra özel muamele. Bunun yolu bu.
üzerimde niye taşımak istiyorum, çünkü nazara karşı üzerimde olursa heran benim farkında olmadığım zamanlarda da etkisi olur diye.
bu dediğim doğru aslında onu bir koruma olarak görüyorum bu şirke girer diye hiç ama hiç düşünmedim. ahh retrocuğum bu cevaplarına bayılıyorum hiç farkında olmadığım şeyleri farkettiriyorsun :)
eğer benim o ayetleri koruma olarak görmem şirkse tabiki takmayı düşünmüyorum ama ben zaten Allahın ayeti diye koruyor diye düşündüğüm için o açıdan hiç bakmadım.
görevliler bana hizmet değil ama ayetlere hizmet edeceği için sanki yazının etrafında olur , böylelikle ben de faydalanırım diye düşündüm , çok mu bencilce :)
karar verdim, takmayacağımm aklıma geldikçe okurum o zaman..
ama esmalarla ilgili sorularıma cevap vermemişsin, rica etsemm....
 
üzerimde niye taşımak istiyorum, çünkü nazara karşı üzerimde olursa heran benim farkında olmadığım zamanlarda da etkisi olur diye.

İşte o işi bilinçdışın yapıyor. Kağıt değil. Bilinç dışından korunursun. Melekler seni bilinçli farkındalık alanının dışından korur. Dua yazılı kağıt, muska, Allah kolyesi vs senin için sadece bir reminder görevi görebilir. Baktıkça aklına gelsin, aklına geldikçe de oku ve farkındalığını tazele diye.

Kuran neden duvara asılır? Duvara baktıkça hatırla, hatırladıkça da oku diye. Duvardan seni korusun diye değil. Duvardan seni korumasını umduğun anda şirk denen zihin durumuna geçersin. Yani melekler koruma işlerini devreye sokmaz. O bahsettiğin vazifeliler vazifelerini yapıp yapmamayı senin şuur durumuna göre degerlendorirler.

Bunu iyi anlamam lazım. İnsan Zihni kuran okumayı ya sever ya sevmez. Sevmeyen zihinler maalesef çareyi muskada ararlar.


 
İslam felsefecilerinden bazıları tevhid kaynaklı olarak havvası bir tehdit olarak görür. Havvacı da felsefeciyi avam olarak görür.

Katolik Sünni akım maalesef zamanında binlerce felsefeci ( islam tasavvufu) havvasıcıyı katletti. Binlerce eseri yok etti. Hala da aktif olan bir akımdır.

Lakin Havvas adlı üstünde üstün olan üstte olan demektir.

Evren de ki hiç bir şeyi manasız bulmaz, her şeyde bir mana arar. Bu manayı genişletir ve yüceltir.

Tasavvufçu manayı sadece öz de arar, kağıttır bir manası yoktur der. Havvascı kağıdın bir yaratılış özü vardır, üstüne yazılan mürekkebin bir manası, yazanın bir anlamı yazılanın manası vardır. Yazıldığı anın bir manası vardır. Harfin bir manası vardır. Manalar birleşir manadan büyük yaratılış oluşur. Der.

İlim avama düşerse muska ( üçgen olur)
İlim havvasa yükselirse ol olur.
 
Geri
Üst