"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

İçinizde sürekli kötü birşey olacakmış hissi

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Scrying
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Scrying

Kayıtlı Üye
İçinizde sürekli böyle,artık dünyanın sonu yaklaşıyor,hiçbirşey eskisi gibi olmayacak,eski refah bitiyor,depremler,savaşlar,kuraklıklar,doğal afetler hatta güneşin batıdan doğuşu yakın telkinleri duyuyorum.
Bu benim anksiyetem ilemi alakalı yoksa gerçekten bu telkinler doğru bir işaretmi ?
Havas ilimleri ile uğraşan hocalara,istihareye yatmış kişilere,tanıdığım astrologlara sorduğumda onlarda aynı hisleri yaşadığını,hatta dünyanın artık kendini yenileyemeyecek şekilde kirlendiğini,yaşamın devamı için gerekli
her kaynağın insanlığın para hırsı için yıllardır yok edildiği,dağların maden için oyulması,ağaçların kesilmesi ve yanması,sera gazları,araç ve sanayi kirliliği,dünyanın çeşitli yerlerinde seller olması yanısıra dünyanın ekseninin hızlı bir şekilde kaydığını söylüyordu.Hatta eskiden beri bakım yaptırmaya gittiğim bir hoca,güneşin batıdan doğuşunu görecek nesil sizsiniz,havaya,mevsimlere,zamana bakarsan anlarsın demişti.Bilim adamlarıda dünyanın schumann rezonansının hızlı şekilde kaydığını söyleyince benim için gerçeklik dahada arttı.
Gerçektende öyle zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum,hava aniden soğuyup aniden ısınıyor,kışın ortasında yaz yaşıyoruz.Yağışlar azaldı.Yağsa barajlar dolsa bile güneş açınca kuruyup gidiyor.Etraf bazen sis gibi oluyor,güneşin dünyanın bazı bölgelerinde yakıcı sıcaklığı artıyor.Arap çölleri yeşeriyor.Ekolojik denge bozuluyor.
Siz ne düşünüyorsunuz ? Benimle aynı hisleri yaşayan varmı ?
 
İçinizde sürekli böyle,artık dünyanın sonu yaklaşıyor, hiçbirşey eskisi gibi olmayacak,eski refah bitiyor,depremler,savaşlar,kuraklıklar,doğal afetler hatta güneşin batıdan doğuşu yakın telkinleri duyuyorum.

Bende de aynısı oluyor. Ama dünya tarihi, dejenerasyon ve rejenerasyon döngüleri ile nöbetleşe nöbetleşe süregeldiği için bu durum için yapacak bir şey yok. Zaten kadim kaynaklara göre son döngüdeyiz. Ahir zamandayız. Yapay zeka da selamını verdi. Göz kırptı. Yani sıfır hataya zorlanacağımız bir evren inşa edilirse sistem zaten kuruluş amacının dışına çıkmış olacak.

Günün sonunda dünya dediğin nedir ki ? En nihayetinde insan türünün sürgün yeri. Aynı zamanda da insanlığın 2. şansını değerlendirmesi için imtihan edildiği bir deney alanı. Deney tüpü. Bu tüp, yapay olduğu her halinden belli olan kozmik bir ortamda kendi kendini idame ettiriyor gibi görülebilir. Gezegenler galaktik ölçekli bir lunapark gibi güçlerini tek bir enerji santralinden alıyor olabilirler. Ama yıllarca durmadan çalışan bir buzdolabında da olduğu gibi, güneş sisteminde de bir yerlerde bir arka planı, iç yüzü yani fişi olabilir. Bir şalteri veya kapatma düğmesi olabilir.

