Bütün küçük kıyamet alametleri gerçekleşti. Dininizden bağımsız olarak soruyorum. Sizce bütün bu canilik daha ne kadar sürecek?
- Konbuyu başlatan muhalif06
- Başlangıç tarihi
Askanarch
Kayıtlı Üye
Çok uydurma hadisler var haşa peygamberimiz benim idrarımı içen cennete girer demiş o zamanki sahabelerine Allah bunları kahretsin.Bana da uygudurma geliyor, okadar cok hadis var ki isin komik tarafi bi hadis okudum Hz.Muhammed hadislerin cogunuda sildirmisben hadislere asla inanmam onlarda bile mantik ararim..
kadin calgici olmasi kotu bir sey mi? Bence degil olmamali yaratici ve ya baskasi kadin calgicini kiyamet alamet diye belirtti ise ( gercekse ) kadinlra cok buyuk haksizlik edilmis her zaman ki gibi..
D
DAİMON
Soruyu açan kişi müslüman diye hemen İslamiyete dil uzatanlar oluyor. Lütfen biraz izan sahibi olalım. İslam dinine olan kininiz bir başka dine karşı bu kadar değil. Nedendir bilinmez ama sebebini tahmin edebiliyorum. Güçlü ve müntesibi çok. Haliyle diger inançtan insanların hedefinde ilk olarak İslamiyet oluyor ama lütfen yorumlarınızı saygı çerçevesinde yapınız. Allah ı, Kuran ı ve Hz. Muhammed i canımdan anamdan, babamdan çok seviyorm. Ha onlara ha bana dil uzatılmış farketmiyor benim için.
Birde hadisler hususunda yanlış bilgi veriliyor. Hadis ilmi diye bir ilim söz konusu. Peygamberin sözlerini çarpıtanlar geçtigimz 1500 yılda olmuş. Onları ayıklamak için bu ilmi doğmuştur. Hadislerin tamamını kötüleyip yalanlamayınız.
Gelelim konumuza beklenen kurtarıcı ve ahir zamanda artan ya da arttığına şahid oldugumuz(tv, radyo, internet aracılığıyla) - dolayısıyla hızla yayılım gösteren yerel mecralara sınırlı kalmayıp topluluk halinde vukuu bulan- ahlaksızlık, fuhşiyat ve zulüm aşikar. Bütün bunlar dolayısıyla beklenen kurtarıcı ve yok oluş(kıyamet) insanlık tarihinden beri var.
Buyrunuz.
Birinci teoriye göre “beklenen kurtarıcı” inancı ilk defa Sümerlerde doğmuş, Babillilerde ve Mısırlılarda gelişmeye devam etmiş ve dünyaya bu iki kanaldan yayılmıştır. Bir başka teoriye göre ise her din ve ulusun beklediği Mesih kendi tarihi, psikolojik ve sosyolojik şartları içinde gelişmiştir.
Beklenen kurtarıcı inancının her dinin kendi tarihi, psikolojik ve sosyolojik şartlarına göre doğmuş ve gelişmiş olduğunu savunan ikinci görüşe göre ise, yeryüzündeki hemen bütün ilkel dinlerde bir kurtarıcı inancı gözüktüğü gibi geçmişin bütün büyük dinlerinde de bu inanca rastlanmaktadır.
Eski İran’da, Brezilya’da, Yeni Gine’de ve Azteklerde beklenen kurtarıcı inancına rastlanmaktadır. Örneğin eski İran’da Saoşyant (Sosiosh) ahir zamanda beklenen kurtarıcılardan biridir. Tanrı Ahura Mazda onu kendisine elçi olarak kıyametten önce gönderecek ve o, insanlığı dine döndürecektir. Mecusilik’te ise kurtarıcı bir şahsiyeti ifade eden kelime yardımcı, yardım eden anlamlarına gelen “Soaşyant” olup; bu, Ahir zamanda gelip yeryüzünde ilâhi adaleti hâkim kılacağına inanılan “Bahman Varjawandi” dir.
Zerdüştizmin mensuplarına göre Allah âlemi her bir dönemi iki ay olan “altı” dönemde yaratmıştır. Üzerinde yaşadığımız dünya her aya karşılık bin sene yani toplam “12.000” seneliktir. Zerdüşt “9.000” senenin sonunda doğmuştur. Ölümünden “3.000” sene sonra Zerdüşt’ün oğullarından birisi dünyada ortaya çıkarak insanlığın büyük kurtarıcısı olacaktır.
Zerdüşt dininde “Mithra” semadan dünyaya inecek, çok müthiş bir savaş sonucunda Ehriman ordularına karşı kesin bir zafer kazanacak, bu orduları cehenneme atacak, ölüleri gerçek şekilleriyle diriltecek, muhakeme edecek, günahkârları cehennem azabına gönderecek, iyileri cennete koyacak ve böylece “1.000” senelik barış ve sükûnet dönemi başlayacaktır. Kıyametten önce kurtarıcı peygamberin gelmesi Zerdüştizm’in inançları arasındadır. O, yeryüzünü zulüm ve haksızlıktan kurtarıp mutlu hükümranlığını kuracaktır.
Manheizm’in lideri “Mani”, Sasani imparatoru Behram tarafından öldürüldüğünde adaleti gerçekleştirmek üzere yeniden geleceğine inanılmıştır. Benzer bir inanç Mazdeklerde de vardır ve Mazdek’in yeryüzünü kötülüklerden temizlemek üzere geleceğine inanmaktadırlar.
Brezilya yerlileri ise deniz yoluyla gelecek bir kurtarıcıya inanmaktadırlar. Sosyologların “cargo cults” (gemi kültü) şeklinde ifade ettikleri beyaz adamın bir gemiyle geçip kendilerini kurtaracağı şeklinde ifade edilen bu inanç Güney Pasifik’te bulunan Melanizya’da da görülmektedir.
Eski Amerika yerlileri olan Azteklerde “gelecek kurtarıcı”, tanrı “Quetzalcoalt” idi. Onlar bunun kendilerini düşmanlarından kurtaracağına, ilâhi adaleti gerçekleştireceğine inanırlardı.
Kuzey Amerika yerlilerinden Algonkinlerin, Montagnai kabilesinin müstakbel kurtarıcısı, efsanevi kült kahramanları “Tsekabec”dir. Bu isim sadece Montagnai kabilesinde kullanılır. Batılı araştırmacılar Kuzey Amerika yerlileri arasındaki kurtarıcı inanç ve hareketlerinin genel bir ifadesi olarak “Ghost-Danc” deyimini kullanmışlardır. Mayaların bekledikleri kurtarıcı ise “Kukulkan” dır.
Güneydoğu Asya’da gelecekle ilgili mitoloji hayli gelişmiştir. Özellikle Kalimantan, Nias ve Jawa’da kurtarıcı mesih inancına rastlanmaktadır. Onların kutsal kitabı Bharatayuddha’ya göre jayabovya isminde bir kurtarıcı beklenmektedir. 19.yy. edebiyatçılarından Rangawasıta’nın (ö.1873) eserlerinde bu fikir işlenmektedir. Bozuk ve çılgın dönemden sonra adaletli kral (ratu adil) dönemi gelecektir. Bu altın çağ beklentisi günümüz Jawa halkında hâlâ bulunmaktadır.
