Esmalar?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Vanilia
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Esmalar çekilebilir günlük belli bi sayı adetince ya da bir tesbih olarak bunda bi sakınca olmaz arkadasların kast ettikleri bencil ve nefsi duyguları esmalara alet etmek.Durumunuzun, ihtiyacınızın ne oldugunu bilemem ihtiyacınız olanları okuyabilirsiniz ve duanıza devam edebilirsiniz.Dünya hayatında herkes birşeylerle imtihan edilecektir bunu unutmayın.Gazze yanıyor alev alev bomba yağıyor çocukların ne suçu ne günahı var değil mi?
Zaten kişisel sıkıntılarımızın yanında tüm bu haberler de insanı yıpratıyor.
Bir taraf duyarsız yaşamaya devam ederken, duyarlı ve başkasının acısını da hisseden insanlar, kendi derdiyle beraber bunlara da kavruluyor.

Yine de insan kendisi bir çıkmazın, bunalımın içerisindeyken başka şeye odaklanamıyor.
 
Size bir şey sormak istiyorum.
Hayatınızdaki zorlukların üstesinden gelebildiniz mi?
Geldiyseniz bunu dua haricinde nasıl başardınız mesela ekonomik özgürlük?
Ya da hala aileyle beraber misiniz?

Bunlar özel sorular biliyorum sadece kendime olumlu bir örnek arıyorum.
Cevap vermek zorunda değilsiniz.
Bazı şeyleri zorluk olarak görmediğiniz zaman daha kolay yükseliyorsunuz. Çalışmaktan gocunmam, hele ki bir işi tüm hatlarıyla öğrenmekse niyetim günde 15 saat bile çalışır ve of demem. İlk önerim çalışmayı sevmeniz gerektiği. Tembellik kadar kötü şey yok hayatta. Bakın parayı değil, çalışmayı sevin diyorum özellikle.

İkinci olarak algınız. Bana en çok kazandıran noktalardan bir diğeri öğrenme hızım. İnsanları çokça gözlemlerim. Karşımdaki kişi dile dökmeden beklentisini anlamayı severim. Hatta bunu bir oyun gibi oynar keyif alırım.

Üçüncü olarak özgüven ve cesaret. Korkmayın. Adım atmak için birinin desteğine ihtiyacınız yok. Yapabileceklerinize duyacağınız güven enerjisi, insan ilişkilerinizi de yükseltir. Özellikle çevrenizi geniş tutun. Mahalle teyzesi diyerek bile geçmeyin, o teyzelerden neler çıkıyor aklınız durur. Zaten hiçbir faydası olmasa, espri yaptın diye tepsi tepsi börekle gelir yine fayda verirler :)

Kendimi övmek amaçlı konuşmuyorum yanlış anlamayın kesinlikle ama ben tam olarak bu şekilde kazandım. Kimseye eyvallahım olmadı. Yirmili yaşlarımın sonuna doğru kendi iş yerimi açtım, kazandım da. Ticaret zordur ama besler, büyütür. Şimdilerde ise biraz dinlenmeye çekildim. Hem ruhsal olarak yapmam gerekenler var hem de biraz düşünmem gerekiyor. Tabi yine de boş durmuyorum çok şükür ekstra gelir kapım var, evden çalışıyorum fakat gelen teklifleri de değerlendiriyorum.

Geçmişte sağlam tuttuğum çevre bugün bana iş mesajlarıyla geliyor. Kapılarım açık. Tek yapmam gereken seçmek. Bakın bu bile şükredilmesi gereken bir mucize. Ektiğimi biçiyorum çok şükür :)
 
Esmalar, zihne düşürdüğün psişik komboların gibidir.

Allahı çokça zikredin der ayet.

Yani içindeki tanrı parçacığında tüm esmalar zipli dosyada duruyor, sırlanmıș olarak. Haliyle de durduğu yerde ișe yaramıyorlar ama "buraya çıkart" yaparak sırlanmıș manaları zihne kadar indirgeyerek, zihnin zaten yaratıcı olan gücünü bu mana doğrultusunda sürekli yaratmaya bırakmak zaten bunun doğal bir sonucu oluyor.


