ihanetin sonu gelsin

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan totu
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Bir kere affedersen işi arsızlığa döker. Hep aldatır.Seni aldatıyorsa ne sevgisi vardır ne saygısı.Boşan yoluna bak sende.Hayatına seni sevmeyen biri için dua ederek geçirmek istiyorsan sen bilirsin.Evim yuvam çoluk çocuk kurulu düzen dersen hepsi bahane.Eşin seni aldatıyorsa ortada düzen de yoktur.Boşanmak tek çözüm gibi duruyor.
 
Eşinin seni aldattığını kanıtla ve tazminat aç güzel para alırsın ve nafaka vermezsin. Çocuk varsa DNA testi yaptır. Sonra Esra Erol’a çık.
 
Farketmez her türlü tazminat alır.
Her türlü tazminat alamaz.Tazminat isteme hakkı kusurlu olmayan tarafa aittir.İki tarafta kusurluysa kusur oranına bakılır.Eğer ortada çocuk varsa,velayet de annede kalırsa bakım nafakası alınabilir.Bu konuda kişinin talep edebileceği maddi tazminat yok.Ancak manen yıprandığına hükmonulduğu taktirde manevi tazminat alabilir.Tabi bu yazdığım maddi manevi tazminat aldatmayı öğrenmesinden 6 ay içinde boşanma davası açma şartına bağlı.6 ay içinde dava açmazsa affetmiş sayılır.Ve affeden tarafın dava hakkı yoktur.
 
Bu devirde evlenmemek daha hayırlı.

Korkunç karmik borçlar var 3 jenerasyondur.
Evlendikçe temizlenmek üzere ilişkiler sürekli ağır imtihanlara giriyor. İnsan arinmadikca bu karmik kalıntılarla ugrasamıyor ve borç takmaya devam ediyor.

2020 boşanmalar 3 kat artacak. İnsanlar evlenmeyi hala kurtuluş olarak görüyorlar. Halbuki evlenmenin kendisi başlı başına bir imtihan. Aşk evliliklerinin imtihanı kat kat daha ağır.
Siz "İnsanlar evlenmeyi hala kurtuluş olarak görüyorlar" deyince aklıma geldi.
Bir arkadaşım vardı, kızın hayatında hiç erkek arkadaşı olmamıştı, ona hiç açılan biri olmamıştı, sevmek sevilmek nedir bilmiyordu. O yüzden görücü usulü ailesine haber yollayan ilk adamla evlendi 1 sene içinde. "Yapma etme çok hızlı ilerliyorsun, pişman olacaksın sonunda" dememize rağmen dinlemedi bizi. Balayındayken de hamileliğini duyurdu. Çok değil 3 sene geçti, çocuğuna otizm teşhisi kondu, adam evle ilgilenmeyi bıraktı, işten kazandığı tüm parayı kendi ailesine veriyor, çocuğun tüm yükü annede, anne tepki verdikçe kocadan gelen cevap "sen kimsin ki" cümlesi, internetten başka kadınlarla konuşuyor görüşüyor gocunmadan, kız en sonunda dayanamayıp baba evine döndü ama çocuğu için kocasına geri dönmek zorunda kaldı. Sırf sevilmek istediği için bodoslama daldığı evliliğin sonu bu oldu.
Yalvarıyorum kimseyi kurtuluş biletiniz olarak görmeyin ve sizi istemeyeni de bırakın cehennemin dibine kadar gitsin! Bazı şeylerin yokluğu varlığından daha hayırlıdır.
 
2020 itibari ile aldatmaların da sonu gelebilir. Saturn komple esir aldı çünkü.

Oğlak egemenliği başladı. Oğlak demek sadakat, çalışmak, başarı ve yıkıntıları temizlemek demektir. Zaten zorlayıcı bir burç hatta en zor zamanların burcu. Aşk meşk işlerini biraz elimizin tersiyle itip, sadakat ve özveri üzerinden ilişkiler kurmanın vakti çoktan geldi bile.

