"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Korunma amacıyla kullandığınız yöntemler nelerdir ?

İyilik yapmak..
İyilik yapmak derken birilerinin daha da parlaması için uğraşmak, padişah sofrasında ağırlamak değil tabiki kast ettiğim.
Mağdur ve masum olanlara yapılan iyilikler. Mesela görme engelli olduğu halde bir kenarda sessizce tezgahındaki ürünleri satmaya çalışan insanlar.
Açım açım diyen gözleri fır dönen yaşlı kadınlar yada yanında neredeyse ilköğretimi bitirecekyaşta çocuğuyla gezip bu sabi için diye dilenen kapı gibi adamlar da değil.
Aç, yaralı hayvanlar, küçük çocuklara yapılan iyiliklerdir en cok makbul olanlar
Yine de başımıza kötü şeyler gelebilir ama onların duası tampon gibidir mümkün olan en az hasarla atlatmamızı sağlar.
 
İyilik yapmak..
İyilik yapmak derken birilerinin daha da parlaması için uğraşmak, padişah sofrasında ağırlamak değil tabiki kast ettiğim.
Mağdur ve masum olanlara yapılan iyilikler. Mesela görme engelli olduğu halde bir kenarda sessizce tezgahındaki ürünleri satmaya çalışan insanlar.
Açım açım diyen gözleri fır dönen yaşlı kadınlar yada yanında neredeyse ilköğretimi bitirecekyaşta çocuğuyla gezip bu sabi için diye dilenen kapı gibi adamlar da değil.
Aç, yaralı hayvanlar, küçük çocuklara yapılan iyiliklerdir en cok makbul olanlar
Yine de başımıza kötü şeyler gelebilir ama onların duası tampon gibidir mümkün olan en az hasarla atlatmamızı sağlar.
Bunu İslam dışında karmaylada örneklendirebilirmiyiz zaten sadaka vermeyi seven bir insanım gerçekten majikal uygulamalara karşıda korurmu ,?
 
Eşyanın hakikatini düşünmek, bununla mesai harcamak, nasibinizde varsa da ince ince kavramaya başlamak, bütün tersten dayatılan algıları kırmaya yeter de artar bile.

Büyü, sihir, musallat, uğrama, akran zorbalığı, bereketsizlik, hased, intikama maruz kalma, intikam gütme, kurban bilinci vb... Büyük konuşmuş olmiyim ama bunların hepsi birilerinin, bizdeki gücü bozarak, bizim gücümüzü bize karşı kullanması dolayısı ile oluşuyor.

Şeytana ( yani kolayca bizi sabote etmeyi başarabilen hickimseye ) bizim üzerimizde yetki sahibi olması izni temelden verilmedi. Eşyanın hakikatinde bu yok. Tam tersi bizim şeytanın (ve diğer geri kalan meleklerin) üstünde yetkimiz var. İblis 'in bizzat kendisi belki istisnadır, musadeli olduğu için kontrol altına giremez (avaneleri hariç) ama sen istemedikçe sana bulaşamazlar da. Çünkü eşyanın hakikati bir anlaşma hürmündedir. Bu anlaşmada doğru konumu aldığın taktirde anlaşma gereği birçok tehlikeden emin tutuluyorsun. Hem de otomatik olarak.



Rhea'ya katılıyorum. İyilikler yaparak pozitif karmadan bir aidiyet payı almak çok önemlidir gecmisimizdeki işlerin geleceğimizi inşa etmeye devam eden bir sarmal olduğunu anladığımız andan itibaren. Hayırlı ameller Bu işin operasyonel kısmıdır. Ama her operasyonun bir operatörü olmak zorunda. Yani kumanda merkezi.

Yani önce bilinç gelir sonra amel. Bilinç, amellerin yönetici yazilimi gibi biseydir. Ne kadar yüksek çözünürlüklü bilince ulaşırsak, düşük çözünürlüklü bilince sığamayan, giremeyen, bulanarak şekil bozulması yapan tüm pixelleri (hakikatleri) daha iyi görmeye dr başlarız. Resmin bütününü görmek için pixel (pekistirilmis bilgi) kalitemiz de üst düzey olmalı.

Bu olmazsa bir çok kavram içerikleri itibari ile indirene indirene flulaşır. Birbirlerinin yerine kullanılmak zorunda kalır kelimeler . Manalar birbirine karışır. Latifeler kaybolur. İşin sırrı perdelenor. Sadaka vermeyi bile enayilik olarak algılarız. Çünkü karşılığı yok. Yer yok.Yani sığ bakış açısından bakarsan iş öyle gözükür. Çünkü diğer etkenler ve enstrümanlar o ekrana göremiyor, çıkmıyor, bulanık ve üstü kapalı gözüküyorlar.
 
