raine
Kayıtlı Üye
T’ai Chi Ch’uan ve Taoculuk
T’ai Chi’ nin ne olduğunu anlayabilmek için Taoculuğun ne olduğunu biraz bilmek gerekir. Taoculuk, Konfiçyusculuk ve Zen Budacılığı ile Çin Kültürünün üçlü sac ayağını oluşturur. Taocu bilgeler binlerce yıl önce, evren içinde insan olarak ve eylemimizle nerede durduğumuzu sorgulamışlar. Doğayı gözlemişler, doğa yasalarını anlamaya çalışmışlar. Doğanın bir mesajı olduğunu görmüşler. Bu mesajın da insan yaşamına taşınması gerektiğini, bu olmadığında sıkışmış, daralmış, mutluluğu bir türlü yakalayamayan yaşamların ortaya çıkacağını vurgulamışlar. Bu mesaj çok sade bir ifade ile şudur; davranışlarında sabırlı, esnek ve yumuşak ol. Çevrenle, doğayla uyumlu, akarak yaşa. Sert olan kırılır. Saldırgan yenilmeye mahkumdur.
Bu sembol, YiN-YANG motifi, T’ai Chi sembolüdür Taoculuk da T’ai Chi’nin kaynağıdır. Taoculuğun tüm varoluşa yaklaşımı T’ai Chi’de harekete dönüşmüştür. Bu yüzden de T’ai Chi ‘harekete dönüşmüş bilgelik öğretisidir’ diyebiliriz.Taoculuk’da tüm varoluş BiR’i , TAO’yu oluştururken karşıtlıklara bölünmüştür. Kadın-erkek, sıcak-soğuk, kutuplar (kuzey-güney), iyi-kötü, ışık-gölge. Biri tek başına var olamaz. Karşıttırlar ama bir aradadırlar. Doğada zıtlar bir arada, doğa yasaları ile uyum içinde bir arada devinirler. Galiba sadece insan türü bu olağanüstü zincir içinde artık arsızlık boyutunda uyumsuzlaşıyor. Doğanın diğer varlıklarına verdiğimiz zarar bir yana, kendi türümüz içinde uyumu ne kadar yakalayabiliyoruz ki? İşte bu T’ai Chi sembolü, varoluştaki bölünmüşlüğün birliğini anlatır.
Tekrar T'ai Chi'ye dönersek; Chi, evrensel enerjidir. T’ai Chi, ‘ en üst seviye ‘gibi çevrilebilir. Ch’uan yumruk anlamına gelir. Form içindeki hareketler karşımızda görünmeyen bir partner ile mücadeleyi andırır. Ama bu mücadele derinliğine karşı tarafı sezme çabasıdır. Karşılıklı uyumu, BİR olma halini bulma çabasıdır. Taoculuğun bu uygulaması ile doğayı, doğa yasalarını daha iyi anlamaya çalışırız.
Bir T'ai Chi ustasından şu sözü aktarmak, böyle bir sistemi aktarırken sahip olunması gerekli yaklaşımı anlatması açısından önemlidir:
“Biz bu savunma tekniklerini başkalarını savurup atmak için (zarar vermek amaçlı...) değil, ama bu harika prensipleri arkadaşlarımızla birlikte yaşamak, paylaşmak için yapıyoruz.”
TUNG YING CHIEH (1888-1961)
Alıntıdır.
T’ai Chi’ nin ne olduğunu anlayabilmek için Taoculuğun ne olduğunu biraz bilmek gerekir. Taoculuk, Konfiçyusculuk ve Zen Budacılığı ile Çin Kültürünün üçlü sac ayağını oluşturur. Taocu bilgeler binlerce yıl önce, evren içinde insan olarak ve eylemimizle nerede durduğumuzu sorgulamışlar. Doğayı gözlemişler, doğa yasalarını anlamaya çalışmışlar. Doğanın bir mesajı olduğunu görmüşler. Bu mesajın da insan yaşamına taşınması gerektiğini, bu olmadığında sıkışmış, daralmış, mutluluğu bir türlü yakalayamayan yaşamların ortaya çıkacağını vurgulamışlar. Bu mesaj çok sade bir ifade ile şudur; davranışlarında sabırlı, esnek ve yumuşak ol. Çevrenle, doğayla uyumlu, akarak yaşa. Sert olan kırılır. Saldırgan yenilmeye mahkumdur.
Taocu ustalar bu yüzden suyu kendilerine örnek seçmişlerdir. Yatağında sabırla akan bir nehir kendisinden çok sert olan taşı, toprağı alır götürür. Sert kayaları oyar, kanyonlar yaratır. Yumuşak olanın serti yenmesidir bu. Kurumuş bir ağaç gövdesi düşünün. Sert bir rüzgar onu kırabilir. Oysa aynı rüzgar, dallarını esnekliği ile kendisine bırakmış canlı, yaş bir söğüt ağacına bir şey yapamaz. Yelkenini rüzgar yönüne göre doğru açmış tekne hızla yol alır.
Üç Öğretmen
Ortada Buda, solda Konfiçyus ve sağda elinde T'ai Chi sembolü, Yin-Yang motifi ile öğretisini sunan Lao Tse.
Ortada Buda, solda Konfiçyus ve sağda elinde T'ai Chi sembolü, Yin-Yang motifi ile öğretisini sunan Lao Tse.
