karmadan kurtulma

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan elyssaa
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ben sadaka'yı geleneksel tabirle kullanıyorum.

Sadakadan kasıt, kollektife sürekli katkıda bulunduğun herşeydir. Atomik bir alışkanlıktır. Dilenciye 3 kuruş atmak sadaka değil hakarettir.

Öyle Sihirli bir amel değil yani sadaka. Mesela karma yükün niye var? Çünkü ataların kollektiften çaldılar ve kollektife borçlandılar. Karmayı nasıl temizleyeceksin o halde ? Kollektif ile barışarak. Kendinden kollektife iadeler yaparak. Fadakarlıklarda bulunarak.

Kollektifin canı cehenneme diyene, daha üst kollektif asıl senin canın cehenneme diyebilir. Hassas olmak, miktarı değil yönetici niyetimizi pekiştirmek gerek.
Her geçen sene bir sene önceyi aratıyor ata sözü geldi aklıma, Sanırım karmaya da gittikçe alışıcaz, 😁
Eyvahlar halimiz
 
Ayrıca sadaka, SDK kökünden geliyor.

Bu kelimeden sadakat ve sıddık kelimeleri türemiş tir.


Aidiyet sorunu olanlar, köklenme sorunu olanlar, evrendeki konumlarına sadık olamıyorlar. Sadakat göstermiyorlar yani. Sadaka belayı defeder sözünün altında güçlü bir köklenme müjdesi vardır. Hangi belayı defeder? Seni yabancı ve sönük hissettirecek her belayı biraz daha keser.


Tabi burada alışkanlık haline gelmiş sadaka kastediliyor. Çünkü oturması gereken bir verme dengesi kurulmuş olmalı ki, manevi bir döner sermayen olsun.


Sadaka sadece para değildir ayrıca. Para ortak değer olduğu için sadece işini kolaylaştırır. Çocuk sevindirmekten, yoldaki bir çöpü gocunmadan alıp çöp tenekesine atmak bile sadakadır.

İyi kolletifin taraftarıyım demektir. Anlayana tüm psikolojik sorunlarını çözen bir alışkanlık biçimidir. Ama enayi gibi hissetmek te var. İşte bu artık gurur ve dışlanma enerjisi ile açıklanır o ayrı.
Mesleğimin sadakasini veriyorum demişti bir doktor hayır kurumu için zaman zaman hasta bakıyordu. Genç oldugum için anlamamıştım. Tane tane anlattı. ,
"Bu ülkenin eğitim kurumlarında okudum bu ülke vatandaşının vergisiyle okudum, devlet okutmadi devlet sistemi kurar vatandaş ödediği vergileriyle sistemi calistirir. Beni bu ülke insanı okuttu. Onun karsiligini yine bu ülkede ihtiyacı olan vatandasa veriyorum," demişti.

Kendi deneyimim ise şöyle, bir donem bir sivil toplum örgütü için bir egitim verdim karşılığında bir para da aldım ama işi destek olmak için yaptım para cuzzi bir miktardi. Ardından covid doneminde öyle güzel para kazandım ki. Anlatınca Çok gaza geldim şu anda. Hemen gönüllü bir iş bulayım kendime.
 
merhaba, beni çok rahatsız eden bir konu var.. okuduğuma göre annelerimizin hiç anlatmadığı, anlatamadığı travmaları bize miras kalabiliyormuş.. bu konuda anneyi konuşturmamız lazımmış.
bundan nasıl kurtulabiliriz bilen var mı? birbirimize yardımcı olalım..
Ben yaşadım benzer birşey yalnız annemde farkındalığın hiç olmadığını gördüm kapalı fark edemiyor kızdım suçladım bazen anladımki anlayamıyor kabullendim.
 
Dünyaya transfer olmadan önce, lokasyon ve başlangıç koşullarımızı içeren o kontratımızı imzalarken "offfff beeee bu karma tam bana göreymiş, ben bu matrixe bu karma ile girersem burdan yürürüm, önüm açık çok fazla avantaj var" diye seviniyoruz halbuki.

