Çekim yasası gerçekte varmı

Bu yazılarını da bana çekim yasasının olmadığını söylüyor. Düşüncemi destekliyor.
Zaten yasa denmesi bile bence aşırı yanlış.
hipotezden öteye gidemez. Yasa olsa her şart ve koşulda işlevsel olması gerekir.

çekim yasasını bireysel yaklaşımlar ötesinde. Hangi ezoterik kaynak ya da hangi bilimsel kaynak ile açıklayabiliriz. Madem yasa ise inançtan çıkarmamız lazım.
Çekim yasasının varlığının doğru olduğunu düşünmenize iten teoriler nedir
Bana göre semavi dinlerdeki dua mekanizmasından Anadolu'daki adetlere kadar çekim yasası var ama bana göre bir şeyin var olması elbette onu yasalaştırmaz, ezoterik köklere dayandırmayalım tamam. Ben incelemiş olduğum kadarıyla tasavvuf kaynaklarında yer alan genel hattın çekim yasasını desteklediğini düşünürüm ama tasavvufta doyurucu bir hakimiyetim olmadığı için iddialaşmam.
Ama kendime şunları sorabilirim:
*Harfi harfine uyguladığım bir ritüelde eğer içten kuşkum varsa inandığımı ağzımdan zorla kendime tekrar ettirsem de bana sonuç verir mi?
*Bilinçaltı düzeyimde bir negatif kök inançla çarpışan x hedefimde, fırsatları yakalayabilmem için bilinç boyutunda algıda gereken seçiciliği yapabilir miyim?
*Telekinezi ile objenin hareketine inanıyorsam, düşünce ile durumların kıpırdamasına neden inanmayayım?
ve daha bir çok soru...
Adını koymayalım tamam ama madem bu faktör yok o zaman imajinasyonu, inanç koşulunu falan da tüm çalışmalardan kaldıralım.
Büyüyü bir robota kusursuz yaptırsak sonuç alır mıyız yani?
 
Ben eskiden inanıyordum ama uzun bir süredir inanmıyorum. Ölen bebekler ölmeyi isteyecek veya seçecek bir bilinçle mi geliyor dünyaya? Daha fikirleri oluşmamış insanlar hangi bilinçaltı kalıbıyla hangi felaketi kendine çekebilir? Neler var daha bilincin oluşmadan başına gelebilecek, hatta bazı insanların gelmiş. Bunları seçme, isteme şansın yok. Evet sen belirli dönemlerden sonra zihnini değiştirerek istediğin bir gerçekliğe ulaşabilirsin ama bunu elde edememiş diğer insanları da bilinçaltı kalıplarını değişemediler diye aşağılamak da çok sığ ve dünyadan uzak geliyor bana ama çekim yasasına inandım bir dönem ve istediğimi elde etmekten başka şans tanımadığım için kendime tabi ki istediklerim oldu. Bunu da bir spritiüel yasa olarak görmüyorum artık.
 
hiç bir çaba harcamadan hiç bir şey yapmadan sadece bir cümle kurarak bir geçerlik yaratma tanrısal bir niteliktir ki bunun çekim yasası ile ilgisi yoktur. Bu tanrısal varoluş yasası ile ilgilidir
Doğru duygu ve düşünceyi üretecek kavrayışa sahip olmak, hiç çaba gerektirmez mi ? Öyleyse neden farkındalık diyoruz, neden tekamül ediyoruz ? Madem bu kadar çabasız bir oluşum, neden kendi üst versiyonumuza evrilmek için sınanıyoruz ?

Yasa diye bahsettiğimiz enerjinin al tabanında '' benzer, benzerini çeker '' ilkesi yatıyor.
Günlük yaşantımızda, arkadaş çevremizle bile deneyimleyebildiğimiz bir oluşum.
Kimimiz farkındalıkla istediğini çekerken, kimimiz farkında olmadan istediğini hayatına çekiyor.

Tanrısal varoluş dediğiniz '' Ol '' yasasıdır.
Burada yoktan var edebilecek canlılardan değil ; kader planında ki olasılıklarımızdan çekimliyoruz.