Budistlere göre “Budda”, Brahmanlara göre “Brahma” hâlâ hayattadır ve bir gün gelecektir. Hindulara göre henüz gerçekleşmemiş olan onuncu Avatara, bütün dünya için gerçekleşecektir. Bu Avatara saflık ve mükemmelliğin sembolü olan beyaz bir ata binmiş, elinde kılıçla tasavvur edile gelmiştir. Avataranın karanlık çağa son verip altın çağla yeni bir dönemi başlatması beklenir. Hindularda kurtarıcı kavramı çok gelişmemiştir. Ahir zamanda geleceğine inanılan muhteşem hükümdar kurtarıcı “Kalki” dir. Bazen “Kalkin” veya “Kalkih” olarak da telaffuz edilmiştir. Rama veya Krişna, Vişnu’nun geçmişteki avataraları olduğu gibi, Kalki de Vişnu’nun gelecek avatarasıdır.
Kurtarıcı bir Mesih’i bekleme inancı zenci Afrika, Güney Amerika ve Okyanusya’ da ezilmiş toplumların ümitle bekledikleri, sosyal bir protesto ve başkaldırı ile huzur dolu bir toplum arayışı arzularına dayanmaktadır. İlkel kavimlerden Yeni Gine halkı “Mensren” adında bir kurtarıcının zenginliklerle dolu bir gemi ile geleceğine ve kendilerini yabancı hâkimiyetinden kurtaracağına inanırlar.
Eski Ahid’e göre beklenen mesih, ahir zamanda Davud’un soyundan gelecek, tüm Yahudi halkını vadedilen topraklara yerleştirecek, Tanrı adına Kudüs’te Siyon dağında bir tapınak kuracak, Tanrı ile baba-oğul gibi yakın olacak, krallığı sonsuza dek sürecek, davranışlarının temelinde adalet ve sadakat olacaktır. Onun döneminde vahşi hayvanlar bile uysallaşacaktır. Aynı zamanda o, siyasî tarafı ağır basan kurtarıcı dini bir lider olacaktır.
İnancımız dolayısıyla birbirimizi üzmeyelim. Kimsenin inancıyla ilgilenmiyorum ben. Saygı çerçevesinde konuşalım kafi.
Ki bir çogunuzun inancını da biliyorum. Ben bir sataniste, şeytana tapana sizin kadar kin beslemiyorum vallahi. Halbuki şeytan benim dinimde Allah a karşı gelmiş biridir. İnsanız en nihayetinde kine, çekememezlige gerek yok. En azından müslüman olmayıpta benimsedigim çok kişi var burada.
Sevgiyle... ??
Birde hadisler hususunda yanlış bilgi veriliyor. Hadis ilmi diye bir ilim söz konusu. Peygamberin sözlerini çarpıtanlar geçtigimz 1500 yılda olmuş. Onları ayıklamak için bu ilmi doğmuştur. Hadislerin tamamını kötüleyip yalanlamayınız.
Gelelim konumuza beklenen kurtarıcı ve ahir zamanda artan ya da arttığına şahid oldugumuz(tv, radyo, internet aracılığıyla) - dolayısıyla hızla yayılım gösteren yerel mecralara sınırlı kalmayıp topluluk halinde vukuu bulan- ahlaksızlık, fuhşiyat ve zulüm aşikar. Bütün bunlar dolayısıyla beklenen kurtarıcı ve yok oluş(kıyamet) insanlık tarihinden beri var.
Buyrunuz.
Birinci teoriye göre “beklenen kurtarıcı” inancı ilk defa Sümerlerde doğmuş, Babillilerde ve Mısırlılarda gelişmeye devam etmiş ve dünyaya bu iki kanaldan yayılmıştır. Bir başka teoriye göre ise her din ve ulusun beklediği Mesih kendi tarihi, psikolojik ve sosyolojik şartları içinde gelişmiştir.
Beklenen kurtarıcı inancının her dinin kendi tarihi, psikolojik ve sosyolojik şartlarına göre doğmuş ve gelişmiş olduğunu savunan ikinci görüşe göre ise, yeryüzündeki hemen bütün ilkel dinlerde bir kurtarıcı inancı gözüktüğü gibi geçmişin bütün büyük dinlerinde de bu inanca rastlanmaktadır.
Eski İran’da, Brezilya’da, Yeni Gine’de ve Azteklerde beklenen kurtarıcı inancına rastlanmaktadır. Örneğin eski İran’da Saoşyant (Sosiosh) ahir zamanda beklenen kurtarıcılardan biridir. Tanrı Ahura Mazda onu kendisine elçi olarak kıyametten önce gönderecek ve o, insanlığı dine döndürecektir. Mecusilik’te ise kurtarıcı bir şahsiyeti ifade eden kelime yardımcı, yardım eden anlamlarına gelen “Soaşyant” olup; bu, Ahir zamanda gelip yeryüzünde ilâhi adaleti hâkim kılacağına inanılan “Bahman Varjawandi” dir.
Zerdüştizmin mensuplarına göre Allah âlemi her bir dönemi iki ay olan “altı” dönemde yaratmıştır. Üzerinde yaşadığımız dünya her aya karşılık bin sene yani toplam “12.000” seneliktir. Zerdüşt “9.000” senenin sonunda doğmuştur. Ölümünden “3.000” sene sonra Zerdüşt’ün oğullarından birisi dünyada ortaya çıkarak insanlığın büyük kurtarıcısı olacaktır.
Zerdüşt dininde “Mithra” semadan dünyaya inecek, çok müthiş bir savaş sonucunda Ehriman ordularına karşı kesin bir zafer kazanacak, bu orduları cehenneme atacak, ölüleri gerçek şekilleriyle diriltecek, muhakeme edecek, günahkârları cehennem azabına gönderecek, iyileri cennete koyacak ve böylece “1.000” senelik barış ve sükûnet dönemi başlayacaktır. Kıyametten önce kurtarıcı peygamberin gelmesi Zerdüştizm’in inançları arasındadır. O, yeryüzünü zulüm ve haksızlıktan kurtarıp mutlu hükümranlığını kuracaktır.
Manheizm’in lideri “Mani”, Sasani imparatoru Behram tarafından öldürüldüğünde adaleti gerçekleştirmek üzere yeniden geleceğine inanılmıştır. Benzer bir inanç Mazdeklerde de vardır ve Mazdek’in yeryüzünü kötülüklerden temizlemek üzere geleceğine inanmaktadırlar.
Brezilya yerlileri ise deniz yoluyla gelecek bir kurtarıcıya inanmaktadırlar. Sosyologların “cargo cults” (gemi kültü) şeklinde ifade ettikleri beyaz adamın bir gemiyle geçip kendilerini kurtaracağı şeklinde ifade edilen bu inanç Güney Pasifik’te bulunan Melanizya’da da görülmektedir.
Eski Amerika yerlileri olan Azteklerde “gelecek kurtarıcı”, tanrı “Quetzalcoalt” idi. Onlar bunun kendilerini düşmanlarından kurtaracağına, ilâhi adaleti gerçekleştireceğine inanırlardı.
Kuzey Amerika yerlilerinden Algonkinlerin, Montagnai kabilesinin müstakbel kurtarıcısı, efsanevi kült kahramanları “Tsekabec”dir. Bu isim sadece Montagnai kabilesinde kullanılır. Batılı araştırmacılar Kuzey Amerika yerlileri arasındaki kurtarıcı inanç ve hareketlerinin genel bir ifadesi olarak “Ghost-Danc” deyimini kullanmışlardır. Mayaların bekledikleri kurtarıcı ise “Kukulkan” dır.