Matrix, ona satış masasından yani dışarıdan bakıldığında çok eğlenceli bir simülasyon oyunudur. Oyunun kendisidir. Zaten ayette bile dünya hayatı bir oyun ve oyalanma konusundan başkası değildir diye pekiştirilir ve ölmeden önce ölmeye davet edilir.

Ama matrixin içine indiğin zaman dışarıdan gördüğün bütüncül algılaman tamamen geriler ve senin o algıları yeniden yakalaman da biraz zaman alır. Bu, başlı başına oyunu cazibeli kılan temel bir özelliktir. Bu yüksek algılara yeniden ulaşabilip ulaşamayacağının bir garantisi olmasa bile, yeniden matrixin dışına çıktıgında yani öldüğünde de "ahh beeee az farkla kaçırdım şurda şunu burda bunu yapsaydım tüm avantajları yakalardım, gitti bu el" dersin ve bir daha içeri girmek için bir şans daha istersin. Verilmeme durumun da var ama. Çünkü çıkmadan kaç tane şansını b*k ettiğini de bilemezsin. Bu son şansın ise, kontratında o da yazıyordur yani.



Kusura bakmayın yine matrixim geldi galiba.
 
Son düzenleme:
Dünyaya transfer olmadan önce, lokasyon ve başlangıç koşullarımızı içeren o kontratımızı imzalarken "offfff beeee bu karma tam bana göreymiş, ben bu matrixe bu karma ile girersem burdan yürürüm, önüm açık çok fazla avantaj var" diye seviniyoruz halbuki.

Matrix, dışarıdan bakıldığında çok eğlenceli bir simülasyon oyunudur. Oyunun kendisidir. Zaten ayette bile dünya hayatı bir oyun ve oyalanma konusundan başkası değildir diye pekiştirilir ve ölmeden önce ölmeye davet edilir.

Ama matrixin içine indiğin zaman dışsal algılaman tamamen geriler ve senin o algıları yeniden yakalaman da biraz zaman alır. Bu yüksek algılara yeniden ulaşabilip ulaşamayacağının bir garantisi olmasa bile, yeniden matrixin dışına çıktıgında yani öldüğünde de "ahh beeee az farkla kaçırdım tüm avantajları" dersin ve bir daha içeri girmek için bir şans daha istersin.



Kusura bakmayın yine matrixim geldi galiba.
Eğer gerçekten öyleyse kendim attıysam imzayı çok iddialıymışım Şampiyonlar Ligi mübarek :sick:
 
Annelerimiz, zahirde kendi annelerinin kaderlerini yaşamak istemediler. Köyü terk edenler oldu. Kaçarak veya rıza gözetmeden evlenenler oldu. Gönül koyanlar, işi yokuşa sürenler, Restleşenler hatta belki bağları koparanlar oldu. Ama batınından bakarsak ta, kendi anneleri gibi olmak istemeyen annelerimiz, yine kendi annelerinin yaptıkları seçimlerin aynılarını, kendi hayatlarının çok başka spektrumlarında bilinçli olarak yaptıklarını anlayamadılar.

Sonuç olarak ta onların kaderlerini yaşamaktan yine kurtulamadılar. Onlar gibi olmak istemediler, ama onların bu devirin modasına uygun bir versiyonları oldular. Çünkü kendi anneleri, kendi özgürlüklerini yine aynı yolla, yani kökleri ile çatışarak ve köklerini kopararak kazandılar. Başta herşey iyiydi. Ama birey olma hakkını savaşarak ta olsa ortaya koyduktan sonra, artık üst soyla yeniden barışarak koklenmek yerine, köklerine direnç göstermekten gelen o bariyer alanın içinde kalmayı tercih ettiler. Bu da zamana karşı solan bir çiçek gibi yıllara yenik düşmeleri demek olacaktı.