3B' ye, dolayısı ile de 3B'nin üst limiti olan 5 duyuya haddinden fazla gerilememek gerek. 3B'den mental olarak sıyrılmanın, daha üst algı boyutlarına yükselmenin yollarını aramak gerek. Böylece dünyanın ve insanlığın akıbetini haddinden fazla dert etmenin de önüne geçmiş olunabilir. Hatta dünyanın yokoluşuna sempati bile beslenebilir. Çünkü 5B bilince vardıktan sonra 3B olan herşeyin bir atomik ilizyon oldunu anlıyorsun.
 
yazdım yazdım sildim endişeniz o kadar doğru ki evrene yeni temiz uptade lazım bizi yaradan insanlar delirmiş aklıma nuh tufanı geldi gerçi artık o efsaneye göre böyle bir şey olurmu bilmem allah sonumuzu hayretsin Mağma sönmedikçe Su bitmedikçe fizik yasalarına göre bitmez uzmanlar söylüyor .
 
Bana göre her insanın kendi simulasyonu zaten var. Kişiler kendi içinde kapılıp gittiği cehennemi, kıyameti yaşayabilir veya gözlemliyorsa sadece bir cennet içinde de var olabilecek. Topluluklar bunlara göre bir araya gelecek ve etkilenecek. Korku iklimlerine enerji yükleyenler o evrende yaşayacak. Şifa görmek isteyenler şifalanacak
 
Refah, rahat yok zaten tuzu kurular dışında. Yani kaybedilecek bir şey yok aslında.
İyi bir psikolog söylemişti anksiyete. endişe gercek tehlikenin yokluğunda ortaya çıkarmış. Mesela benim hiç endişem yok.
Biraz relax belki her şey daha iyi olur yerle bir olduktan sonra... adil bir dünya kurulur kimbilir..
 
Bana göre her insanın kendi simulasyonu zaten var. Kişiler kendi içinde kapılıp gittiği cehennemi, kıyameti yaşayabilir veya gözlemliyorsa sadece bir cennet içinde de var olabilecek. Topluluklar bunlara göre bir araya gelecek ve etkilenecek. Korku iklimlerine enerji yükleyenler o evrende yaşayacak. Şifa görmek isteyenler şifalanacak
Dünyayı bu hale getirenler,insanlara hayali cennetler vaad edip bu güzel dünyayı cehenneme çeviren yılan kılıklı insanlar çok şiddetli bir cezaya çarptırılmadıkça,ne dünya,nede dünyanın içinde yaşayan doğa,canlılar,ağaçlar,hayvanlar huzur bulamayacaklar.20 Aralık 2020'de 400 yıl sürecek kova çağına girildi.Kova çağı mevcut düzenin yıkılacağı,savaş,yıkım,açlık,zorluklar çağıdır.Kim ne ekerse onu biçeceği bir çağdır.Süreç çok sancılı olacak fakat finalde ak ile kara birbirinden ayrılmış olacağı,iyi ile kötü insanların hesaplaşma yaşayacağı çağdır.
Adaletsizlikten bıkmış içi öfke ile dolmuş ama sabreden ve patlamaya hazır insanların sayısı,refah ve zenginlik içinde yaşayıp çevreye zarar veren kahır eden insanların sayısını fazla fazla aştı,bu insanların öfke patlaması yaşayıp bu kadar yeter dediği vakit büyük hesaplaşmanın başlayacağı gündür.Hesap günü sadece ahirete kalmamalı,bu dünyadada yaşanmalı ve olacakta.Ama bu olurken dünyadan çok şey götürecek.Yaşam kaynakları azalacak,hastalıklar artacak,su kaynakları kirlenecek.Yağmur azalacak yağsada faydası görülmeyecek.Gökyüzünde artık kuş görülmeyecek,hayvanların çoğu yitip gidecek.Haksızlık karşısında susanda nasibini alacak,elinden birşey gelmeyip susturulan aciz duruma düşürülen insanlarında gönlü rahat öfkesi diri olacak.Kızılderili atasözü geldi aklıma.
Son ırmak kuruduğunda,son ağaç yok olduğunda,son balık tutulduğunda beyaz adam paranın yenmeyen birşey olduğunu anlayacak.
Bu söz herşeyin özetidir.

