Aç kalarak sağlığa kavuşma.Aidin Salih'in listesi

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan alin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
16-8 yapayım dedim, birinci gün başım öyle bir döndü ki, en yakın yere oturmasaydım kim bilir ne olurdu. Beynim yerinden çıkıyordu.
İkinci gün, kan şekeri öyle bir düştü ki, kendime geldiğimde buz dolabındaki yemeklerin yerinde yeller esiyor, midem kara delik gibi bulduğunu çekiyordu. Bilmem, kıtlık olsa, öyle bir zorluk döneminde yaşasanız zaten aç kalırsınız da, dolaplar ağzına kadar doluyken neden kendimi aç bırakayım ki? İnsan bedeni ihtiyaçlarını karşılamadıkça, yaşamak, barınmak yemek bunların en basiti, maddiyi düşünmekten maneviyata vakit kalmaz. Ve aç insanlar sinirli, hırçın ve çirkef, tahammülsüz oluyor açıkçası. Bolluk, bereket içindeyken neden bünyem ile oynayayım ki? Gerek yok. Bir kaç öğün yiyerek, gün içinde insülini ve kan şekerini dengede tutarsınız, gözünüz dönmez, hem de zinde kalır, kilo da verebilirsiniz.
Oldum olası açlığı hiç sevmedim, sevmem. Bence, maneviyatı aç kalmakta değil, açları doyurmakta arayın. Bana mantıksız geliyor, inandırıcıda değil. İnsan vücudu, koşullara, şartlara uyum sağlar. Akıllı bir mekanizmadır. Gün içinde yemesi kadar kalori tüketen insan sağlıklı, formda olur. Bundan fazlasını tüketen hantal olur. Azını tüketen sağlıksız olur. Hastanelik etmeyin kendinizi boşu boşuna. Yiyin efendiler, kötü bir şey değil saatlerce aç kalmaya gerek yok. Hem bu yapılırsa, kilo kaybedilir derdim ama malesef yağdan değil ödem ve kastan gidecek. Tahribata uğrayan metabolizma, kıtlık moduna girip hızını yarıya düşürecek, vermiş "gibi" göründüğünüz, ama aslında vermediğiniz kilolar, size misliyle geri dönecek. O yüzden millet bas bas, hareket edin, spor yapın diyor. Açlık tokluk değil, uyuşukluk, miskinlik insanın manevi kapılarını kapatır. Vücudumuz ne yapması gerektiğini biliyor, şu saatte ye, aç kal bilmem ne... Hepsi palavra. Azını yersen de zarar, fazlasını yersende. Gerekli kadar yiyin. Bu en güzel nefis terbiyesidir. Hem de kendi nefsinize zulmetmemiş olursunuz.
 
Ac kalarak zayiflanma cok yanlis bir yaklasim. Yeteri kadar besini en az yemek yiyerek yemekle bu birbirinden cok farkli seyler.
 
Bağırsakları boşaltmak İçin, karaciğer temizliği ve ya lama yapılabilir...

Açlık gerçekten işe yarıyor, bir markanın vitamin ürününlerinin eğitimini aldığım bundandı bahsedilmişti ve bunu bize eğitim veren kişi Avusturyalı bi uzmanın eğitimlerine katıldığında öğrenmiş ve bir tanıdığım da bana bunu söylemişti ( açtığım konu da yazıyor )
 
Bağırsakları boşaltmak İçin, karaciğer temizliği ve ya lama yapılabilir...

Açlık gerçekten işe yarıyor, bir markanın vitamin ürününlerinin eğitimini aldığım bundandı bahsedilmişti ve bunu bize eğitim veren kişi Avusturyalı bi uzmanın eğitimlerine katıldığında öğrenmiş ve bir tanıdığım da bana bunu söylemişti ( açtığım konu da yazıyor )
Yine de doktor kontrolunde yapmakta fayda var. Bobrekler riskli cunku etkiler demiyorum bir gun once bir gun sonrasi vucut dengesinde farklilarda bobrek gibi organlar arka planda ters tepkiler verebilir. Dostum basliga amacim muhalefet degil yanlis anlasilmasin lutfen. Sadece ise yaradiklarina eminim ancak mustesna kisilerde riskli durumlar olabilir cunku hicbirimiz vucudumuzu tam tanimiuoruzm
 