çekim yasası aşırı düzdür.
a noktasının a düzleminde b noktası ile buluşmasıdır.
Eğer kader kavramı üzerinden bakarsak,
A noktasının A düzleminde B noktası ile buluşması kader değil kazadır. Siz zaten o düzlemde, B olasılığına sahipsiniz.
Geriye kalan tek şey buluşmayı gerçekleştirmeniz. Bunun için itici güç olup olmamak sizin seçiminiz.
Çünkü B kadar C seçeneğine de sahipsiniz..

Yani işin içine yine çabanız ve kavrayışınız giriyor.
 
Doğru duygu üreterek, inanç da sadık kalarak ve belli bir zihni şuuru tekrar ederek geleceği değiştirme ya da geleceğe şekil vermenin evrensel kaidedeki adı çekim yasası mı oluyor o zaman.
Doğru mu anlamışım ?
Benim anlatmak istediğim buydu ama o çerçeveye gerçekten çok fazla dezenformasyon karıştığı için her türlü başka saçmalığı da anımsattığı oluyor.
Kişi arzunun istek haliyle değil, onun olmuşluğu ile hemhal oldukça bilinçaltının o olmuşluk frekansı ile eşleşmesini sağlamak.
 
Kişi arzunun istek haliyle değil, onun olmuşluğu ile hemhal oldukça bilinçaltının o olmuşluk frekansı ile eşleşmesini sağlamak.
Ben buna da tam katılmıyorum. Pek çok insanın daha bilinçaltı oluşma evresindeyken neden bu şansa sahip olmadan daha bebekken vs çok vahşi sebeplerle ölüyor? Evet belirli şanslarımız var, kendimizi eğitebiliriz de ama yasa denecek kadar güçlü bir şey değil bu bence belki bi pratik.
 
Law of attraction yani çekim yasası sprituel bir ironidir aslında.

Çünkü bu bir Keşif bilgisidir. Teste tabi tutulamaz. Test edilmeye kalkıșılırsa da, bu gizemli yasanın kendi kendini ifșa edip etmeyecegine şüphe ile yaklașılması gerekecektir. Evren ise gözlemcinin durumuna göre șekil alacağı için, şüpheyle yaklașan birini sırların dıșında tutacaktır. Çift yarık deneyini hatırlayın. Bilimsel gözlemci kesinlikle tarafsız, şüpheci yani kendini maji etmeden gözlem yaparak yaklașacaktır. Yani bu yasayı zaten ispatlayamaz. Simyanın oluşması kişinin kendi içinde bașlar çünkü.

İşin sırrı ne biliyor musunuz? Dışarıda yasa falan yok, bizzat senin kendi bilincin ya sihirlidir ya sınırlıdır.

İnancin bilim adamları da peygamberlerdir o yüzden. İsa her gittiği yerde inanırsanız benim yaptığım herseyi siz de yapabilirsiniz der.
 
Son düzenleme:
Ben buna da tam katılmıyorum. Pek çok insanın daha bilinçaltı oluşma evresindeyken neden bu şansa sahip olmadan daha bebekken vs çok vahşi sebeplerle ölüyor? Evet belirli şanslarımız var, kendimizi eğitebiliriz de ama yasa denecek kadar güçlü bir şey değil bu bence belki bi pratik.
Bebek-çocuk kaç yaşında bir ruhtu ve neden bu dünyadan geldi geçti? Kaldı ki dünyaya zaten geçmiş yaşam veya atasal bazı kodlar yüklenmiş olarak gelmiştik.
Uyumlu olduğumuz frekanslar sadece arzu ve istekleri değil malesef insanın başına gelecek kötü olayları da kapsıyor.
 
Bebek-çocuk kaç yaşında bir ruhtu ve neden bu dünyadan geldi geçti? Kaldı ki dünyaya zaten geçmiş yaşam veya atasal bazı kodlar yüklenmiş olarak gelmiştik.
Uyumlu olduğumuz frekanslar sadece arzu ve istekleri değil malesef insanın başına gelecek kötü olayları da kapsıyor.
Arzu istek demedim zaten bilinç için dedim ama atasal bazı kodlar yüklenmiş olarak gelmiştir cümlenize katılıyorum ama belirli bir frekans için yeterli bir bilincin o dönemde oluşması mümkün değil. O yüzden tam anlamıyla doğru bulamıyorum çekim yasasını.
 