Refah, rahat yok zaten tuzu kurular dışında. Yani kaybedilecek bir şey yok aslında.
İyi bir psikolog söylemişti anksiyete. endişe gercek tehlikenin yokluğunda ortaya çıkarmış. Mesela benim hiç endişem yok.
Biraz relax belki her şey daha iyi olur yerle bir olduktan sonra... adil bir dünya kurulur kimbilir..
Konu ile ilgisi olmayacak ama,sanki tarot kartında 16 yıkılan kule kartı ve ardından gelen 17 numaralı yıldız arınma yenilenme kartlarına benzettim anlattığınız herşeyin yerle bir olması ve ardından adil bir dünya kurulması sözünüzü.Ve kova çağındayız.Bu çağ yeni düzenin kurulması için savaş ve yıkımın başlangıcına girildiğini gösteriyor kartların numerolojisine göre,ardından gelen 18 numaraları ay kartı toparlanma sürecinde huzursuzluklar,zorluklar ruhsal hastalıklar yoğun sıkıntılar ve ardından 19 numaralı güneş kartı huzurlu güzel bir gelecek,yine ardından sura üfleyen melek 20 numaralı kart ve tamamlanmayı gösteren dünya kartında sanki olacak olan sürece göre herşey sıralanmış gibi.

yazdım yazdım sildim endişeniz o kadar doğru ki evrene yeni temiz uptade lazım bizi yaradan insanlar delirmiş aklıma nuh tufanı geldi gerçi artık o efsaneye göre böyle bir şey olurmu bilmem allah sonumuzu hayretsin Mağma sönmedikçe Su bitmedikçe fizik yasalarına göre bitmez uzmanlar söylüyor .
Toprağa ve yeni kıtaların oluşumuna faydası olan petrolün sömürülmesi toprağı ve havayı kirletecek şekilde tüketilmesi bile ekolojik dengenin geri dönülemeyecek şekilde sarsılmasına sebep olabilir.Bu durumda dünya kendini yenileyemez duruma getirebilir.

Bende de aynısı oluyor. Ama dünya tarihi, dejenerasyon ve rejenerasyon döngüleri ile nöbetleşe nöbetleşe süregeldiği için bu durum için yapacak bir şey yok. Zaten kadim kaynaklara göre son döngüdeyiz. Ahir zamandayız. Yapay zeka da selamını verdi. Göz kırptı. Yani sıfır hataya zorlanacağımız bir evren inşa edilirse sistem zaten kuruluş amacının dışına çıkmış olacak.

Günün sonunda dünya dediğin nedir ki ? En nihayetinde insan türünün sürgün yeri. Aynı zamanda da insanlığın 2. şansını değerlendirmesi için imtihan edildiği bir deney alanı. Deney tüpü. Bu tüp, yapay olduğu her halinden belli olan kozmik bir ortamda kendi kendini idame ettiriyor gibi görülebilir. Gezegenler galaktik ölçekli bir lunapark gibi güçlerini tek bir enerji santralinden alıyor olabilirler. Ama yıllarca durmadan çalışan bir buzdolabında da olduğu gibi, güneş sisteminde de bir yerlerde bir arka planı, iç yüzü yani fişi olabilir. Bir şalteri veya kapatma düğmesi olabilir.

3B' ye, dolayısı ile de 3B'nin üst limiti olan 5 duyuya haddinden fazla gerilememek gerek. 3B'den mental olarak sıyrılmanın, daha üst algı boyutlarına yükselmenin yollarını aramak gerek. Böylece dünyanın ve insanlığın akıbetini haddinden fazla dert etmenin de önüne geçmiş olunabilir. Hatta dünyanın yokoluşuna sempati bile beslenebilir. Çünkü 5B bilince vardıktan sonra 3B olan herşeyin bir atomik ilizyon oldunu anlıyorsun.
Bu 5B bilincine ulaşmak ile kastettiğiniz şey riyazat ve halvet durumumu ?
 