Yine de doktor kontrolunde yapmakta fayda var. Bobrekler riskli cunku etkiler demiyorum bir gun once bir gun sonrasi vucut dengesinde farklilarda bobrek gibi organlar arka planda ters tepkiler verebilir. Dostum basliga amacim muhalefet degil yanlis anlasilmasin lutfen. Sadece ise yaradiklarina eminim ancak mustesna kisilerde riskli durumlar olabilir cunku hicbirimiz vucudumuzu tam tanimiuoruzm
Ama karaciğer temizliğini doktor kontrolü olmadan da yapabilirsiniz emin olun.. hatta hasta olmayanlar bile yapabilir, açlık orucu İçin şeker hastaları zaten mutlaka doktor kontrolünde yapmaları gerekıyor, ama karaciğer temizliği yapılıp bittiğinde de yapabilirler
 
Yahu aç kalmak nasıl zayiflatmaz? Bal gibi de zayıflatır.

Zayiflatmayan asıl sebep öğün azaltıp, bi sonraki öğünde aşırı yemeye yuklenmektir.

1 ay oruç tutmak demek 2 öğün az yemek demektir. Ama sen iftarda 3 öğünlük yersen sonra oruç tuttum zayiflayamadim dersin. Hatta sağlığın bozulur. Allahin yasasını aklınca kandırmaya çalışmış olursun.

Yoksa açlık her halükarda zayıflatır. Ama açlığını foodporn nefretine dönüştürürsün ve ilk fırsatta intikam alırcasına bol yemeye başlarsın. Ve açlığın hikmetini iskalamis olursun. Hatta üstüne bir de "açlık zararlıdır" dersin.

Böyle bir şey yok. Açlık demek; aç hissettikçe vücudunda olan bitenden hakkı ile haberdar olmak demektir. Bunun için ilim bilmek gerekir.

Kisaca anlatayım :

Evet kan şekeri düşer. Evet sinirlenirsin. Evet aksi haller oluşur. Ama bu bütüncül ve hikmetli bir bakış açısı değildir. Egosal ve haz odaklı bir itirazdır.

Aç kaldıkça ve aç kalmaya azmettikçe organizman survivor moduna geçer. Beynin görevi seni herşeye rağmen canlı tutmak olduğu için önce damarlardaki kan şekerini iyice tüketir ve kana şeker karışımını bekler. Sen aç olmayı kafaya taktıysan ve bunu niyetli yaptıysan beynine kendine karşı savaș açtırmadan onu kendine hizmet ettirmiş olursun. Çünkü beyin senin çıkarına olacak şekilde komut verir ve bu sefer de damar çeperine yapıșmıș ve damarları daraltan kolesterolü çözmeye başlar. Mide asidi vücuda yemek girmeden salgılanır ve o organik saf asit damar çeperindeki yağları anca çözer. Bu sıkıntılı bir süreçtir. Ama bu yağlar doymuş yaglardir ve normalde 50 60 derecelik ısıya ulaşınca çözülür. E şimdi Bi dakka, vücut zaten 36 derece. 40' a çıktı mı hasta olur. Baş ağrısı ve dayanılmaz ölümcül rahatsızlık getirir. Asıl ileri yaşlarda buna dayanamazsın.

Açlık ile gelen sinir ve stres bir süre sonra tevazuya evrilebilir eğer bunu icsellestirdiyseniz. Ama ne kadar spor yaparsanız yapın ileri yaşlarda yağ yakamazsınız. Anca doymamış yağları yakarsınız. Onun içinde yürüyüş kafidir. Çünkü yağ zaten siz yakmasaniz da kendini enerji olarak size hissettirir. Ama depo edilmiş yağ sıkıntıdır. Bunun çözümü açıktır. Tekrar ediyorum yanmış ve doymuş yağ depoları ancak mide asidinin yemek öğütmeye harcanmadan saf asit halinde kana karışması ile çözülürler. Bu açlık ile gelir.