Evren ise gözlemcinin durumuna göre șekil alacağı için, şüpheyle yaklașan birini sırların dıșında tutacaktır. Çift yarık deneyini hatırlayın.
Muhteşem bakış açısı (y)

Gözlemci bize kendimizle ilgili bilgi verir. Bilinçteki düşünce kalıbı her zaman amacına ulaşır ve bunun için nedene ihtiyaç duymaz.
Düşünce fenomeni kuant boyutta gerçekleşir. Bireysel düşünsek de, evren bilincinin birer üyesiyiz.

Örneğin, bilinçaltı dediğimiz olgunun tıpkı bir süper uzay etkisi gösteriyor olmasını ele alabiliriz. İnsan ölümüyle gelen yok oluşun karşısında, varlığını asla kaybetmeyen bilginin olması gibi.. İndeterminizm'e göre süper uzay yani bilinçaltımız, sonsuz olasılığı içinde barındırır ve oldurur.

Bu açıdan bakarsak ; Misal aleminin varlığı da süper uzayın değişkenliğine uygun oluşturulmuştur diyebiliriz. Misal aleminde oluşturacağımız bir düşünce kalıbı, fizik dünyamızı kolaylıkla etkileyebilir. Abartılmış dileklerimizin planı bile orada oluşmasa fizik planda gerçekleşemezdi.

Tabi ben bu yazıyı neden bu konuya yazdım hiç bilmiyorum :D
 
Law of attraction yani çekim yasası sprituel bir ironidir aslında.

Çünkü bu bir Keşif bilgisidir. Teste tabi tutulamaz. Test edilmeye kalkıșılırsa da, bu gizemli yasanın kendi kendini ifșa edip etmeyecegine şüphe ile yaklașılması gerekecektir. Evren ise gözlemcinin durumuna göre șekil alacağı için, şüpheyle yaklașan birini sırların dıșında tutacaktır. Çift yarık deneyini hatırlayın. Bilimsel gözlemci kesinlikle tarafsız, şüpheci yani kendini maji etmeden gözlem yaparak yaklașacaktır. Yani bu yasayı zaten ispatlayamaz. Simyanın oluşması kişinin kendi içinde bașlar çünkü.

İşin sırrı ne biliyor musunuz? Dışarıda yasa falan yok, bizzat senin kendi bilincin ya sihirlidir ya sınırlıdır.

İnancin bilim adamları da peygamberlerdir o yüzden. İsa her gittiği yerde inanırsanız benim yaptığım herseyi siz de yapabilirsiniz der.
Kuantum fiziğini de çekim yasasına uyarlamayalım artık ya. Yazık kuantum fizikçilerine o kadar deneye.

Gözlemci rölü durumu değiştirmiyor, gelecek yaratmıyor. Kaostan düşene geçiş oluyor.

yani bir sürü fikir var ama hiç biri daha çekim yasası değil. Çekim yasasını desteklemek için kurulan her cümle tam olmadığını bir daha söylüyor.

Açaba çekim yasasını idea eden kişinin dediklerini savunduklarını doğru anladınız mı. Yoksa evrensel yasaları açıklarken bunların çekim yasası idealarımı olduğunu düşünüyorsunuz.

Tavşan deliğini anlatıyorsunuz da çekim yasası kitabında böyle şeyler yok çocuk kitabı gibi.
 
Kuantum fiziğini de çekim yasasına uyarlamayalım artık ya. Yazık kuantum fizikçilerine o kadar deneye

Dürüst olmak gerekirse, şeytanın avukatlığını yapıyordum sadece. Çekim yasası benim sorularıma doyurucu cevaplar verebilecek bir akım kesinlikle değil.

Tipik bir new age akımı sadece. Bilindiği üzere sprituel bir uyanış dönemi başladı. Bunun kova çağına denk gelmesi işleri daha ilginç hale getiriyor : ruhun bilimselliğinin masaya yatırılması demek kova çağı.

E bu uyanış elbette ki beraberinde bir sürü sprituel konseptleri getirmeye de devam edecek. Sprituel tezler, değişik yaklaşımlar illa pazara çıkacak.

