Tanrının Yanılma İhtimali

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Rabiosa
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Rabiosa

Kayıtlı Üye
Merhaba arkadaşlar, konu başlığı gerçekten garip farkındayım. Fakat olayın tam olarak özeti bu. Ben Müslüman olduğum için konuyu İslam açısından değerlendireceğim.
İnternette ,özellikle ateist sitelerde, Kur'an çelişkileri ile ilgili bir sürü makale var. Onları inceledim. Hepsi doğru ve çok mantıklı. İslami sitelerden açıklamasına bakıyorum. Malesef tatmin edici değil, kıvırmaya çalışılmış gibi.
Benzerleri Hristiyanlık için de var.
Fakat bu dünyanın görünenden fazlası olduğunu düşünüyorum. Yani bir şeyler mutlaka var.
İşte sorum bu: Eğer bir Tanrı varsa parapsikolojik açıdan yanılma ihtimali nedir?
Yani biraz daha açarsak Tanrı hata yapabilir mi?
Teşekkür ederim.
 
Benimle ayni inanc i paylasiyorsunuz.Allah in yanilma ihtimali yoktur dusuncesindeyim bende bi ara cok gittim ilk sizin gibi ben ateistden ziyade teist oluyodum az kalsin fakat Allahim cok sukur izin vermedi.sorunuzu tam ne olarak aciklayabilcek durumda diilim suan kisisel gorusumu belirtmek istedim umarim daha duzgun cevaplar alirsiniz sevgi ve isikla kalin:)
 
Sitede link vermek yasakmış. Söylediğim çelişkileri merak eden arkadaşlar Google'dan rahatlıkla bulabilirler.
 
Allah hata yapmaz, ama kul hata yapar. Hata veya yanlışlar insanlar içindir, nasıl ki hastalıklar bile boşuna verilmiyor. Tekamül basamaklarını çıkarken önemli olan hatalarımızdan ders alabilmemizdir. İnsana aynı zamanda irade verilmiştir, yolu seçme hakkımız mevcuttur.
Bence insan yanılabilir, hata yapabilir ama içinde ki Allah'ı keşfetmektir ruhun amacı. İnsan büyük bir eser yaratmışsa içindeki Tanrıyı ifade etmiş, bütünden koparak kötülük yapıp, zarar vermişse O' ndan uzaklaşmıştır.
Kainat mükemmel bir düzen ve denge içindedir. Özellikle insan bedenini inceleyecek olursanız macrokozmozun (evren) insanda ki en küçük hücrede bile microkozmoz olarak var olduğunu görürsünüz. İnsan bedeninde ki bronşları, okyanusun derinliklerinde ki mercanları ve ağaç köklerini gözünüzde canlandırın. Görüntüleri neredeyse aynı, işlevleri de Oksijen. İçimizde ki atomlar kadar saman yolumuzda yıldız var deniyor. Sitede daha önce insan bedeniyle ilgili konu paylaşılmıştı, ilginizi çekerse bakabilirsiniz. Bunun gibi daha çok örnek var, sanki bir tasarım yapılmış ve farklı yerlere aynı işlev için yerleştirilmiş.
Ayrıca Matrix'te ki gibi bir yaşam sürmediğimiz ne malum. Beynimizin en arkasında ve en karanlık noktasında ki bir hücrede görme işlemi gerçekleşiyor, o hücre bize neyi gösteriyorsa onu biliyor ve onu yaşıyoruz. Aynı programın yüklendiği aynı model bilgisayarlar gibi olduğumuzdan da aynı şeyleri görüyor ya da gördüğümüzü sanıyor olabiliriz. Ancak yeni jenerasyon modelleri biraz daha farklı şeyler algılamaya başladı:) Ya da makineyi değiştiremese bile kendi programını yenileyenler.
Dünya'nın varlığını beş duyumuzla algılıyoruz ve var diyoruz. Yok dediğimiz şeyler için de beş duyumuzla algılayamadığımız için "yok" diyoruz. Duyularımızla algılayamadığımız şeylerin de haddi hesabı yokken Yaradanın hata yapabileceğinden bahsetmek benim mantığıma uymuyor.
Hatalar, yanlışlar toplumun belirlediği kavramlardır. Din kitaplarımızda da doğru yol gösterilir ki kişi enerji bedenini ölümden sonrası için hazırlasın, titreşimini arttırsın ve başka boyutlarda uyum sağlayabilsin.
Yeniden doğuş sadece ölümden sonra değil, her an gerçekleşmektedir. Vücudumuzda milyonlarca hücre her gün ölmekte ve yerini yeni hücrelere bırakmaktadır. Evren her an değişmektedir, kızılderililer ne güzel demiş; " Aynı nehirde iki defa yıkanamazsın".
Bu kadar muazzam insan, kainat tasarımlarını ve bilmediğimiz farklı boyutları gerçekleştiren yoktan var edebilen bir güç nasıl olur da hata yapabilir, bence imkansız. Belki de yaşadığımızı sandığımız gündüzlerimiz bir rüya ve geceleri gerçek yaşamımızdır.
Sitede daha önce yazmıştım, dünya güneşin etrafında bir tam dönüşünü bir yılda gerçekleştiriyor, ancak güneşte saman yolunun merkezi etrafında dönüyor ve bunu 255 milyon yılda gerçekleştiriyor. 70 yaşında ölen bir insan güneş sistemine göre 8,6 sn yaşamış oluyor. Kelebeğin ömrü bizim için çok kısadır, bizimki de çınar ağacı için.
Bence evrende her şey mükemmel işliyor, söylenecek çok şey var ama söylenemeyecek şeyler de var. Hiç bir şey göründüğü gibi değildir, görünen de aslı değildir.
Bir ben vardır, bende benden içeri! Yunus Emre

Herkes kendi fikrini belirtmekte özgürdür, ancak şimdiden uyarayım konu dini tartışmaya yönelmesin!
 