İçinizde sürekli böyle,artık dünyanın sonu yaklaşıyor,hiçbirşey eskisi gibi olmayacak,eski refah bitiyor,depremler,savaşlar,kuraklıklar,doğal afetler hatta güneşin batıdan doğuşu yakın telkinleri duyuyorum.
Bu benim anksiyetem ilemi alakalı yoksa gerçekten bu telkinler doğru bir işaretmi ?
Havas ilimleri ile uğraşan hocalara,istihareye yatmış kişilere,tanıdığım astrologlara sorduğumda onlarda aynı hisleri yaşadığını,hatta dünyanın artık kendini yenileyemeyecek şekilde kirlendiğini,yaşamın devamı için gerekli
her kaynağın insanlığın para hırsı için yıllardır yok edildiği,dağların maden için oyulması,ağaçların kesilmesi ve yanması,sera gazları,araç ve sanayi kirliliği,dünyanın çeşitli yerlerinde seller olması yanısıra dünyanın ekseninin hızlı bir şekilde kaydığını söylüyordu.Hatta eskiden beri bakım yaptırmaya gittiğim bir hoca,güneşin batıdan doğuşunu görecek nesil sizsiniz,havaya,mevsimlere,zamana bakarsan anlarsın demişti.Bilim adamlarıda dünyanın schumann rezonansının hızlı şekilde kaydığını söyleyince benim için gerçeklik dahada arttı.
Gerçektende öyle zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum,hava aniden soğuyup aniden ısınıyor,kışın ortasında yaz yaşıyoruz.Yağışlar azaldı.Yağsa barajlar dolsa bile güneş açınca kuruyup gidiyor.Etraf bazen sis gibi oluyor,güneşin dünyanın bazı bölgelerinde yakıcı sıcaklığı artıyor.Arap çölleri yeşeriyor.Ekolojik denge bozuluyor.
Siz ne düşünüyorsunuz ? Benimle aynı hisleri yaşayan varmı ?
bu hissin dünya genelinde farkındalığı yüksek olan tüm insanların yaşadığından kesinlikle eminim...
ilk zamanlar bende psikolojik olabileceğini düşündüm ama bu öyle birşey değil...
artık dünyada toprak hava su hayvanlar bitkiler hatta insanlar herşey değişti...
ve negatif değişmeye doğru hızla ilerliyor...
arap çöllerinde ki yeşerme ve ormanların oluşması, yapay depremler, yapay doğa olayları
ve en önemlisi yapay zeka , çip , zihin kontrolü gibi şeylerin son sürat gelişmesi ,
ve artık negatif varlıkların dünyamıza kolayca geçiş yaptıklarını düşünüyorum...
gelişen korkunç teknolojiye ve nüfus patlamasına bakıcak olursak
artık son değilde dünya geneli çok büyük olayların başlayacağı zamanlara gelmiş olduğumuzu düşünüyorum....
hatta dünyadaki tüm sapkın tarikatların ve vahşi ülkelerin ağızların suları aktığı bu topraklarda yani ülkemizi bu yönde bir kaç ülkeyle başı çekebilir....
tabi kendi tahminlerim bunlar kimseyi bağlamaz....
 
bence dünyanın sonunun gelmesine milyonlarca yıl var.
Keşke dediğiniz gibi olsa,ekolojik denge kendini yenileyemeyecek şekilde o kadar bozulduki.Eskiden yağmurdan sonra gökkuşağı görürdüm şimdi yok,yağmur sonrası toprak mis gibi kokardı şimdi çürümüş balık gibi kokuyor.Yeni kıtaların oluşumunu ve toprağı,ağaçları besleyecek petrol ve gazlar sömürülüyor.İklimci şeytanlar ağaç kesiliyor doğa yok ediliyor diye yaygara koparıp esas gerçeği gizletiyorlardı.Ağaç kesilse bile büyürdü,ama ağacın büyümesine ve toprakta mineral ve yeni kıtaların oluşumuna yardımcı olacak esas petrol ve gazlardı o kaynaklarda yıllardır yakıt ve para için yok ediliyor.
 