Son düzenleme:
Bunu İslam dışında karmaylada örneklendirebilirmiyiz zaten sadaka vermeyi seven bir insanım gerçekten majikal uygulamalara karşıda korurmu ,?
Karmanın karşılığı vardır, masum kişilere zarar verenler bunun bedelini öder, ceza gecikince insanlar yanıma kâr kaldı yanılgısına düşebiliyor ama kendinden çıkmazsa da ailesinden, en yakınlarından, çocuğundan çıkıyor, yani o bedel her türlü ödeniyor.
Karısını döven bir adamın kızının da kocasından şiddet görmesi, başkasını kocasını ayartıp evlenen kadının başka bir kadın tarafından yuvasının yıkılması vb gibi çok sayıda örnek var hayatın içinde.
Majikal uygulamalarda iyilerin savunanı çok oluyor kendisinden habersiz durumlarda bile. Yada önüne getiriyor bir şekilde arkasından dönen dolapları hissediyor tesadüfler denk geliyor.
 
Az sadaka çok belayı sava
Eşyanın hakikatini düşünmek, bununla mesai harcamak, nasibinizde varsa da ince ince kavramaya başlamak, bütün tersten dayatılan algıları kırmaya yeter de artar bile.

Büyü, sihir, musallat, uğrama, akran zorbalığı, bereketsizlik, hased, intikama maruz kalma, intikam gütme, kurban bilinci vb... Büyük konuşmuş olmiyim ama bunların hepsi birilerinin, bizdeki gücü bozarak, bizim gücümüzü bize karşı kullanması dolayısı ile oluşuyor.

Şeytana ( yani kolayca bizi sabote etmeyi başarabilen hickimseye ) bizim üzerimizde yetki sahibi olması izni temelden verilmedi. Eşyanın hakikatinde bu yok. Tam tersi bizim şeytanın (ve diğer geri kalan meleklerin) üstünde yetkimiz var. İblis 'in bizzat kendisi belki istisnadır, musadeli olduğu için kontrol altına giremez (avaneleri hariç) ama sen istemedikçe sana bulaşamazlar da. Çünkü eşyanın hakikati bir anlaşma hürmündedir. Bu anlaşmada doğru konumu aldığın taktirde anlaşma gereği birçok tehlikeden emin tutuluyorsun. Hem de otomatik olarak.



Rhea'ya katılıyorum. İyilikler yaparak pozitif karmadan bir aidiyet payı almak çok önemlidir gecmisimizdeki işlerin geleceğimizi inşa etmeye devam eden bir sarmal olduğunu anladığımız andan itibaren. Hayırlı ameller Bu işin operasyonel kısmıdır. Ama her operasyonun bir operatörü olmak zorunda. Yani kumanda merkezi.

Yani önce bilinç gelir sonra amel. Bilinç, amellerin yönetici yazilimi gibi biseydir. Ne kadar yüksek çözünürlüklü bilince ulaşırsak, düşük çözünürlüklü bilince sığamayan, giremeyen, bulanarak şekil bozulması yapan tüm pixelleri (hakikatleri) daha iyi görmeye dr başlarız. Resmin bütününü görmek için pixel (pekistirilmis bilgi) kalitemiz de üst düzey olmalı.

Bu olmazsa bir çok kavram içerikleri itibari ile indirene indirene flulaşır. Birbirlerinin yerine kullanılmak zorunda kalır kelimeler . Manalar birbirine karışır. Latifeler kaybolur. İşin sırrı perdelenor. Sadaka vermeyi bile enayilik olarak algılarız. Çünkü karşılığı yok. Yer yok.Yani sığ bakış açısından bakarsan iş öyle gözükür. Çünkü diğer etkenler ve enstrümanlar o ekrana göremiyor, çıkmıyor, bulanık ve üstü kapalı gözüküyorlar.
r
Eşyanın hakikatini düşünmek, bununla mesai harcamak, nasibinizde varsa da ince ince kavramaya başlamak, bütün tersten dayatılan algıları kırmaya yeter de artar bile.

Büyü, sihir, musallat, uğrama, akran zorbalığı, bereketsizlik, hased, intikama maruz kalma, intikam gütme, kurban bilinci vb... Büyük konuşmuş olmiyim ama bunların hepsi birilerinin, bizdeki gücü bozarak, bizim gücümüzü bize karşı kullanması dolayısı ile oluşuyor.