Evreni yaratan yüce bir yaratıcı var.
Bu yaratıcının asla yanılacağını düşünmüyorum.
Olan yanlışlıklarsa insanlardan dolayı olmuştur.
Yani yaratıcı doğru bilmiş, söylemiş; kul çarpıtmıştır.
Hertürlü bozukluk ve yanlışlık insan kaynaklıdır yani.
Bizim anlamaya , yorumlamaya aklımız yetmiyor olabilir.
Sizi bilmem ama benim yaratıcıyı anlamam epeyce zaman aldı.
 
konunun sahibi kuran çelişkileri iddialarını paylaşırlarsa cevanbını Allahın izniyle verip gönlünün ferahlamasına vesile olabilirim

alıyorlar tercüme ayetlerini bunlarla güya kuranın hatalı oldugu görüşünü savunuyorlar
birkere tercümeler kuranı tam yansıtamıyor
bu çelişki dedikleri meseleleri anlamak için islamda bugün adı bilinmeyen İRADE diye bir ilmin öğrenilmesi lazımdır

bu konuda hz.isanın güzel bir sözü var

" bunlar nasıl insanlar ki insanların elleriyle yazdıkları şeyleri okuyup duruyorlar sonra onlarda hata buldukları zaman hatayı insanlarda değilde yaradanda arıyorlar"
hz.isa bunu musaya inen tevrat hakkında söylemiştir

hem islami sitelerin geçiştirici cevap vermeleri çok normaldır iki kitap okuyorlar kendilerine alim diyorlar gören mehdi sanıcak
bunlara cevap verme işi diyanete ayittir diyanet onların iddialarını çürütebilir ama uğraşmıyor bile
malum hocalık vs. ticaret kaynagı olmuş zaten artık
peygamberler bunlara karşı gönderildi ama insanlar gene aynısını yapıyo dine saldırı varmı yokmu bakmıyorlar anca hocalık din adamlıgı karşılıgında alıcakları paralara baksınlar bu dönem hz.isa dönemine çok benziyor gerçekten yahudi hahamları ona boşuna düşman olmamışlardı ve hz.muhammede
 
neyi dogru neyin yanlış oldugunu bilsek zaten bu ikilemi yaşamazdık .Her insan olayları kendi dünyasından bakar sana göre dogru olan başkasına yanlış
bazı konularda rabimin nasip etigini algılıyorum şunu biliyoruım ki hiçbir şey tesadüf degil
 
Tabii bazılarını yazayım.
İlk müslüman kimdir?
Enam-163′e göre Muhammed.
Araf-143′e göre Musa.
Ali İmran-67′ye göre İbrahim.


İblis melek midir, cin midir?
Bakara-34′e göre melek, Kehf-50′ye göre ise cindir.

Bakara-34. Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu.

Kehf-50. Hani biz meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis’ten başka hepsi saygı ile eğilmişlerdi. İblis ise cinlerdendi de Rabbinin emri dışına çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da İblis’i ve neslini, kendinize dostlar mı ediniyorsunuz? Hâlbuki onlar sizin için birer düşmandırlar. Bu, zalimler için ne kötü bir bedeldir!


Bu ayette melekler mi konuşuyor?
Zuhruf-11′de de ilginç bir kurgu vardır:
“O suyu gökten bir ölçüye göre indirir. Biz onunla ölü memleketi diriltiriz”.
Suyu indiren Allahsa, ölü memleketi dirilten kim?
Kur’an’ı Allah gönderdiyse bu “biz” diyen kimler?


Cennetin genişliği ne kadardır?

Göklerle yer kadar/ Ali İmran -133. Rabbinizin bağışına, genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun.

Gökle yer kadar/ Hadid-21. Rabbinizden bir bağışlanmaya ve eni, gökle yerin genişliği kadar olan, Allah’a ve Resulüne inananlar için hazırlanan cennete yarışırcasına koşun. İşte bu, Allah’ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah, büyük lütuf sahibidir.