Çin’de 300 çeşit savaş sanatları yelpazesinin yumuşak yumruk ucunda yer alan T’ai Chi, bu mesajı hareketlerine sindirmiştir. Yani Taoculuk, T'ai Chi'nin kaynağı olmuştur. Bu yüzden yalnızca sağlığımıza iyi gelen bir hareket sistemi değil, olgunlaşma -bilgeleşme yoludur. Bir yaşama kalitesi yükseltme yoludur. Hareketler daima döngüsel, yumuşak, görsel açıdan da çok estetiktir. Bilge Lao Tse’nin 2500 yıl önce yazdığı, aktaracağımız şu iki mesel herşeyi özetliyor:
insanoğlu doğduğu zaman
yumuşaktır ve zayıf
öldüğü zaman sert ve güçlüdür
bin bir tür dünyaya geldiğinde
yumuşaktırlar ve ince
öldüklerinde kuru ve katıdırlar
yumuşaktır ve zayıf
öldüğü zaman sert ve güçlüdür
bin bir tür dünyaya geldiğinde
yumuşaktırlar ve ince
öldüklerinde kuru ve katıdırlar
demek sert ve güçlü yandaşıdır ölümün
yumuşak ve zayıf yandaşıdır yaşamın
demek güçlü ordu kazanamaz savaşı
sağlam gövdeli ağaç kurtulamaz baltadan
güçlü ve büyük olan yenilir
yumuşak ve zayıf olan kazanır
mesel 76
su kadar yumuşak ve zayıf şey yok
ama serti ve güçlüyü yenmede
üstüne yoktur onun
değişmez bu
zayıfın güçlüyü yendiğini
yumuşağın katıyı oyduğunu
göğün altında bilmeyen yoktur ya
yine de kimse uyamaz buna...
yumuşak ve zayıf yandaşıdır yaşamın
demek güçlü ordu kazanamaz savaşı
sağlam gövdeli ağaç kurtulamaz baltadan
güçlü ve büyük olan yenilir
yumuşak ve zayıf olan kazanır
mesel 76
su kadar yumuşak ve zayıf şey yok
ama serti ve güçlüyü yenmede
üstüne yoktur onun
değişmez bu
zayıfın güçlüyü yendiğini
yumuşağın katıyı oyduğunu
göğün altında bilmeyen yoktur ya
yine de kimse uyamaz buna...
mesel 78
Yin-Yang
Bu sembol, YiN-YANG motifi, T’ai Chi sembolüdür Taoculuk da T’ai Chi’nin kaynağıdır. Taoculuğun tüm varoluşa yaklaşımı T’ai Chi’de harekete dönüşmüştür. Bu yüzden de T’ai Chi ‘harekete dönüşmüş bilgelik öğretisidir’ diyebiliriz.Taoculuk’da tüm varoluş BiR’i , TAO’yu oluştururken karşıtlıklara bölünmüştür. Kadın-erkek, sıcak-soğuk, kutuplar (kuzey-güney), iyi-kötü, ışık-gölge. Biri tek başına var olamaz. Karşıttırlar ama bir aradadırlar. Doğada zıtlar bir arada, doğa yasaları ile uyum içinde bir arada devinirler. Galiba sadece insan türü bu olağanüstü zincir içinde artık arsızlık boyutunda uyumsuzlaşıyor. Doğanın diğer varlıklarına verdiğimiz zarar bir yana, kendi türümüz içinde uyumu ne kadar yakalayabiliyoruz ki? İşte bu T’ai Chi sembolü, varoluştaki bölünmüşlüğün birliğini anlatır.
Tasavuf ve Taoculuk
Buraya kadar anlatılanlarla, Anadolu tasavvuf felsefeleri ve Taoculuk arasındaki yakın bağın varlığını görebiliriz. Eğer geçmiş Anadolu yaşamı ile bir bağımız varsa, Taoculuk bize hiç yabancı gelmeyecektir. Tasavvuf düşüncesine göre evren tek bir varlıktır ve O, Tanrı'dır. Önce Tanrı vardı. Ancak kendini, güzelliğini, iyiliğini görecek kimse yoktu. Kendini görünür kılmak için "Ol" emrini verdi ve evren oluştu. Bu yüzden varlıklar Tanrı'nın aynadaki görüntüsünden birer parçadırlar, insan da. Peki öyleyse nedir bu çirkinlikler, kötülükler, çiğlikler yaşamımızda? Tasavvuf düşüncesinin yanıtı şöyle: Her şey kendi karşıtı ile anlaşılır. Kötü yoksa, iyi anlaşılmaz. Soğuk yoksa, sıcak bilinmez. Evren, bütün bu karşıtlıklarla "BİR'dir". Mevlevi'nin Sema'sında, Bektaşi'nin Semah'ında dönerek varılmak istenen O'dur. Parçanın, bütünün içinde olduğunu sezme çabasıdır bu.
Eski Anadolu kilimlerinde sıkça kullanılan, içiçe geçmiş üçgenlerden oluşan “Kuzucuk” motifi bizim kültürümüzdeki Yin-Yang’dır.
Tekrar T'ai Chi'ye dönersek; Chi, evrensel enerjidir. T’ai Chi, ‘ en üst seviye ‘gibi çevrilebilir. Ch’uan yumruk anlamına gelir. Form içindeki hareketler karşımızda görünmeyen bir partner ile mücadeleyi andırır. Ama bu mücadele derinliğine karşı tarafı sezme çabasıdır. Karşılıklı uyumu, BİR olma halini bulma çabasıdır. Taoculuğun bu uygulaması ile doğayı, doğa yasalarını daha iyi anlamaya çalışırız.
Bir T'ai Chi ustasından şu sözü aktarmak, böyle bir sistemi aktarırken sahip olunması gerekli yaklaşımı anlatması açısından önemlidir:
“Biz bu savunma tekniklerini başkalarını savurup atmak için (zarar vermek amaçlı...) değil, ama bu harika prensipleri arkadaşlarımızla birlikte yaşamak, paylaşmak için yapıyoruz.”
TUNG YING CHIEH (1888-1961)
Alıntıdır.