10 yıl sonra yeniden aşk meşk astrolojisi kendini gösterecek. Yeşilçamvari bir ambians gelecek. Ama önce Bi özleyelim.

Kimileri 2. Baharını yaşar o zaman kimileri ilk aşklarını. İlk aşklarını yaşayanlar ise daha bir 20 yıl sonra nerde o eski aşklar dicekler.

Kozmos ne derse o şimdi.
 
Son 1 2 yildir aldatma olaylari cok gundemde sizin gerci 2 sene olmus paylasali naptınız bilemem , dennise arkadasimiz dogru yazmis evliligin kendisi imtihan oldu zor bi yol
 
İnsanlar hayatı yanlış ele aldıkları için sürekli açık vererek gafil avlaniyorlar.

Sadece evlenmek değil, terfi almak, müdür olmak, piyango kazanmak, beklenmeyen bir yerden bol para kazanmak vs gibi hoşa giden ne varsa aslında sureçsel bütününe kıyasladığınızda sadece başı güzeldir. Yeni şartları kucaklamak ve durum değişiminin bir algı yenilenmesi yaratması üzerinden insanlar kurtuluşa erdiğini zannederler. Halbuki yeni şartlar yeni imtihanlardır ve illa ki siz eksiklikleriniz ve yetersizliklerinizle yüzleşmeye, mağlup olmaya, mağlup olma üzerinden istidadınızı geliştirmeye zorlabacaksınızdır. Bu çoğu zaman zorlu bir süreçtir. Çünkü ego ruhu baskılar. Ruh egoyu çaresiz bırakır. Bu mikro ölçekte ruh ve zihin catıșmasıdır. Ego sonsuzluğu asla kavrayamayacak, ruh ise egonun dar konfor alanı ile asla yetinmeyecektir.

Peygambere bile ne zaman bir ayet inecek olsa, öncesinde mağlubiyetin ağır darbeleri tattırılmıștır. Felak nas indi ama öncesinde buyulendi. Müslümanlar soykırıma uğradılar. Sabır ayeti indi. Soykırım dini yok edecekti, fetih suresi indi. Peygambere Zulkarneynden sordular. Yarın söylerim dedi. Sırf Allahın vahyini kendinden garanti bildi diye 2 hafta vahiyden men edildi ve mahcup oldu en güçlü yahudilere. Çünkü ilim onlardaydı. Ve onlar 2 hafta beklemediker. Peygamberi itibarsızlaştırma yoluna gittiler.

Kisacasi hoşa giden herşey imtihanını veremezseniz elinizin altından illa kayar. Bunu en çok ilişkilerde görüyoruz. Hiç kolay değil evlilik. Bu devirde alttan almak cehennem zulmü sanki. Alttan alan taraf öfkesini yenemiyor bir türlü ve fırsat kollayıp 2 kat fazla bozguna uğratıyor eşini. Eşler birbirine musallat olmuş durumda. Bu 3 jenerasyon önce başladı. Biz 4. Devirdeyiz. Bizim evliliklerimiz bilinçsiz olduğu için 4x zorluklarla gelecek. Çünkü anne babalarımız masum olsalar dahi etrafla uğraşmak zorunda kaldılar ve büyük ihtimalle karmik haller biriktirdiler.


Satürn artık iș başında ve kendi kendini arindirmayanı vallahi perişan etmeye geldi.
 
İnsanlar hayatı yanlış ele aldıkları için sürekli açık vererek gafil avlaniyorlar.

Sadece evlenmek değil, terfi almak, müdür olmak, piyango kazanmak, beklenmeyen bir yerden bol para kazanmak vs gibi hoşa giden ne varsa aslında sureçsel bütününe kıyasladığınızda sadece başı güzeldir. Yeni şartları kucaklamak ve durum değişiminin bir algı yenilenmesi yaratması üzerinden insanlar kurtuluşa erdiğini zannederler. Halbuki yeni şartlar yeni imtihanlardır ve illa ki siz eksiklikleriniz ve yetersizliklerinizle yüzleşmeye, mağlup olmaya, mağlup olma üzerinden istidadınızı geliştirmeye zorlabacaksınızdır. Bu çoğu zaman zorlu bir süreçtir. Çünkü ego ruhu baskılar. Ruh egoyu çaresiz bırakır. Bu mikro ölçekte ruh ve zihin catıșmasıdır. Ego sonsuzluğu asla kavrayamayacak, ruh ise egonun dar konfor alanı ile asla yetinmeyecektir.