Esmalar çok gelişmiş kozmik satranç taşları gibidirler. Esmalar etkileşimleri üzerine kurulmuş bir düzen üzerindeyiz ve insanlarla olan ilişkilerimizi kesinlikle esmalarin tezahür eden manaları ile yönetiriz. Bazen yetersiz kalırız, anlașılmayız, yanlış anlașılırız, rahatsızlık veririz, ters konuşuruz ama huzur bile verebiliriz...

Daha çok Esma farkındalığı daha geniş bant yayın yapmak demek olacağı için, belli bir Esmada takılı kalmak yerine esmaları öğrenmek ve bu yetileri Tevhid çatısı altında barındırmak hayati rol oynar.

Çünkü Tevhid tepsi gibidir. Belli esmaların fazla çalışırsa, tepki almaya, direnç görmeye, karşıdan gelecek anti Esmaların çatıșmasına sürüklenebilirsin, ama Tevhidde kalabilirsen bu dengesizlik kendi kendini sürekli dengeye çekmeye programlı bir kurtarma ve tekamül olanağı oluşturur. Tevhid yoksa, sadece La notasına basar gibi cildirtici bir enerji kilitlenmesi yaşarsın. Tevhid varsa kendi akordunu bozsan da, esmanın ters etkisine maruz kalsan da kisa sürede kurtulursun. İşte bu kadar önemlidir Tevhid. La ilahe illallah o yüzden zikirlerin şahıdır.
 
Son düzenleme:
Çok sıkıntılı bir süreçteyim.
Olmak istemediğim bir yerdeyim aile evi olsa bile ve namazımı bıraktım birkaç sene önce.
Burada inanılmaz bir kötü enerji var ve ibadet edemiyorum sadece günlük dualarım var.
Sebepsiz bir memnuniyetsizlik değil yani.
Kurtuluş duası, zikri, esması arıyorum daha çok.
Sıkıntıda iseniz aşağıdaki duayı okuyun

La ilahe illallah-ul azimü'l-halim
La ilahe illallahü rabbü'l-arşi'l-azim
La ilahe illallahü rabbü's-semavati ve rabbü'l ardı ve Rabbü'l-arşi'l-kerim
 
İş konusunda tecrübelerim oldu kısa, uzun.
Yaz ayında da kısa süre çalıştım ama üniversite ve işi bir arada yürütemediğimi biliyorum.
İkinci bir üniversite okuyorum ve belki de burada hata yaptım.

Çevre konusunda pek şanslı olduğumu düşünmüyorum, belki benden kaynaklıdır ama haklı olduğunuz konu var.
Ruhen iyi hissetmediğimde, kötü şeylerle karşılaştığımda ki zaten yakın çevrem olunca hiç bitmiyor bu sıkıntılar, gardım düşüyor.

Cesur adımlar atmak için hep bir itikleme bekliyorum son raddede.
Şimdi bile mesela üniversite bitiyor, bu şehirden gideceğimi söylediğimde o kadar kötü senaryolar yazıyorlar ki, önümü kesmeye çalışıyor. Aile içinde yaşanan kötü tecrübelerden, geleceğimle ilgili kötü konuşmalarda bulunuyorlar.

Bu çocukluğumdan beri böyleydi.
Annem hem evlatlarını korur gibi yapar, hem de babama karşı gözüne girebilmek için de herkesi biz dahil satardı.
Daha dün yine yakaladım.
Kendi kötülediği bir konuda, benim sözlerimle yağcılık yapıyordu şok geçirdim.

Bunca şeyle mücadele mi ettim, yoksa zayıf halka mıyım bilemiyorum artık.
Kendi adıma bir umut da görememeye başladım.
Bir de şu var, bazı insanlar çevre oluşturmak istese bile daha çok düşman ediniyorlar yani fayda sağlamak istemiyorlar gibi gözüküyor. @Elnora_alila
 
Esmalar, zihne düşürdüğün psişik komboların gibidir.