Karmayı artık kesin olarak biliyoruz. Karma bir şablon, uzantı, yarım bırakılanın devamı. Bunu artık biliyoruz. Ama piyangonun kime vuracağını hala tam olarak bilemiyoruz. Orasını karma bayrağını devralanlarin karmaya kattıkları katma değerler belirliyor ve biz bu konuda bir ön hesaplama yapamıyoruz hala.
 
Son düzenleme:
Karma borcu ödediğini düşünüyorsan buna sevinmelisin. Çünkü sen artık aklen o girdabın dışındasın ve durumu net görebiliyorsun. Ya annenin tam bir devam filmi olsaydın ?
O halde, karmik sürecin yavaş yavaş hatta hayatına yayarak ilerlettiği süreci , sen kendi çabanla hızlandırmalısın. Bol sadaka vermelisin.


Kürtaj mı var ? Bir yetimin bakımını üstlenmelisin. Artık bu çok kolay çünkü birsürü dernek var. Aylık 100 - 500 - 1000 ne kadar gücün varsa otomatik havaleye bağlayacaksın ve sen hayatına devam ettikçe cari sadakan devam edecek.

Şerli amelleri, hayırlı ameller dengeler. Şerli üst soyun her bir günü kötü karmaya katkı yapıyorsa sen her gün pozitif karmaya katkı yapacak bir sadaka-i cariye usulü bulacaksın. Sadaka-i cariye senin döner sermayen olacak.


Üst soyda cinayet mi var ? acil bakımdaki bir hastanın ihtiyaçlarını gidereceksin. Kıyılan bir cana karşı, sen de bir canı geri getirerek telafi edeceksin.
Üst soyda ensest mi var ? ensest karşıtı bir dernek bulacaksın ve faliyetlerine katılacaksın. Maddi destek olacaksın.
Üst soyda gayri meşru çocuk mu var ? çocuk esirgeme kurumundan ana babası belli olmayan bir çocuk ile arkadaş olacaksın. Seni bilmese de olur. Bakımını üstleneceksin.
Üst soyda iftira mı var ? iftiraya uğrayıp belki de işini kaybettiğin zaman durumu kabul etmeyi, herşeyin üst soyun dengelenmesine hizmet ettiğini bileceksin. Çünkü üst soy iftiraya uğradı ve savaş açarak çok daha ağır karşı iftiralar atarak haram olan koltuğunu geri aldı belki. Sen bunu yapmayacaksın ve ağrına giden durumu karmik özgürleşmene adayacaksın. Böylece bir düğümün daha çözülecek.

Bunları yapacak gücün yoksa oruç tutacaksın ve gerekirse her gün boşa çıkan 2 öğün yemeğinle bir açı doyuracaksın. Kendinden vereceksin. Yapılamayan fedakarlıkları yapmaktan gocunmayacaksın.

Bunları yapamayan kişi artık iyileşmeyi hiç mi hiç istemiyor, hatta işleri yokuşa sürmek istiyor demektir.
bunları neye göre yazdın acaba?
fetva hattı gibisin : )

"Kürtaj mı var ? Bir yetimin bakımını üstlenmelisin. Artık bu çok kolay çünkü birsürü dernek var. Aylık 100 - 500 - 1000 ne kadar gücün varsa otomatik havaleye bağlayacaksın ve sen hayatına devam ettikçe cari sadakan devam edecek."
kürtaj varsa bu dediğin şekilde ömür boyu mu yetim doyurmak gerekiyormuş? benim araştırdığım toplu bir para bedeli olduğu ama çok yüksek miktarda olduğu için herkesin ödemesi gerçekten zor.
 
bunları neye göre yazdın acaba?

Emin ol duyup duyabileceğin en tutarlı, en fıtri, en kutsal geometriye uygun, en tecrübe edilmiş, en denemesi bedava, en karşı koyulması boşuna, en karmik zikzaklara cuk oturan, en matematik sağlaması tersten çıkarma işlemi ile yapılan, en duyar duymak içinde kıvılcim çaktıran, genetik bilgelik aktivasyonu başlatan yaklaşım benim yaklaşımımdır. Çünkü neden ? Çünkü ben kollektifin sözcülüğünü üstlendim sadece. yani yazdığım seylerin sende fazlası var azı yok. ))))

fetva hattı gibisin : )

Ve bunu hala bedavaya yapıyorum.