Peygambere bile ne zaman bir ayet inecek olsa, öncesinde mağlubiyetin ağır darbeleri tattırılmıștır. Felak nas indi ama öncesinde buyulendi. Müslümanlar soykırıma uğradılar. Sabır ayeti indi. Soykırım dini yok edecekti, fetih suresi indi. Peygambere Zulkarneynden sordular. Yarın söylerim dedi. Sırf Allahın vahyini kendinden garanti bildi diye 2 hafta vahiyden men edildi ve mahcup oldu en güçlü yahudilere. Çünkü ilim onlardaydı. Ve onlar 2 hafta beklemediker. Peygamberi itibarsızlaştırma yoluna gittiler.

Kisacasi hoşa giden herşey imtihanını veremezseniz elinizin altından illa kayar. Bunu en çok ilişkilerde görüyoruz. Hiç kolay değil evlilik. Bu devirde alttan almak cehennem zulmü sanki. Alttan alan taraf öfkesini yenemiyor bir türlü ve fırsat kollayıp 2 kat fazla bozguna uğratıyor eşini. Eşler birbirine musallat olmuş durumda. Bu 3 jenerasyon önce başladı. Biz 4. Devirdeyiz. Bizim evliliklerimiz bilinçsiz olduğu için 4x zorluklarla gelecek. Çünkü anne babalarımız masum olsalar dahi etrafla uğraşmak zorunda kaldılar ve büyük ihtimalle karmik haller biriktirdiler.


Satürn artık iș başında ve kendi kendini arindirmayanı vallahi perişan etmeye geldi.
Enfes ve bir yazı olmuş. Tespitler múthiş, tebrikler.
 
Bu devirde evlenmemek daha hayırlı.
Hiç olmadı bu.(n) Katılmıyorum.

Öne sürdüğün sebepleri de okudum. Hiçbiri, evlenmeyince bütün o müsibetlerden berheva olacagımız anlamına gelmiyor.

Varsa bir karmik borç evlenememekte buna dahil olmalıdır.

Evlilikleri, tu kaka, olarak lanse etmek doğru değil.
Aile, toplumların temel yapı taşıdır. Bunu sen çok iyi biliyorsun.

Yani bekarlar da, azıcık aşım kaygısız başım, diyerek gezmiyor pek. Öyle görünmeye çalışıyor olabilirler ama??

Ufak bir latife yaptım. Yani kısaca sorun evliliklerde değil de sorun insan ahlakından kaynaklı.

Bu noktaya vurgu yapılmalı.
Gençler yanlış yönlendirilmemeli.
Herkes evlenmek zorunda değil ama evlilik müessesesi yıpratılmamalı.
 
Hiç olmadı bu.(n) Katılmıyorum.

Öne sürdüğün sebepleri de okudum. Hiçbiri, evlenmeyince bütün o müsibetlerden berheva olacagımız anlamına gelmiyor.

Varsa bir karmik borç evlenememekte buna dahil olmalıdır.

Evlilikleri, tu kaka, olarak lanse etmek doğru değil.
Aile, toplumların temel yapı taşıdır. Bunu sen çok iyi biliyorsun.

Yani bekarlar da, azıcık aşım kaygısız başım, diyerek gezmiyor pek. Öyle görünmeye çalışıyor olabilirler ama??

Ufak bir latife yaptım. Yani kısaca sorun evliliklerde değil de sorun insan ahlakından kaynaklı.

Bu noktaya vurgu yapılmalı.
Gençler yanlış yönlendirilmemeli.
Herkes evlenmek zorunda değil ama evlilik müessesesi yıpratılmamalı.


Ahir zamanda evlenmeyenleriniz daha hayirlilarinizdir. Hadis.