Allahı çokça zikredin der ayet.

Yani içindeki tanrı parçacığında tüm esmalar zipli dosyada duruyor, sırlanmıș olarak. Haliyle de durduğu yerde ișe yaramıyorlar ama "buraya çıkart" yaparak sırlanmıș manaları zihne kadar indirgeyerek, zihnin zaten yaratıcı olan gücünü bu mana doğrultusunda sürekli yaratmaya bırakmak zaten bunun doğal bir sonucu oluyor.


Esmalar çok gelişmiş kozmik satranç taşları gibidirler. Esmalar etkileşimleri üzerine kurulmuş bir düzen üzerindeyiz ve insanlarla olan ilişkilerimizi kesinlikle esmalarin tezahür eden manaları ile yönetiriz. Bazen yetersiz kalırız, anlașılmayız, yanlış anlașılırız, rahatsızlık veririz, ters konuşuruz ama huzur bile verebiliriz...

Daha çok Esma farkındalığı daha geniş bant yayın yapmak demek olacağı için, belli bir Esmada takılı kalmak yerine esmaları öğrenmek ve bu yetileri Tevhid çatısı altında barındırmak hayati rol oynar.

Çünkü Tevhid tepsi gibidir. Belli esmaların fazla çalışırsa, tepki almaya, direnç görmeye, karşıdan gelecek anti Esmaların çatıșmasına sürüklenebilirsin, ama Tevhidde kalabilirsen bu dengesizlik kendi kendini sürekli dengeye çekmeye programlı bir kurtarma ve tekamül olanağı oluşturur. Tevhid yoksa, sadece La notasına basar gibi cildirtici bir enerji kilitlenmesi yaşarsın. Tevhid varsa kendi akordunu bozsan da, esmanın ters etkisine maruz kalsan da kisa sürede kurtulursun. İşte bu kadar önemlidir Tevhid. La ilahe illallah o yüzden zikirlerin şahıdır.
Sizden de önerileri almak isterim o zaman günlük rutin ibadetlerim için.
Daha hakimsiniz bu konulara ve konularımı da biliyorsunuz.
Tavsiyelerinizden memnun olurum.
 
Sıkıntıda iseniz aşağıdaki duayı okuyun

La ilahe illallah-ul azimü'l-halim
La ilahe illallahü rabbü'l-arşi'l-azim
La ilahe illallahü rabbü's-semavati ve rabbü'l ardı ve Rabbü'l-arşi'l-kerim
Teşekkür ederim.
Okuyorum ancak sanki bir süredir sesim duyulmuyor gibi hissediyorum.
Bilmeden yanlış bir şey mi yaptım diye düşünüyorum.
 
Sizden de önerileri almak isterim o zaman günlük rutin ibadetlerim için.
Daha hakimsiniz bu konulara ve konularımı da biliyorsunuz.
Tavsiyelerinizden memnun olurum.

Her işe besmele ile başlamak tüm esmaları hazırolda tutmak gibidir.

Rahmân, Rahim esmaları varoluşuna aidiyet katmakta çok etkilidir.

Birçok psikolojik sorun, tükenmișlik, dışlanma hissi, tutunamama hissi, değersizlik hissi vb temelde kendini ait hissedememekten doğar.

Evvela Evrenin kendi öz evladı olduğunu, mucize bir doğum ile bugün burada olduğunu, aidiyet hislerinle evrensel bir ev sahibi olduğunu anlamak için her işe besmale ile bașlamak lazım.

Ama besmelenin esmaları uzun uzun tefekkür edilmeli, doğru tefekkür ile zihninde açılan manalar her besmelede kök salmaya da başlarlar.
 
İş konusunda tecrübelerim oldu kısa, uzun.
Yaz ayında da kısa süre çalıştım ama üniversite ve işi bir arada yürütemediğimi biliyorum.
İkinci bir üniversite okuyorum ve belki de burada hata yaptım.