 
Emin ol duyup duyabileceğin en tutarlı, en fıtri, en kutsal geometriye uygun, en tecrübe edilmiş, en denemesi bedava, en karşı koyulması boşuna, en karmik zikzaklara cuk oturan, en matematik sağlaması tersten çıkarma işlemi ile yapılan, en duyar duymak içinde kıvılcim çaktıran, genetik bilgelik aktivasyonu başlatan yaklaşım benim yaklaşımımdır. Çünkü neden ? Çünkü ben kollektifin sözcülüğünü üstlendim sadece. yani yazdığım seylerin sende fazlası var azı yok. ))))



Ve bunu hala bedavaya yapıyorum.
" Çünkü ben kollektifin sözcülüğünü üstlendim sadece. yani yazdığım seylerin sende fazlası var azı yok."
bu yazdığın şey çok büyük bir iddia biliyorsun değil mi. eğer böyleyse eteğine yapışmak istiyorum, cübbenin altında cennete girmek istiyorum : )
şöyle ki, bedava yapmalısın zaten bu şekilde devam yoksa tüm verilen hakikat bilgisi geri alınır. lütfen böyle devam et : )
peki gözümün nuru hocam, kürtaj karmasından tam olarak nasıl kurtulabilirim. lütfen cevaplar mısın.
 
kürtaj varsa bu dediğin şekilde ömür boyu mu yetim doyurmak gerekiyormuş?

Öncelikle bu bir gereklilik değil ve pazarlık konusu yapılamaz. Yetim doyurayım da bitsin bu çile denmez yani.

Evrenin mantığı ile anlamalısın bazı şeyleri. Evrenden hakkın olmadan eksilttiğin bir var olma hakkını , evrene yerine geri koymalısın.

Çünkü belalar, işlenen günahların cihetinden gelir. Kötü amellerimiz ile başımıza gelen musibetler arasında evrenin matematik ve kutsal simetri sırrına istinaden kolayca denklenebilir bir ilişki şematigi vardır. Bu olmasaydı aile dizimi de ortaya çıkmazdı. Aile dizimi aslında şimdinin sorunlarından yola çıkarak geçmişe giderek bir hendek-tümsek, puzzle'a uygun düşen bir parça bağlantısı kurmaktir.

Kürtajdan sonra doğan çocuk bir çok alanda pasif olur. Hormonal dengesizlikleri olur. Üstünde ölü toprağı olur herşeyden önce. Çünkü kardeşinin öldürüldüğü rahimdeki "istenmedin çık hayatımızdan" enerjisini alır ve hayatını ölü bir kardeşin sırasını devralarak yaşamak zorunda olduğunu düşünebilir. Başlangıç şartlarını oluşturan sebep kürtaj ile gelen enerji düğümü olur. İlla olacak demek değildir. Günaha tevbe edildi ise, kefaret ödendi ise umulur ki bu istidat kayıpları yaşanmaz. Ama bunun Çözülmesi gerekir. Ertelendikçe çocukta aidiyet duygusu yitimi başlayabilir.
 
Son düzenleme:
Öncelikle bu bir gereklilik değil ve pazarlık konusu yapılamaz. Yetim doyurayım da bitsin bu çile denmez yani.

Evrenin mantığı ile anlamalısın bazı şeyleri. Evrenden hakkın olmadan eksilttiğin bir var olma hakkını , evrene yerine geri koymalısın.

Çünkü belalar, işlenen günahların cihetinden gelir. Kötü amellerimiz ile başımıza gelen musibetler arasında evrenin matematik ve kutsal simetri sırrına istinaden kolayca denklenebilir bir ilişki şematigi vardır. Bu olmasaydı aile dizimi de ortaya çıkmazdı. Aile dizimi aslında şimdinin sorunlarından yola çıkarak geçmişe giderek bir hendek-tümsek, puzzle'a uygun düşen bir parça bağlantısı kurmaktir.

