Osi şifa uyumlaması mayıs ayı yarışması

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Bu tamamen ikilemde bırakabilir ebeveynleri. çocuk; büyümeye-anlamaya başladığı andan itibaren parapsikojik bilgileri öğretmeye kalkarsak bunların "parapsikolojik bilgi olduğunu- normalin dışında olduğunu" iyi anlatabilir miyiz, anlatırsak çocuk bunları iyi ayırt edebilir mi tamamen muamma.
Henüz büyüdüğünde, topluma adapte olmaya başladığında bu bilgileri kullanma, uluorta konuşmama durumlarını kavrayamama durumu olabilir ki bunları nice olgun insan dahi yapamayabiliyor.

Bizler bu konuları ötekileştirmiyoruz fakat bu konulara çok uzaktan bakan bir güruh var. Misal çocuğunuz bir arkadaşına bazı enteresan durumlardan bahsetti, o arkadaşının ebeveynleri hepimizin tahmin ettiği gibi " o çocuktan uzak dur" diyecektir. Bununla beraber 2.derece çevresine yayıldığında bu konu, çocuk tamamen dışlabilir. bunun tersi durumda ise yani aşırı şekilde merak uyandırabilir ki bir çocuk bu üstüne gelinme durumunu psikolojik olarak kaldıramayabilir.

Bunlar negatif durumlar.

Pozitif durumlara gelecek olursak. Çocuk büyürken bu bilgileri alacağından, farkındalığı-beyni henüz tv,eğitim ( dünyadaki eğitimin zihin oyalayıcı olduğu kanısındayım.) vs. kaynaklarca körelmediğinden çok daha ileri bir farkındalığa ulaşabilir. Bizim yapmamız gereken şahsi kanaatim, belli bir yaşa kadar ( ergenliğe yakın ) bu bilgileri farkettirmeden vermek. Çocuk bazı şeyleri bilecek fakat bu bilgilerin normalin dışında bir şey olduğunu bilmeyecek. Bu sayede arkadaş çevresine bu durumları anlatma oranları minumuma inecek. çünkü ortada garip bir şey yoktur çocuğa göre. Hangi bilginin hangi oranda verileceğini ise, bu konuda bilgi verme seviyesinde olan ebeveynlerin danışacağı birileri, en önemlisi kendi fikirleri vardır.
 
Yorumları okuyorum değerlendirme yapıyorum ama hala parapiskoloji biliminin çocuklara göre olmadığı kanaatindeyim.

Bence bir çocuk için önemli olan ( olması gereken) madde boyutudur. Düşünün bir kere yeni doğan bir çocukta benim şu an tanımladığım anlamda bir bilinç düzeyi yoktur. Herşeye önce tanımakla başlar ardından taklit etmekle devam eder. Çok sonradan bilinç oluşur.

Ben kişisel olarak insanın yaratılışı konusunda; ''çok yüksek enerjili'' insan ruhunun bu yüksek enerjiden dolayı ''ilkel'' insan bedeniyle sınırlandırıldığını düşünüyorum ve insanlardaki çocukluk çağının uzun olmasını buna bağlıyorum ve bunu uyum süreci olarak nitelendiriyorum.

Kısaca bir insan için şunu söylemeye çalışıyorum,

Çocukluk cağında seyahat etmenin ne demek oluğunu anlayamayacağı için zihin seyahatini ve/veya astral seyahati anlayamaz,
görmenin ne demek olduğunu anlayamacağı için 3. gözle görmenin ne demek olduğunu anlayamaz,
bilincin ne demek olduğunu anlayamacağı için bilinç altının ne demek olduğunu anlayamaz,
hastalığın nasıl oluştuğunu anlayamayacağı için şifa enerjisinin ne demek olduğunu anlayamaz,
Dünyayının ne demek olduğunu anlayamayacağı için öbür dünyanın/ dünyaların ne demek olduğunu anlayamaz,

Zaten bir cocuğun tüm cocukluk evresi boyunca madde ile ilgili öğrendikleri ilerki yaşamında ögreneceği parapiskoloji biliminin temellerini oluşturur. Ve zaten cocuk yetiştirirken bence en hayati nokta hem fiziki hemde ahlaki acıdan temeli sağlam oluşturmaktır.
 