Şeytana ( yani kolayca bizi sabote etmeyi başarabilen hickimseye ) bizim üzerimizde yetki sahibi olması izni temelden verilmedi. Eşyanın hakikatinde bu yok. Tam tersi bizim şeytanın (ve diğer geri kalan meleklerin) üstünde yetkimiz var. İblis 'in bizzat kendisi belki istisnadır, musadeli olduğu için kontrol altına giremez (avaneleri hariç) ama sen istemedikçe sana bulaşamazlar da. Çünkü eşyanın hakikati bir anlaşma hürmündedir. Bu anlaşmada doğru konumu aldığın taktirde anlaşma gereği birçok tehlikeden emin tutuluyorsun. Hem de otomatik olarak.



Rhea'ya katılıyorum. İyilikler yaparak pozitif karmadan bir aidiyet payı almak çok önemlidir gecmisimizdeki işlerin geleceğimizi inşa etmeye devam eden bir sarmal olduğunu anladığımız andan itibaren. Hayırlı ameller Bu işin operasyonel kısmıdır. Ama her operasyonun bir operatörü olmak zorunda. Yani kumanda merkezi.

Yani önce bilinç gelir sonra amel. Bilinç, amellerin yönetici yazilimi gibi biseydir. Ne kadar yüksek çözünürlüklü bilince ulaşırsak, düşük çözünürlüklü bilince sığamayan, giremeyen, bulanarak şekil bozulması yapan tüm pixelleri (hakikatleri) daha iyi görmeye dr başlarız. Resmin bütününü görmek için pixel (pekistirilmis bilgi) kalitemiz de üst düzey olmalı.

Bu olmazsa bir çok kavram içerikleri itibari ile indirene indirene flulaşır. Birbirlerinin yerine kullanılmak zorunda kalır kelimeler . Manalar birbirine karışır. Latifeler kaybolur. İşin sırrı perdelenor. Sadaka vermeyi bile enayilik olarak algılarız. Çünkü karşılığı yok. Yer yok.Yani sığ bakış açısından bakarsan iş öyle gözükür. Çünkü diğer etkenler ve enstrümanlar o ekrana göremiyor, çıkmıyor, bulanık ve üstü kapalı gözüküyorlar.
İslam'da da az sadaka çok belayı sever tarzı birşey vardı, burda da sizinde dediğiniz zaman gibi pozitif karmayla sorunlar azalır peki bunlara dikkat ettikten sonra, majikal olarak kendimizi nasıl savunabiliriz?
 
Karmanın karşılığı vardır, masum kişilere zarar verenler bunun bedelini öder, ceza gecikince insanlar yanıma kâr kaldı yanılgısına düşebiliyor ama kendinden çıkmazsa da ailesinden, en yakınlarından, çocuğundan çıkıyor, yani o bedel her türlü ödeniyor.
Karısını döven bir adamın kızının da kocasından şiddet görmesi, başkasını kocasını ayartıp evlenen kadının başka bir kadın tarafından yuvasının yıkılması vb gibi çok sayıda örnek var hayatın içinde.
Majikal uygulamalarda iyilerin savunanı çok oluyor kendisinden habersiz durumlarda bile. Yada önüne getiriyor bir şekilde arkasından dönen dolapları hissediyor tesadüfler denk geliyor.
İllaki çıkar beddua peki mesela karmamızı nasıl temizlerim yada iyice pozitifleştirme siz deyince aklıma geldi?
 
İllaki çıkar beddua peki mesela karmamızı nasıl temizlerim yada iyice pozitifleştirme siz deyince aklıma geldi?
Haksız yere kötülük yaptığın insanlara iyilik yaparak, senin yüzünden uğradıkları zararları telafi ederek.
Eğer hakkını çaldığın insanlar öldüyse onun hayattaki yakınlarına destek olarak yada onun hoşuna gideceğine emin olduğun hayırdır yaparak. En garantili yöntem bu. Helalleşmek yani.
 