Güneydoğu Asya’da gelecekle ilgili mitoloji hayli gelişmiştir. Özellikle Kalimantan, Nias ve Jawa’da kurtarıcı mesih inancına rastlanmaktadır. Onların kutsal kitabı Bharatayuddha’ya göre jayabovya isminde bir kurtarıcı beklenmektedir. 19.yy. edebiyatçılarından Rangawasıta’nın (ö.1873) eserlerinde bu fikir işlenmektedir. Bozuk ve çılgın dönemden sonra adaletli kral (ratu adil) dönemi gelecektir. Bu altın çağ beklentisi günümüz Jawa halkında hâlâ bulunmaktadır.
Budistlere göre “Budda”, Brahmanlara göre “Brahma” hâlâ hayattadır ve bir gün gelecektir. Hindulara göre henüz gerçekleşmemiş olan onuncu Avatara, bütün dünya için gerçekleşecektir. Bu Avatara saflık ve mükemmelliğin sembolü olan beyaz bir ata binmiş, elinde kılıçla tasavvur edile gelmiştir. Avataranın karanlık çağa son verip altın çağla yeni bir dönemi başlatması beklenir. Hindularda kurtarıcı kavramı çok gelişmemiştir. Ahir zamanda geleceğine inanılan muhteşem hükümdar kurtarıcı “Kalki” dir. Bazen “Kalkin” veya “Kalkih” olarak da telaffuz edilmiştir. Rama veya Krişna, Vişnu’nun geçmişteki avataraları olduğu gibi, Kalki de Vişnu’nun gelecek avatarasıdır.
Kurtarıcı bir Mesih’i bekleme inancı zenci Afrika, Güney Amerika ve Okyanusya’ da ezilmiş toplumların ümitle bekledikleri, sosyal bir protesto ve başkaldırı ile huzur dolu bir toplum arayışı arzularına dayanmaktadır. İlkel kavimlerden Yeni Gine halkı “Mensren” adında bir kurtarıcının zenginliklerle dolu bir gemi ile geleceğine ve kendilerini yabancı hâkimiyetinden kurtaracağına inanırlar.
Eski Ahid’e göre beklenen mesih, ahir zamanda Davud’un soyundan gelecek, tüm Yahudi halkını vadedilen topraklara yerleştirecek, Tanrı adına Kudüs’te Siyon dağında bir tapınak kuracak, Tanrı ile baba-oğul gibi yakın olacak, krallığı sonsuza dek sürecek, davranışlarının temelinde adalet ve sadakat olacaktır. Onun döneminde vahşi hayvanlar bile uysallaşacaktır. Aynı zamanda o, siyasî tarafı ağır basan kurtarıcı dini bir lider olacaktır.
İnancımız dolayısıyla birbirimizi üzmeyelim. Kimsenin inancıyla ilgilenmiyorum ben. Saygı çerçevesinde konuşalım kafi.
Ki bir çogunuzun inancını da biliyorum. Ben bir sataniste, şeytana tapana sizin kadar kin beslemiyorum vallahi. Halbuki şeytan benim dinimde Allah a karşı gelmiş biridir. İnsanız en nihayetinde kine, çekememezlige gerek yok. En azından müslüman olmayıpta benimsedigim çok kişi var burada.
Sevgiyle... ??
Ü
Üye silindi 58480
Konuyu acan arkadas tam tatmin edememis. Bir aydinlanma yasamis ancak capini daha reel orneklerle genis yelpazede tutmasi gerekirdi. Ben de deginip birakacagim :
800 tane alamet var, en genis capli alamet zaten Islamiyetten sonra baska din gelmeyecek hukmu ile 1400 yillik bir alamet: Yani Islamiyetin dogusu Kiyametten onceki son toparlanmadir.
Istanbulun fethi ile artik Islamiyet, Hristiyanlik ile boy olcusecek hatta Ayasofyanin Cami olmasi ile zaten Islamiyetin psikolojik ustunlugu altinda verilecek Kiyamet mesaji daha genis bir kitleye ulasacakti.
Kiyamet alametleri her devirde vardi. Osmanlida Kanuni doneminde dansoz oynatan icki icen kesim zaten vardi. Bunlari 4. murat zorla onledi. Escinsellik te zaten vardi. Yuksek binalar zaten kalelere, satolara, derebeyliklerine yorulabiliyordu. Fetihten once derebeylikler hakimdi, yuksek surlar icinde, tepeliklerde, kayaliklarda kale, sato vb yapilar lordluklarin yasam alaniydi, Donem nufusuna indirgerseniz satolar gunumuz nufusuna dusen gokdelen basina insan orani olarak ayni sonucu verir. yani yuksek binalar yapmada o zaman da yarisiyorlardi. O zamanin yuksek binalari, cadirlara ve kulubelere nazaran daha bile goz alici yapilardi. Tam kiyamet alametine yormalik.
Tecavuzlerin artmasi zaten eskiden savaslarda kaybeden ulkelerin kadin ve cocuklarinin akibeti noktasindan bakildiginda daha bile coktu.
Ornekler cogaltilabilir.
***
Hakiki kiyamet alametleri dogal olarak her devirde vardi. Bunlar kucuk alametlerdir. Konuyu acan arkadasin verdigi ornekler zaten her devirde verilmis orneklerdir. Cunku Kuran son kitaptir. Ve kiyamet alametidir.
Ama gunumuzde Kurandaki alametler daha cikmadi. Gunes tersten dogmadi.
Allah Islamiyet ile tum dunyayi mukemmel bir uyanisla uyandirmadan kiyamet kopmaz. Tum dunya Kurani tek hak kitap olarak taniyacak ki kiyamet apacik bir inkar uzerine kopsun. Simdi koparsa eger bircok insan gafil avlanacak. Halbuki Kiyamet doneminde gafil insan yok, hepsi goz gore gore inkar edecek noktaya gelmis ve tanriya meydan okumalari uzerine kiyamet ansizin kopuyor.
Henuz aydinlanma olusmadi. Kiyamete biraz daha var. Su an kopmasi Allahin adaletine aykiridir. O bilinc ve talep enerjisi ile dolup tasmadi dunya. Kollektif titresimlerimiz henuz kitle imha icin yetersiz.
Tabi farkli bir acidan baktim ama hizla o noktaya dogru gidiyoruz. Ilk periyot uyanma ve altin cag. Ondan sonraki bozulma ve kiyamet ile Allahualem 3. boyutu terkediyoruz. Hic inanilir gibi degil ama inanc ve ilim perspektifinden bakilirsa bunun olmasi gerekiyor. Dunya bir amac icin olusturuldu. Amaca ulastiran her arac ve gerec varlik amacini da tuketmis olur. Dunyanin amaci Allahin kendi varligini insanlar uzerinden gormek istemesiydi. Insan kendi icince o tanriyi ve tanri insanin icindeki kendisini bulusturmak gayesi uzerine madde yaratilmisti zaten. Oyun icinde oyun kurmaktan ibaretti hersey. Alt kademelerin oyunlarini oynayanlar uyarildi ve kaderlerine terkedildiler.
800 tane alamet var, en genis capli alamet zaten Islamiyetten sonra baska din gelmeyecek hukmu ile 1400 yillik bir alamet: Yani Islamiyetin dogusu Kiyametten onceki son toparlanmadir.
