Halkın refahı artarsa ; ahlaksızlık azalır, eğitim seviyesi artar, bilim yükselişe geçer.
Dediğinizden yola çıkarak namazın ne zaman ne kadar olgunluğa bilgiye erişildiğinde kılınması gerektiğini biliyorsunuz size soruyorum şimdi kendi isteğiyle namaz kılan bir kişi namazından dönerse ne olur attığı adımın anlamı = ortada bu yüzden namazdan dönülmemesi vurgulanmış olamaz mı aynı zamanda namazı istemek için için gerekli şartlara yoğrulurken o şartlara yoğrulun yoğrulmadan geçmeyin anlamında da namaza teşvik edilmiş olabilirBir gün Yahudi bir adama soruyorlar : Nasıl bu kadar büyüyorsunuz, gelişiyorsunuz, zenginleşiyorsunuz ?
Yardımlaşarak diyor. Birbirimize destek oluyoruz, kimsenin iflas etmesine izin vermiyoruz ve ticaret yapıyoruz. Sizler neden bunu başaramıyorsunuz biliyor musunuz diye soruyor bu sefer ve cevabı arkasına yapıştırıyor. Çünkü diyor sizler, daha kitabınızı okumasını bilmiyorsunuz.
Bunu yazmak istedim çünkü, kelimelerin anlamını bilmiyoruz. Tek bildiğimiz, önümüze konanı olduğu gibi kabul etmek. Sorgulamıyoruz, sormuyoruz..
Benim mantığım namazın ( sonuçta bireysel bir ibadet şekli ) sürekli vurgulanmasını kabul etmiyor. Eğer bir dini öğreti yayılacaksa ve bu öğreti bireysel zenginliğe karşı ise, en çok emrin dayanışmadan geçmesi gerekir.
Halkın refahı artarsa ; ahlaksızlık azalır, eğitim seviyesi artar, bilim yükselişe geçer.
Sadece maddi destek değil, ahlaki eğitim anlamında da destek gerekir, politikacılar çok mu aç
Sokakta mendil satan çocuklar da var, milyonları götüren ama yine de doymayan kalantorlar da.
Yazarken o döneme göre düşünüp yazdım. O yüzden eksik gelmiş olabilir.
Dönemimize göre o kadar haklısın ki @Mya
Bu dönemde de uçurumlar olmasının sebeplerinden biridir aslında kavram karmaşası.
Yanlış bilgi ile dolu nesil, aynı fikri öğreterek gelir. Geçmişte aile ne öğrettiyse, gelecek kuşağın izleri de onu taşır.
Mesela ben, mezhep kavramını orta okula giderken sınıfımda duymuştum ve ne olduğunu anlamamıştım. Neyin ayrımı diye de o kadar çok kafa yormuştum ki, akşam işten gelen anneme ilk sorduğum mezhep nedir olmuştuÇünkü sınıfımda yobaz fikirli bir aile, çocuğuna aynı fikri aşılamıştı.
Dediğinizden yola çıkarak namazın ne zaman ne kadar olgunluğa bilgiye erişildiğinde kılınması gerektiğini biliyorsunuz size soruyorum şimdi kendi isteğiyle namaz kılan bir kişi namazından dönerse ne olur attığı adımın anlamı = ortada bu yüzden namazdan dönülmemesi vurgulanmış olamaz mı aynı zamanda namazı istemek için için gerekli şartlara yoğrulurken o şartlara yoğrulun yoğrulmadan geçmeyin anlamında da namaza teşvik edilmiş olabilir
Bir de yasaların adaleti gözetmesi var tabi.. Baklava çalan çocukları yıllarca hapiste yatırıp, banka hortumlayanları serbest bırakmakla olmuyor ahlaklı toplum
sanırım yanlış düşünmüşüm oysa ima da etmiştim o kadar @dennise 'in de dediği gibi namazın ergenliğe girenlere starter pack gibi verilmesi doğru değil araştırmalara girmesi farzdır çünkü dini araştırdıkça namazı isteyerek kılacaktır sorularını giderdiğidne yeniden soruları oluştuğunda giderdikçe mertebesi yükselecektir ve artık Allah'ın önünde boyun eğecektir hiçbir zorlama olmadan kalbi var insanın islamda bahsedilen kalp diliyle de kendini oraya itebilir namaz kılmamaya aciz kalıyor insan namazın bir sonraki adım olduğunu kalbiyle ve ondan gelen iletiyle de aklıyla biliyor peki geriye adım atarsa ne olur? ileriye adım atarsa ne olur?Namazdan dönmek ; kendini bilmez kişilerce ortaya atılmış alelade bir deyimdir. İnanır, inanmaz. Önce inanır, sonra inanmaz.
Allah'ın bizim namazımıza ihtiyacı yok. Evreni yaratan üstün aklın maksadının namaz olduğunu düşünmüyorum.
O nedenle tüm ibadetler bütündür, birini yapıp diğerini bırakamayız; Müslümansak tekamülümüz için hepsi gerekli.Sizin namaz kılmanız da salattır, iyilik doğruluk adalet sevgi hoşgörü barış için yaptığınız düşünce ve davranışlarınız da salattır. Bu ikisinin de yapılması gerekir.
O nedenle tüm ibadetler bütündür, birini yapıp diğerini bırakamayız; Müslümansak tekamülümüz için hepsi gerekli.
Hep söylendiği için klişeleşmiş bir cümle: bizim namaza ihtiyacımız var, Allah'ın değil. Sadece namazla olmaz elbette ancak namazsız hiç olmuyor; eğer kul hissedebilirse, Allah ile direkt temas kurulan tek ibadet namazdır ki namazın içinde bir de zikir ibadeti var. "Beni anın ki ben de sizi anayım" diyor Allah, namazda kulun ve yaratıcısının karşılıklı birbirini anması söz konusu. Çok özel bir an bu.
Bunlar çok derin konular, mümkün olduğunca ahkam kesmemeye çalışıyorum, bu seferlik sessizliğimi bozmak istedim.