İyilik yapmak..
İyilik yapmak derken birilerinin daha da parlaması için uğraşmak, padişah sofrasında ağırlamak değil tabiki kast ettiğim.
Mağdur ve masum olanlara yapılan iyilikler. Mesela görme engelli olduğu halde bir kenarda sessizce tezgahındaki ürünleri satmaya çalışan insanlar.
Açım açım diyen gözleri fır dönen yaşlı kadınlar yada yanında neredeyse ilköğretimi bitirecekyaşta çocuğuyla gezip bu sabi için diye dilenen kapı gibi adamlar da değil.
Aç, yaralı hayvanlar, küçük çocuklara yapılan iyiliklerdir en cok makbul olanlar
Yine de başımıza kötü şeyler gelebilir ama onların duası tampon gibidir mümkün olan en az hasarla atlatmamızı sağlar.
Sevgili Rhea, doğru yazmışsınız; ama bir yalnışı belirtmeden geçmeyeyim. 20 yıl önce ve cok net hatırlıyor ve unutmuyorun. Aynı cevrede, çocukluktan tanıdığım bir kaç kişiyle sohbet ederken, insanların fenlalıklarından bahsediliyordu, ben şöyle bir cümle kurmuştum ve lütfen bunu dikkate alın: " kimse kimseye durduk yerde bir şey yapmaz. " Aman tanrım, bir kaç ay sonra bu lafımı Evren bana öyle yedirdi ki, resmen yere yapıştırdı ve ölünceye kadar unutmam. Cevap bu kadarmı çabuk gelir!... aile içinde ilk ( afedersiniz) kazığı yemiş biri olarak bunu söylemem gerçekten evreni, kozmik yasayı kızdırmış olmalı, ki ( o zamanlar evrendir kozmik yasa nedir bilmiyordum ) bana büyük tokat atmıştı. Oysa küçük yaşlarda insan davranışlarını takip eder ve not alırdım ( yaş 14,15)

Yazsam roman olur , ki bana bazen söylerlerdi hayatını kitaba al diye...ama bu gün olmak isteyipte olamadığım, beni seven büyüklerimin uyarmalarını dikkate almadığım kişiliği hayat öğretti... çok iyi niyet, başkasının acısını derinlerde hissetmek korkunç tehlikeli. Bu gün daha dengeye geldim ve biraz daha törpü ister o polyanaciliğim. Ama yüce olana şükürler olsun ki, allah dağına göre kar vermiş derlerdi, iyi bir savaşcı ruhu vermis bana. Çünkü yaşam, ölünceye kadar savaştır...ama şurdan şanslı olabilirim birinin dediğine göre "temis bir ortamda yetişmişsiniz ". Dürüst ve temiz bir anne babanın çocuğudum. Bana bırakılmış tek miras🙏

Detaya girmeyeceğim, bu gün olgun yaştayım ve bu yaşam boş gecmedi. Neticede mağdurun yanında, zulmün karşısındayım; en acımazı olarak.
Oysa sürekli tebessüm taşıyan, hala da öyle ama, madalyonum iki taraflı oldu.
Fakat maneviyata önem veren biriydim hala da öyleyim. Ama eskisi gibi sadece ışıktan yanlı değilim...Denge, sevgili Rhea denge! Ben eskiden nasıl düşünürken bu gün neler düşünüyorum. Çok duyarsız kalırsak , sadece kendimizi yaşarsak yani sadece cenneti yaşamak istersek, o dediğiniz olur. ama öyle bir dünya yok, kendimiz bunu anlamazsak doğa dağa sert hatırlatır....
Bu konu kitaplara sığmaz. Özete vurursak çok kısa bir şey söyleyeyim.

Body çalışıyordum, resim yapar kitap okurdum. Binaya taşınan bir cift, izmir dışından gelme. Onların ablasıydım ama sokulmazdım. Karşılaştığım da hal hatırı sorar ve yüzümden tebessüm eksik olmazdı. Yine rutin yaşantımı sürdürürdüm ve bir cumartesi sabah salona giderken karşı komşu ablayla karşılaştım, mahallemizin yaşlısı selanikli bir abla, küçüklüğümüzü bilirdi. Yine biraz söyleştik ve birden abla şöyle dedi " aa o ne öyle! bakma sakın arkana" dedi aba ben bakmış oldum meraktan. Yeni taşınan ciftin, kocası beni seyrediyor ve hic hoş değil. Hemen ablaya söylediğim şu oldu " eyvah sevim abla, tatım kaçacak " oysa onlarin da ablasıydım ve eşi muhakkak bir gun farkedecek ti ve kocası suçlu değil ama ben suçlu olacaktım. Kusura bakılmasın ama hassas bir konuyada değinicem. Ve hemen aklıma ağret anne dediğim bir teyzenin lafını da belirticem. Temiz bir ortamımız vardı. Yaşlılar da yarı annemizdi. O teyze şöyle derdi bana "kızım, çirkin kadından uzak dur" hiç unutmam, çünkü köyden gelin almıştı ve beni çekmediğini söylerlerdi belli de ederdi...bizde bir laf cardir, komşu oğlu kardeştir " ama biz herkezi kendimiz gibi sanırmışız...
V orda kıskançlıktan cehennemi yaşattılar...kısaca sadece ufak bir özet.
Ve yaş kemale erdi durum aynı...ama bu kadın sıkıntısı devam ediyor, tabi ki herkes için demiyorum, sizin daha fazla sevilmeniz, itibarınız bile kullanılıyor. Akil almaz sebeplerden dolayı.