Çevre konusunda pek şanslı olduğumu düşünmüyorum, belki benden kaynaklıdır ama haklı olduğunuz konu var.
Ruhen iyi hissetmediğimde, kötü şeylerle karşılaştığımda ki zaten yakın çevrem olunca hiç bitmiyor bu sıkıntılar, gardım düşüyor.

Cesur adımlar atmak için hep bir itikleme bekliyorum son raddede.
Şimdi bile mesela üniversite bitiyor, bu şehirden gideceğimi söylediğimde o kadar kötü senaryolar yazıyorlar ki, önümü kesmeye çalışıyor. Aile içinde yaşanan kötü tecrübelerden, geleceğimle ilgili kötü konuşmalarda bulunuyorlar.

Bu çocukluğumdan beri böyleydi.
Annem hem evlatlarını korur gibi yapar, hem de babama karşı gözüne girebilmek için de herkesi biz dahil satardı.
Daha dün yine yakaladım.
Kendi kötülediği bir konuda, benim sözlerimle yağcılık yapıyordu şok geçirdim.

Bunca şeyle mücadele mi ettim, yoksa zayıf halka mıyım bilemiyorum artık.
Kendi adıma bir umut da görememeye başladım.
Bir de şu var, bazı insanlar çevre oluşturmak istese bile daha çok düşman ediniyorlar yani fayda sağlamak istemiyorlar gibi gözüküyor. @Elnora_alila
Benimde 2 üniversite geçmişim var hatta birini 3. sınıfta terk ettim. Terk etme hikayem bile orda olmamın beni düşürüyor, aşağı çekiyor olmasıydı. Babam aylarca konuşmadı benimle ama çokta önemli değildi, doğru kararı vermiştim.

Eğitim konusunda fikrim net. Yaşın kaç olursa olsun okumaya, öğrenmeye devam edebilirsin ama önceliğin herhangi bir mesleği iyi yapabilmek olmalı. Günümüz gençlerinin üniversitelerde ( iyi bölümler hariç ) zaman kaybettiğini düşünüyorum. Ne yazık ki kampüs ortamları eskisi gibi değil. Kültürel anlamda kattığı hiçbir şey yok. İnsan hayatından çalınmış yüzlerce saat sadece..

Asla zayıf halka olduğunu düşünme. Ailedeki en bilinçli ve en eylemsel karakter olarak kendini görmelisin. Yapabileceklerinin önünde engel olarak duranlar, 5-10 yıl sonra hayatında olmayacak insanlar. Evet ebeveynlerin ama neticede bireyler. Ve evet çocuklarısın ama neticede sen de bir bireysin.

Kendine faydası olmayanın anne babasına nasıl faydası olsun ? Nur esması, tekrar hatırlatayım. Gardın düştükçe ayetel kürsi.
İlahi gücü arkana al, başını dik ve yürü. Düşmanında olacak dostunda ama senin güvencen inancın olacak. Hani derler ya heybetini gizli tut, yürüyüşün ölümü korkutuyor diye. O kadar güven işte kendine.

Ayrıca aptalların bile başarabildiği onca şey varken, sen mi başaramayacaksın ? Çok daha iyisini yapacaksın, ben inanıyorum 💪
 
Teşekkür ederim.
Okuyorum ancak sanki bir süredir sesim duyulmuyor gibi hissediyorum.
Bilmeden yanlış bir şey mi yaptım diye düşünüyorum.
Araya girmek istemem ancak duyulmadığımızı hissettiğimiz dönemler olur hepimizin. Ama duyulmamanız mümkün değil. Yaratıcı sizi her zaman görecek ve duyacaktır. Yalnız cevabı ve etkileri anında göremeyiz/hissedemeyiz. Naçizane ben de çok çaresiz ve yorgun hissettiğim zamanlarda okuduğum aslında Hz. Musaya ait olan ve Kasas 24’te geçen dua ile katkıda bulunmak isterim ;
“Rabbi innî limâ enzelte ileyye min hayrin fakîr(fakîrun).”
“Ey rabbim! Bana lutfedeceğin her türlü hayra muhtacım!”
Dilerim bahtınız açık dualarınız kabul olur. Forumdakilerin tavsiyeleriyle de güzel bir rutin oluşturabileceğinizden şüphem yok.
 