Asagidaki ayetler, “miras” hukuku ile ilgilidir. Bu ayetlere göre hesap yapildiginda, mirasçilarda, “sona kalan dona kalmakta”dir, çünkü, mirasin paylari toplandiginda, toplam, mirastan “fazla” olmaktadir!
Önce ayetlere bakalim, sonra iki ayri örnek üzerinde mirasi paylastiralim ayetlere göre:
Nisa/4:11. Allah size, çocuklariniz hakkinda, erkege, kadinin payinin iki misli (miras vermenizi) emreder. (Çocuklar) ikiden fazla kadin iseler, ölünün biraktiginin üçte ikisi onlarindir. Eger yalniz bir kadinsa yarisi onundur. Ölenin çocugu varsa, ana-babasindan her birinin mirastan altida bir hissesi vardir. Eger çocugu yok da ana-babasi ona vâris olmuş ise, anasina üçte bir (düşer). Eger ölenin kardeşleri varsa, anasina altida bir (düşer. Bütün bu paylar ölenin) yapacagi vasiyetten ve borçtan sonradir. Babalariniz ve ogullarinizdan hangisinin size, fayda bakimindan daha yakin oldugunu bilemezsiniz. Bunlar Allah tarafindan konmuş farzlardir (paylardir). şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.
Nisa/4:12. Yapacaklari vasiyetten ve borçtan sonra eşlerinizin, eger çocuklari yoksa, biraktiklarinin yarisi sizindir. Çocuklari varsa biraktiklarinin dörtte biri sizindir. Çocugunuz yoksa, sizin de, yapacaginiz vasiyetten ve borçtan sonra, biraktiginizin dörtte biri onlarindir (zevcelerinizindir). Çocugunuz varsa, biraktiginizin sekizde biri onlarindir. Eger bir erkek veya kadinin, anababasi ve çocuklari bulunmadigi halde (kelâle şeklinde) mali mirasçilara kalirsa ve bir erkek yahut bir kizkardeşi varsa, her birine altida bir düşer. Bundan fazla iseler üçte bire ortaktirlar. (Bu taksim) yapilacak vasiyetten ve borçtan sonra, kimse zarara ugramaksizin (yapilacak)tir. Bunlar Allah’tan size vasiyettir. Allah her şeyi hakkiyle bilendir, halîmdir.
Nisa/4:176. Senden fetva isterler. De ki: “Allah, babasi ve çocugu olmayan kimsenin mirasi hakkindaki hükmü şöyle açikliyor: Eger çocugu olmayan bir kimse ölür de onun bir kizkardeşi bulunursa, biraktiginin yarisi bunundur. Kizkardeş ölüp çocugu olmazsa erkek kardeş de ona vâris olur. Kizkardeşler iki tane olursa (erkek kardeşlerinin) biraktiginin üçte ikisi onlarindir. Eger erkekli kadinli daha fazla kardeş mevcut ise erkegin hakki, iki kadin payi kadardir. şaşirmamaniz için Allah size açiklama yapiyor. Allah her şeyi bilmektedir.
Varsayalim ki, bir adam öldü ve geride üç kiz evlat, bir ana, bir baba ve eşini birakti.. Yukaridaki ayetlere göre miras paylaşimi şöyle olacaktir:
Üç kiz evlata mirasin 2/3′ü, ana ve babanin her birine 1/6, karisina 1/8 kalacaktir.
Bu durumda, matematik yapalim:
(2/3)+(1/6)+(1/6)+(1/8)= 27/24 = 1,125 bulunur! (1,0 olmasi gerekirdi!..)
Yani, miras paylaşildigi zaman herbir mirasçinin aldiginin toplami, mirastan fazla çikmaktadir!..
Allah, miras paylaşiminda böyle büyük bir hesap hatasi yapamayacagina göre, ayet Allah’a ait olamaz, Muhammed’e aittir..
Hesap bilmeyen Muhammed’e..
Bir diger örnek verelim:
Bir adam ölür ve geride anası, karısı, ve iki kızkardeş kalır. Kuran’in yukarida verilen ilgili miras ayetlerine göre; ana’ya mirasin 1/3′ü, karisina mirasin 1/4 ‘ü, iki kızkardeşe de toplam 2/3′ü kalacaktir:
Hesap yapalim:
(1/3)+(1/4)+(2/3)= 15/12= 1,25 !..
Burada da, miras paylaşiliyor, paylar toplaninca, mirastan daha büyük, %25 daha büyük çikiyor!..


Birde arkadaşlar bende müslümanım ve yaratılan bu güzelliklerin tesadüf olmadığını düşünüyorum. Fakat bunlar görünce yine ukte kalıyor insanın
 
"İlk müslüman kimdir?
Enam-163′e göre Muhammed.
Araf-143′e göre Musa.
Ali İmran-67′ye göre İbrahim."
Enam-163 "O’nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emrolundu ve ben müslümanların ilkiyim."
Araf 143-"Musa belirlediğimiz vakitte gelip de Rabbi O'nunla konuşunca "Ey Rabbim, kendini göster de seni gözlerimle göreyim " dedi. Allah O'na "Sen beni göremezsin, ama şu dağa bak, eğer o yerinde kalırsa beni görebileceksin " dedi."
Ali İmran-67 - "İbrahim, ne Yahudi idi, ne de Hıristiyan. Fakat o, hanif (Allah’ı bir tanıyan, hakka yönelen) bir müslümandı. Allah’a ortak koşanlardan da değildi."
Ayşaman "Burda ben sadece Enam da ben müslümanların ilkiyim yazıyor. Diğer ayetlerde görüldüğü gibi yok."

"İblis melek midir, cin midir?
Bakara-34′e göre melek, Kehf-50′ye göre ise cindir.

Bakara-34. Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu.