Kadın bence daha tehlikeli, özellikle ruhu eğitimsiz ise. Eğer dürüst iseniz, erkek daha dost oluyor. Kadından dost yok...
Bilmem, ve o evde yaşarken kullandığım o söz, yine orda evren cevabını verdi...ha ne oldu, herzaman korunduğumu da biliyorum ve maneviyat yolda daha bilinçli yürümenin de insani güçlü yaptığına tanık oldum...
Dünya bir kaos, coğrafi bölgemiz daha kaos... güzellik suç ve tehlike, vicdanlı olmak tehlike, iyi olmak tehlike; denfesiz olduğunda. Açıkca insan gibi insan olmak tehlike. Kıskançlık korkunç bir kompleks'e dönüşüyor. Korunmak çok zor....

Şimdi konuyu açan arkadaşa korunmak icin bir tavsiye de bulunayım. Çünkü büyü yapılabilir, defalarca düşündüm, ama kozmik yasayı ihlal etmeyecek bir eylem olmasını istedim.
 
Haksız yere kötülük yaptığın insanlara iyilik yaparak, senin yüzünden uğradıkları zararları telafi ederek.
Eğer hakkını çaldığın insanlar öldüyse onun hayattaki yakınlarına destek olarak yada onun hoşuna gideceğine emin olduğun hayırdır yaparak. En garantili yöntem bu. Helalleşmek yani.
Anlaşıldı, güzel yazınız için teşekkürler. Birazdaha korunma için majikal olarak neler var sizin yazılarınızada baktım, korunma konusunda bilgili gözüküyorsunuz
 
Özelliklede faydasını gördüklerinizi belirtirseniz
Ay'ın ilk günü, oval bir ayna yüzünü, ve he yanını ev sirkesiyle silin sonra parmağınız ile sirkeli suyla pentagram çizin, ters değil. "Ayna, seni 5 elementin gücü ile mühürluyorum." Diye affırmasyon edin. Ay'ın enerjisiyle şarj edin , yani dışarda dolunaya bırakın. Ve bir iki saat dursun tabi unutmaz iseniz daha fazla dursun ve içeri alın, ama aynaya bakmayın. Bir siyah örtü ile kapatıp bırakın. Isterseniz pentagram ın ucu yukarda kalacak şekilde siyah örtü içinde dursun. Aynanın arkasına kalemle bir nokta koysaniz tersmi yüzmü anlamak icin iyi olur. Yıldızın alt iki ucu yukarı gelmesin diye dikkat ettim. Çünkü pentagram kalemle çizilmiyor ve ayna yuzune bakılmıyor.

Ertesi geçe örtünün içinden çıkarıp yine ayni işlemi yapıyorsunuz. Bana uygulamayı söyleyen, bunu yedi gün yapmamı söyledi, ben okadar tutmadım. Çünkü ayın evresi değişir, bu kendi tercihiymiş. Size kaç gün uygun gelirse yapın. Son gece ayna yüzüne bakmadan iceri alın. Ve , " kötülük sahibine dönsün " sigil'ini yapın ve Ay'ın enerjisi ile dolmuş aynanın sırtına çizin. Bu arada " Ayna, seni beni koruman icin tılsımliyorum, gelen kötülüğü sahibine yansıt" denilir ve kendi kanınızla çizdiğiniz sigile işaret koyun.

Ayna 'yı , yatak odanıza asın ve her gece, yüzeyine bakmadan " bana ait olmayanı ait olduğu yere yansıt " deyin,

Arkadaşların içinde varsa ki vardır daha tecrübeli olanlar, bunu zenginleştirebilirsiniz. Örnek vereyim, ben 5 elemen demedim 4 dedim. Yani element olarak kutsal dördü kullandım. Bende deniyorum.
 