Dahası var :
Direlim ki bütün kolesterolünüz açlık ile temizlendi. Sonra ne olacak? Evet sonra vücut kendi kendini yemeye başlayacak. Pekiiii. Bunu hangi hücrelerden yapmaya başlayacak?

1 en yaşlı ve verimsiz hücrelerden
2 hastalıklı ve bölünebilme özelliği olmadığı halde yer işgal eden hücrelerden
3 kanserli hücrelerden
4 kendini aşırı çoğaltan ve doku uyuşmazlığı oluşturan hücrelerden.

Çünkü sağlıklı hücreler en dirençli olanlardır ve feda edilemezler. Beyinde bu bu şekilde bios olarak fitren kodludur.

Açlık her halükarda şifadır.
Herturlu mahrum bırakılma hem imtihandır hem de şifadır. Açlık ta öyle. Imtihan kısmı ile şifa kısmı iç içedir. Fıtrata tam oturur ve seni biyolojik olarak restart eder.
 
Tek öğün candır. Tatlıyı, abur cuburu da hiç sevmem. Hamburger, pizza yemişliğim yok. İşlenmiş gıda yiyemiyorum. Hep bunlar, küçükken sürekli baskına giden Arena programı izlemem yüzünden :) İnsan alışıyor. İştah kırılıyor ve gerçekten yaşamak için yiyorsun.
Bir açıdan da insan zihni garip hani.. Her normal şeyi abartıp sorun haline getiriyor ya da sorunları normal şeyleri de bozarak arttırıyor. Çok yemek yeme ihtiyacı da böyle. (hastalıklar hariç) Açlığı da bu mantıkla abartmamak lazım.
 
Aynen açlığı da abartmamak lazım. Ama çok sevdiğim bir metafor var :

Düz bir sopayı bir tarafa doğru 180 derecelik acı ile büküp bırakırsanız, o sapa 60 derece bükük olarak kalır.

Sonra o sopayı eski düz haline getirmek için -60 derece ters tarafa bukemezsiniz. Yeniden 180 derece bükmeniz icab eder ki sopa düz halde karar kılsın.


İnsanlar da dediğiniz gibi zihnen fardali şeyleri nefsani tutkularına alet etmeyi, hazları kendilerine boyun egdirmeyi severler. Ama şeker hastası olduklarında, safraları çamurlaștıklarında, kalpleri katı yağlar ile tıklandığında da doktorlar hemen hemen bütün yiyecekleri onlara yasaklar ve hayatın bütün lezzetinden göz göre göre mahrum kalırlar.


Allah imtihanı nefs ve nefsin geri kalan herşey ile olan ilişkisi üzerinden yürütüyor. Buna zina nasıl giriyorsa, fazla yemek, laf sokmadan duramamak, haset ederek bakmak, dayanamayıp iftira atmak, VS de giriyor.

Imtihan heryerde. Hikmet denen şey zaten eşyayı doğru kullanım alanına uydurma sanatıdır. Yemekten sonra karın doyar ama üstüne künefe yiyerek iyice kendini tam doluluğa ulaştırmak nefsanidir. Künefe 2 saat sonra yenir. Ama insan tüm lezzetleri karbon kağıdı gibi üst üste tüketmeyi sever. Haz mevzu bahis olunca hafızasını yitirir.

E uzun yaşamak istiyorsa da birikmiş kolesterolunden kurtulmanın tek çaresi de açıktır.

Yerken hafızasını kaybedip lezzet sarhoşu oluyorsa, bunun dualite dünyasındaki tam karşılığı, acısını da çekerek açlık ile hem bedenini hem zihnini terbiye etmeyi öğrenmesidir. Herşey tam matematik denklemi gibi açık ve nettir.
 
Şimdi şöyle söyleyeceğim ve beni bir takım arkadaşlar yanlış anlayacak.. Açlık iyidir.. Ne kadar aç kalırsanız o kadar meleksel kuvvetler ortaya çıkar, nurani kuvvetler ortaya çıkar..