Istanbulun fethi ile artik Islamiyet, Hristiyanlik ile boy olcusecek hatta Ayasofyanin Cami olmasi ile zaten Islamiyetin psikolojik ustunlugu altinda verilecek Kiyamet mesaji daha genis bir kitleye ulasacakti.
Kiyamet alametleri her devirde vardi. Osmanlida Kanuni doneminde dansoz oynatan icki icen kesim zaten vardi. Bunlari 4. murat zorla onledi. Escinsellik te zaten vardi. Yuksek binalar zaten kalelere, satolara, derebeyliklerine yorulabiliyordu. Fetihten once derebeylikler hakimdi, yuksek surlar icinde, tepeliklerde, kayaliklarda kale, sato vb yapilar lordluklarin yasam alaniydi, Donem nufusuna indirgerseniz satolar gunumuz nufusuna dusen gokdelen basina insan orani olarak ayni sonucu verir. yani yuksek binalar yapmada o zaman da yarisiyorlardi. O zamanin yuksek binalari, cadirlara ve kulubelere nazaran daha bile goz alici yapilardi. Tam kiyamet alametine yormalik.
Tecavuzlerin artmasi zaten eskiden savaslarda kaybeden ulkelerin kadin ve cocuklarinin akibeti noktasindan bakildiginda daha bile coktu.
Ornekler cogaltilabilir.
***
Hakiki kiyamet alametleri dogal olarak her devirde vardi. Bunlar kucuk alametlerdir. Konuyu acan arkadasin verdigi ornekler zaten her devirde verilmis orneklerdir. Cunku Kuran son kitaptir. Ve kiyamet alametidir.
Ama gunumuzde Kurandaki alametler daha cikmadi. Gunes tersten dogmadi.
Allah Islamiyet ile tum dunyayi mukemmel bir uyanisla uyandirmadan kiyamet kopmaz. Tum dunya Kurani tek hak kitap olarak taniyacak ki kiyamet apacik bir inkar uzerine kopsun. Simdi koparsa eger bircok insan gafil avlanacak. Halbuki Kiyamet doneminde gafil insan yok, hepsi goz gore gore inkar edecek noktaya gelmis ve tanriya meydan okumalari uzerine kiyamet ansizin kopuyor.
Henuz aydinlanma olusmadi. Kiyamete biraz daha var. Su an kopmasi Allahin adaletine aykiridir. O bilinc ve talep enerjisi ile dolup tasmadi dunya. Kollektif titresimlerimiz henuz kitle imha icin yetersiz.
Tabi farkli bir acidan baktim ama hizla o noktaya dogru gidiyoruz. Ilk periyot uyanma ve altin cag. Ondan sonraki bozulma ve kiyamet ile Allahualem 3. boyutu terkediyoruz. Hic inanilir gibi degil ama inanc ve ilim perspektifinden bakilirsa bunun olmasi gerekiyor. Dunya bir amac icin olusturuldu. Amaca ulastiran her arac ve gerec varlik amacini da tuketmis olur. Dunyanin amaci Allahin kendi varligini insanlar uzerinden gormek istemesiydi. Insan kendi icince o tanriyi ve tanri insanin icindeki kendisini bulusturmak gayesi uzerine madde yaratilmisti zaten. Oyun icinde oyun kurmaktan ibaretti hersey. Alt kademelerin oyunlarini oynayanlar uyarildi ve kaderlerine terkedildiler.
mabedist
Kayıtlı Üye
Geri dönüşü olmayan cezalar, suistimal edilmeye açıktır. Türkiye'de de yargının taraflı olduğu ve adil olmadığı belli. İdam cezası olsaydı malum olaylardan sonra bir sürü suçsuz insan öldürülecekti. İnsanın eline, otoritenin eline, birilerini yasal olarak öldürme gibi bir güç veremezsiniz. Bu yüzden böyle cezalar olmamalı. Yoksa merhamet falan olduğundan değil. Asıl merhamet, başkasına acı çektiren birinin yaşamını sonlandırıp olayı bitirmektir. Halbuki onu ömür boyu hapsederseniz, asıl o zaman ona yaptığının karşılığını vermeye yaklaşmış olursunuz. Kaldı ki idam cezası alan birini öldürmek yerine ona müebbet verip ucuz iş gücü olarak kullanıp devlete yarar sağlayabilirsiniz. Yani idam gibi cezalar mantıksızdır.
URUMHAMATAHAYİL
Yönetici
Sosyolojik olarak analizler hatalı ve yanlış. Cinsel yönelimler artmıyor. Görünür hale geliyor. Toplumsal bakış açısı ve yasalar değiştikçe kendilerini gösterme konusunda daha özgür oluyorlar. Sosyal medyanın artmadı iletişimin artmasından dolayı daha çok kişi de haberdar oluyor.
Çocuk istismarı konusunda da herhangi bir artış yok. Eskiden istismar edilen kişiler bildirim yapmıyordu. Korkuyordu. Ya da öldürülen çocukların bulunması ya da öldümeden önce cinsel ististimarda bulunup bulunmadığı araştırması yapılmıyor ya da yanlış yapılıyordu. Yani adli tıp gelişmemişti. Ve tabi ki haberleşme bu kadar hızlı ve çok değildi.
Seks içiciliği daha aleni daha açık idi. Hatta savaş dönemlerde seks işçilerinin sokağa çıkma izni verildiği dönemler ve ülkeler vardı. Pek çok ülkede yasal düzenleme yoktu. Günümüz de seks içiciliğinin bir düzeni var. Zorla yaptırılan insan kaçakçılığı ile olan ciddi oran da azaltı.
Dünya da 2000 üzerinde din var. Müslümanlara zülüm arttı ifadesi ile müslüman olmayanlara yapılan zulmün kabul edillinebilir olduğu anlamı çıkabilir.
Müslüman ülkelerde müslümün olduğu kabul edilen ülkelerin müslüman olduğu kabul edilen halka yaptığı yasal, psikolojik şiddet, fiziksel şiddet. Ekonomik gelir dağılımı arasında ki fark daha büyük.
Afrika da, Çin’de, Güney Kore’de pek çok ülkede. Halklar savaşmaya çatışmaya devam ediyor. İnsanlara yapılan zülüm devam ediyor. Lakin eskiye oranla artma değil azalma var. Yapılan barış anlaşmaları demokratik çözümler ile birlikte çok ciddi bir ilerleme yaşadık.
Savaş devam eden müslüman ülkelere baktığınız da sığınma olarak Arabistan gibi ülkeler yerine Avrupa ülkeleri tercih ediliyor. Din sorgusu yapmak yerine o dini yaşayanların nasıl yaşadığına bakmak çok önemli bir konu.
Konu paylaşımı da aynı şekilde. Ayrımcılık içeriyor. Cinsellik üzerine özgürleşme var ise bu yüzden kıyamet kopacak düşüncesi, cünselliği özgür yaşayan kişiler için bir ayrımlaşma bir nefret söylemidir.