Vedud Esmasına devam etmek mi?
Siz çılgın mısınız?


Ya Vedud ile, saf, koşulsuz sevgiye kendini zorlarsın.

Bu da evladını, işini, eşini kaybetmekle ortaya çıkan kırılmalar yaratır. Elbette Vedud enerjisi sana verilir, ama karşılığında en çok sevdiğin şeyler senden alınabilir.


Çünkü karşılıksız sevgi ile pișmeyi, yanarak aşk ile olgunlaşmayı talep ediyorsun. Bu da herşey yolunda giderken olmaz.


Herkes beni sevsin diye Vedud okursan, yüksek ihtimalle önce herkes senden nefret edecektir. Kalpleri saf sevgin ile tek tek fethedecek bir donanımda olup olmadığına göre tüm seyir değişebilir.

Evet yolun sonunda herkes seni seviyor olabilir, ama belki vefatından sonra ortaya çıkar bu, belki yaşarken göremezsin. Belki seni sevmeleri için önce başka başka imtihanlara tabi tutularak arınman gerekir.. Süreç tamamen o anki ruhani hakedișlerinin bakiyesine göre şekillenir.

Esmalara bir bütün olarak bakmak gerek. Tevhitten cikildigi anda esmalar lanete dönüşür.
Ya Şafi için de böyle bir durum olur mu?
 
Benimde 2 üniversite geçmişim var hatta birini 3. sınıfta terk ettim. Terk etme hikayem bile orda olmamın beni düşürüyor, aşağı çekiyor olmasıydı. Babam aylarca konuşmadı benimle ama çokta önemli değildi, doğru kararı vermiştim.

Eğitim konusunda fikrim net. Yaşın kaç olursa olsun okumaya, öğrenmeye devam edebilirsin ama önceliğin herhangi bir mesleği iyi yapabilmek olmalı. Günümüz gençlerinin üniversitelerde ( iyi bölümler hariç ) zaman kaybettiğini düşünüyorum. Ne yazık ki kampüs ortamları eskisi gibi değil. Kültürel anlamda kattığı hiçbir şey yok. İnsan hayatından çalınmış yüzlerce saat sadece..

Asla zayıf halka olduğunu düşünme. Ailedeki en bilinçli ve en eylemsel karakter olarak kendini görmelisin. Yapabileceklerinin önünde engel olarak duranlar, 5-10 yıl sonra hayatında olmayacak insanlar. Evet ebeveynlerin ama neticede bireyler. Ve evet çocuklarısın ama neticede sen de bir bireysin.

Kendine faydası olmayanın anne babasına nasıl faydası olsun ? Nur esması, tekrar hatırlatayım. Gardın düştükçe ayetel kürsi.
İlahi gücü arkana al, başını dik ve yürü. Düşmanında olacak dostunda ama senin güvencen inancın olacak. Hani derler ya heybetini gizli tut, yürüyüşün ölümü korkutuyor diye. O kadar güven işte kendine.

Ayrıca aptalların bile başarabildiği onca şey varken, sen mi başaramayacaksın ? Çok daha iyisini yapacaksın, ben inanıyorum 💪
Çok güzel yazmışsınız.
Çok da haklısınız şu an üniversite okumak dediğiniz gibi vakit kaybı.
İyi bölümler hariç zaman ve para kaybettiriyor.
Ben birçok noktada hatalı seçimler yaptım, farkındayım.
Sabırla dönüş kavşağını bekliyorum ama bir yandan da artık risk almam lazım ve konfor alanını terk etmem lazım.

Yine de endişem şöyle, dönem ekonomik olarak sıkıntılı içimden gelen ses zamanı değil diyor ama bir yanım da böyle bakarsan zaten hiçbir zaman tam vakti olmayacak diyor.
Her şeyi etik olarak yapmak ve hep dosdoğru kalmaya takıntılıyım.
Öyle miyim, aslında hayır çok yanlışlarım var ama doğru bildiğim şeylere ve temiz kalmaya karşı bir obsesyonum var.
Nedenini bilemiyorum.

