lightofgoddess
Kayıtlı Üye
Mitolojide, bir gün tanrılar birbirlerine hizmet edemeyeceği için kendilerine hizmet edecek bir varlık yaratmak isterler. Ve alırlar ellerine bir çamuru ve içine kendi genlerini katarak ilk insanı yaratırlar(Tanrı insanı kendi suretinde yarattı deyimi burdan gelmektedir.) lakin bu insanoğlunun çamuruna kötü bir tanrı olan Kingunun kanı damlamıştır. İnsanoğlunun içindekü kötülük bu yüzdendir.
Ve bu yaratılan ilk insan tanrılara bir süre hizmet eder. Lakin hesaba katılmayan bir şey vardır. Bu ilk insanın genlerinde tanrılara ait bir gen var olduğu için bu insan çok hızlı öğrenmekte ve gelişmektedir aynı zamanda doğaüstü birtakım güçleri vardır. Bu insanoğlu o kadar hızlı gelişmektedir ki bu gelişimi tanrıları korkutmaya başlamıştır. Çünkü tanrılar,insaoğlu bu kadar hızlı gelişirse yarın öbür gün kendileri gibi tanrı seviyesine çıkmasından hatta tanrılık iddia etmesinden korkmuştur. Tanrılar aralarında tartışır ve çözümü bulur. Çözüm basittir insaoğlunun genine maymun geni katmak. Tanrılar İnsanoğlunun genini tekrar sıfırdan oluşturmaya başlar ve insanın genine maymun genini aktararak gelişimini yavaşlatır. Yeni insan gerçektende yavaş öğrenmekte ve yavaş gelişmektedir. Bu yeni insan türü tam tanrılara istedikleri gibi hizmet edebilen ve yavaş gelişen bir türdür. Lakin bu insan üreyememektedir. Çoğalamamaktadır. Ve tanrıların yeni hizmetçilere ihityacı vardır. Böylelikle tanrılar aralarında anlaşır ve insana üreme organlarını vermeye karar kılarlar.Lakin bunu adem,havva ve elma gibi bir hikayenin ardına saklanarak yaparlar. İnsanoğlunun gelişiminden korkan bu tanrılardan birisinin ismi Marduktur ve semoblü yılandır
bu yılan bahçede Havvaya görünür ve elmayı yedirir. Ve insan çoğalmaya başlar
Lakin insanoğlunun geninide maymun geni olmasına rağmen halen tanrıları korkutacak derecede öğrenmekte ve gelişmektedir. Tanrılar endişlenmeye başlamıştır. Tanrılar babil kulesi savaşını başlatır ve savaşı kazanır. Tanrılar tek dil konuşan insanoğlunun dillerini binlere ayırır. Binlere ayırır ki birbirlerinin anlamasınlar ve konuşamasınlar böylelikle bilgi akışı yavaş olacağı için insanoğlu yavaş bir şekilde öğrenip gelişecektir. Daha sonra onları farklı kıtalara yerleştirir ki birbirlerinden uzak dursunlar, birbirlerinden öğrenmesinler.
Ve bu yaratılan ilk insan tanrılara bir süre hizmet eder. Lakin hesaba katılmayan bir şey vardır. Bu ilk insanın genlerinde tanrılara ait bir gen var olduğu için bu insan çok hızlı öğrenmekte ve gelişmektedir aynı zamanda doğaüstü birtakım güçleri vardır. Bu insanoğlu o kadar hızlı gelişmektedir ki bu gelişimi tanrıları korkutmaya başlamıştır. Çünkü tanrılar,insaoğlu bu kadar hızlı gelişirse yarın öbür gün kendileri gibi tanrı seviyesine çıkmasından hatta tanrılık iddia etmesinden korkmuştur. Tanrılar aralarında tartışır ve çözümü bulur. Çözüm basittir insaoğlunun genine maymun geni katmak. Tanrılar İnsanoğlunun genini tekrar sıfırdan oluşturmaya başlar ve insanın genine maymun genini aktararak gelişimini yavaşlatır. Yeni insan gerçektende yavaş öğrenmekte ve yavaş gelişmektedir. Bu yeni insan türü tam tanrılara istedikleri gibi hizmet edebilen ve yavaş gelişen bir türdür. Lakin bu insan üreyememektedir. Çoğalamamaktadır. Ve tanrıların yeni hizmetçilere ihityacı vardır. Böylelikle tanrılar aralarında anlaşır ve insana üreme organlarını vermeye karar kılarlar.Lakin bunu adem,havva ve elma gibi bir hikayenin ardına saklanarak yaparlar. İnsanoğlunun gelişiminden korkan bu tanrılardan birisinin ismi Marduktur ve semoblü yılandır
bu yılan bahçede Havvaya görünür ve elmayı yedirir. Ve insan çoğalmaya başlar
Lakin insanoğlunun geninide maymun geni olmasına rağmen halen tanrıları korkutacak derecede öğrenmekte ve gelişmektedir. Tanrılar endişlenmeye başlamıştır. Tanrılar babil kulesi savaşını başlatır ve savaşı kazanır. Tanrılar tek dil konuşan insanoğlunun dillerini binlere ayırır. Binlere ayırır ki birbirlerinin anlamasınlar ve konuşamasınlar böylelikle bilgi akışı yavaş olacağı için insanoğlu yavaş bir şekilde öğrenip gelişecektir. Daha sonra onları farklı kıtalara yerleştirir ki birbirlerinden uzak dursunlar, birbirlerinden öğrenmesinler.