İslam inancı zorlama üzerine nefret üzerine ayrımcılık üzerine kurulu olmadığı halde. Herkesin inancına saygı duyulması, yaşantısına karışılmaması ödül ve cezanın sadece Allah tarafından bilinebileceği ifade edilirken. Kendisine müslüman diyen kişilerin sürekli olarak bir ayrımcılık, aşağılama, günahkar ya da cehennemlik diye insaları etiketlemeleri çok manidar oluyor ki. Aslında bu neredeyse her din ve ırka da olan bir şey. Yani almana göre İspanyol köyü, Araplara göre Avrupa kötü, hristiyana göre müslüman kötü gibi. Herkes de bir nefret söylemi bir kabul etmeme.
Bu bin yıl önce de değişmedi şimdide de değişmedi. Yasalar değişerek daha güvenli toplumlar kurmaya çalıştık o kadar.
Sosyal medya ve haberleşme artıyor diye söylediğiniz veriler de artma yaşanmıyor. Nüfusa göre örneklem oluştıurarak bunların araştırmaları yapılıyor ve istatistik veriler oluşturuluyor. Biraz daha fazla araştırma yapınız. Unutmayınız ki inandığınız din çıkarımlara ön yargılara göre değilde okuyarak bilime ilime yaklaşarak yaşanılmasını öneriyor
Çocuk istismarı konusunda da herhangi bir artış yok. Eskiden istismar edilen kişiler bildirim yapmıyordu. Korkuyordu. Ya da öldürülen çocukların bulunması ya da öldümeden önce cinsel ististimarda bulunup bulunmadığı araştırması yapılmıyor ya da yanlış yapılıyordu. Yani adli tıp gelişmemişti. Ve tabi ki haberleşme bu kadar hızlı ve çok değildi.
Seks içiciliği daha aleni daha açık idi. Hatta savaş dönemlerde seks işçilerinin sokağa çıkma izni verildiği dönemler ve ülkeler vardı. Pek çok ülkede yasal düzenleme yoktu. Günümüz de seks içiciliğinin bir düzeni var. Zorla yaptırılan insan kaçakçılığı ile olan ciddi oran da azaltı.
Dünya da 2000 üzerinde din var. Müslümanlara zülüm arttı ifadesi ile müslüman olmayanlara yapılan zulmün kabul edillinebilir olduğu anlamı çıkabilir.
Müslüman ülkelerde müslümün olduğu kabul edilen ülkelerin müslüman olduğu kabul edilen halka yaptığı yasal, psikolojik şiddet, fiziksel şiddet. Ekonomik gelir dağılımı arasında ki fark daha büyük.
Afrika da, Çin’de, Güney Kore’de pek çok ülkede. Halklar savaşmaya çatışmaya devam ediyor. İnsanlara yapılan zülüm devam ediyor. Lakin eskiye oranla artma değil azalma var. Yapılan barış anlaşmaları demokratik çözümler ile birlikte çok ciddi bir ilerleme yaşadık.
Savaş devam eden müslüman ülkelere baktığınız da sığınma olarak Arabistan gibi ülkeler yerine Avrupa ülkeleri tercih ediliyor. Din sorgusu yapmak yerine o dini yaşayanların nasıl yaşadığına bakmak çok önemli bir konu.
Konu paylaşımı da aynı şekilde. Ayrımcılık içeriyor. Cinsellik üzerine özgürleşme var ise bu yüzden kıyamet kopacak düşüncesi, cünselliği özgür yaşayan kişiler için bir ayrımlaşma bir nefret söylemidir.
İslam inancı zorlama üzerine nefret üzerine ayrımcılık üzerine kurulu olmadığı halde. Herkesin inancına saygı duyulması, yaşantısına karışılmaması ödül ve cezanın sadece Allah tarafından bilinebileceği ifade edilirken. Kendisine müslüman diyen kişilerin sürekli olarak bir ayrımcılık, aşağılama, günahkar ya da cehennemlik diye insaları etiketlemeleri çok manidar oluyor ki. Aslında bu neredeyse her din ve ırka da olan bir şey. Yani almana göre İspanyol köyü, Araplara göre Avrupa kötü, hristiyana göre müslüman kötü gibi. Herkes de bir nefret söylemi bir kabul etmeme.
Bu bin yıl önce de değişmedi şimdide de değişmedi. Yasalar değişerek daha güvenli toplumlar kurmaya çalıştık o kadar.
Sosyal medya ve haberleşme artıyor diye söylediğiniz veriler de artma yaşanmıyor. Nüfusa göre örneklem oluştıurarak bunların araştırmaları yapılıyor ve istatistik veriler oluşturuluyor. Biraz daha fazla araştırma yapınız. Unutmayınız ki inandığınız din çıkarımlara ön yargılara göre değilde okuyarak bilime ilime yaklaşarak yaşanılmasını öneriyor
Ü
Üye silindi 58480
Kiyametin kopmasi icin zulumden cok daha fazlasina gerek vardir. Tabi dunyadaki zulmu onaylamiyorum asla :
***
Zulmun oldugu yerde zalim ve mazlum titresimlerinin dengesi vardir. Bu denge 50 ye 50 de olsa ; 99 a 1 de olsa imtihan devam eder. Aydinlanma caglari da dejenerasyon caglari da tarihin iki degismez dongusudur. Tarihte bu donguler degisik hizlarda, degisik cografyalarda degisik ara gecislerle oyle kendini kaybettirir ki, Tarihin , tekerrur edici cok bilinmeyenli bir denklem oldugunu bile anlamak icin yuksek bir suura erismemiz gerekiyor oncelikle.
***
Kiyameti anlamak icin once Kavimlerin helaklari uzerinden bir etut yapmamiz gerekiyor :
Kavim helaklari kiyametin lokal versiyonlaridir. Her kavim helaki, donusu olmayacak yola girdikleri icin; insanligi donusu olmayacak sekilde fitrattan bozacagi icin; uyarildiklari icin; bile bile tanri biziz dedikleri icin helak edildiler. Nuh 900+ sene anlatti.
Bir ornek :
Escinsellik oyle yayginlasmisti ki normal iliski haram sayilacak hale geldi. Bu kavim helak olmak zorundaydi cunku kisir donguye dusulmustu artik. Uremek ve neslin devaminin gelmesi kilitlenmisti. Ureyen insanlarin cocuklari alinip insanliktan cikariliyordu !
O kisir dongu birkac nesil sonra dunyaya yayilacak kadar guclu bir akima donusuyor olmasaydi (bi kere peygamber gerek gorulmezdi) helak edilmelerinin de bir hikmeti kalmazdi. Imtihan oluyor sayilirlardi. Ama Allah dunya tarihindeki mukaddimeleri bildigi icin, tasarimi kendisinin oldugu icin, oncesinin ve sonrasinin tum kodlarina sahip oldugu icin dogru zamanda dogru yerde helak yaratti ve dunya tarihinin kotu gidisine ilahi bir mudahalede bulunarak kaderin akim yonunu default olarak degistirdi. Imtihan ve tekamul rayina sokmus oldu insanligi.
Burda dikkat edilecek husus sudur : Bir elin parmaklari kadar bile inanmis insan olduysa kurtarilmistir. Bu da sunu gosteriyor : Kiyamet tamamen inkar edenlerin uzerine kopmalidir. Dunya bu yola coktan girdi :
*Gidalar degisti
*Genetik bilimi super insanlar yaratacak
*Biz usuyoruz genetigi ile oynanmis insan usumeyecek
*Biz unutuyoruz, genetigi kusursuzlastirilmis insan hafiza olarak belki de cok mukemmel olacak
*Biz yaslaniyoruz yaslanmayan insan yapacaklar. Daha hizli kosan, daha guclu, daha cevik insanlar yapacaklar.