1. ve 2. Dünya savaşlarında, hatta kurtuluş savaşında da evlenmek caiz değildi. Çünkü 4 cephede savaştık.

Farzlar kaçacaksa sünnet terkedilir.

Ahir zaman bizden sonraki nesil ile artık resmi olarak başlamış olacak.

Inanmazsaniz sonra yine konuşuruz. Şu son 10 yılda belki de son evlenmeleri gorücez. Evlilik müessesesi daha nasıl bozuluruz onu gorücez yani.


Yani ben evlenmek yasak demiyorum. Ama evlenmenin kerameti artık azalacak. Zaten azaldı. Ama nasıl mındar edilir onu görmeye geldi sıra.

Yoksa sen evlen. Biz 30+ lar belki de son talihli jenerasyonuz ama.
 
Dünyada 8 milyar insan var ve bu bir dünya rekoru.

Osmanlı imparatorluğu toplamda 10 milyondu 3 kıtada.
Şu an Türkiye sadece bir yarımada haline geldi ve 90 milyona gidiyor.

Dünya kanserli hücre gibi ruhsal kanalı kopuk çocuk üretiyor karmik borçlarla gelen evliliklerden.

Hadis var : gün gelecek zer alemindeki ruhlar tükenecek ama doğumlar devam edecek.
O dabbe illa çıkacak. Biyo-syborg insanlar gelecek.

12 sarmalli yapay çocuklar üretmeye başlayacak Çin. 10 sene içinde. Bunlar baba diye komutanlarına bağlı olacaklar.

Yecucle mecuc artık Çin den ilk sinyalini vermeye başladı. Vallahi 10 sene sonra Amerikaya rahmet okuyacağız. Meğerse ne merhametliymis bu Amerika diyeceğiz.
 
Çok sevgili @Bitkinruh sizce konu sahibi arkadaş alnımın yazısı çocuklarımın babası diyerek fellik fellik dua mı aramalı Yoksa gidene yol gelene sol mottosunu benimseyip boşanma dava dilekçesi mi yazdırmalı.Çok kıymetli görüşlerinizi bizimle paylaşır mısınız?
 
Ahir zamanda evlenmeyenleriniz daha hayirlilarinizdir. Hadis.
Bunun delilini getirmelisin.
Kıymet alametlerine dair hadislerin birçogu zayıftır. Dikkatini çekmek istiyorum.
Bu düşünce bana göre sakattır. İslami bir bakış açısına uymuyor.

Günümüz bekar ve evli insanlarını incelediğimizde görülen o ki bekarların evlilerdne en büyük farkı yaptıgı günahı bırakıp kaçacak rahatlıkta olması. Bu da haliyle kendi üzerindeki psikolojik yükü azalttığı için iyi bir eşy olarak lanse ediliyor sen gibiler tarafından.
Aksine bu çok daha kötü bir sona hazırlıktır.
Sorumluluktan kaça kaça ahirette kuyruğu bir güzel kıstırmanın fragmanıdır.

Ben evilerle bekarlar arasında fark görmemekle birlikte evlileri bu hususta çok daha sünnete riayet üzere buluyorum. Asli ihtiyaçlarını zinaya bulaşmadan karşıladıklarını gibi neslin devamlılığını bir şekilde saglayıp vatana millete öyle böyle katkıları olduklarını görüyorum.

Bekarların kahir ekseriyeti zül.

Yaşlıların yalnız olanları bile bu devirde tehlike saçıyor.

Nitelikli olmayan yalnızlık niteliksiz karmaşadan çok daha tehlikelidir.

Evlenmeye ihtiyacım yok diyenlerin hepsi kimi arkadaşlarıyla evli gibi dip dibeler. Yakın çevremden bizzat şahidim.
Bu da insana fıtratına işaret ediyor.

Her şeye günah işleniyor kanalından bakarsan çok avantajını da ıskalamış oluyorsun bana göre.

Birde mundar filan demişin. Ya hu 1500 yıl önce de mundar dı. Daha öncesinde Lut kavmi döneminde hele daha da mundar dı.