Keşke dediğiniz gibi olsa,ekolojik denge kendini yenileyemeyecek şekilde o kadar bozulduki.
Doğa her zaman yenmeyi bilir ve oyunun sonunda isterse bedel de ödetir.
Eskiden yağmurdan sonra gökkuşağı görürdüm
Ben yine görüyorum ara ara.
şimdi yok,yağmur sonrası toprak mis gibi kokardı
Evet yine kokuyor. Nerede bulunduğunuza bağlı.
şimdi çürümüş balık gibi kokuyor.Yeni kıtaların oluşumunu ve toprağı,ağaçları besleyecek petrol ve gazlar sömürülüyor.İklimci şeytanlar ağaç kesiliyor doğa yok ediliyor diye yaygara koparıp esas gerçeği gizletiyorlardı.Ağaç kesilse bile büyürdü,ama ağacın büyümesine ve toprakta mineral ve yeni kıtaların oluşumuna yardımcı olacak esas petrol ve gazlardı o kaynaklarda yıllardır yakıt ve para için yok ediliyor.
Her şey gayet dengede ve dengeyi bozan mutlaka cevabını alıyordur, denge yerine gelir merak etmeyin yeter ki siz kendinizinkini stabil tutabilin.
 
Dünya nufusu aşırı derecede artmış durumda , çok fazla insan var ve artık çok fazla insan bilgiye kolay yoldan ulaşıp bilinç ve farkındalık kazanıyor, artık kimse en basitinden ölmek veya hapse girmek istemiyor bu doğrultuda kimse mevcut hükümetlere baş kaldıramadığı için gelen başkanlar ''keyfe-keder , kişisel , maddi veya belirsiz çıkarlar '' doğrultusunda takılıyorlar yarın öbür gün nükleer bombalar faktörü'de devrede olduğu için her hangi bir yere kıyım meleklerinin bombalarından yağdırdıklarında ülkeler ardı ardına düğmelere basmaya başladığında kıyamet neden olmasın ? ( ortada bir silah var ise o silah patlar ) '' şeytan doldurur ''.
İnsanoğlunun kestiremeyeceği ve öngöremeyeceği kadar fazla ihtimaller söz konusu artık hiçbir şey eskisi kadar saf değil herşey kalitesizleşti ve dünya yapay hale gelmeye başladı sebep sonuç gibi kavramlar bile yapaylaştı hiçbir fiil icraat ile örtüşmüyor.
Ulus devletleri yaşanan büyük kavimler göçü buhranı sebebiyle anlamını yitirme noktasında , gelen başkanlar gerçekten ülkelerinin çıkarlarını mı düşünüyor yoksa başka bir ülkenin ulus devletleri tarafından oraya ajan olarak aday sokturulup seçim mi kazandırtılıyor ?

''Güzel günler mazi de kaldı''
Eski günler ne güzeldi oysa ki değil mi ? evde tom ve jerry izleyip kendi küçük dünyamızda masum algılarımızla dünyayı algılardık , savaş sonrası durgunluk ,kaynakların tüketilmesi ve bunların getirdiği refah kısa sürmüş gibi görünüyor artık tekrardan savaşlara doğru sürülen global bir gemide gibiyiz...

Gerçekler gün yüzüne çıkmaya mahkumdur lafı tamamen bir demagoji'dir , şeytanlar işlerini gerçekten iyi biliyor.

Olasılıkların sonsuz olmasına rağmen tek bildiğim , kıyametin ilahi bir güç ''Allah'' tarafından olmayacağıdır.

Cevap: Anksiyete veya paranoya mı ?
Kesinlikle değil , salt gerçekler ve yüksek farkındalık.
Kooolay Gelsin.
 
Keşke dediğiniz gibi olsa,ekolojik denge kendini yenileyemeyecek şekilde o kadar bozulduki.Eskiden yağmurdan sonra gökkuşağı görürdüm şimdi yok,yağmur sonrası toprak mis gibi kokardı şimdi çürümüş balık gibi kokuyor.Yeni kıtaların oluşumunu ve toprağı,ağaçları besleyecek petrol ve gazlar sömürülüyor.İklimci şeytanlar ağaç kesiliyor doğa yok ediliyor diye yaygara koparıp esas gerçeği gizletiyorlardı.Ağaç kesilse bile büyürdü,ama ağacın büyümesine ve toprakta mineral ve yeni kıtaların oluşumuna yardımcı olacak esas petrol ve gazlardı o kaynaklarda yıllardır yakıt ve para için yok ediliyor.
Nerede yaşadığınızı bilmiyorum ama benim yaşadığım yerde doğa gayet güzel. Şehrilerde belki dediğiniz durum vardır ama kocaman dünyanın içinde şehirler de o kadar büyük yerler değil. İnsanın yol açtığı sorunu Doğa anne bir günde yerle bir eder ve yeniden kurar o kadar büyük sorun değil.