Cok fazla ornek var: insani once yari tanri sonra tanri haline getirecek cok fazla calisma var. Fitratini kusursuzlastirayim derken kibre ve ofkeye evrilecek; akli zayif, genetigi bozulmamis insanlari ucuz insan gibi gorecek bir tanrilar donemi baslayabilir. Iste asil zulum o zaman baslayabilir. Simdiki zulmu mumla ariyor da olabiliriz cunku simdiki zulum Allah icin insanlar tarafindan onlenebilir durumda ve bize de vebal yaziliyor ayriyetten. Onlenemeyecek hale gelmeden Allah mudahale etmez ! Kiyamet te kopmaz.
Kiyamet tek bir ana fikir uzarinden kopacak : O da kibir ve tanriya tum benlik ile meydan okunmasi ! Insan, super insan haline gelecek belki. Belki tanriyi astigini dusunecek. Allahin ilk yarattigi ve sadece iman butunlugu uzerinden ulasilan Yaratici kanali belki de Super insanin cipli beyinleri ile tamamen blokaja ugrayacak ki iste o zaman o sozde super insanlarin bir imtihan olma gayesi kalmamasi dolayisi ile Allah son vurusunu yapabilir. Cunku ilahi feyz ve vicdan kanallari artik imtihan olmalarinda faktor olmaktan cikiyor.
Son donemecteyiz artik. Cin`de ki genetik yatirimlari biraz arastirirsaniz dehsete kapilirsiniz. ISte kiyamet doneminin yecuc ve mecucu olan toplulugun artik sahneye ciktigini da Cin ile gormekteyiz. Kimin aklina gelirdi 10 sene once Cinin bu denli yukselise gececegi ?
***
Zulmun oldugu yerde zalim ve mazlum titresimlerinin dengesi vardir. Bu denge 50 ye 50 de olsa ; 99 a 1 de olsa imtihan devam eder. Aydinlanma caglari da dejenerasyon caglari da tarihin iki degismez dongusudur. Tarihte bu donguler degisik hizlarda, degisik cografyalarda degisik ara gecislerle oyle kendini kaybettirir ki, Tarihin , tekerrur edici cok bilinmeyenli bir denklem oldugunu bile anlamak icin yuksek bir suura erismemiz gerekiyor oncelikle.
***
Kiyameti anlamak icin once Kavimlerin helaklari uzerinden bir etut yapmamiz gerekiyor :
Kavim helaklari kiyametin lokal versiyonlaridir. Her kavim helaki, donusu olmayacak yola girdikleri icin; insanligi donusu olmayacak sekilde fitrattan bozacagi icin; uyarildiklari icin; bile bile tanri biziz dedikleri icin helak edildiler. Nuh 900+ sene anlatti.
Bir ornek :
Escinsellik oyle yayginlasmisti ki normal iliski haram sayilacak hale geldi. Bu kavim helak olmak zorundaydi cunku kisir donguye dusulmustu artik. Uremek ve neslin devaminin gelmesi kilitlenmisti. Ureyen insanlarin cocuklari alinip insanliktan cikariliyordu !
O kisir dongu birkac nesil sonra dunyaya yayilacak kadar guclu bir akima donusuyor olmasaydi (bi kere peygamber gerek gorulmezdi) helak edilmelerinin de bir hikmeti kalmazdi. Imtihan oluyor sayilirlardi. Ama Allah dunya tarihindeki mukaddimeleri bildigi icin, tasarimi kendisinin oldugu icin, oncesinin ve sonrasinin tum kodlarina sahip oldugu icin dogru zamanda dogru yerde helak yaratti ve dunya tarihinin kotu gidisine ilahi bir mudahalede bulunarak kaderin akim yonunu default olarak degistirdi. Imtihan ve tekamul rayina sokmus oldu insanligi.
Burda dikkat edilecek husus sudur : Bir elin parmaklari kadar bile inanmis insan olduysa kurtarilmistir. Bu da sunu gosteriyor : Kiyamet tamamen inkar edenlerin uzerine kopmalidir. Dunya bu yola coktan girdi :
*Gidalar degisti
*Genetik bilimi super insanlar yaratacak
*Biz usuyoruz genetigi ile oynanmis insan usumeyecek
*Biz unutuyoruz, genetigi kusursuzlastirilmis insan hafiza olarak belki de cok mukemmel olacak
*Biz yaslaniyoruz yaslanmayan insan yapacaklar. Daha hizli kosan, daha guclu, daha cevik insanlar yapacaklar.
Cok fazla ornek var: insani once yari tanri sonra tanri haline getirecek cok fazla calisma var. Fitratini kusursuzlastirayim derken kibre ve ofkeye evrilecek; akli zayif, genetigi bozulmamis insanlari ucuz insan gibi gorecek bir tanrilar donemi baslayabilir. Iste asil zulum o zaman baslayabilir. Simdiki zulmu mumla ariyor da olabiliriz cunku simdiki zulum Allah icin insanlar tarafindan onlenebilir durumda ve bize de vebal yaziliyor ayriyetten. Onlenemeyecek hale gelmeden Allah mudahale etmez ! Kiyamet te kopmaz.
Kiyamet tek bir ana fikir uzarinden kopacak : O da kibir ve tanriya tum benlik ile meydan okunmasi ! Insan, super insan haline gelecek belki. Belki tanriyi astigini dusunecek. Allahin ilk yarattigi ve sadece iman butunlugu uzerinden ulasilan Yaratici kanali belki de Super insanin cipli beyinleri ile tamamen blokaja ugrayacak ki iste o zaman o sozde super insanlarin bir imtihan olma gayesi kalmamasi dolayisi ile Allah son vurusunu yapabilir. Cunku ilahi feyz ve vicdan kanallari artik imtihan olmalarinda faktor olmaktan cikiyor.
Son donemecteyiz artik. Cin`de ki genetik yatirimlari biraz arastirirsaniz dehsete kapilirsiniz. ISte kiyamet doneminin yecuc ve mecucu olan toplulugun artik sahneye ciktigini da Cin ile gormekteyiz. Kimin aklina gelirdi 10 sene once Cinin bu denli yukselise gececegi ?
Ü
Üye silindi 58480
Eklemeyi unuttum :
Kiyamet, Allahualem olumsuzluk bulundugu zamana da denk getirilecek olabilir.
``Her nefs olumu tadacaktir`` der Kuran. Allah bu bilinen en temel gercegi bosu bosuna soylemez.
Insan olumsuzlugu buldugunda tanri ve ote alem fikrinden vazgececek olmalidir. Iste bilim genetik kodlari yeniden yaza yaza bir tanrilik atolyesi haline geldiginde de Kuranda o zamana bir dokundurma olmalidir.
Kiyamet, Allahualem olumsuzluk bulundugu zamana da denk getirilecek olabilir.
``Her nefs olumu tadacaktir`` der Kuran. Allah bu bilinen en temel gercegi bosu bosuna soylemez.
Insan olumsuzlugu buldugunda tanri ve ote alem fikrinden vazgececek olmalidir. Iste bilim genetik kodlari yeniden yaza yaza bir tanrilik atolyesi haline geldiginde de Kuranda o zamana bir dokundurma olmalidir.
D
DAİMON
Çin i cin anladım.
