Bir kere şu konuya bir aciklik getirmek lazim. Okunan sey Kuran ayeti de olsa, ilkokul dilbilgisi kitabi da olsa okuyanin tum sahsi benlik faktorleri, bakis acisi, hisleri, yaklaşımı, duygulari idrakini etkiler. Burada Kuran'da falanca ayette acikca soyle demistir deyip acikca bak boyle denmis deyip reenkarnasyon yok demek cok yuzeysel bir bakis acisi.
Oysa Kuran metin derinligine sahiptir. Bakara 106'dan tutun da, Taha 113'e, Zümer 23'ten Zariyat 49'a kadar, yaygin inanis ve maalesef arap ogelerine sıkışmış bir gelenekci yaklasimla okursaniz reenkarnasyonu kesin inkar ettigini dusunursunuz. Bunda en onemli pay, size cocukluktan beri boyle bir seyin olmadigini ve mumkun olamayacagini bilincaltiniza zerk eden cevreniz, toplum yapisi ve 3 boyutun otesine gidemeyen alginizdir. Dolayisiyla bu size baska faktorler etkisinde normal gelen bir realitedir.
Oysa din kavramini, belli rituellere, ibadet sekillerine, gelenekci yaklasima, degismez kabul edilen zanlara gore degil de evrensel olarak yorumlarsaniz alginiz ve bakis aciniz o zaman degismeye baslar. Dinler bir aractir, mühim olan insanin elde ettigi edinimdir. Ayni sonuca hangi yoldan vardigin onemli degildir, dolayisiyla arzularini terk etmeye calisan bir budist ile nefsine hakim olmaya calisan bir musluman, ruhuna ayni edinimleri kazandirmaya calisir.
Keza akillara, hayallere, fikirlere, duygulara, sezgilere sigmayacak Yuce Yaratan'i 99 isimle anlatmak da Yaratan isinin dogasina terstir. Bu isimler bize algi verir. Bakin biz hepimiz yaratilmis varliklar olarak goreceli realiteler yasiyoruz. Mutlak olan Allah'tir. Onu tamamlamaya calistigimiz her sifat onu betimlemekten uzak kalacaktir, cunku o sifatlarin hepsinin zitti vardir. Oysaki Allah mutlaktir, kiyas edilebilecek zitti yoktur. Bu mantikla ayetleri biraz daha derin okur, her karsit dusunceye cinlerin seytanin isi demezseniz biraz daha derinlik kazanabilirsiniz. Keza reenkarnasyonun ne materyalizmle ilgisi vardir, ne de hinduizmdeki tenasuh inanciyla. Varlik, dunyada beden giysisini geçirir, deneyimler yasar ve her yasaminda yarattigi karmayi duzeltmek ve butunluge ulasmak adina yeni ihtiyaclarla yeni yasamlar tertip eder. Her ruhun ihtiyaci da farkli oldugundan herkesin sinavi da cesit cesittir. Dunyaya gelis gidisler arasinda her yasaminin edinimlerini sorguladığı ve dinlerde cennet cehennem seklinde anlatilan bir donem gecirir ki, bunlar aslinda mekan degil ruh halidir. Daha sonra ruhsal butunluge ulasmak adina yeni deneyimler elde etmek icin tekrar bedenlenir. Iste bu her iki hayat arasindaki vicdan muhasebesi asamasina berzah dendigini dusunursek, Muminun 99-100 ayetleri reenkarnasyonun acik bir delili olur. Yani tamamen olaya baktiginiz bilgi seviyesi ve bakis aciniza bagli. Bir de unutmadan, islam dahil herhangi bir dini kuru kuru o donem olayları uzerinden degerlendirmek de eksiklige yol acar. Keza insanoglunun arayis ve ihtiyaclari, inanis ve yasamlari ilk ortaya cikisindan beri evriliyor ve bu da mitsel konu ve dinlere de yansimis durumda. Ornegin reenkarnasyonu red sebeplerinden baslicasi, onceki hayati hatirlamamaktir. Ki bu da uykuya dalis aninin hatirlanmamasina benzer bir durumdur. Insana birtakim ilahi icaplar geregi onceki yasami unutturulur ki sinavina o icaplar geregi odaklanabilsin. Misal yunan mitolojisindeki lethe irmaginin da bu yonde bir hikayesi var diye biliyorum. Yani ilk caglardan beri ustu ortulu verilen bilgiler, sembollerin daha derin anlamlarinin yavas yavas ifsa olmasiyla hakikate daha yakin anlam kazanmaya basliyor. Dunyayi cevreleyen iyonosferin saniyedeki devir sayisinin dusmesi, bu sebeple zamanin algida daha hizli akmasi falan bunlari da insan algi ve arayislarinda hesaba katmaliyiz.