Bazı insanlarda ise tam tersi... ne kadar aç kalırlarsa içlerindeki şeytani kuvvetler aynı oranda ortaya çıkar.. yin ve yang gibi.. sanki yaradan düzeneği kurmuş gibidir.. yang kuvvetleri, elektriksel güçler ortaya çıkar açlık, oruç ve riyazat halinde.. Aynı şekilde yin, manyetik güçlerde ortaya çıkabilir açlık ve sekarat halinde...

Bu birazda kişinin mizacına göre değişir.. Ama bence açlık kişinin karakterini ele verir.. kral çıplak der.. Bir adam ne kadar açlığa dayanıksızsa; aynı oranda manyetik, karanlık ve kötü güçlere aittir.. arı olmayan güçlere, yin güçlerine aittir..

Aynı şekilde bir insan açlık ve sekarat halinde pozitif bir ruh halinede girebilir.. oda elektiriksel güçlere, aydınlık ve saf güçlere aittir.. arı güçlere, yang güçlerine aittir.. Fakat sadece mizac olarak öyle.. Esasında hepsi kendisi için isterler.. Ama yaradanın yarattığı sistem çok ilginçtir.. Açlık bir insanın gerçek karakterini ortaya çıkartır.. agresifleşiyorsa sol tarafa aittir.. negatiftir.. naifleşiyorsa sağ tarafa aittir.. pozitiftir.. Dünyasal ve hayvansal seviyeden söz ediyorum yanlış anlamayın.. Ama açlık kadar dürüst bir olgu yoktur.. Herşey yalancıdır ama açlık dürüsttür..
 
Açlık bir insanın gerçek karakterini ortaya çıkartır..
Yazınız genel olarak güzledi, yalnızca şu düşüncenizde çakışıyoruz.

Uçlarda ortaya çıkan karakterin bizatihi kendisi değil zayıf yönleridir.

Açken insanın, iradesinin ve sabrının sınırları zorlanarak bir üst levele geçmek hedeflenir, beden ıslah edilir.
Bu esnada olagan üstü bir hal söz konusudur.
Çünkü hedefteki şahsın İd den gelen nefsânî yönüyle iradesi baş edemeyecek durumdadır yani gafil pozisyondadır ve uçlarda olan kişi kurban rolüne bürünürken çevresindekiler(gözlemleyenler) avcı olur.
Avlanırken yalnızca zayıf yöne odaklanılır, bütüne değil.
Dolayısıyla standartlar doğru saptanamaz.
 
Her hastalık için ayrı diyet programı yapılır. Bedenin yaşa göre ihtiyaçları değişir. Bir sporcuyla masa başı iş yapan kişinin günlük beslenme ihtiyaçları aynı olamaz. Genel bir aç kalmanın bazı kişilerde tansiyon düşüklüğü sebebiyle öldürücü olabilir ya da bağışıklık sistemi çökmesi ile karşılaşıp kalıcı rahatsızlıklar yaşayabilir. Bağzı insanların aç kalmaması gerekir özellikle. Bu şekilde bir uygulamanın tehlikeli sonuçları olacağı kanısındayım. Bir örnek gerekirse khk ile ihraç edilen iki eğitimcinin ankara kızılayda yaptığı açlık grevi sonrası gün gün nasıl kötüleştiğini gördünüz. Herşeyin fazlasıda azıda zararlı. Kanımca dengeli bir beslenme ve hayat yaşamak her zaman için geçerli bir sağlık koruyucu yol olarak kalacaktır. Hem böylece sağlık korunur. Açlıktan şifa gelse afrikadaki yaşam ömrü japonyadan fazla olurdu. Ne yazık ki çocuk yaşta ölüm oranı dünyada en çok olan yerler orası. Ayrıca hücrelerin yakılması diye bahsetmişsiniz ama hücrelerin yakılmasının bilimsel bir dayanağını duymadım. Lafız üzerinden konuşsak bile insanı oluşturan yapı taşlarının artık kendi kendisini yok etmesi sonucunu gösteriyor. Hücrenin hastalıklı olduğunu tespit eden bir mekanizmaya sahip olsaydık zaten kanserli hücre kendisini çoğaltmadan ya da çoğaltsa bile tespit edildiğinden vücudumuzun bunu yakıp yok etmesi gerekecekti. Yani bilimsel bir gerçeğe dayanmıyor bu yazınız naçizane fikrim her zaman bilimsel gerçeklerin ve işin ehli uzmanların tavsiyelerini dinlemeniz olacaktır. sağlık gibi ciddi konular hakkında bir uygulamaya başlamadan önce hem önce kendinizi sağlık kontrolünden geçirterek öncelikle sorunlarınız tespit edilmeli ve sonrasında koruyucu uygulamalarla sağlık muhafaZa edilmeli. Yinede beden sizin. İstediğiniz gibi davranabilirsiniz. Ama yinede unutmayın her bitki aynı toprakra ya da iklimde yetişmez. İstediğiniz kadar sulayın kuruması kaçınılmaz olabilir.
 