Allah ne diyor. Herkese temizler temizler veririm. Ayet.
Sen karmik borçlarından arın gel sana da bir helal süt emmiş kızçe çıkar.

Ümitsizlik en başta İslam ın reddettiği bir düstur değil miydi? ?

Sevgiyle.
 
Çok sevgili @Bitkinruh sizce konu sahibi arkadaş alnımın yazısı çocuklarımın babası diyerek fellik fellik dua mı aramalı Yoksa gidene yol gelene sol mottosunu benimseyip boşanma dava dilekçesi mi yazdırmalı.Çok kıymetli görüşlerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Gidene yol gidene sol kolay verilmiyor .bence dua aramaktansa zamana bıraklçmalı .kendisi gelmiyor dua ile geliyorsa gelmesin daha iyidir.ama öyle hemen boşanma dilekçesi de verilmez ki şaştım kaldım ?
 
Birde mundar filan demişin. Ya hu 1500 yıl önce de mundar dı. Daha öncesinde Lut kavmi döneminde hele daha da mundar dı.

Evet tarihte çok fazla kıyamet var. Lokal kıyametler. Oradan da pay biçilebilir.
Ama her din bir sonraki dini mujdelemistir.
Incilde ve tevratta Ahmet isimli bir elçinin son kez geleceği söylenir mesela. Ama Kuran ile nübüvvet halkası tamamlanır. Yani görülmemiş bir fitne haber verilmiş. Allah dünyanın kapanışını en sarsıcı şekilde hazırlamış.


Ben evilerle bekarlar arasında fark görmemekle birlikte evlileri bu hususta çok daha sünnete riayet üzere buluyorum. Asli ihtiyaçlarını zinaya bulaşmadan karşıladıklarını gibi neslin devamlılığını bir şekilde saglayıp vatana millete öyle böyle katkıları olduklarını görüyorum.

Güneş batıdan doğduktan sonra çocuk yapmaktan vazgeçmek te farz olacak ama.

Güneş bir anda ani bir hareketle de batıdan doğmayacak. Batıdan doğma şu an başladı. Mevsimlerle beraber kutup kesenleri de değişiyor artık.

TV de açıkladılar. Dünyanın meğerse belli döngüler başa sardıkça kutuplar yer degistiriyormus. Ama bunun son döngü olduğu gerçeği değişmiyor.

Hem evlenmek hala caiz. Ama fitne evlere girdiği zaman, yollarda cinsel ilişkilere girilmeye başlandığı zaman, evlenmek hiç te caiz olmayacak. Son Müslümanlar yerin altında saklanarak yaşayacaklar. Kuran toplantılarak yakılacak. Kabe yıkılacak. Ve doğumu ile gökleri çatlatan peygambere ilk temasta gökler yeniden çatlayacak.

Şimdi insan bunu uzak bir gelecek gibi görmeye meyillidir. Ama Mehdi 7 yıllık bir soluk aldirdiktan sonra işler Yıldırım hızı ile bozuluyor.


Ümitsizlik en başta İslam ın reddettiği bir düstur değil miydi? ?

Korkup sakınmak daha acil.
20 deprem daha olsa biz yine gaflete düşücez. İnsan ümitvar olmayı ancak gerektiği gibi urperebilirse hakeder. Sen Allah'a rağmen ümitvar olursan, umudunu kesme diyen Allah seni perişan eder. Korku ile ümit arasındaki eş bilinclilik halini baz alıyor Allah. Huşu dilediğimiz. Yoksa Meryeme sadece hüzne kapılma dendi. Yani endişeleri tamamen giderilmedi. Yoksa gaflet inerdi.
 
Bu durumda tek uygulama kalıyor boşanmak.Evet bulunmuş olduğun süreç yaşayana zor şimdi BOŞAN diyenler için ordan söylemesi kolay vs vs diye bilirsin.Ama insanın kendine saygısı olmalı birazda bence.Süreç ne kadar zorlu olursa olsun dimdik ayakta dur??
@enerjisenin senin alanın gel bakalım.
 
Geri
Üst