Kehf-50. Hani biz meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis’ten başka hepsi saygı ile eğilmişlerdi. İblis ise cinlerdendi de Rabbinin emri dışına çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da İblis’i ve neslini, kendinize dostlar mı ediniyorsunuz? Hâlbuki onlar sizin için birer düşmandırlar. Bu, zalimler için ne kötü bir bedeldir!"
Şeytanın melek mi yoksa cin mi olduğu tartışmaları alimler arasında hala devam etmektedir. Bu sorun ise Türkçe'ye çevrilmeden kaynaklanmaktadır. Cin olduğunu biliyoruz. O zaman neden meleklere secde edin dedi de cinlere ve meleklere demedi diyeceksiniz. Allah ayette geçen "li el melâiketi" ile huzurunda bulunan Melekler ve melek gibileri kastetmiş diye düşünüyorum. Alimler de bu konuda hemfikir.

"Bu ayette melekler mi konuşuyor?
Zuhruf-11′de de ilginç bir kurgu vardır:
“O suyu gökten bir ölçüye göre indirir. Biz onunla ölü memleketi diriltiriz”.
Suyu indiren Allahsa, ölü memleketi dirilten kim?
Kur’an’ı Allah gönderdiyse bu “biz” diyen kimler?"

Kuran'da biz- sen ve Allah kelimeleri çok geçer. Bizden kasıt Allah ve Allah'ın yarattığı yücelerdir. Bunlar Allah'ın kudretinden can alan ve sadece Allah'a adanmış olanlardır. Örnek vermek gerekirse melekleri söyleyebiliriz. Sen ile H.z. Muhammed'i kasteder. O veya Allah kelimesinin kullanılması da Cebrail Aleyhisselam'ın Allah'ın lafzını Muhammede bildirmesinden kaynaklanır. Allah cevraile git söyle diye buyurur. Cebrail Yüce Allah buyurmuştur der.

Cennetin genişliği ne kadardır?

Zaten bunu söylemiş. Gökler ile yerin genişliği uzay ve sonsuz kavramını akıllara getirir.

Nisa 11 ve 12'ye gelirsek...
"Surenin 11. ayetinde çocukların paylarına yer verilmiş, erkek ile kızların birlikte oldukları veya kızların bir yahut da birden fazla oldukları zamanki miras durumları detaylı bir şekilde belirtilmiştir. Ayrıca bu ayette ölen kişinin -çocuklu veya çocuksuz; kardeşli veya kardeşsiz olması durumunda - anne ve babanın alacağı farklı miras paylarına yer verilmiştir.

Surenin 12. ayetinde ise, çocuklu veya çocuksuz olmaları durumunda eşlerin birbirinden alacakları miras paylarına işaret edilmiştir. Ayrıca kimsesiz manasına gelen “Kelale”nin durumu gibi diğer bazı detaylara da yer verilmiştir.

Bu açıklamalardan da anlaşıldığı üzere, her iki ayette de eşler söz konusudur. “Miras konusunda, Allah çocuklarınız hakkında şöyle emreder.”(Nisa, 4/11) mealindeki ifadenin muhatabı çocukların anne babası olan eşlerdir.

“Eşlerinizin çocukları yoksa terikelerinin yarısı siz kocalarındır. Eğer çocukları varsa dörtte biri size aittir… Sizin de çocuğunuz yoksa terikenizin dörtte biri eşlerinizindir. Eğer çocuğunuz varsa terikenizin sekizde biri onlara aittir.”(Nisa, 4/12) mealindeki ifadenin muhatabı zaten açıkça eşler olduğu vurgulanmıştır."
"Nisa/4:176 e gelirsek
"Senden fetva isterler. De ki: «Allah, babası ve çocuğu olmayan kimsenin mirası hakkındaki hükmü şöyle açıklıyor: Eğer çocuğu olmayan bir kimse ölür de onun bir kızkardeşi bulunursa, bıraktığının yarısı bunundur. Kızkardeş ölüp çocuğu olmazsa erkek kardeş de ona vâris olur. Kızkardeşler iki tane olursa (erkek kardeşlerinin) bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer erkekli kadınlı daha fazla kardeş mevcut ise erkeğin hakkı, iki kadın payı kadardır. Şaşırmamanız için Allah size açıklama yapıyor. Allah her şeyi bilmektedir." buyuruyor.
Bu iki farklı ayette iki farklı durum söz konusu. Nisa 11e bakara diğer durumu hesaplamaya kalkmak tabiki yanlışlık olur. İki farklı durumda iki farklı hesap söz konusudur.Ayrıca orada çocuklar kavramı ile "kardeşler ve çocuklar" kavramına dikkat etmek gerekir.

Acizane görüşlerim bunlardır. ""O münezzehtir (eksiklerden uzaktır), yücedir." Herşeyin en doğrusunu bilendir.
 
Şu soruyu soralım hatalı olarak yaptığı şey nedir?

Ağaçlar mı?

DNA sistemi mi?

Kulaktaki örs üzengi çekiç mi?

Annelik duygusunu mu?

Güneşi mi?

Endoplazmik Retikulummu mu?

fotasentezi mi?

Aşk duygusunu mu?

Bütün sistemler her zaman teorik olarak hatasızdır. Pratiğe geçince sorun vermeye başlar. İnsan hatalıymış gibi görünüyor ama oda sistemin bir parçası ve her şey belkide böyle olması gerekiyor.