Açlık kişinin kan şekeri düştükten sonra başlar, baş dönmesi başlayana kadar devam eder.


Kan şekeri düşmesi 1. Zayıf alamet, baş dönmesi 2. Güçlü alamettir. Bunlar şifadır. Ama kime? Metabolizmanın işleyiş prensibini bilene.

Çok değil son 50 yılda bize bu alametlerin sağlığı tehdit eden unsurlar olduğu propogalandi. Endüstri ile gelen okumamış doktorlar türedi. Bunlar ilaç denen endüstri ürünleri ile tanıştırıldı. Ve biz ırk olarak yamulmaya başladık.

Benim bir babaannem şehirde, bir anneannem köyde yaşıyor. Biri 75 şehirde, öbürü 83 köyde.
Şehirde olan artık gidici. Çünkü eli ayağı tutmuyor. Köyde olan çapa yapıyor, tavşanlara ot topluyor, domatesleri suluyor, hali yıkıyor. Eğilip kalkması hala süper Mario gibi.

Şehir insanı oburdur. Zayıfı da İncesi de oburdur. İncesi yiyip yiyip kilo almaz. Bu işe bedeninin gıdalara karşı duyarsizlastiginin bir alameti olabilir. Daha kötüdür.

Açlık islamdan once de vardı. Kadim bir şifadır.
Açlık önce kan şekerini düşürür. Yahu eve sürekli yeni ekmek alıyorsunuz. Ve sadece yarısını yiyorsunuz. Her yeni ekmek alisinizda yeni ekmeği yemek gibidir kan şekerinden medet ummak. Peki eski ekmekleri napacaksınız? Atabilirsiniz. Ama vücut atmaz. Siz 9 ay boyunca eve alıp sadece taze diye yarısını yediğiniz ekmeklerin geri kalan yarısını da yemelisiniz. İşte oruç içteki birikmisleri enerji olarak yakma ve arındırma fırsatı verir.

Kan şekeri düşer evet. Ama bir eşiği var onun, o eşiği geçebilirsiniz vücut içteki yağları çözme yoluna gider ve yeniden enerjiniz yükselir. Mesele siz mi beyni kandiracaksiniz yoksa beyniniz mi sizi. Eğer popüler akıma iman etmişseniz beyninizi artık terbiye edemezsiniz. Çünkü 2 saatte bir yemek, kan şekeriniz düştükçe yemek sizin ibadetiniz olur.
 
6 gün deneyimlemiştim su orucunu. Oldukça fayda gördüm. Daha da devam edebilirdim ancak nefsime yenik düştüm.
Yemek videoları denk geldikçe bildiğiniz aşk acısı gibi acı çekmeye başlamıştım.Mutlaka düzenli olarak yapma niyetindeyim, en az 3 gün şeklinde.
 
6 gün deneyimlemiştim su orucunu. Oldukça fayda gördüm. Daha da devam edebilirdim ancak nefsime yenik düştüm.
Yemek videoları denk geldikçe bildiğiniz aşk acısı gibi acı çekmeye başlamıştım.Mutlaka düzenli olarak yapma niyetindeyim, en az 3 gün şeklinde.
Kilo verdiniz mi?
 
Geri
Üst