Arkadaşlar şu soruma biri cevap verirse eger ugraşmaya devam edecegim aşk büyüsü, şan büyüsü, para bulma falan filan bi sürü büyü var örneklerimin hepsinde hapista yatan müebbede mahkum bir adam var... Hapishanede ve müebbete mahkum ... Bu kitaplardaki vs. usullerle örnek birini kendine aşık etsin yada hapisten kurtulsun yada çok parası olsun falan ... eger bunlardan birini başarabilirse heralde o zaman evliya ermiş gibi alim bi insan olur... hapiste yatanların da 1000 de 999 u bu şeyleri ne yaparsa yapsın başaramayacıgına göre bence alim olmadan allahın yardımı olmadan hiçbiri bi işe yaraz sanki... kafam karışık ama umarım toprlamışımdır...
Gerçekten de çok karışık yazmışsınız ama, anladığım kadarıyla müebbet hapse mahkum bir insanı örnek vermek istemişsiniz ve büyü yoluyla hapisten kurtulmayı başarabilirse ben de büyünün gücüne inanırım demek istiyorsunuz. Ama bu kişi alim olmalı ve Allah'ın yardımı olmalıdır da diyorsunuz. Bir kere büyü konusu, ister islami olsun ister diğer türlerde, temelde inanca dayalıdır. Yaptığınız işe şüpheyle yaklaştığınızda büyü gücü diye birşeyden bahsedemezsiniz. İnanç sözkonusuysa Allah'ın yardımı olmadan diye birşey düşünülemez. Örnek verdiğiniz kişinin inancının İslam olduğunu düşünerek devam ediyorum - çünkü kişinin kabullendiği, kendine uygun bulduğu sisteme göre inancı şekillenir, Hristiyansa Hristiyan usullerince olan uygulamaları benimser, Pagan inancına sahipse Pagan usullerince olanları gibi. Müslüman olan örneğimizle devam edeyim, bu kişi doğal olarak majikal bir uygulama yapmak istediğinde islami usulleri tercih edecektir. Ki zaten inancına ters bir uygulamada başarılı sonuç elde etmesi pek mümkün değildir, çünkü ister istemez yaklaşımı şüpheci olacaktır. İslami bir usulde uygulama yapmak istediğinde Allah'tan yardım isteyecektir bu kişi. Çünkü İslami uygulamalarda kullanılan dualar, kelimeler İslam kaynaklıdır. Demekki Allah yardımı olmaması sözkonusu değil. Dikkat ederseniz müebbet hapse mahkum olan bu kişiye hep iyiniyetli yaklaştım şu ana kadar, neden hapiste olduğunu bilmeden. Belki de bu kişi birisine tecavüz etti, öldürdü, çok kötü bir nedenle hapiste. Eğer böyle ise, bu kişi zaten ne kadar vicdanı rahat bir şekilde Allah'tan yardım dileyebilir ki. İşte yine inançta netlik durumu; vicdanı rahat olmayan bir insan, bilinçaltında hapisten kurtulma hakkını kendinde göremeyecektir. Yok eğer haksız bir nedenden ötürü hapisteyse, Allah'a tam bir inançla dua edebilir zaten, majikal araç temin etmesinin ya da uygulama yapabileceği ortam bulabilmesinin güç olacağını düşünüyorsanız.
Majikal (büyüsel) uygulamalarda kullanılan majikal araçlardan önce inanç, konsantrasyon ve imajinasyon gelir. Bu üç unsurdan yararlanarak enerjinizi araçlarınıza geçirir ve bu araçlara majikal özellikler katarsınız. Aksi takdirde bu araçlar sadece mumdur, tütsüdür, bitkidir...vb. Yani uygulamanızın tutacağına inanarak başlarsınız, konsantre olur ve uygulama boyunca uygulamadan beklediğiniz sonucu olmuş, oluyormuş gibi imajine edersiniz. Demekki sadece bu üç unsurla da büyü yapabilirsiniz, zihninizi gerektiği gibi kontrol edebiliyorsanız.
Verdiğiniz örnek, yani müebbet hapse mahkum olan kişi, büyünün gücünü çok da doğrular nitelikte değil maalesef, birkaç nedenden ötürü. Birincisi, hapishane ortamları, kişilerin sağlıklı ve dengeli düşünmelerine yardım edebilecek ortamlar değildir. Dışarıda çok dengeli, iradesine hakim olan birisi yanlış bir karar sonucu hapse girse dahi, içeride geçirdiği sürede bu dengeyi yitirebilir, karamsarlaşabilir. İkincisi, kişi gerçekten bir suç işlediği için hapse girdiyse zaten iradesini kontrol edebilen birisi değildir. Üçüncüsü, kişinin vicdanı rahat değilse, her ne kadar, özgür olma hakkını kendinde görüyorsa da, bilinçaltı tersini söyleyecektir ve sağlam bir inanışla uygulama yapıp tutturması, çok olası değildir. Birinin aşkını kazanma hakkını kendimizde bulabiliriz, ya da daha fazla paraya sahip olma hakkını. Ama suç işlemek, birinin canına kıymak, hırsızlık yapmak, tecavüz etmek gibi durumlarda vicdan muhakkak devreye girer ve kişi, o suçluluk hissiyle rahatça "dışarıda olmak benim hakkım" diyemez.
Bunun dışında para, iş, aşk gibi konularda çok çeşitli uygulamalar mevcuttur ve bu uygulamalarla bir çok kişi sonuç elde edebilmektedir. Doğru mu yanlış mı, günah mı değil mi, bunun kararı zaten kişiye aittir. Doğru bulmadığınız bir konuda sonuç elde edemezsiniz doğal olarak. Hapishanede bulunan 1000 kişi, 1000 farklı düşünce, inanış ve psikolojik durum demektir. Yani bir uygulamayı alıp, herkesin ondan aynı sonucu elde etmesini umamayız. Büyüyü bırakın, 2 Müslüman kişiyi ele alalım. Zenginlik için ikisi de aynı duayı etsin, Allah'a yakarsın. Birinin duası kabul olurken, diğerinin ki olmayabilir.
Suç duada mıdır, hayır, duayı eden kişinin yaklaşımındadır. Zenginliğin kendisi herkes için farklı anlamlar içerir zaten.
Burada paylaşılan uygulamalar için de, diğer üyelerin "yapan var mı, tuttu mu, tuttuysa ben de yapayım" diye sorması bu nedenle lüzumsuzdur. Paylaşılan uygulama size uygun geliyorsa, sonuç elde edebileceğinize inanıyorsanız alır uygularsınız. O tutturdu, demekki bu tarif doğruymuş diye birşey yoktur.