Çıkarımlarınızın bir çogu imkansız gibi görünmüyor sn @dennise
Kıyamet yaklaşıyor. Bizden sonraki nesillerin üzerine büyük hezeyanlar yolda. Yine inanmak size kalmış ama bu gaybi bilgiyi de paylaşmak istiyorum. Dünya öyle bir hal alacak ki 50 kadına neredeyse 1 erkek düşecek. Her ne sebeple olur bilemiyorum. Sadece söylemek istedim inanıp inanmamanız önemli değil. Bu durumu bizim nesil yaşamayacak bizden sonraki nesiller için söz konusu. Yani ortalama 40-50 yıl sonra belki de...
Dn. hızlı bir evrilme süreci içersinde. Zulüm hep vardı ama kıyamet alametlerine bu kadar yaklaşmamıştk. Dünya bu kadar yıpranmamıştı ve insanlık her geçen asır durmaksızın yozlaşmaya devam ediyor. Eskiden vardı evet te şimdi azalmadı artarak devam etmekle birlikte meşrulaştırıldı. Özgürlük ve inanç sistemleri adı altında bizlere yutturulan şeyler var.
Kötülüğü yaymayı amaç edinen inanç sistemleri var. Amaçları kainatın sonunun gelmesini hızlandırmak. Dinleri bunu emrediyor. Böylece kurtarıcı ın gelmesi hızlanacak(mış)
Bir sürü inanca sahip insan İstanbul da yaşamakta. Dinlerini yaymaktalar, bunun için durmaksızın çalışmaktalar.
Vel hasılı araştırınız, okuyunuz, bilinçli olunuz dostlar. Her şeye ve herkese inanmayınız.
Ü
Üye silindi 58480
Katiliyorum @DAİMON
***
Yahudilik ve eklenti yamasi olan siyonizmde bir inanc vardir: Kiyamet gibi birsey kopacak, bir dunya savasi cikacak ve savastan sonra tum dunyaya Siyonistler hukmedecekler diye bir inanc/kehanet karisimi bilgiye inaniyorlar. Zaten ilk 2 dunya savasinin finansmanlari ve tek kazananlari onlardi. Simdi son bir dunya savasi finanse edip dunyayi birbirine kirdirmak icin cabaliyorlar. Tarih boyunca yahudilik fitneden baska birsey yapmamistir ve Kiyamet caginda bu fitnenin en global olceklisi icin ugrasiyorlar. Siyonistler Kiyamete kadar lanetlendiler demek ne yapip ne edip kiyameti kopartacaklar da demek ayni zamanda.
Onlara gore tanri var ama etkisiz bir eleman olarak bos bir kalip gibi duruyor. Onlara gore tanrinin rolune insan dogru ilimleri ogrenerek gecmelidir. Tevhidi de tanimadiklari icin tanrilar donemini baslatacak olabilirler. Tabi tarih boyunca insan tanrilar hep olmustur. Her bozulma donemi, ustun insanlarin tanri rolune burunmesi ile baslamistir.
Her peygamber tanriyi herseyin yaraticisi ve sistemin hem kendisi hem mimari olarak dogru tabana her seferinde oturtmak zorunda kalmistir. Dinler yeryuzunden ne zaman kalksa insanlar tanri koltuguna oturmuslardir. Ya da iste putlar.
Kiyamet kopmadan once de insanlar tamamen tanri olduklarini ilan edeceklerdir. Tabi bu bizim anladigimiz anlamda degil, tanrinin kendisi sorgulanacak, itibarsizlastiracak ve gucten dusurulecektir. Ama tanrilik makam olarak en ustun makam oldugu icin o makami yine bir insan dolduracaktir.
Simdi bu olacak. Ama o kadar koru korune degil ! Belki yeni gezegenler kesvedecekler, belki seytanlar ile aleni gorusecekler. Belki karanlik ilimlerde ciddi yol katedecekler. Hangi asamaya geleceklerini bilemeyiz.
Bilim gelismiyor cunku, gelistiriliyor. Bilim para ile gelistirilir. Gelistirilir diyorum cunku direktifler bir amac dogrultusunda gelisme gosteren bir daldir.
Biz gelismeleri anlamak istiyorsa finansmanlarina bakmaliyiz. Bugun Feysbukun programlayicisinin imkani yok ki istedigi profile erisim hakki olmasin. Yahu kendisi tasarlamis zaten ! Hatta yargilandi da ! ISte yahudiler asla ve asla dunyanin hayrina olacak bir yatirim yapmazlar. Yaparlarsa bile bu 2 adim sonrasinin engellerini pesin olarak kaldirip asil hedefine giden yollari acmak icindir.
***
Yahudilik ve eklenti yamasi olan siyonizmde bir inanc vardir: Kiyamet gibi birsey kopacak, bir dunya savasi cikacak ve savastan sonra tum dunyaya Siyonistler hukmedecekler diye bir inanc/kehanet karisimi bilgiye inaniyorlar. Zaten ilk 2 dunya savasinin finansmanlari ve tek kazananlari onlardi. Simdi son bir dunya savasi finanse edip dunyayi birbirine kirdirmak icin cabaliyorlar. Tarih boyunca yahudilik fitneden baska birsey yapmamistir ve Kiyamet caginda bu fitnenin en global olceklisi icin ugrasiyorlar. Siyonistler Kiyamete kadar lanetlendiler demek ne yapip ne edip kiyameti kopartacaklar da demek ayni zamanda.
Onlara gore tanri var ama etkisiz bir eleman olarak bos bir kalip gibi duruyor. Onlara gore tanrinin rolune insan dogru ilimleri ogrenerek gecmelidir. Tevhidi de tanimadiklari icin tanrilar donemini baslatacak olabilirler. Tabi tarih boyunca insan tanrilar hep olmustur. Her bozulma donemi, ustun insanlarin tanri rolune burunmesi ile baslamistir.
Her peygamber tanriyi herseyin yaraticisi ve sistemin hem kendisi hem mimari olarak dogru tabana her seferinde oturtmak zorunda kalmistir. Dinler yeryuzunden ne zaman kalksa insanlar tanri koltuguna oturmuslardir. Ya da iste putlar.
Kiyamet kopmadan once de insanlar tamamen tanri olduklarini ilan edeceklerdir. Tabi bu bizim anladigimiz anlamda degil, tanrinin kendisi sorgulanacak, itibarsizlastiracak ve gucten dusurulecektir. Ama tanrilik makam olarak en ustun makam oldugu icin o makami yine bir insan dolduracaktir.
Simdi bu olacak. Ama o kadar koru korune degil ! Belki yeni gezegenler kesvedecekler, belki seytanlar ile aleni gorusecekler. Belki karanlik ilimlerde ciddi yol katedecekler. Hangi asamaya geleceklerini bilemeyiz.
Bilim gelismiyor cunku, gelistiriliyor. Bilim para ile gelistirilir. Gelistirilir diyorum cunku direktifler bir amac dogrultusunda gelisme gosteren bir daldir.
Biz gelismeleri anlamak istiyorsa finansmanlarina bakmaliyiz. Bugun Feysbukun programlayicisinin imkani yok ki istedigi profile erisim hakki olmasin. Yahu kendisi tasarlamis zaten ! Hatta yargilandi da ! ISte yahudiler asla ve asla dunyanin hayrina olacak bir yatirim yapmazlar. Yaparlarsa bile bu 2 adim sonrasinin engellerini pesin olarak kaldirip asil hedefine giden yollari acmak icindir.
