Çocukken bu çizgi film karakterinden nefret ederdim. Sevmemek değil salt anlamsız bir nefret. Küçüklüğümden beridir müzik, film, çizgi film ve hatta bazı yazıları görür görmez, duyar duymaz o tarifi olmayan ''salt anlamsız nefret'' uyanmıştır. O zamanlar sadece basitçe itici geldiğini düşündüğüm bir çok şey daha sonra subliminal etki içerdiği belli olan şeyler olduğunu öğrendim. Bunun yanı sıra çok farklı olarak, bazı yazıların, görsellerin ve müziklerin ise çok başka amaçlarla (pozitif anlamda) çok başka kimseler tarafından kullanıldığını da anladım.
Başka konularda olduğu gibi, bu konuda da birbiriyle mücadele eden kutuplar olduğunu söyleyebilirim. Bazıları negativite için subliminal mesajları kullanırken, bazıları da ''ilham'' diye nitelediğim bir şifreleme ile, o şifreyi bilinçaltıyla çözümleyip içselleştiren insanlara yol gösterdiğini anladım.
Evrenin gizemleri her yerde. Okuduğunuz kitaplardan, gazete yazılarına, izlediğiniz çizgi filmlerden, dinlediğiniz müziklere kadar.. Üstelik bu eşsiz ve güzel karşı sistemin bir diğer güzelliği ise söz gelimi bir müzik ise, bestecinin haberi olmadan bu ilhamı dağıtması.
Çok boyutlu bir şifreleme kodunun, uygun beyinlerle, diğer uygun beyinlere şifreleri dağıtması yani.
O kadar muhteşem, sarsılmaz ve düzenli bir sistem var ki, oturup hesap yapanların karşısında böylece hep bir hesap oluyor.