Kendi kendini korumaya kalkışan insanlar güç tükenişleri yaşarlar. Korunuyor olduğunu bilen insanların ise kafası daha rahattır.

Korunmak için Mücadele vererek (yani savunmada kalarak) harap olmayın, bilmenin fethedici gücünü keşvedin. Bilmezsen korkarsın. Korkarsan içten fetholunursun. Bilinç, biliyor olduğun şeylerden oluşan otomatik bir hukmedicidir. Yanlış biliyor olduğunuz herseyi değiştirin. İnsan kendi özünü kesinlikle yanlış biliyor. Hergün sizin yerinize sizi koruyacak ve yükseltecek bilgileri öğrenin. Çünkü bilinç sizi asla yormadan çalışır. Yoruyorsa, bilip bilmeden zorlama işlere kalkışıyorsunuz ve anlamayı reddediyorsunuz demektir.

Biraz gaz vereyim dedim.
 
Son düzenleme:
Korunmak, biraz da dış enerjilere gafil avlandıkça ve tükeniş psikolojisi yaşadıkça kendi kendini güncelliyor ve zamanla daha etkili bir koruma alanına evriliyor.

İnsan kendi kendine hiç müdahale etmese bile, otomatik koruması (ve manevi bağışıklık sistemi) olan bir varlık.

Öldürmeyen güçlendiriyor gerçekten de. Korunuyor olduğunuza güvenin. Belki de bütün koruma bu güvende saklıdır. Daha çok güvenebilen daha çok korunacaktır.

İman, emin kelimesinden gelir. Kesin olarak Biliyor olmak demektir. Sadece bilinç seviyen bile bir anda, bir düşünce tesiri ile seni rahatlatabilir ve huzura erdirebilir.
 
Son düzenleme:
Korunmak, biraz da dış enerjilere gafil avlandıkça ve tükeniş psikolojisi yaşadıkça kendi kendini güncelliyor ve zamanla daha etkili bir koruma alanına evriliyor.

İnsan kendi kendine hiç müdahale etmese bile, otomatik koruması (ve manevi bağışıklık sistemi) olan bir varlık.

Öldürmeyen güçlendiriyor gerçekten de. Korunuyor olduğunuza güvenin. Belki de bütün koruma bu güvende saklıdır. Daha çok güvenebilen daha çok korunacaktır.

İman, emin kelimesinden gelir. Kesin olarak Biliyor olmak demektir. Sadece bilinç seviyen bile bir anda, bir düşünce tesiri ile seni rahatlatabilir ve huzura erdirebilir.
O işler o kadar kolay olmuyor bazen.. 4×4 lük büyücüler var.
Süryani hocası var yapışınca bırakmayan var, aynı zamanda birkaç kişi tarafından büyü yapılması var 🤩
 
Korunmak, biraz da dış enerjilere gafil avlandıkça ve tükeniş psikolojisi yaşadıkça kendi kendini güncelliyor ve zamanla daha etkili bir koruma alanına evriliyor.

İnsan kendi kendine hiç müdahale etmese bile, otomatik koruması (ve manevi bağışıklık sistemi) olan bir varlık.

Öldürmeyen güçlendiriyor gerçekten de. Korunuyor olduğunuza güvenin. Belki de bütün koruma bu güvende saklıdır. Daha çok güvenebilen daha çok korunacaktır.

İman, emin kelimesinden gelir. Kesin olarak Biliyor olmak demektir. Sadece bilinç seviyen bile bir anda, bir düşünce tesiri ile seni rahatlatabilir ve huzura erdirebilir.
Gerçekten bu düşünce dışında sizde koruma nasıl işliyor yani yaptıktan sonra inanmalıyız değilmi
 
O işler o kadar kolay olmuyor bazen.. 4×4 lük büyücüler var.
Süryani hocası var yapışınca bırakmayan var, aynı zamanda birkaç kişi tarafından büyü yapılması var 🤩
Bi ara anlatıyordunuz aklıma geldi sizin durumlar nasıl hallettinizmi ve nelerle korunuyorsunuz asıl soru, 4×4 lerden
 
O işler o kadar kolay olmuyor bazen.. 4×4 lük büyücüler var.
Süryani hocası var yapışınca bırakmayan var, aynı zamanda birkaç kişi tarafından büyü yapılması var 🤩

Bence hedefi o kadar yüksek tutmamak lazım.
Benim de bissürü düşmanım var. Ama hiçbiri mossad ve cia değil. Bildiğin şapşik şapşik tipler. Biri poncik hatta.
 
Geri
Üst