Hem fiziksel hem de ruhsal olarak bu takıntılarım maalesef.
Önümü kesen bir bakıma benim saçmalıklarım.
 
Araya girmek istemem ancak duyulmadığımızı hissettiğimiz dönemler olur hepimizin. Ama duyulmamanız mümkün değil. Yaratıcı sizi her zaman görecek ve duyacaktır. Yalnız cevabı ve etkileri anında göremeyiz/hissedemeyiz. Naçizane ben de çok çaresiz ve yorgun hissettiğim zamanlarda okuduğum aslında Hz. Musaya ait olan ve Kasas 24’te geçen dua ile katkıda bulunmak isterim ;
“Rabbi innî limâ enzelte ileyye min hayrin fakîr(fakîrun).”
“Ey rabbim! Bana lutfedeceğin her türlü hayra muhtacım!”
Dilerim bahtınız açık dualarınız kabul olur. Forumdakilerin tavsiyeleriyle de güzel bir rutin oluşturabileceğinizden şüphem yok.
Çok teşekkür ederim.
Güzel duanız için de ayrıca teşekkür ederim.
Dilerim hepimiz için çok güzel günler olur.
 
Ben birçok noktada hatalı seçimler yaptım, farkındayım.
Hepimiz yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Deneyimleri koy cebine yürümeye devam et 👣 Asla takılma.

Yine de endişem şöyle, dönem ekonomik olarak sıkıntılı içimden gelen ses zamanı değil diyor ama bir yanım da böyle bakarsan zaten hiçbir zaman tam vakti olmayacak diyor.
Bence bu kısım kritik. İç sesim dediğin vesvesede olabilir. Doğru ayırt edebilmek önemli. Zaten bu ayrımı yapabilmek adına esmalar zikrediyor, dualar okuyoruz. Yalnızca karar vereceğimiz ya da kriz yöneteceğimiz zamanlarda içimize dönmek bana doğru gelmiyor.

Günde 15-20 dakika, zamanın varsa daha da fazla.. Aylar sonra alacağın sonuç, profiterolden aldığın ilk kaşığın damadığında bıraktığı efsane tat gibi gelecek. Browni reklamındaki kadınlar gibi kendinden bile geçebilirsin. O kadar etkili. Ve kalıcı :)
 
Ya Şafi için de böyle bir durum olur mu?


Öncelikle her Esma sana kendi manasının açılımlarını illa getirecektir eğer onu zihninde tutmaya devam edersen.

Șafi Esmasının kapsama alanı da diğer tüm esmalarda olduğu gibi, geri kalan 98 esmanın özel bir karışımı olacaktır.

Yani bir şeyin tanımı, geri kalan tüm şeylerin değişik kombinasyonları ile çeșitlendirilerek yapılır.

Tevhid inancında kalamayan, doğru bir şekilde öze inememiș insanların 1000-10 000 küsür Esma okuması ne yazık ki algisal bütünlüklerini bozabilir. Takıntı veya dar fikirlilik oluşturabilir. Muhakemesel noksanlıklar, dalgalabmalar veya așırılıklar oluşturabilir. Bu da kesinlikle vesveseye ve self sabotaja evrilir.

Zihin, ona verdiğin bir şeyi büyütmeyi, etraflı değerlendirmeyi, bunun sonucunda da parçaları birbirine uydurarak Keşif yapmayı sever. Bunun sonucunda da gözlemciye göre şekil alan evren de sana zaten Algıda seçiciliğine göre tezahür edecektir.


