Marduk gezegeni (Kıyamet senaryosu)
- Konbuyu başlatan peril
- Başlangıç tarihi
horor_anqel
Kayıtlı Üye
haklı olabilirsiniz
yeni olduğum için bu işlerde hatalarım olabiliyor.Hatam olduysa affola
ghetto1987
Kayıtlı Üye
bence bunları yanlış amaçlarla yazıyorsunuz doğru çok ışık yılı ötelerde yaşayan medeniyetler var ancak 2012 yılı vs yıl gibi ipe sapa gelmeyen fasaryalar beni şaşırtıyor eğer bu işle uğraşıyorsanız nilimsel olun demeliyim ama teknolojiniz yok
Pocahontas
Kayıtlı Üye
Sn. Ghetto1987, ard arda mesaj atmazsanız ve imla kurallarına dikkat ederseniz sevinirim.
Yanlış amaçlarla yazmamız bir kenara kalsın, bu konuda herhangi bir amaca hizmet ettiğimizde yok paylaşmaktan başka.
İddiaları paylaşıyoruz. Adı üstünde iddia. Bunun için bilimsel olmakta gerekmiyor ya da bahsettiğiniz teknolojilere sahip olmakta.
Takdir edersiniz ki 2012 ile ilgili bir çok faraziye var ve bunlara inanıp inanmamayı tartışmakta gereksiz. İllaki bu tarihte nelerin oluşacağını veya değişeceğini göreceğiz ya da göremeyeceğiz.Yinede siz düşüncelere saygılı olup kendi düşüncenizi belirtseydiniz daha iyi olurdu.
Yanlış amaçlarla yazmamız bir kenara kalsın, bu konuda herhangi bir amaca hizmet ettiğimizde yok paylaşmaktan başka.
İddiaları paylaşıyoruz. Adı üstünde iddia. Bunun için bilimsel olmakta gerekmiyor ya da bahsettiğiniz teknolojilere sahip olmakta.
Takdir edersiniz ki 2012 ile ilgili bir çok faraziye var ve bunlara inanıp inanmamayı tartışmakta gereksiz. İllaki bu tarihte nelerin oluşacağını veya değişeceğini göreceğiz ya da göremeyeceğiz.Yinede siz düşüncelere saygılı olup kendi düşüncenizi belirtseydiniz daha iyi olurdu.
Pekala bizim çok yanlış amaçlarımızı (!) lütfen belirtin, belki de beynimizi bizim bilmediğimiz birileri ele geçirmiştir? Onların amaçlarını yayıyoruzdur belki de? Bizi de siteyi de uyandırın lütfen. Biz konumuza dönelim,siz ayrıca amaçlarımızı sonra sıralarsanız. 2012 yılı vs. vs. gibi fasarya işleri tespit edecek bir teknoloji yok, evet çok doğru. Ama sizin o ''çok ışık yılı '' ötedeki medeniyetleri tespit edebilen teknolojik imkanlarınızı bizimle paylaşrsanız belki biz de 2012 yılında birşey olup olmayacağını öğrenebiliriz.
İlginç bir araştırma.Yalnız 2012 maddesel anlamda bir son değil,Ruhani anlamda yeni bir başlangıcı temsil ediyor.Düşünce yapısı ve Maddeye olan yaklaşım'ın değişim geçirmesi.23 Aralık zaten hersene belirli tarikatlar ve düşünce grupları tarafından yıllardır süre gelen bir biçimde ayinlerle kutlanıyor.
inşallah kötü değildir ya korkuyorum ben:willy_nilly:Dünya'nın çağlar arası geçiş yaptığı bilimsel bir gerçek.Tıpki buzul çağından şimdiki kıtaların oluşumuna ve Nuh tufanına kadar.Kıyamet yeniden diriliş,uyanış anlamına gelmekte.2012 ise maddesel anlamda yok oluşun değil Ruhsal anlamda yenilenme çağıdır.İnsanların bilinçli bir toplum olup ruhsal boyutta bir takım güçlere sahip olmaları olası.Ayrıca bilimde yakın bir zaman diliminde dünyanın foton kuşağının etkisine gireceğini doğrular durumda.Kişisel fikrim 2012 ve sonrası içim maddesel yaklaşımın değer kaybetmesi,yeni bir düzen ve yeni bilinç oluşumu.
mimosis
Kayıtlı Üye
Esasında, Marduk gezegeniyle ilgili bilgiler daha eskilere, Sümerler dönemine dayanır.
