Bir başka sitede kendi sorunuma benzer bir insanın sorunu ile karşılaştım. Tam olarak aynı değil, ama benziyor. Yaşamı ele alışım ve tüm bu etkilerden kurtulmaya çalışmam, bunu o'nun da ve o'nun durumundaki herkesin yapabileceği düşüncesine vardım.
Konusunun başlığı:
''Neredeyse her sesten rahatsız olmaya başladım''
Bahsettiği şey: Her sesten rahatsız olmaya başlaması, başta insan sesi olmak üzere ses duymak istememesi, daha önce bunu yaşayıp atlatması, sonra tekrar ortaya çıkması (kronikleşmesi), tv ve şarkılardan rahatsızlık duyması ve her sesten rahatsızlık duyacak hale gelmesi... O'nunla ''uğraşılması,'' hassas yapı üzerinde birbirlerini kovalayan travmatik olaylar ve bunlar arasında anlamlandırmalar yapıp, bağlantılar kurması.
Öncelikle merak edip altında yatan sebebi sordum ve bir psikolog veya terapistten yardım almasını önerdim.
''Mesela ben sizi hiç tanımıyorum ve ilk defa burada yazınızı (derdinizi) okudum. Yorumunuz bana pek dengeli gelmedi. Benzer sıkıntıları yaşadım. Bir başkasında (bilmediğim bir başka insanda) görünce tuhaf geldi. Mesela ben sizi hiç tanımam, bir birey olarak ele alır ve kişisel her şeyinize saygı duyarım. Halüsinasyonlar olabilir mi?
Okullardaki olaylar çok sıradan ve herkesin karşılaşabileceği durumlar. Mesela benim ilköğretim ve lise hayatım berbattı. Şu an kaç yaşındasınız? Benim durumuma benziyor. Açıkçası ilgilenme sebebim de bu yüzden. Duygusal veya hassas yapınız, geçmişte yaşadığınız olayları travmatik bir şekilde yaşamınıza yansıtmış. Benzer olaylar sonrasında ve dışarda da devam edince düşünmeye ve anlamlandırmaya (kurmaya) başlamışsınız.
Birde yanlış duymalar olabilir. Mesela verdiğiniz ''Sen malsın'' örneğinde yanlış duymuşsunuzdur. Sonra aynı kişi sizi övünce doğrusunu (sizin hakkınızdaki asıl düşüncelerini) duymuşsunuzdur.
Abla örneğinde, dünya'da 9 milyar insan var. Hepsi temelde aynı olsa da, ayrıntılarda ayrışıyor. Bahsettiğiniz abla ve kardeşi de bunlardan birileri. O insanları ben bilemem, nasıl bir yapıdalar, nasıl birer kişilikleri var, bilemem. Ama bahsettiğiniz örneğe göre dengesizliğin marjinalliğinde bir örnek sadece, uç gibi, ama toplumda çokta olabilir, bu tür konularda anlamlandırmak yerine daha sığ (yüzeysel) yaklaşabilirsiniz. Yoksa zaten insan her şeyi anlamlandırmaya çalışsa işin içinden çıkamaz ve sürekli bocalar durur. Bunun yerine birbirini izleyen olaylar sırasında ilişki (bağlantı) kurmadan ve diğer insanların kendimizden farklı başka insanlar olduğunu bilerek bakarsak olaylara eğer, bu bizi hakkınızda ve zaman zaman kendimde düşündüğüm hastalıktan kurtarabilir. Aksi halde git gide hastalaşırız ve bu bizi psikiyatrik yardıma kadar itebilir ve ilaçlı tedavi yaşamınızı daha da olumsuz etkileyebilir. Belki ufak çapta düzelme de yaşanabilir, ama genel mana da hedeflerinizden ve sağlığınızdan uzaklaşadabilirsiniz.
Çözümüm ise düşünceniz ile ilgili. Kafanızda ''iki dünya'' kurun, biri gerçek olan, diğeri algılayışınız. Siz gerçek olana önem verin, algıladıklarınız sadece bizim çıkardığımız sonuç ile ilgili (yorumlayışımızla ilgili). Eğer algıladıklarınızın gerçek olmadığını bilir ve düşünürseniz onları çok çok az önemsersiniz. Asıl önemsediğiniz şey gerçek olandır.