Şimdi bir soru daha soralım hatasızlık nedir. bu kavramı biz anlayabilir miyiz. örneğin insan uçamıyor. Bu üretim hatası mı? bir kuşun kolları yok . üretim hatası mı ?

olaya daha felsefi bakalım hatta bir karamsar bir çerceveden bakalım.

ya hu du dünyada bebekler öldürülüyor Nerde sizin Tanrınız ?

bende şu soruyu sorarım o bebekleri öldüren kişinin vidanı nerde? suç Tanrı' nın mı oldu şimdi.

ama hani o bebeğin ölmesini de sağlayan Tanrı idi. Onun izni olmadan hiç bir şey olmazdı?

evet onun izni olmadan bir yaprak hakaret etmez bununla birlikte İnana özgür iradesini veren De yaratıcı. İnsan öldürmeyi seçebilirdi.

Ben sorarım sen cevaplarsın sen sorarsın ben cevaplarım felsefede son yok.

ama gerçek belli nefes alıyorum ve varım var olduğum süre boyunca da mükemmelim .. Daha iyisini yapabilen varsa buyursun
 
Hata, yanılma, yanlışlık gibi kavramlar ancak bizim zihnimizde varolan kavramlardır. Doğada hata, yanılma gibi kavramlara tekabül edecek herhangi bir yaratılmış gösteremezsiniz. Evrende hata yoktur bu kavramlar bizim zihinsel çıkarımlarımızdır.
 
Tanrı nedir?Allah Nedir? Tanrı kavramı( ki biz türkçemizde böyle bir kelime seçmişiz belki başka ülkelerdeki seçim farklıdır)eski uygarlıklarda doğayı tanımlayamayan insanlarca Ateş'e ,Suy'a ,Yıldırıma'a ,Berekete vs.. atfedilmiş herbir tanımlayamadığı ve baş edemediği şeylerin sonuna Tanrı sözcüğünü getirmişlerdir.Bu yüzdendir ki; bendeki çağrışımı Yaradanın tekliği ile bağdaşmıyor.Allah kavramı tek ve benzersiz olduğu için bu kelimeyi daha uygun görüyorum.Yanılma konusuna gelince eğer bunu sorgulayabilecek bir kapasite ile yaratıldıysak ,Yaradanın hata yapması olası bile değildir.Çünkü hatasını bulup inancımızı sarsabilirdik. Dünya nüfusunun %70 den fazlası eğer bir yaratıcıya inanıyorsa bu bir yanılma değildir.
 
Ateizm propagandası yapan bir siteye ben de denk gelmiştim. Alaycı bir üslup, laubalilik diz boyu. İnsanların kutsal saydığı hiçbir şeye saygı duyulmuyor... Kuran-ı Kerim'deki (haşa) çarpıklıkları ifşa edeceğini ileri süren bir başlık vardı. Okumadım başlığın içini. Çünkü ben bu ateist propagandaya içimden yanıt verebilecek kadar bilgi birikimine sahip değilim diye düşünmüştüm. Ve imanım zedelenebilirdi. Ben dinler tarihni araştırıyor olsaydım her inanca ve her inancsızlık sistemine eşit yaklaşarak araştırabilirdim. Fakat sıradan birinin gündelik ilmihal bilgileriyle araştırmalar yapıp aydınlanması zor gibi. Önce kendi dininin tam olarak öğrenilmesi gerekir diye düşünüyorum... O sitede kaçtığım başlığın içeriği de bu paylaştığınız metin gibiydi muhtemelen... "Bunlar mıydı tutarsızlıklar?'

Ben şahsım adına hiçbir tutarsızlık bulamadım. Rab, farklı ayetlerde farklı kelimeler kullanarak bize yol göstermeyi istemiş.

Dünyada hiçbir şey tutarsız değil. Allah insanı mükkemmel surette yarattığını buyuruyor. Fakat insan kusurlu bir yaratık!!! İnsan eksikleriyle mükemmel bence...
Düzen böyle... Böyle olması daha uygun görülmüş Rab tarafından ki; bu durumda birilerinin imtihanı olmuş görünüyor...Allah hepimizi doğru yola iletsin. Dalalete düşenlerin yoluna değil...

Selametle...
 
Şu soruyu soralım hatalı olarak yaptığı şey nedir?

Ağaçlar mı?

DNA sistemi mi?

Kulaktaki örs üzengi çekiç mi?

Annelik duygusunu mu?

Güneşi mi?

Endoplazmik Retikulummu mu?

fotasentezi mi?

Aşk duygusunu mu?

Bütün sistemler her zaman teorik olarak hatasızdır. Pratiğe geçince sorun vermeye başlar. İnsan hatalıymış gibi görünüyor ama oda sistemin bir parçası ve her şey belkide böyle olması gerekiyor.

Şimdi bir soru daha soralım hatasızlık nedir. bu kavramı biz anlayabilir miyiz. örneğin insan uçamıyor. Bu üretim hatası mı? bir kuşun kolları yok . üretim hatası mı ?

olaya daha felsefi bakalım hatta bir karamsar bir çerceveden bakalım.

ya hu du dünyada bebekler öldürülüyor Nerde sizin Tanrınız ?

bende şu soruyu sorarım o bebekleri öldüren kişinin vidanı nerde? suç Tanrı' nın mı oldu şimdi.

ama hani o bebeğin ölmesini de sağlayan Tanrı idi. Onun izni olmadan hiç bir şey olmazdı?

evet onun izni olmadan bir yaprak hakaret etmez bununla birlikte İnana özgür iradesini veren De yaratıcı. İnsan öldürmeyi seçebilirdi.