Kanallar açıldı çünkü, keșif gözüyle deneyimlerini en doyurucu şekilde ifade edebilenlerin tezleri kitap kitap satacak.

Bana kalırsa Kuranın inmesi için ortam nasıl ki şairler için hazırlandı ise, mesihin gelmesi için de ortam new age akımları ile hazırlanıyor.

Her new age öğretisi filin ya kulağını, ya kuyruğunu, ya bacağını tutturacak cinsten. En sonunda biri gelip fil iște buydu boşuna kavga ettiniz barışın diyecek. Benim dip referansım zaten bu. O yüzden de kucaklayiciyim.

Ayrıca multidisipliner bakmayı önemsiyorum. Çünkü tevhit inancindayim. İlim tek bir noktaydı, onu cahiller cagaltti der. Yani en alakasız şeyleri bile bağdaștırmanın yollarını aramak zaten evvela beyin sağlığı için gerekli bence.


 
Son düzenleme:
Arzu istek demedim zaten bilinç için dedim ama atasal bazı kodlar yüklenmiş olarak gelmiştir cümlenize katılıyorum ama belirli bir frekans için yeterli bir bilincin o dönemde oluşması mümkün değil. O yüzden tam anlamıyla doğru bulamıyorum çekim yasasını.
Yanlış hatırlamıyorsam bilincaltının kesintisiz kayıt aldığı dönem 0-8 daha sonra da duygu duruma göre devam ediyor. Akaşik ve diğer kayıtlarla birlikte hepsi harmanlanıyor. Bu harmanın frekansında seyir göstermeye başlıyorsun, değerleri değiştirmek senin elinde.
Bileşke kayıtlar ➡️ kayıtların frekans yayılımı ➡️ rezone olabildiğin alanlar. Nerede anlaşamadık onu çekemedim tam olarak 😀
Tavşan deliğini anlatıyorsunuz da çekim yasası kitabında böyle şeyler yok çocuk kitabı gibi.
İşte...Çekim yasası ismi altında bir pazarlama ürünü yaratıldı, en dip, en show detayları alınıp insanların dikkatini çekecek şekilde parlatıldı. Oysaki gerçekten evrensel yasaları anlamak için bilinmesi gereken çekirdek bir konudur diyebilirim
 
İşte nedir o. Yazarının söylemediği ve anlatmadığı neyi biliyorsunuz. Daha önce söyleyememiş ezoterik yasalardan farkı nedir. Mucidinin anlattığı hali tam bir safsata. Hiç bir dayanak yok. Hiç bir kök bilgi yok. Hatta giriş cümlesi bile aşırı derece çirkin. Binlerce yıldır kadimlerin bildiği ama hiç kimsenin anlatmadığı sır gibi sakladığı bilgi diye lanse edilen tam bir Amerikan satış teknikleri ile dolu. Onlarca komik örnek içeren idealar dizisi.

Sizin bildiğiniz başka bir şey galiba o nedir
 
Afrika’daki çocuklar kadar kimse aç olamaz.

Güvende olmayı tacize uğrayan bir çocuk kadar kimse isteyemez.
Ben açlığı biliyorum. Afrikalı kadar olmasa da... Yarın yiyecek bir şeyin olmayacağı korkusu, çok güçlü bir etken. Ve doğru şekilde isteyemezsin. Niyet oluşumunu korku engelliyor.
Taciz de aynı şekilde...

Evde tek başına yemek yapıp mum yakan kadın aslında çaresizliğinin yasını tutuyor. Yaptığı şeyi robot gibi yapıp ön beyinle medet umması ona gökten bir sevgili indirmez.
Çok doğru. Bir sürü insan maji ile bir iki ritüel ile hayatların değişeceği sanıyor. Kendileri değişmedikce bir şey değişmez.
İşte...Çekim yasası ismi altında bir pazarlama ürünü yaratıldı, en dip, en show detayları alınıp insanların dikkatini çekecek şekilde parlatıldı. Oysaki gerçekten evrensel yasaları anlamak için bilinmesi gereken çekirdek bir konudur diyebilirim
Hayatımda çekim yasasının çalıştığı oldukça çok gözlemledim. Hem iyi hem kötü yönde...
Bazı şeyler kendiliğinden geliyordu. Bazı şeyler için çaba sarf etmek zorunda kaldım.
Yazanlar, yalan yazmadilar. Fakat eksik yazmışlar galiba. Ben uzun zaman önce okuduğum için, hatirlayamam şimdi.