1900 de dünya yok olacak dendi
1920 de dendi
1940 dendi
1970 dendi
1990 söylendi
2000 de söylendi
2012 de söyledi sürekli söyleniyor. Söylenecek tabi. Kendimizce kötü gidiyorsa bir şey koca dünyayı ve güneş sisteminin yok olacağına inanabiliriz. Çünkü insan ölümlüdür ve kendi gibi sanır. Lakin insana biçilen ömürle güneş sistemine biçilen ömür bir değil. Güneş sistemi daha milyonlarca yıl yaşacak.

En fazla doğal feleketler olur ki zaten olacak.
 
Olasılıkların sonsuz olmasına rağmen tek bildiğim , kıyametin ilahi bir güç ''Allah'' tarafından olmayacağıdır.

Doğrudan değil, dolaylı yoldan düşünmek gerek.
Doğrudan düşününce Allah düğmeye basacak ve bir anda güneş tersten doğacak gibi algılanıyor.

Dolaylı yoldan düşününce işler daha kolay anlaşılıyor. Öyle bir sistem inşa edilmiş ki, insanların geneli sağduyusunu kaybedip hazlarını ve bencil duygularını öncelemeye başladıkları zaman sistemin sürekliliği doğal yoldan tehlikeye giriyor. Denklem bu şekilde yazılmış ve bizler denlemin bir ucuna negatif değer vere vere sistemin otomatik hesaplamalarını birşeylere mecbur bıraktırıyor olabiliriz.

Çünkü bütüncül algılaman ve dolayısı ile de sorumluluk bilincin de kapanıyor benmerkezci kaldıkça. Bunun doğal bir getirisi olarak başka insanlar zaten artık umurunda olmadığı gibi, doğal denge ve tabiat ta asla umrunda olmuyor. Sorumlu hissetmiyorsun, hazlarının etkisinde kaldıkça aidiyet de hissedemeyeceğin bir nesle evrilmeye başlıyorsun..



İlkokulda bahçeye dikilen fidanları tekmeleyerek kırardık. Oyun gibi görürdük bunu. 10 larca fidan ziyan etmişizdir. Bahçevan bir gün bize hortumla vurdu. Sonra tipiyle alay etmeye başladık şşikayet edemeyeceğimiz için. Adamı şehit vermiş gibi de ağlattık. Bencil duygular çocukken başladıysa bir noktaya kadar masum oluyorsun. Ama yetişkinlikte yeşil alanlara oteller yapmaya başlıyorsun, mal benim istediğimi yaparım diyebiliyorsun, gıdalara kimyasal koyuyorsun raf ömrü uzasın diye, benim markam kime ne, istemeyen almasın diyorsun; savaşlarda soykırım yapıyorsun, benim toprağım diyorsun, depremleri ve doğa olaylarını manipüle edecek teknolojiler geliştiriyorsun, benim siyasi karalarıma uyarsanız sorun olmaz diyorsun.. Öyle zannediyorum ki seslerini toplu halde yükseltebilecekken çekimser kalanların da ayrı bir katkısının olduğu yatsınamaz. Herkes öncü rol oynayamaz ama öncü rol oynayanları yalnız bırakanlar ayriyetten kıyamete katkı sağlamış olacaklar. Hatta çoğunluk oldukları için daha utanç verici bir duruma bile düşeceklerini düşünüyorum.