Ben sorarım sen cevaplarsın sen sorarsın ben cevaplarım felsefede son yok.

ama gerçek belli nefes alıyorum ve varım var olduğum süre boyunca da mükemmelim .. Daha iyisini yapabilen varsa buyursun



Sayın urum mesajınız gerçekten çok açıklayıcı olmuş ellerinize sağlık ben bazen ateist forumlardaki tartışmalarına bakıyorum iddiaları çok gülünç gerçekten
tanrı hata yaptı diyenler sizin mesajınızda ilk sıraladıgınız şeylerde'de hata olduğunu söylüyor :)
mesela örnek vermek gerekirse zararlı ışınların dünyamıza uğlaşmasını engelleyen kalkan niteliğinde dünyamızı çeviren bişey var şu an bilimsel ismini unuttum onlara göre bu kalkan niteliğindeki yapı 20 yıl sonra bozulucakmış bütün dünya zararlı ışınlardan yok olucakmış :) ancak dünyaya yakın yerden bir gök taşı bile geçse tüm haberler veriyorken bu bahsettikleri şeyin bir bilimsel makalede bile yer almadıgını görüyoruz ben bir bilim adamı değilim ama bazı şeylerin uydurma olduğunu anlamak içinde bilim adamı olmaya gerek yok

sizinde dediğiniz gibi "bebekler öldürülüyor nerede bu sizin tanrınız" diyenler var ben bu meseleyi islami açıdan değerlendirirsem burada suç müslümanlarda oluyor biraz onların din alimlerinde islam kitabında bir ayette diyor ki düşmanlarınızın silahlarına aynı silahla karşılık veri,
Bu silahların oluşturulması için müslümanlar gereken gayreti göstermemişse burada suç ne hikmetse hemen tanrının oluyor
tembel olanların bir suçu yok tek suç tanrıda onlara göre hatalı bi tanrı zaten yaratıcı


Konuyu açan kişi çelişki diye adlandırılan bir kaç yazıyı bizlerle paylaşmış sağolsun bunlarda şöyle bi göz gezdirdim ve gerçekten şaşırdım yaratıcının varlığını inkar etmek için daha mantıklı bahaneler öne süreceklerini sanıyordum burada kuranın çelişkisi diye adlandırılan bir çok şeyi felsefi açıdan ele almışlar ve bir kaç felsefi taktikle bilgi öğrenmemiş kişilerin önüne koymuşlar ben konunun sahibine kendim paylaşmasını rica ettiğim için deliller ışığında o iddialara cevaplar vericem ancak kendisine söylemek isterim ki yaratıcı şu anda her neredeyse ( bize göre zamandan mekandan bağımsız biryerde ) bizim bulundugumuz dünyaya gelse kendisinide bize gösterse bu kuranda çelişki var diyen kişiler gene inkar eder belkide bedensiz varlıklardan birisidir der dicem de bunlar bedensiz varlıklarada inanmıyor çoğusu
eski tanıdıkları bir inançsız yattığı mezardan kalkıp " tanrı varmış " dese de bunlar fazla konuşma yat aşağı derler bence :)
 
Aslında yaratma diye birşey yoktur Allah a göre.Biz insan olarak baktığımızda yaratma diyoruz.Allah a göre durum "zuhurat" dan ibaret.
Yani Zatının sıfat,esma(isimler) ve ef'al (fiiller alemi-görünen bu alem) aleminde tecellisinden ibaret.
Evliyaullah’a göre esasen tecelli tektir, o da Tecelli-i Vahid’dir. İkinci tecelli olmamıştır. Görülen, yaşanan, hissedilen, idrak, tahayyül ve tefekkür edilen her şey, bu Vahid’in tafsilinden ibarettir.
Allah doğmamış ve doğrulmamış,yani ondan birşey çıkmaz eksilmez ve de ona birşey dahil olmaz hariçten.Onun için değişme, gelişme, tekamül gibi şeyler de söz konusu dildir.Zatı ne ise (ki Zatını kendinden başka kimse bilip kavrayamaz) ona göre tecelli etmiştir.
Onun için de Allah yanılır mı,yanlış mı tecelli etmiş,eğri mi olmuş doğru mu olmuş demenin bi mantığı yok.

Kuran da Allah ın ef'al boyutu kaynaklı tecellilerinden bahsederken "Biz",Zat boyutu kaynaklı tecellilerinden bahsederken "Ben" sözcüğü geçer.
İki tür tecelli arasındaki farkı şöyle bir örnekle açıklayalım;bir insan hastalandığında Allah ın ona doktor,ilaç,şifalı bitki vs vasıtası ile şifa vermesi ef'al boyutlu tecellidir.Kulunu doktor,ilaç,şifalı bitki olmadan bağışıklık sistemi ile şifaya kavuşturması Zati tecellidir.
 
Şu soruyu soralım hatalı olarak yaptığı şey nedir?

Ağaçlar mı?

DNA sistemi mi?

Kulaktaki örs üzengi çekiç mi?

Annelik duygusunu mu?

Güneşi mi?

Endoplazmik Retikulummu mu?

fotasentezi mi?

Aşk duygusunu mu?

Bütün sistemler her zaman teorik olarak hatasızdır. Pratiğe geçince sorun vermeye başlar. İnsan hatalıymış gibi görünüyor ama oda sistemin bir parçası ve her şey belkide böyle olması gerekiyor.