Kürtajdan sonra doğan çocuk bir çok alanda pasif olur. Hormonal dengesizlikleri olur. Üstünde ölü toprağı olur herşeyden önce. Çünkü kardeşinin öldürüldüğü rahimdeki "istenmedin çık hayatımızdan" enerjisini alır ve hayatını ölü bir kardeşin sırasını devralarak yaşamak zorunda olduğunu düşünebilir. Başlangıç şartlarını oluşturan sebep kürtaj ile gelen enerji düğümü olur. İlla olacak demek değildir. Günaha tevbe edildi ise, kefaret ödendi ise umulur ki bu istidat kayıpları yaşanmaz. Ama bunun Çözülmesi gerekir. Ertelendikçe çocukta aidiyet duygusu yitimi başlayabilir.
çok ama çok tşk ederimm🤍
 
Karmadan kurtulmak için gelmiyoruz dünyaya. O karmayı iliklerimize kadar tatmaya ve bunun bizde hangi yönlere evrileceğine şahitlik etmeye geliyoruz. Bu şahitlik aslında tanrının kendi rüyasını yaşama biçimi olsa da, tanrı bilincini doğru aktive edenler hızla yükseliyorlar ve şartları oluşturan derin şartları yaratma bilincine geçiyorlar. Tabi tanrı biz değiliz. Bu yanılgıya kolayca düşmeye çok müsaitiz. İlimde yükseldikçe içimizdeki tanrı parcacigini yanlış yorumlamaya ve yoldan çıkmaya da müsait hale geliyoruz.
 
Son düzenleme:
Karmadan kurtulmak için gelmiyoruz dünyaya. O karmayı iliklerimize kadar tatmaya ve bunun bizde hangi yönlere evrileceğine şahitlik etmeye geliyoruz.

Sistem bizi kendimize karşı onurlandırmak üzerine kurulu.

Çok sevdiğim bir örnek var : bu klasik örneği çok verirler.

Bir meta araştırma şirketi tek yumurta ikizleri üzerinde araştırmalar yürütüyor. Bir yandan yeni doğan ikizleri kayıt altına alırken, bir yandan da doğmuş ve yaşamış olanlara da ulaşmaya çalışıyor onları belli testlere tabi tutarak istatistik oluşturmak için.

Bir süre sonra 40 yaşına gelmiş olan tek yumurta ikizleri gönüllü olarak araştırmaya katılıyor . Fakat onların durumu biraz farklı. Babaları alkolik ve acımasız bir adammış ve alkolden ölene kadar çocuklarını hep dövmüş, onları çalıştırmış, hırsızlık yapmaya zorlamış ve başlarının belaya girmesine sebebiyet vermiş bir adam. Bunun sonunda da ikizlerden biri çok başarılı ve zengin bir avukat olurken , diğeri de sokaklarda dilenen, hırsızlık yapan, alkolik bir adam haline geliyor. (bu mutlu sonlu bir hikaye çünkü avukat olan kardeş, diğer kardeşini o hayattan kurtarıyor ve onu rehabilite ettiriyor, sonra da birlikte bu araştırmaya katılıyorlar )




Araştırma ekibi ikizlerin bu zor süreçlerde birbirleri ile nasıl telepatik bağ kurduğunu araştırmak için ikisine de aynı soruları yöneltiyor :

İlk soru şu : nasıl bu hale geldin?

İkisi de, ayrı ayrı yaptıkları görüşmelerde, sanki anlaşmış gibi aynı cevabı veriyorlar :

Ben bu hale geldim çünkü benim babam işe yaramaz bir alkoliğin tekiydi!!!

Karma, bize tekamülde sıçrama yaptırsın diye var. Sıçrayamıyorsak karmayı oluşturan enerjinin içine gömülmeyi tercih etmek zorunda kalırız.
 
Son düzenleme:
Geri
Üst