Mesela benimde yaşamımda kötü olaylar var. Ve örneğin şu günlerim iyi geçmiyor. Bütün bunlara karşın bütün bunların geçici olduğunu ve asıl şeyin ne olduğunu bilerek, soğukkanlı bir şekilde size yazıyorum.
Hangi il ve ilçede oturuyorsunuz? Bahsettiğiniz şeyler nelerdir? Örnekler vererek daha açık bir şekilde yazarsanız bu konudaki düşüncemi size yazabilirim.
Halüsinasyonlar ise sadece görsel olmuyor, işitsel de olabiliyor. Bazı duyduğunuz şeyler aslında gerçekte var olmayan veya yanlış duyduğunuz sesler/konuşmalar olabilir. Yazıda da benzerleriyle karşılaşınca ister istemez bağlantı kuruyor, anlamlandırmaya yöneliyorsunuz. Yazıda olan olaylar gerçek ve uç olaylar olabilir, ama duyduklarınızla ilişkilendirirseniz bu size sağlıklı bir yaşam sunmaz. Onları gerçek, ama ayrı olaylar olarak ele almalısınız. Hepsi karmaşık gelebilir ve kolay olana bağlantı kurmaya yönelirsiniz. Ama asıl anlamlandırmamız gereken bu, yani olaylar arasında bağlantılar kurmadan, soğuk kanlı bir şekilde değerlendirip ''olabilir, hayatta benzer olaylar veya şeyler mümkün'' demek ve bunu şahsımıza algılamamız. Çünkü benzer şeyler yaşayan insanlarda elbet var, bunu insanların sorunlarını, dertlerini dinledikçe daha iyi anlayacaksınız. Hepsi kendinin yaşamda ''baş rol oyuncusu'' olduğunu düşünüyor ve tüm yaşamı buna göre ele alıyor. Bu normal, bu ego, bu olmazsa biteriz ve hiçbir şey yapamayız.
Sevgi konusunda ise... Biz sevgi gösterebiliriz, ama karşılık almak her ne kadar bizim yönelimimizle orantılı olsa da bizim elimizde değildir. Birisi size kötü mü davranıyor ondan uzaklaşın ve onunla görüşmeyin. Siz iyi olana yönelmeye çalışın. Asla vazgeçmeyin, bulana kadar bunda ısrar edin.
Dengesizlik olarak bakmamın sebebi bahsettiğiniz Tv ve Müzik (muhtemelen şarkılar) örneği. Uzaktan bakınca absürt geliyor açıkçası. Belki benim bu yazdıklarımdan da alınacaksınız, ama sözcükler yerine metnin bütününe odaklanırsanız ne demek istediğimi anlayabilirsiniz. Bu sadece benim yazdığım şeyler için geçerli değil tabii, bütün her şeye böyle bakmanız gerekiyor. Tabii her şeyler arasında bağlantılar kurmadan.
Türkiye konusunda... Öncelikle yıl MS 2024 olmasına karşın insanlık pek gelişmiş değil, yani gelişe gelişe bu kadar geliştik. Bence insanlık hala bir mağara döneminde. Eğer süresi elverirse katedeceği daha çok yol var. Dünya'nın asli unsurudur insan. Bu böyle olunca da gezegenimiz de insanlığa göre şekilleniyor. Ülkemiz ise dünya'ya bakıldığı zaman hem coğrafi olarak, hem ekonomik, hem kanunlar ve hem de insana bakış açısı olarak tam ortalarda yer alıyor. Kültür ve popüler kültür de buna dahil olduğunda ortaya dünyadan etkilenen, ama ülkeye has bir durum çıkıyor. Beğenip beğenmemek insanın bireysel bakış açısına göre değişiyor elbette.
İnsanlarla ilgilenmeniz normal. Hobiler edinmeniz de çok iyi. Ama insanların düşüncelerine fazla takılmayın.''
...
Benim konuyla ilgili kendime çıkarımım ise, yalnız olmadığımız ve hepimizin benzer durumlar yaşayabileceği, bununla baş etme yöntemleri ve doğal çözümler bularak kişiliğimize uyarlamamız gerektiği.