Sümerler döneminde Nibiru ismiyle anılan bu gezegen, daha sonraları Marduk adıyla, Maya tarihinde de adından epey sözettirmiş.
Sümerler m.ö. 3500-m.ö. 2000 yılları arasında varlık göstermişler, Mayalar ise m.ö. 1000 yıllarında kurulmuş. Mayalar teknolojik anlamda elbette ki Sümerlerin çok çok önündelerdi, ancak Sümerler, yazıyı bularak teknolojiden önce, uygarlığı kuran toplumdur.
Aynı gezegen, 2001 yılında NASA tarafından kabul görmüş, 2001 KX76 ismini almıştır. 10. gezegen olarak görülmüş, güneş sistemine dahil edilme süreci başlatılmıştır. O dönemde Tübitak Yayınları'ndan çıkan Astronomi isimli bir çocuk bilim kitabı vardı, okumuştum, küçüktüm henüz. 10. gezegenin bulunduğunu müjdeliyordu, elbette ki Nibiru ya da Marduk'tan bahsetmeden..
Bir sitede okuduğum ufak bir bilgiye göre de Nibiru gezegenine Marduk denmesinin sebebi, m.ö. 2200 yıllarında Marduk'un, Nibiru egemenligini zor kullanarak ele geçirmesi imiş..
Sümerler döneminde Nibiru ismiyle anılan bu gezegen, daha sonraları Marduk adıyla, Maya tarihinde de adından epey sözettirmiş.
Sümerler m.ö. 3500-m.ö. 2000 yılları arasında varlık göstermişler, Mayalar ise m.ö. 1000 yıllarında kurulmuş. Mayalar teknolojik anlamda elbette ki Sümerlerin çok çok önündelerdi, ancak Sümerler, yazıyı bularak teknolojiden önce, uygarlığı kuran toplumdur.
Aynı gezegen, 2001 yılında NASA tarafından kabul görmüş, 2001 KX76 ismini almıştır. 10. gezegen olarak görülmüş, güneş sistemine dahil edilme süreci başlatılmıştır. O dönemde Tübitak Yayınları'ndan çıkan Astronomi isimli bir çocuk bilim kitabı vardı, okumuştum, küçüktüm henüz. 10. gezegenin bulunduğunu müjdeliyordu, elbette ki Nibiru ya da Marduk'tan bahsetmeden..
Bir sitede okuduğum ufak bir bilgiye göre de Nibiru gezegenine Marduk denmesinin sebebi, m.ö. 2200 yıllarında Marduk'un, Nibiru egemenligini zor kullanarak ele geçirmesi imiş..
mimosis
Kayıtlı Üye
NASA da açıklama yapma gereği duymuş en sonunda, tatmin edici değil ama bakmak isterseniz...
http://www.milliyet.com.tr/Dunya/So...an kiyamet yaniti&KategoriID=19&ver=97&PAGE=1
http://www.milliyet.com.tr/Dunya/So...an kiyamet yaniti&KategoriID=19&ver=97&PAGE=1
Yahu bu sitedeki bilgilere itibar ediyorsunuz değil mi? O yüzden buradasınız. Bu bilgilerin çoğu da bizim tarafımızdan veriliyor değil mi? Bu bilgilere itibar etmeniz bize itibar ettiğinizi gösterir. Ben de diyorum ki 2012 de kıyamet falan kopmayacak. Öyle ultra fantastik şeyler de olmayacak. İlla böyle mi söylememiz lazım
mimosis
Kayıtlı Üye
Yahu bu sitedeki bilgilere itibar ediyorsunuz değil mi? O yüzden buradasınız. Bu bilgilerin çoğu da bizim tarafımızdan veriliyor değil mi? Bu bilgilere itibar etmeniz bize itibar ettiğinizi gösterir. Ben de diyorum ki 2012 de kıyamet falan kopmayacak. Öyle ultra fantastik şeyler de olmayacak. İlla böyle mi söylememiz lazım
=) bizlerle ilgili bir durum değil elbette. Söylemeye çalıştığım, NASA'nın da artık bir açıklama yapma gereği duymuş olması... Sonuçta bazıları için bilim, sadece şu anki bilim. Geçmişe itibar edilmiyor maalesef.
