Ra_
Banlı Kullanıcı
Aker (aynı zamanda Akar'da denir) Mısır mitolojisinde ufuk çizgisinin tanrılaştırılmış hâlidir. Aker'in görevi Güneş'i ayarlamak ve yükseltmektir. Aker'e yardımcı olan bir tanrı topluluğu vardır bunlar Akeru olarak isimlendirilir.
Ufuk çizgisi olarak, Aker günler arasında ki sınırın (geçişin) sembolü olarak da görülür. Güneş'in zirveye ulaşmasından itibaren Burçlar kuşağında ki Aslan burcunda bulunan başlar daha sonraları dün (Mısır dilinde SEF) ve bugün (Mısır dilinde Duau) olarak şekillenmiştir.
Bu nedenle Aker sıklıkla Ruti ile bağdaştırılır. Ruti, Mısır dilinde iki aslan demektir. Hiyerogliflerde sıklıkla bu iki aslanın arasında bir ufuk çizgisi vardır ki bu iki dağ arasından doğan güneş manasındadır.
Gün geceye dönerken Akerin ölüler diyarının girişini ve çıkışını koruduğu ve gece olduğu sırada güneşin oradan geçmesi için kapıları açtığı söylenir.Ölüler diyarının koruyucusu olarak "ölü"nün içeri girmek için Akerden izin alması gerektiği söylenir Akerin izniyle geçenlerin yılan ısırığı ya da akrep sokması gibi ölüm nedenlerinde münfesih olduğu söylenir.
Mısırlılar Sabah ve Akşam kapılarının Aker tarafından korunduğuna inanırlar,bazen evlerinin girişine bu ikiz aslanları yerleştirirler ve bu aslanların onları şeytani ruhlardan koruduğuna inanırlar. Bu düşünce Yunanlılar ve Romalılarda da sürdürülmüştür ve bazıları tarafından günümüzde bile korunmaktadır.
Kaynak : Vikipedi
Amon (Amen, Amun, Ammon, Amoun): "Amen" "saklı olan" demektir.Amon, Teb'in baş tanrısıdır. Eşi Amunet'le birlikte ilk tanrılardan biridir. Kutsal hayvanları kaz ve koçtur. Orta Krallık Dönemi'nde sadece yerel bir tanrıydı ama Tebliler Mısır'a hakim olunca Amen önemli bir tanrı oldu. 18. Hanedan'dan itibaren Tanrıların Kralı oldu. Ünlü Amen Tapınağı Karnak, dünyanın en büyük dinî yapısıdır. 19. ve 20. Hanedanlar Amen’in “görünmeyen yaratıcı güç” olduğunu cennetteki, dünyadaki, engin derinlerde ve yer altı dünyasındaki hayatın temeli olduğunu düşünürlerdi.
Amon "hoşnuttur" anlamına geliyordu. Daha sonra Ra ile birleşerek dini törenlerde adı anılan ve kendisine yücelikler atfedilen Mısırın en güçlü tanrısı oldu. Bu ritüel amin (amen) şeklinde dualardan sonra söylenen bir ifade olarak ortadoğu geleneğinde halen yaygın olarak devam etmekte olan bir uygulamadır. Günlük hayatta kullanılan bir başka deyim ise "Amin, Allah razı (hoşnut) olsun" şeklindedir.
Kaynak : Vikipedi
Anubis (Anpu), Antik Mısır mitolojisine göre, Nephthys ve Seth'in oğlu olduğu düşünülür. İsis ve Osiris'in oğlu olduğu da görüşler arasındadır. Çakalların mezarlar etrafında dolaşması nedeniyle çakal başlı Anubis ölümle beraber anılır. Ölen Osiris'i mumyaladığı için mumyalama tanrısı olmuştur. Görevi tüm ölüleri korumak ve yüceltmektir. Bu yüzden mumyalamayla görevli kişiler Anubis maskesi takarlardı. Ölen kişi diğer dünyada yargılanırken Anubis ona yardım eder. Anubis diğer dünyada ölülerin koruyucusu ve ölüler kentinin efendisidir. Anubis tanrılar arasında en korkutucu olanıdır. Ölüleri tekrar hayata döndürme gibi bir özelliği de olduğu sanılmaktadır. Yüzünde bir çakal ısırığı vardır. Kutsal mumyalayıcı olarak da bilinir.
Anubis'in çakal başlı olma sebebi ise mezarların etrafında çakallar dolaşmasıdır. Mezarlar da Anubis'i ilgilendirdiğinden çakal başlı olarak tasvir edilmiştir. Anubis'in izi neredeyse tüm mezarlarda görülür.
Antik Mısır inancına göre Anubis'in mezarları koruma güçüne sahip olduğu bilinmektedir. Bu yüzden mezarların girişine mezarları korusun diye Anubis heykelleri konulmuştur.
Ayrıca Anubis bizde bilinen ismi ile mahşer günü ruhu tartan tanrıdır. Terazisinde ölünün ruhunu temsil eden kalbi ile Adaletin tanrıçası Ma'at' ın tüyünü tartar. İyi birinin kalbi tüye karşı hafif gelir ve ölünün ruhunu gök yüzüne bir daha doğması için gönderir. Eğer kötülük yapmış biri ise tüy hafif gelir ki bu durumda o kişinin ruhu yer altı ülkesine yılanlara gönderilir. Bu da sonsuz azap demektir.
Anubis en çok bilinen Mısır tanrılarından biriydi. Doğruluk tüyüne karsı ölünün yüregini tartarken, Anubis ahrete kimin gideceginin kararını verme konusunda Osiris’e yardım ederdi.
Anubis’in rolü, ölüye yeraltında rehberlik etmekti ve bu ona Mısırlılarda özel bir önem vermekteydi.
Yeryüzündeki hayattan çok, onları ilgilendiren yer altı tanrısı olan Osiris’in diyarındaki sonraki yaşamdı. Anubis’e bütün bu ölümlerinde ‘temiz’ olarak yargılanmak isteyenlerden dolayı saygı duyulurdu ki diğer dünyaya rahatça gidebilsinlerdi. Kalbi dogruluk tüyünden daha hafif ya da esit olarak tartılan kisi yer altı dünyasında Osiris’e sunulurdu.
Ek olarak, Anubis bedenin çürümesini engelleyen mumyalamanın mucidi olarak bilinirdi. Mumyalanan bir Mısırlı'nın ruhu yargılanır yargılanmaz daha önceden içinde bulundugu bedene tekrar girebilirdi. Anubis eğer orada vücudu korumazsa kurtuluş ve dolayısıyla ahiret olmazdı.
Anubis’in TasviriAnubis çogunlukla bir çakalın ya da kurdun siyah bası ile insan formunda tasvir edilirdi.
Bu özellik mezarlık çevrelerinde dolasan birçok vahsi köpegin temsili olmalıydı. Bunlar mezarlıkların resmi olmayan gardiyanları olarak belirmislerdir, daha sonrasında ise köpek-baslı Anubis’le baglantıları kurulmustur.
Anubis genellikle uzun adım atmıs ya da ayakta durmus sekilde canlandırılırdı fakat bazen ise yere uzanmıs ya da çömelmis tam bir hayvan formunda gösterilirdi. Yine siyah renkte olarak, Mısır tapınaklarında bulunan tanrıların heykellerini içeren tapınak olan naos seklinde bir tabutun üzerine egilmis vaziyette olabilirdi.
Kaynak : Vikipedi