Alakan
Elit Üye
Konuya yazılan mesajların tamamını okuyamadım öncelikle onu belirteyim. "Popüler olduğundan arttı fikri var" cümleniz çok doğru. Sadece bu konu için değil taciz, tecavüz, insan kıyımları, açlık, sefalet vb toplumlar tarafından "kötü" kabul edilen her durum daha da artmış gibi bir fikir benimseniyor fakat doğru değil. Sadece gelişen teknoloji ( ses ve görüntü kayıtları ve bunların sosyal medya aracılığı ile hızla yayılması) bize artmış gibi bir izlenim veriyor o kadar.Kimin ne yaptığı veya bu davranışıyla ne olacağı umrumda değil.Aklımdan çıksın diye.Bu farklı tercihlere yaklaşımımız ne zaman başladı.Osmanlı bu konuda master yapmış.Muhallebi çocuğu diye bir kavram var.Padişaha kadın teni erkeğe göre soğuktur yazın kadın kışın oğlanla birlikte ol diye tavsiyeler var.Bunların yanı sıra bazı minyatürlere bakabilirsiniz.Osmanlının başından beri bu oğlanlar sistematik olarak kayıt altına alınıyordu.Türk çocukları bu konuda revaçtaydı.Mevlananın mesnevisindeki oğlanlar aynı hikaye.
Şu anda popüler olduğundan arttığı fikri var.
İngiltere de de eşcinseller işçilere yardım eden kampanyalarla normalleşti.Bu tarz grupların türkiyedeki faaliyetleride bu yönde.Normalleşme ihtimali yüksek eğer sert bir tedbir alınmazsa.Gerçekten umrumda değil ama bu karşıtlık türkiye cumhuriyeti zamanında mı başladı?
İnsanlığın ilk çağından beri düzensizlik, kaos ve kötülük dünyada mevcuttu. Mevcut olmaya da devam edecek. Her nesil dünyanın çok bozulduğunu ve kendinden sonraki neslin bir işe yaramayacağını söyler. Dedelerimiz bunu babalarımız için söylüyordu babalarımız da bizim için söylüyor.
Eşcinsellik konusu ne için nasıl tartışıldı bilmiyorum ama toplumlarda yeni yaygınlaşmadı, hep vardı. Sadece günümüz dünyasında daha çok ses getiriyor. Osmanlı'da aile yapısının korunarak bunun devam ettirilmiş olması mümkün. Bir de saray erbabının yaşantısı ile sıradan vatandaş yaşantısını ayırt etmek lazım. Malum kayıtlar saray ve saray çevresi için tutulur.
Cinselliğe bakış her dönem aynı değildi. Biz modern çağda cinsellik, kadın erkek ilişkisi, evlilik kurumu gibi kavramları çok eski zannediyoruz ama gerçek öyle değil. En azından bugün anladığımız şekliyle değil. Toplumların dizaynı değiştikçe kavramlar veya kavramların içeriği değişiyor. Kadın ve erkekten oluşan aile kavramıyla şu zamanın işi kalmadı artık. Sanayi Devrimi'nde olduğu gibi erkeğin çalıştığı kadının da ev içi emekle çalışmaya katkı sağladığı düzene ihtiyaç kalmadı. Çalışmaya katkı sağlaması için çocuğa veya daha doğru bir ifadeyle genç nüfusa da ihtiyaç yok malum Endüstri 4.0... Asıl gerekli olan tüm ihtiyaçları ortaya çıkarmak ve ek olarak suni ihtiyaçlar yaratıp bunların daha çok tüketilmesini sağlamak. O yüzden özgürleşiyoruz. Özgürleştikçe ihtiyaçlar listemiz kabarıyor. Özgürleştikçe tüketim olanaklarımız artıyor...