Önceki yazımda da bahsettim aslında, 10. gezegen olarak sunulduğunda 2001 KX76 her şey çok farklı görünmeye başladı insanlara. Marduk dendiğinde bilim kurgu filminden bahsediliyor gibi tepkiler veren insanlar NASA'nın açıklamalarıyla daha farklı düşünmeye başladılar.
Bu aslında bilimin objektif olması gerekliliğiyle çelişen bir durum. Önyargılar kaldırılmadan bilim yapılamaz, belki ondan kaybediyordur hep insanlık...
Ajan 47
Kayıtlı Üye
2012 senesinde kıyametin kopması olanaksızdır . Burak Eldem ' in yazdığı herşeye inanmıyorum . Ama kitabı okuyun tavsiye ederim güzel bir kitap her yönü doğru değil dediğim gibi . Herkes kıyametin doğal afet şeklinde olacağını beyan eder . Kıyametde bir insanın ölümüyle diğer insanın ölümü arasında 1 milisaniye bile fark olmaz . Kıyamet bana kalırsa parapsikolojik bir şekilde olacak an ve an itibarı ile ruhlar göçüşe geçecek bence .
'4 Ahau 3 Kankin' Maya takviminin gösterdiği son tarih. Sonrası yok. Bu, o günün dünyanın son günü olduğu anlamına geliyor mu peki? Bu noktada herkes farklı şeyler söylüyor. Tutarlı ya da tutarsız, mantıklı ya da mantık dışı, fantastik ya da maddesel... Ama herkes bir şeyler söylüyor.
Mayalar'da gizemli bir tarihin izlerini görmek mümkün elbette. Mitolojilerine ve tarihlerine baktığımızda çeşitli anahtar noktalar çarpıyor göze.
Göklerden gelen kara Tanrılar...
Kara tanrıların acımasız yönetiminden insanları kurtaran 'beyaz öğretmen'.
'Beyaz öğretmen'den saklanmak için yeraltına inen sisli aynalardan korkunç görüntüler gösteren varlık.
Tüylü yılan Kukulcan.
'Beyaz Öğretmen'in ölümü (kimi kaynaklara göre ise ortadan kayboluşu),
Beyaz Öğretmenin gidişinin ardından bozulan düzen, güç dengelerinin değişimi ve abartılı yas (Beyaz öğretmen bizleri terk ettiği için bizler suçluyuz ve ölümü hak ediyoruz. Saflaşırsak beyaz öğretmen bize geri döner.)
İnsan kurbanı rituelleri.
Kafatasları deforme edilmiş bebekler. (Deforme edilmiş kafataslarına halen arkeologların yaptıkları çalışmalar ile ulaşılıyor. Kafatasları belirli bir şekil verebilmek adına ilkel mengenelerde sıkıştırılmış. Ancak ilginç bir nokta var ki bulunan kafataslarından bazıları deforme edilmediği herhangi bir şekilde müdahale görmediği halde 'farklı'. Yoksa beyaz öğretmen ve ırkı gerçekten orada mıydı? ''Bizi bırakıp giden beyaz öğretmenin kafatasına benzetmek için oynarsak çocuklarımızın kafataslarıyla acaba onun gibi bir kurtarıcı oğula kavuşabilir miyiz?'' diye mi düşünmüşlerdi acaba...)
Ve o tarihin her sayfasına, her satırına sinmiş gizem... Ama yine de bilmiyorum '4 Ahau 3 Kankin'in gerçekten fiziksel anlamda bir son olduğuna mı inandılar? İnanışları bu konuda çok açık değil belki. Belki de günümüze kalan bilgiler yeterli ve doyurucu değil.
Ancak günümüze ulaşanlardan şunları anlayabiliyorum. Marduk gelir mi ya da görünür mü bilinmez. Belki de Samanyolu'nun karnındaki delik görünür o gün. Teorik olarak bilimin de kabul ettiği Samanyolu'nu yavaş yavaş yutan delik. Tüylü yılan – bir solucan tüneli? Sonsuz sayıda ışıklı gök cismi taşıyan Samanyolu’nun karnında bir boşluk – simsiyah? Kimbilir. Belki de hiçbir şey olmaz o gün.