Yani çekim yasası çalışabilir, ama bilinçaltının izin verdiği kadar çalışır.
Maalesef aç Afrikalı çocuğun "konfor bölgesi" aç olmaktır.
 
Yani çekim yasası çalışabilir, ama bilinçaltının izin verdiği kadar çalışır.
Maalesef aç Afrikalı çocuğun "konfor bölgesi" aç olmaktır.
Bu çok doğru. O çocuk bir süre sonra batıda zengin bir aileye evlat edinilse bile ertesi gün aç kalma korkusu çok uzun süre değişmeyecek. Bu dürtü aniden bolluğa geçince üstü bastırılacak, yemek saklama, bir şeyler biriktirme , belki de çok yeme obez olma vb. dışa vuracak. Dışa vurulanlar çalışılırsa düzelecek yoksa düzelene kadar farkedilmesi için daha çok dışa vurulanla artarak muhatap olacak. İşte yaratımda frekansın gereği bu. O korkunun frekansıyla öğle yemeğini yolda düşürüp aç kalmayı çekecek ki bir kez daha o korkunun sonucunu yaşadığını bilme şansı olsun.
Yazanlar, yalan yazmadilar. Fakat eksik yazmışlar galiba. Ben uzun zaman önce okuduğum için, hatirlayamam şimdi.
Ben de uzun zaman önce yabancı iki tane yazarın üzerinden giden kaynakları incelemiştim ve daha çok podcastler üzerinden gittiğim için isim hatırlayıp veremedim ama The Secret'ı falan tabii ki baz almıyorum. Çekim yasasından bahsedeceğiz derken o minvalde ürünleri kastetmedim. Turkiye'de de denedi birkaç kişi hatta. Boş beleş alındı, satıldı.
Ben kendi incelediğim yazarların isimlerini denk gelince bu başlığa ekleyeceğim
 
Çekim yasası mı niyet deney mi. Ya da arketipler mi acaba. Yani anlatılmarınız çekim yasası ile ilgili olmayan şeyler siz onlara çekim yasası mı diyorsunuz acaba .

zira pek çok ezoterik yazar da desteklemez
Şiddetle karşı çıkar yani secret dışında pek pek çok kaynak da destekleyen değil yeren karşı çıkan ifadelere rastlarız.

bende yazar ve kitap ismi hatırlamada zorlanırım.

Çekim yasası ana temeli mış gibi yapma tekniğidir. Psikolojide kullanırız rol yapma, oyun, masal terapisi gibi türevleri var.

benzer benzeri çeker ezoterik bir yasadır. Ve mantığının çekim yasası ile ilgisi yoktur.

Yine pek çok arkadaşı verdiği örnek arketipler üzerine, çekim yasası ile ilgili değil.
 
Çekim yasası mı niyet deney mi. Ya da arketipler mi acaba. Yani anlatılmarınız çekim yasası ile ilgili olmayan şeyler siz onlara çekim yasası mı diyorsunuz acaba .

zira pek çok ezoterik yazar da desteklemez
Şiddetle karşı çıkar yani secret dışında pek pek çok kaynak da destekleyen değil yeren karşı çıkan ifadelere rastlarız.

bende yazar ve kitap ismi hatırlamada zorlanırım.

Çekim yasası ana temeli mış gibi yapma tekniğidir. Psikolojide kullanırız rol yapma, oyun, masal terapisi gibi türevleri var.

benzer benzeri çeker ezoterik bir yasadır. Ve mantığının çekim yasası ile ilgisi yoktur.

Yine pek çok arkadaşı verdiği örnek arketipler üzerine, çekim yasası ile ilgili değil.
Evet değil ...
yazarı Rhonda Byrne migros ve tüm seçkin kitapçılarda bulabilirsiniz..
 
Her ne istiyorsan ve seviyorsan senin imtihanınındır kısacası bunu elde etmek kolay olmayabilir..ayrıca düşünceler hayatımıza etki eder fakat çekim yasası ve bu kitap kandırmacadır..😊
 
Geri
Üst