Aisling
Kayıtlı Üye
Ölüm vaktinde insanın küçük kıyameti kopmuş oluyor. Aslında biz son bulduğumuzda defterimiz dürülmüş olacak zaten. Bekleme odasına alınacağız. Herkes şahsi kıyametini yaşayacak. Bireysel kıyamet çok uzak değil. Kitlesele gelene kadar, bireysele kafa yormalı insan. Kimsenin kıyameti uzakta değil, hatta ansızın gelebilir.
Ü
Üye silindi 58480
Cok dogru.
Kitlesel kiyametin de zaten olacagini bilmek, bu dunyanin kimseye kalmayacagini bilmek, bir simulasyonun icinde yasadigimizi bilmek, matrixteki NEO gibi erken uyanmak, kendi kiyametimizin bize yapacagi en guzel surpriz olmali...
Kitlesel kiyametin de zaten olacagini bilmek, bu dunyanin kimseye kalmayacagini bilmek, bir simulasyonun icinde yasadigimizi bilmek, matrixteki NEO gibi erken uyanmak, kendi kiyametimizin bize yapacagi en guzel surpriz olmali...
Ü
Üye silindi 55028
Yahudiler hakkındaki çıkarımlar bizdeki yozlaşmışlar içinde geçerli bence.Birbirlerine çok benziyorlar zaten arada bir fark olmasını beklemiyorum.Yahudilere peygamber geldiğinde düzelmişler sonra bozulmuşlar, ondan sonra da tekrar peygamber gelmiş ve bu böyle devam etmiş.Hristiyanlıkta da aynı şey olmuş peygamber gelmiş bir süre iyilik sonrası bozulmuşlar.Bize diğerlerinin hatalarını tekrar etmemek kalmış fakat kanıt olmasına rağmen insanların yanlış bir yola girmesine engel olamadığını düşünüyorum.Dua okumayan bilmeyen insanlar din hakkında insanlık hakkında doğru söyleyenlerin kafasını kesiyor.
TheFurioso
Kayıtlı Üye
ALLAH büyüktür.
TheGreatPanGod
Kayıtlı Üye
iyi dedin kral
Efgan
Kayıtlı Üye
Retro
Elit Üye
Hesap günü diye birsey yok.
Hesabını veremeyeceksin ki, iraden bağlanacak bi kere, üstüne bir de avukat mi tutabileceksin kendine seni daha iyi savunabilsin diye?
Yüzleşme ve ayrıșmaya günü o.
Davranışlarının sorumluluğunu, kendi girdilerin veballerini görme ve kendini kendi içinde bile savunamama günü.
Kendine tam kapasitenle uyanış günü. Göz göre göre yapmaman gereken şeyleri yaparken, yapman gereken şeyleri ertelerken, üstelik te sonuçları hakkında uyarılmıș ve ikna olmuş iken, nasıl da kendini umursamayacak halde kalabildiğini, içindeki bilincini bile bile nasıl da ihmal ettiğini gün gün, saat saat, hafta hafta, yıl yıl, bıka usana izleme günü.
Hesabını veremeyeceksin ki, iraden bağlanacak bi kere, üstüne bir de avukat mi tutabileceksin kendine seni daha iyi savunabilsin diye?
Yüzleşme ve ayrıșmaya günü o.
Davranışlarının sorumluluğunu, kendi girdilerin veballerini görme ve kendini kendi içinde bile savunamama günü.
Kendine tam kapasitenle uyanış günü. Göz göre göre yapmaman gereken şeyleri yaparken, yapman gereken şeyleri ertelerken, üstelik te sonuçları hakkında uyarılmıș ve ikna olmuş iken, nasıl da kendini umursamayacak halde kalabildiğini, içindeki bilincini bile bile nasıl da ihmal ettiğini gün gün, saat saat, hafta hafta, yıl yıl, bıka usana izleme günü.
Retro
Elit Üye
Zaten anlatılmak istenen de o değil mi?
Daha görünür hale gelmeleri.
"Artmıyorlar, zaten varlar sadece teknoloji vesilesi ile görünür hale geliyorlar" çıkarımına katılamadım.
Bir billboard reklamı, bir subliminal reklam (sinemelardaki mesur cola subliminali gibi) bile kimsenin ruhunun duymayacağı ürünlere rağbet oluşturabiliyorken,
Eğilimlerinin reklamını her yerde yapan, artık bunu dayatma noktasına getiren rol modellerin, birçok karışık zihni etkiledigine kesinlikle eminim.
Artış teknoloji dolayısı ile olsa bile, ahir zaman alameti olarak sayısal artışa doğrudan etki eder. Eskiden sadece uç örnekler, tolere edilebilir durumlar varken, şimdi nötr kişiler bile eğer 0-12 yaş arasında ise subliminal tehdit altında.
Elnora_alila
Elit Üye
Kişinin psikolojisinde veya hormonlarında eğilim yoksa neden rol model alsın ?
Sen alıyor musun ? Ben alıyor muyum ? Demek ki tetikleyici bir unsur var. Doğasına aykırı bulmadığı için yakınlık hissediyor.
Bir erkeğin yada kadının, kendi cinsiyle birliktelik yaşamasını doğru bulmuyorum. Dizilerde bu kadar göz önünde olması da yanlış.
Ama gel gelelim bizim zamanımız ile şimdiki zaman arasında uçurum var. Ebeveynlerimiz ile olan ilişkimizde ; aramızdaki 20-22 yıllık farklar çokta göze batar, rahatsızlık verir düzeyde değildi. Şu anki teknoloji ve her şeyin görünür kılınması, nesil için zorlayıcı bir etken.
Bize göre 20 yıl, onlara göre 50 yıl .. Zamanın akış hızı değişti.
AhlakiDeğer
Kayıtlı Üye
Kimin ne yaptığı veya bu davranışıyla ne olacağı umrumda değil.Aklımdan çıksın diye.Bu farklı tercihlere yaklaşımımız ne zaman başladı.Osmanlı bu konuda master yapmış.Muhallebi çocuğu diye bir kavram var.Padişaha kadın teni erkeğe göre soğuktur yazın kadın kışın oğlanla birlikte ol diye tavsiyeler var.Bunların yanı sıra bazı minyatürlere bakabilirsiniz.Osmanlının başından beri bu oğlanlar sistematik olarak kayıt altına alınıyordu.Türk çocukları bu konuda revaçtaydı.Mevlananın mesnevisindeki oğlanlar aynı hikaye.
Şu anda popüler olduğundan arttığı fikri var.
İngiltere de de eşcinseller işçilere yardım eden kampanyalarla normalleşti.Bu tarz grupların türkiyedeki faaliyetleride bu yönde.Normalleşme ihtimali yüksek eğer sert bir tedbir alınmazsa.Gerçekten umrumda değil ama bu karşıtlık türkiye cumhuriyeti zamanında mı başladı?
Şu anda popüler olduğundan arttığı fikri var.
İngiltere de de eşcinseller işçilere yardım eden kampanyalarla normalleşti.Bu tarz grupların türkiyedeki faaliyetleride bu yönde.Normalleşme ihtimali yüksek eğer sert bir tedbir alınmazsa.Gerçekten umrumda değil ama bu karşıtlık türkiye cumhuriyeti zamanında mı başladı?