Ama şunu söylüyor Maya’lar;
Beyaz öğretmen geri dönecek.
Bize rehberlik edecek.
Kurtuluşun yolunda giderken bizler
Sisli aynaların arasında saklanan yılan doğrulacak dehşetle
Ve öğretmen öldürecek yılanı
Ağzından içeri girip bizim için
Devam edecek ötesine
Xibalba’da savaşacak…
Değişim mi gelir o gün? Form mu değiştiririz, boyut mu? Yoksa biter gider mi varoluş? Yokluğa mı taşınır zerrelerimiz? Bilmiyorum. Çok fazla ihtimal de vermiyorum öyle fantastik kurguları özendiren şeyler yaşayacağımıza o günlerde. Yanlış anlaşılmasın elbette, yine de umut ediyorum…
Ama bence o gün bir değişimin, tüm varlığı kuşatacak ve her şeyi özleştirecek bir sürecin ilk günü olacak. Uzun bir yolun ilk somut adımı atılacak o gün… Hiçbir şey olmayacaktıysa da olacak hatta. Çünkü o kadar çok konuşuldu o kadar çok yazıldı çizildi ki üzerinde…
(Vakit geç. Beden yorgun ve uykusuz. Düşünceler dağınık ve süreksiz. Zaten oldum olası ‘düzenli’ şekilde anlatamadım bir şeyleri. Ama yine de içten içe biliyorum sizin benim anlatmak istediklerimi anlayacağınızı bu yazıyı okurken. Ben anlatamamış olsam da. Ayrıca aranıza hoş gelmişimdir umarım. Saatlerdir inceliyorum, okuyorum ve sevdim bu ‘mabet’i ben…)
Mayalar'da gizemli bir tarihin izlerini görmek mümkün elbette. Mitolojilerine ve tarihlerine baktığımızda çeşitli anahtar noktalar çarpıyor göze.
Göklerden gelen kara Tanrılar...
Kara tanrıların acımasız yönetiminden insanları kurtaran 'beyaz öğretmen'.
'Beyaz öğretmen'den saklanmak için yeraltına inen sisli aynalardan korkunç görüntüler gösteren varlık.
Tüylü yılan Kukulcan.
'Beyaz Öğretmen'in ölümü (kimi kaynaklara göre ise ortadan kayboluşu),
Beyaz Öğretmenin gidişinin ardından bozulan düzen, güç dengelerinin değişimi ve abartılı yas (Beyaz öğretmen bizleri terk ettiği için bizler suçluyuz ve ölümü hak ediyoruz. Saflaşırsak beyaz öğretmen bize geri döner.)
İnsan kurbanı rituelleri.
Kafatasları deforme edilmiş bebekler. (Deforme edilmiş kafataslarına halen arkeologların yaptıkları çalışmalar ile ulaşılıyor. Kafatasları belirli bir şekil verebilmek adına ilkel mengenelerde sıkıştırılmış. Ancak ilginç bir nokta var ki bulunan kafataslarından bazıları deforme edilmediği herhangi bir şekilde müdahale görmediği halde 'farklı'. Yoksa beyaz öğretmen ve ırkı gerçekten orada mıydı? ''Bizi bırakıp giden beyaz öğretmenin kafatasına benzetmek için oynarsak çocuklarımızın kafataslarıyla acaba onun gibi bir kurtarıcı oğula kavuşabilir miyiz?'' diye mi düşünmüşlerdi acaba...)
Ve o tarihin her sayfasına, her satırına sinmiş gizem... Ama yine de bilmiyorum '4 Ahau 3 Kankin'in gerçekten fiziksel anlamda bir son olduğuna mı inandılar? İnanışları bu konuda çok açık değil belki. Belki de günümüze kalan bilgiler yeterli ve doyurucu değil.
Ancak günümüze ulaşanlardan şunları anlayabiliyorum. Marduk gelir mi ya da görünür mü bilinmez. Belki de Samanyolu'nun karnındaki delik görünür o gün. Teorik olarak bilimin de kabul ettiği Samanyolu'nu yavaş yavaş yutan delik. Tüylü yılan – bir solucan tüneli? Sonsuz sayıda ışıklı gök cismi taşıyan Samanyolu’nun karnında bir boşluk – simsiyah? Kimbilir. Belki de hiçbir şey olmaz o gün.