Şimdi bir soru daha soralım hatasızlık nedir. bu kavramı biz anlayabilir miyiz. örneğin insan uçamıyor. Bu üretim hatası mı? bir kuşun kolları yok . üretim hatası mı ?

olaya daha felsefi bakalım hatta bir karamsar bir çerceveden bakalım.

ya hu du dünyada bebekler öldürülüyor Nerde sizin Tanrınız ?

bende şu soruyu sorarım o bebekleri öldüren kişinin vidanı nerde? suç Tanrı' nın mı oldu şimdi.

ama hani o bebeğin ölmesini de sağlayan Tanrı idi. Onun izni olmadan hiç bir şey olmazdı?

evet onun izni olmadan bir yaprak hakaret etmez bununla birlikte İnana özgür iradesini veren De yaratıcı. İnsan öldürmeyi seçebilirdi.

Ben sorarım sen cevaplarsın sen sorarsın ben cevaplarım felsefede son yok.

ama gerçek belli nefes alıyorum ve varım var olduğum süre boyunca da mükemmelim .. Daha iyisini yapabilen varsa buyursun

Kesinlikle haklısınız, ateizmden 2 sebepten kaçıyordum. Birincisi bu idi.

Ateizm propagandası yapan bir siteye ben de denk gelmiştim. Alaycı bir üslup, laubalilik diz boyu. İnsanların kutsal saydığı hiçbir şeye saygı duyulmuyor... Kuran-ı Kerim'deki (haşa) çarpıklıkları ifşa edeceğini ileri süren bir başlık vardı. Okumadım başlığın içini. Çünkü ben bu ateist propagandaya içimden yanıt verebilecek kadar bilgi birikimine sahip değilim diye düşünmüştüm. Ve imanım zedelenebilirdi. Ben dinler tarihni araştırıyor olsaydım her inanca ve her inancsızlık sistemine eşit yaklaşarak araştırabilirdim. Fakat sıradan birinin gündelik ilmihal bilgileriyle araştırmalar yapıp aydınlanması zor gibi. Önce kendi dininin tam olarak öğrenilmesi gerekir diye düşünüyorum... O sitede kaçtığım başlığın içeriği de bu paylaştığınız metin gibiydi muhtemelen... "Bunlar mıydı tutarsızlıklar?'

Ben şahsım adına hiçbir tutarsızlık bulamadım. Rab, farklı ayetlerde farklı kelimeler kullanarak bize yol göstermeyi istemiş.

Dünyada hiçbir şey tutarsız değil. Allah insanı mükkemmel surette yarattığını buyuruyor. Fakat insan kusurlu bir yaratık!!! İnsan eksikleriyle mükemmel bence...
Düzen böyle... Böyle olması daha uygun görülmüş Rab tarafından ki; bu durumda birilerinin imtihanı olmuş görünüyor...Allah hepimizi doğru yola iletsin. Dalalete düşenlerin yoluna değil...

Selametle...

Evet ateizm den kaçmamın ikinci sebebi de ateist forumlardaki insanlar.
 
Bir matematikçi olarak böyle bir ihtimalin olma olma olasılığı yoktur. İhtimaller arasında bulnması da, ihtimal dahilinde de degildir malesef! Ayetlere gelince tam bilmediğim için sadece yorum yapmam şu şekilde olur. Öncelik sırası, sonra da kalanlar paylaştırılırsa olur.
 
Sayın urum mesajınız gerçekten çok açıklayıcı olmuş ellerinize sağlık ben bazen ateist forumlardaki tartışmalarına bakıyorum iddiaları çok gülünç gerçekten
tanrı hata yaptı diyenler sizin mesajınızda ilk sıraladıgınız şeylerde'de hata olduğunu söylüyor :)
mesela örnek vermek gerekirse zararlı ışınların dünyamıza uğlaşmasını engelleyen kalkan niteliğinde dünyamızı çeviren bişey var şu an bilimsel ismini unuttum onlara göre bu kalkan niteliğindeki yapı 20 yıl sonra bozulucakmış bütün dünya zararlı ışınlardan yok olucakmış :) ancak dünyaya yakın yerden bir gök taşı bile geçse tüm haberler veriyorken bu bahsettikleri şeyin bir bilimsel makalede bile yer almadıgını görüyoruz ben bir bilim adamı değilim ama bazı şeylerin uydurma olduğunu anlamak içinde bilim adamı olmaya gerek yok

Bilmsel adı Ozon Tabakasıdır.Evet delinmeye başlamıştır bu yüzden küresel ısınma var zaten :D
Ama gelelim bunu Allah İle ilişkisine şimdi:
Bu tabakanın delinmesinin nedeni insanların kullandığı deodorant ve parfümlerdir.Bu maddeler tabakaya zarar veriyor..
Ama şimdi o maddeleri kullanan varlıklar insanlardır şimdi burda tanrının hatası ne ki ?
İnsan yıkıcıdır Allah ormanları varetmiştir insan ağaçları keserek ve yakarak ormanları yoketmiştir.Allah türleri hayvanları varetmiştir.İnsanlar avlayarak türleri yok etmiştir..
Bu da tam olarak böyledir yani Burda Hata ALLAH ın değil tamamen insanındır.
 