Nesıl gıderek zekılesıyor. hem ruhu hem beynı eskı ınsanlara gore farklı. Cocuk eger algısı acık bırısıyse kesınlıkle ogretılmelı dıyorum. Bılgı tehlıkelı yada yasak bır sey degıldır. Aksıne bılgının her turlu ogretılmelıdır eksık yada yalan degıl tam ve gercek olmalıdır da. Eskı ınsanlardan farklı olarak kendını maddeler boyutuna sınırlı bır hapıshaneye degılde sınırsız bır evrene aıt hıssetmelıdır. Cocuk zaten arastırır merak eder sorar. Dogru soruyo sordugu zaman dogru olan cevapları vermelıyız. Buna ıster ınancın varlıgı dıyebılırsınız ıster yoklugun kabulu. Ama cocuk, bır gun yetıskın olucaktır. Parapsıkolojı de gunumuzde kacınılamayacak kadar yakın. Bılgısız kısılerden garıp hıkayeler duyup bır anda kendını hıc bılmedıgı bır konunun ıcınde kafası karısmız ve korkmus bulmasındansa cocuklugundan ıtıbaren nelerın ne kadar gercek oldugunu bılıp korkmadan yetısmesını tercıh ederım. ızledıgı bır fılmden yada kıtaptan etkılenmemesını yok olanı bıldıgı kadar ergenlık donemınde kendını bos ve anlamsız hıssetmemesını ısterım. Cunku evren bılmedıgımız kadar buyuk ve dolu Son bır soz olarak dyorum kı Insan bılmedgınden korkarmıs. Bu yuzden bılmelı.
 
Tabiki her aile kendi doğruları çerçevesinde yetiştirmek ister çocuğunu.Fakat çocuk yetiştirilirken bundan daha ziyade ona kendi hak ve özgürlüklerini hissetirmek gerekiyor. Küçük yaşta anlatılarak başlanan bu olay çocuk büyüdüğünde de öyle yansımaya devam ediyor. Çocuk küçük yaşta aldığı eğitimlerle savunur kanısını ve çürük çıkar. Kafada bitirilmesi gerikir büyüdüğünde herkes gibi karar vermeli ve oda çocuklarına bunu yapmalıdır.Parapsikoloji ap ayrı bir konu bir çocuğa anlatılmasını doğru bulmuyorum bir yeteneği varsa zaten yolunu bulur. İlgisi varsa ,o konulara yoğunlaşır. Şimdi daha çok soyut ve anlaşılması bile zor tabirleri anlamakla geçiyor çocukluğu.
Parapsikoloji; Duyular dışı algılama, psikokinezi, “ölümden sonra yaşam” gibi konulara ilişkin olan, paranormal (normal dışı) olduğu düşünülen olayların yani klinik bulgularla ölçümlenebilen psişik feno­menlerin dışında kalan alanların üzerinde deneysel yöntem yoluyla araştırıma yapılması anlamına gelmektedir.
Bunları bilmek ve öğrenmek bana çok şey katıyor ama çocukta ki etkisi farklı boyutlara çıkabilir.
 
Soru:Çocuklarımızı parapsikolojinin bilgilerine göre yetiştirebilir miyiz? Yetiştirebilirsek neler yapabiliriz?
Öncelikle metafizik bilgilerin kabulü beraberinde yaradılışında bu ölçüde açıklanması gerekliliğini gösterir. Var olan dinler ile ilişkilendirilerek bir sentez yapılabilir fakat bu öğretilerin uyumu en fazla deist inanışla beraber açıklanabilir, malumunuzdur ki deizm daha ucu açık bir inanıştır yeni ruhsal keşifleri diğer dinlerin kırmızıçizgilerine nazaran kabul edebilir.
Pedagolojik sistematiği hâlihazırda bulunduğunu sanmıyorum. Zannımca işin püf noktası ahlaki aritmetiğin oluşturulması ve herkes tarafından kabul edilebilir bir temele oturtulması esastır. Kullanılacak olan dil şimdiki zaman değil geniş zamanı kapsayacak ve mantıksal bağlamda da bu böyle olması gerekecektir.
Pozitivist düşünce geniş çerçevenin,kabul edilebilirlik açısından,belirgin rolünü üstlenmeli öyle ki bunun üzerine hayat içerisinde inancının daha aktif çıkarımlarını bulabilecek ve veya araştırıp sağlamasını yapabilecek,mevcut sosyo ekonomik sistemde bu aktifliği(çok fazla içe dönük felsefi veya düşünce sistemlerinin aksi olmalı yoksa sistemin oluşturduğu suni düzenin ufak bir köşesinde kalabilir.)üstüne katarak yaşamın kendisi ile birlikte genleşmeye devam edecektir.
Son olarak mevcut dinlerle sentezlenmesi çok zor gibi.
 
Bir kaç güne kişilere özel mesaj atılır sanırım.. Daha önce katılmamış kişilerin geçmişte ki deneyimleri araştırmalarını tavsiye ediyorum.En önemlisi de şimdiden hazırlık olarak biraz meditasyon yapıp enerjinizi dengeleyebilirsiniz..

:)
 
Sayın Urum. üst üste yazıyorum ama belirtmek istedim. Emek hırsızlığı yapmak istemem sizde belirtmişsiniz takip edemeyeceğim için cekiliyorum ben uzun süre giremeyeceğim. Katılanlar icin hayırlara vesile olsun.
Sevgiyle kalın.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst