Allah her şeyi bağışlar çünkü o ilk hakkın sahibidir.Ama masumların(doğa,hayvanlar) kul hakkı müstesna.Onun cezasını çekersin ancak cezanın sonunda daha büyük bir ruhaniyet ile U dönüşü yaparsın.Çünkü Allah seni buna zorlar.Yaa değişeceksin yada yok olacaksın.
Çünkü Allah kafana sopayı indirmiş, iyilikten kibre doğru balonlaşan egonu yerle bir etmiştir.Yunus gibi ve sana "ne olursan ol benim dilediğim kadarsın" sözünü hatırlatmıştır.
Ben merhamet ederken sen kimsin merhamet etmiyorsun?Bak ateistler her gün bana hakaretler yağdırıp kıvrak ve kurnaz zekaları ile sürekli alay ediyorlar.Ama ben onları bağışlarken!İster peygamber ol, ister veli, sen kimsin ki insanları bağışlamıyorsun.
Allah'ın aşkın aklı, bazen bir peygamberi bile paralar.Bunun örneği Hıdır ve Musa misalindedir.
Musa rasyonel bir insan olarak Hıdır'ın yaptıklarına akıl erdiremez.Kaderin üzerinde kader vardır.
Musa yazar(mahkeme), Hıdır(temyiz) bozar.Musa'nın baktığı noktada her şey yok oluyorken, Hıdır'ın baktığı noktada her şey iyiliğe evrilmektedir.Bu yüzden Hıdır'ın kestiği Musa'nın parmağı acımaz.
Sonrada ata olarak kınanarak hatırlanırsın,eğer adam olmazsan ben seni adam ederim.
Ehli dünyanın kul hakkı paradır.O yüzden kimse üzerinde borcunuz kalmasın kime parasal olarak borçluysanız mutlaka ödeyin.
"Sezarın hakkı sezara,Allah'ın hakkı Allah'a.".
Ben iktidarda olsam petshopları ve hayvan çiftliklerini kapatır, hayvan sunularını,ticaretini ve avcılığı yasaklarım.Suları barajlara kesmeyi yasaklarım.
Çünkü bu dünya bize emanet.Kabilist bozuk ideolojinin iddia ettiği gibi "tüm canlılar insana hizmet için yaratıldı" değil.
Şiti,Habilist doğru ideoliji ise "bizler dünyaya hizmet için yaratıldık" der.
Yani hayvanları korumak zorundayız.Ağaçları korumak zorundayız.Onlar bizim lüks arzumuzun ticari bir metaası değiller.
Şit ve Habil göçebedir.Toprağın çocuklarıdır.Kabil'e gelince, o kent çocuğudur.Kabil, Adem'in Lilith'den olma İblis dölüdür.
Bu sebeple eşiniz ile cinsel ilişkiye girerken bile Allah'ı anın.
Sağ elinize şu duayı okuyup üfleyerek vücudunuzda üç kere gezdirin:
"Benim elim, Fatma anamızın eli, sebep benden şifası Allah'dan"..
Aşure kadar kadim ve sağlıklı bir yemek yoktur bence.Hayvansal gıdalardan uzak tuhaf bir yapısı var aşurenin.Çünkü Nuh, hayvansal gıda yemeyi reddediyordu onlara duyduğu büyük sevgi ve saygıdan ötürü.
Çekirdek aile yapısı çok önemlidir.Narsistlik elbette insanları kontrol altında tutmak için hipokrasidir ama öteki taraftan düşündüğünde bazen aile yapımızı bozmaya çalışmanında narsistlikten farkı yoktur.
Örneğin ana ve babasına karşı ne olursa olsun ata olduğu için saygı duyan insanlara karşı, sen onlar narsist, neden onlara değer veriyorsun demekte liberalist bir dejeneresyon ve manipülasyondan başka bir şey değil bence.Ne olursa olsun sonuçta onlar benim atam.Hiçbirimiz mükemmel olamayız ama değişmek zorundayız.İyileşmek zorundayız.
Benden belkide çok şey çalındı ama çalınan en büyük şey "küçük mutluluğum" du önemli değil Allah'ın kestiği parmak acımaz.Bazıları eyfel kulesini gördüğünde mutlu oluyordu, bazılarıysa bir şelale gördüler mi.Bana ikincisi büyük bir zevk veriyordu.Paranın ve şöhretin peşinde değilim.
Firavun'un hayatı boyunca bir kere olsun bile başı ağrımadı zevk sefa içinde yaşadı.Herşeyi vardı, kadınları,sarayları,serveti,şöhreti ve önemlisi popülerliği.Herkes onu çok severdi, yalakalar çevresinde dönüp dolaşırdı.
Zavallı Musa'ya gelince, ne zaman beladan kaçsa Allah onun başına başka bir bela gönderdi.Oysa tek istediği huzurdu.Çok sevdiği doğada yaşamak, Allah'ın yarattığı güzellikleri izleyerek onu hamd ile tesbih etmekti.
Yağmur adam(otistik) olmasından ötürü kekemelik vardı ve bu yüzden hayatı boyunca hiçbir zaman öz güveni olmadı.Utangaçtı.
Benim bu dünyada sevdiğim en güzel millet, Kızılderililerdir.Bir taraftan düşündüğümde tütün elbette zararlı ama öteki taraftan baktığında bir "misak çubuğu".
"Dağ başını duman almış.Gümüş dere durmaz akar.".Ama maalesef hep söylediklerimizin aksini yaptık.Gümüş dereleri kirletip barajlara kestik.
Kadınlarıda anlamak güç.Saygınlık üstünlük istiyorlar.İstedikleri her şeyi veriyorsun ama hala size karşı öfkeli ve nefret vampirliği ile davranıyorlar.
Adamın geçmişinde ve atalarından gelen bir takım hataları vardır ve bunu kullanarak hala düşmanlık ve derin bir nefret besliyorlar.Şöyle diyor, "ben karmayım/cadıyım herkesi ezer alay ederim ama birisi benimle alay ederse bumerang gibi dönerim" .
O iş öyle değil işte.Sonunda bir gün gelir ve o adamın yaptıkları nasıl Gayretullaha dokunup sana bu yetki verildiyse, seninde yaptıkların Gayretullaha dokunur, senin o adamdan çaldığın her şey o adama geri iade edilir.
O yüzden helalleşmek çok önemli.Her zaman affetmek ve yapıcı olmak çok önemli.
Sevgiler ve Saygılar.
Kesinlikle öyle. Petshop hayvanları için durum biraz daha hassas. Bunlar doğadan yakalanan canlılar değil. Özel olarak üretimi yapılan canlılar. Güvercin ve tavşanlar da dahil buna. O hayvanlar üretim ortamında doğup yetişiyor. Sıcaklık, karın doyurma, hijyen gibi unsurların hepsi üretici tarafından sağlanıyor ve ona göre adaptasyon gösteriyorlar. Yavru bir kuşu 16 derecede bakmaya alıştırırsan ona; 20 derecede bakmaya alıştırırsan ona adaptasyon gösterir. Ayrıca dış tehlikelerden habersizler. Tamamen doğadan alınıp özgürlüğü kısıtlanan bir hayvanı bırakmak neyse de doğaya nazaran konforlu bir ortamda yetişen hayvan uyum sağlayamaz. Her şey içgüdü ile çözülmüyor maalesef.
Tamam öyleyse özür dilerim.Onun yerine örneğin yirmi tane kuşu alıp, geniş bir odayı onlara ayırıp daha konforlu bir yaşam verebiliriz diye düzeltiyorum hatamı.