Burada iki önemli nokta var : 1 - akıșa müdahale etmemek. Yani esmaya kasıtlı olarak abanmamak. Çünkü açılımlarını doğal yoldan, akmaya bașladıkça zaten yaşayacaksın. 2 - esmayı diğer esmalardan ayrı tutmamak. Manası itibari ile ayrı olsa da, şifayı sana belki de kahhar esmasi getirecektir. Çok acı veren bir ameliyatta bile şifanın içinde birsuru Esma saklandığını görürsün. Kahhar vardır, Vekil vardır, Fettah vardır, Rahmân ve Rahim vardır, Settar vardır, Cami vardır, Alim vardır, latif vardır..
 
Vedud esmasını ele alalım. Genellikle biri ile aşk yaşarken çok tecelli eder.

İçinde kahhar esmasi yok mu? Var. Aşk acısı var çünkü. Tertemiz bir izdirap var kodlarına.

Fettah esmasi yok mu? Var. Sevgilinin Kalbine girip içeriden kendine yer buluyorsun.

Cami esmasi yok mu? Var. O kişi ile en olmayacak yerde eşleșiyorsun. Sürekli karşına çıkıyor mesela. Cem oluyorsun.. Hatta onu suç üstü yakalarken bile bu Esma devrede oluyor.

Şafi esmasi yok mu? Var. Ruhun eksikliklerini görüyor süreç boyunca. Maddi manevi sevgi gücü ile onarıyorsun kendini.

Hadi esmasi yok mu? Var. Sevdiğin kişi seni ihya ediyor.

Delal esmasi yok mu? Var. Yoldan da çıkarabilir sevgi. Özellikle narsist birini seversen.

Cebbar yok mu? Var. Kalbin mantığını oyle bir esir alır ki. Yapmam dediğin şeyleri yaparsın.

Kabıd esmasi yok mu? Var. Kitlenirsin çünkü sevdiğin kişiye karşı, hatta onu da kitlersin. Bir anda yeteneklerine ulaşamaz hale gelir karşında.

İçinde hepsi var yani, nur var, Selam var, settar var, sani var, hak var, batıl var, evvel var, ahir var, rezzak var, selim var, cemal var, celal var, halim var, latif var, zahir var, batın var.



Bir esmanın içindeki, olușturucu esmaların altın oranını muhafaza etmesinin de tek bir yolu vardır : Tevhid'te kalmak. Bu ortadan kalkarsa elementler bloklanması gibi esmalar da birbirini kırmaya, kilitlemeye, hatta birbirlerini tersine çalıştırmaya başlarlar. Bu ters frekanslar kesinlikle vesvese yapar ve düşük enerjili varlıkların da dikkatini çeker.
 
Son düzenleme:
Ali İmran Kuran'ın 3. suresi / 33. ayetten başlayıp 37. ayet dahil

33 - Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim soyunu ve İmran soyunu insanların üzerine seçti.
34 - Onlar, birbirinden türemiş bir soydur. Allah, her şeyi duyandır, her şeyi bilendir.
35 - Hani bir zaman İmran'ın hanımı : '' Rabbim, karnımdaki hür bırakılmış olanı sana adadım. Benden kabul et. Kuşkusuz, sen her şeyi duyansın, her şeyi bilensin. '' demişti.
36 - O'nu doğurunca : '' Rabbim ! Ben onu kız olarak doğurdum.'' Zaten Allah, onun ne doğurduğunu daha iyi biliyordu. '' Erkek, kız gibi değildir. İsmini Meryem koydum. Onu ve soyunu, kovulmuş şeytana karşı senin himayene bırakıyorum.'' dedi.
37 - Bunun üzerine Rabbi, onu iyi bir şekilde kabul etti. Ve iyi bir şekilde yetiştirdi. O'nu Zekeriya'nın korumasına verdi. Zekeriya ne zaman mihraba girse, Meryem'in yanında yiyecek bir şey bulurdu. '' Ey Meryem ! Bunlar sana nereden geldi ? '' derdi. O da '' Bunlar, Allahtan'dır '' derdi. Kuşkusuz Allah, hak edeni, hesapsız rızıklandırır.

Benim için çok önemli ama sizin için açılımı çok daha sonraları da gelebilir. Burada dursun.
 
Geri
Üst