Ama şunu söylüyor Maya’lar;
Beyaz öğretmen geri dönecek.
Bize rehberlik edecek.
Kurtuluşun yolunda giderken bizler
Sisli aynaların arasında saklanan yılan doğrulacak dehşetle
Ve öğretmen öldürecek yılanı
Ağzından içeri girip bizim için
Devam edecek ötesine
Xibalba’da savaşacak…
Değişim mi gelir o gün? Form mu değiştiririz, boyut mu? Yoksa biter gider mi varoluş? Yokluğa mı taşınır zerrelerimiz? Bilmiyorum. Çok fazla ihtimal de vermiyorum öyle fantastik kurguları özendiren şeyler yaşayacağımıza o günlerde. Yanlış anlaşılmasın elbette, yine de umut ediyorum…
Ama bence o gün bir değişimin, tüm varlığı kuşatacak ve her şeyi özleştirecek bir sürecin ilk günü olacak. Uzun bir yolun ilk somut adımı atılacak o gün… Hiçbir şey olmayacaktıysa da olacak hatta. Çünkü o kadar çok konuşuldu o kadar çok yazıldı çizildi ki üzerinde…
(Vakit geç. Beden yorgun ve uykusuz. Düşünceler dağınık ve süreksiz. Zaten oldum olası ‘düzenli’ şekilde anlatamadım bir şeyleri. Ama yine de içten içe biliyorum sizin benim anlatmak istediklerimi anlayacağınızı bu yazıyı okurken. Ben anlatamamış olsam da. Ayrıca aranıza hoş gelmişimdir umarım. Saatlerdir inceliyorum, okuyorum ve sevdim bu ‘mabet’i ben…)
freyja
Kayıtlı Üye
sümer tabletlerinden bilirsiniz
enuma eliş ( yaradılış ) destanında şu sözler var
Bu tabletlerde çarpışmayla ilgili şu sözler kullanılıyor
" Tiamat ve Marduk.. Tanrıların en zekileri
Birbiri üstüne yürüdüler
Marduk , Tiamatı yakalamak için ağını açtı
En arkadaki şer rüzgarını üstüne saldı.
Tiamat onu yutmak için ağzını açınca,
Şer rüzgarlarıyla doldurdu onu, dudaklarını kapatamasın diye.
Sonra fırtına rüzgarlarıyla doldurdu karnını,
Vücudu şişti, ağzı apaçık oldu.
Bir ok aktı o boşluktan, yardı karnını
İçini parçaladı , rahmini yırttı
Ve yaşam nefesini kesti. "
gayet açık aslında
enuma eliş ( yaradılış ) destanında şu sözler var
Bu tabletlerde çarpışmayla ilgili şu sözler kullanılıyor
" Tiamat ve Marduk.. Tanrıların en zekileri
Birbiri üstüne yürüdüler
Marduk , Tiamatı yakalamak için ağını açtı
En arkadaki şer rüzgarını üstüne saldı.
Tiamat onu yutmak için ağzını açınca,
Şer rüzgarlarıyla doldurdu onu, dudaklarını kapatamasın diye.
Sonra fırtına rüzgarlarıyla doldurdu karnını,
Vücudu şişti, ağzı apaçık oldu.
Bir ok aktı o boşluktan, yardı karnını
İçini parçaladı , rahmini yırttı
Ve yaşam nefesini kesti. "
gayet açık aslında
Evet Freyja gayet açık, dediğiniz gibi. Görmek, zihin süzgecinden geçirmek ve ilişkilendirebilmek yeterli bazı şeyleri anlayabilmek için ya da en azından bir yorum getirebilmek için.
İskandinav'daki büyük yılan -ya da ejderha- Jormungand'ın, Thor ve Odin'le olan mücadelesi gibi. Tiamat ve Marduk'un... Ya da Kukulcan'ın ya da Ouroboros'un... Saydığımız ya da saymadığımız nicesi ya da...
Saygılar.
İskandinav'daki büyük yılan -ya da ejderha- Jormungand'ın, Thor ve Odin'le olan mücadelesi gibi. Tiamat ve Marduk'un... Ya da Kukulcan'ın ya da Ouroboros'un... Saydığımız ya da saymadığımız nicesi ya da...
Saygılar.