Ateizm bir din değildir. Bir tepkisel akım olduğunu düşünüyorum.
Ateist insanlarınsa birbirine benzediklerini düşünmüyorum.
Çünkü hepsinin uyması gereken emir ve yasaklar yok.
Kuralsızlığın içinde tekdüze bir insan kalıbı beklenemez.
Herkesin aynı olmasına bir tepki olarak çıkmış bir akım diye biliyorum.
Yani bazı atestlerin bir amacı da marjinal,aykırı olmaktır.

Ateistlerle, Tanrıya inan kişilerin bu konularda konuşması bence zararlı.
Farklı dinlerden kişilerinde dinler hakkında konuşması zararlı.
Senin inancın benim inancım diye başlayan diyalogların sonu kalp kırıcı oluyor.

Ayrıca birbirine benzeme ihtiyacı olmasa insanların.
Farklılıklarımıza rağmen saygı duyup, onu kendimize benzetmeye çalışmasak.
Bizden olmayan, bizim karşımızdadır görüşü olmasa toplulukların
işte o zaman gerçekten birşeyleri karşılıklı konuşacak seviyeye gelebiliriz.

Bir insanı değiştirmeye neden çalışır ki başkası?
Hele de o kişi kendi yolunun doğru olduğunu nereden biliyor?
Belki yolu doğru sanarken, karşıdakini de kötülüğün içine sürüklüyor olabilir.

Evrende o kadar doğru varken hangisinin gerçek doğru olduğunu kim bilebilir?
Dünya bugüne kadar binlerce farklı Tanrı görmüşken,
doğru olanın hangisi olduğunu kim bilebilir?

Belki de hiç ihtimal vermediğimiz bir eski Tanrı yeniden
popüler olur veya gerçek Tanrı çıkabilir.

Bir insanın belki de hayatta yapması gereken en önemli görevi; Tanrıyı bulmak.
Dünyada arayıp da bulunamayacak yine aynı şey yine Tanrı.

Bu kadar farklı din, dini görüş, emir, yasaklar varken
sonunda bu işten kimin haklı çıkacağını merak ediyorum.
 
Ateizm bir din değildir. Bir tepkisel akım olduğunu düşünüyorum.
Ateist insanlarınsa birbirine benzediklerini düşünmüyorum.
Çünkü hepsinin uyması gereken emir ve yasaklar yok.
Kuralsızlığın içinde tekdüze bir insan kalıbı beklenemez.
Herkesin aynı olmasına bir tepki olarak çıkmış bir akım diye biliyorum.
Yani bazı atestlerin bir amacı da marjinal,aykırı olmaktır.

Ateistlerle, Tanrıya inan kişilerin bu konularda konuşması bence zararlı.
Farklı dinlerden kişilerinde dinler hakkında konuşması zararlı.
Senin inancın benim inancım diye başlayan diyalogların sonu kalp kırıcı oluyor.

Ayrıca birbirine benzeme ihtiyacı olmasa insanların.
Farklılıklarımıza rağmen saygı duyup, onu kendimize benzetmeye çalışmasak.
Bizden olmayan, bizim karşımızdadır görüşü olmasa toplulukların
işte o zaman gerçekten birşeyleri karşılıklı konuşacak seviyeye gelebiliriz.

Bir insanı değiştirmeye neden çalışır ki başkası?
Hele de o kişi kendi yolunun doğru olduğunu nereden biliyor?
Belki yolu doğru sanarken, karşıdakini de kötülüğün içine sürüklüyor olabilir.

Evrende o kadar doğru varken hangisinin gerçek doğru olduğunu kim bilebilir?
Dünya bugüne kadar binlerce farklı Tanrı görmüşken,
doğru olanın hangisi olduğunu kim bilebilir?

Belki de hiç ihtimal vermediğimiz bir eski Tanrı yeniden
popüler olur veya gerçek Tanrı çıkabilir.

Bir insanın belki de hayatta yapması gereken en önemli görevi; Tanrıyı bulmak.
Dünyada arayıp da bulunamayacak yine aynı şey yine Tanrı.

Bu kadar farklı din, dini görüş, emir, yasaklar varken
sonunda bu işten kimin haklı çıkacağını merak ediyorum.

Merhabalar

Bizim bu gün farklı inanışlardan dolayı ortaya çıkmış farklı tanrılar aslında bir tanrıdır. Mesela bugün bizlerin insan eliyle icat edilmiş diye baktığımız dinler zamanında yaratıcı tarafından gönderilmiş peygamberler aracılığıyla. Bu konuyu incelersek görürüz ki 3 kutsal kitapta haber verilmeyen bir çok peygamber var. Bunu bir örnekle anlatabileceğimi umuyorum.

Hz. İsa İsrailoğulları'na peygamber olarak gönderildiğinde onları kendisine uymaya davet etti ve el ilah diye tabir etti yaratıcıyı. Hz. İsa'nın dili Aramice olduğundan yaratıcıyı böyle tabir etti. Yahudiler isa Yehowa diyor yaratıcıya Hz. İsa İsraillileri yoluna davet ettiğinde İsa'ya dediler ki "biz el ilaha uymayız bizim Yehowamız var."
Bu Hz. İsa'yı şaşırtmıştır. İsmi ne olursa olsun yaratıcı birdir buyurmuştur İsa Mesih...
 
Geri
Üst