Sonuç olarak Allah bize kendi yaptığımız girdilerin doğal sonuçlarını yaşatacağı bir kıyamet tasarladığını zaten haber veriyor. Yani Allah bizi bir noktada kaderimize terk ederek kıyametin kopmasına müsade edecek gibi anlaşılıyor. İsrafilin suura üflemesi başka, ama bunun zeminini insanların hazırlaması başka şeyler. İsrafilin suura üflemesi Allah katında "tmm bu kadarı yeter, göreceğimizi gördük, herkes niyetini belli etti, artık yeni bir şey çıkmaz, zaten yardım göndermeyeceğimizi de ilan etmiştik, kendi başlarının çaresine bakabiliyorlarsa baksınlar" anlamında bir kayıt bekçiliği olabilir. Hesap günü işe yarar son amellerin de tarafını belli etmesi beklenmiş olabilir. Sonuçta israfilin suura üflemesi tevbe kapısının kapanması demek. İnsanlar can havliyle Allaha yalvar yakar olmaya çok müsaittirler. Sonra da döneklik yaparlar. Can havliyle topyekün Allaha yalvar yakar olacaklarını anlıyoruz insanların.
 
Son düzenleme:
Doğa her zaman yenmeyi bilir ve oyunun sonunda isterse bedel de ödetir.

Ben yine görüyorum ara ara.

Evet yine kokuyor. Nerede bulunduğunuza bağlı.

Her şey gayet dengede ve dengeyi bozan mutlaka cevabını alıyordur, denge yerine gelir merak etmeyin yeter ki siz kendinizinkini stabil tutabilin.

Nerede yaşadığınızı bilmiyorum ama benim yaşadığım yerde doğa gayet güzel. Şehrilerde belki dediğiniz durum vardır ama kocaman dünyanın içinde şehirler de o kadar büyük yerler değil. İnsanın yol açtığı sorunu Doğa anne bir günde yerle bir eder ve yeniden kurar o kadar büyük sorun değil.

1900 de dünya yok olacak dendi
1920 de dendi
1940 dendi
1970 dendi
1990 söylendi
2000 de söylendi
2012 de söyledi sürekli söyleniyor. Söylenecek tabi. Kendimizce kötü gidiyorsa bir şey koca dünyayı ve güneş sisteminin yok olacağına inanabiliriz. Çünkü insan ölümlüdür ve kendi gibi sanır. Lakin insana biçilen ömürle güneş sistemine biçilen ömür bir değil. Güneş sistemi daha milyonlarca yıl yaşacak.

En fazla doğal feleketler olur ki zaten olacak.
Hepinize çok teşekkür ederim,içime su serptiniz,en büyük sorun aslında tükenen hayvan nesilleri,doğa bozulsada kendini yenileyemeyeceği zamanlarda gelecek,özellikle hayvanlara ben çok üzülüyorum.Avustralyadaki yangınlarda çok sayıda koala,muhabbet kuşu,kanguru,deve öldü.Bu olaylar develeri çok su içiyorlar diye avlamalarından sonra başlamasıda ilginç,ağaçlar resmen kökünden yandı.Bir ilahi ceza gibi,O orman yangınlarından sonra yağışın azaldığı söyleniyor,Avustralyadaki ormanlardan için dünyanın amazondan sonraki akciğerleri deniliyordu.İnsan bu dünyada misafir,insanlık yaratılmadan önce hayvanlar bu dünyanın sahibiydiler.Onları korumamız gerekiyor.
 
bu hissin dünya genelinde farkındalığı yüksek olan tüm insanların yaşadığından kesinlikle eminim...
ilk zamanlar bende psikolojik olabileceğini düşündüm ama bu öyle birşey değil...
artık dünyada toprak hava su hayvanlar bitkiler hatta insanlar herşey değişti...
ve negatif değişmeye doğru hızla ilerliyor...
arap çöllerinde ki yeşerme ve ormanların oluşması, yapay depremler, yapay doğa olayları
ve en önemlisi yapay zeka , çip , zihin kontrolü gibi şeylerin son sürat gelişmesi ,
ve artık negatif varlıkların dünyamıza kolayca geçiş yaptıklarını düşünüyorum...
gelişen korkunç teknolojiye ve nüfus patlamasına bakıcak olursak
artık son değilde dünya geneli çok büyük olayların başlayacağı zamanlara gelmiş olduğumuzu düşünüyorum....
hatta dünyadaki tüm sapkın tarikatların ve vahşi ülkelerin ağızların suları aktığı bu topraklarda yani ülkemizi bu yönde bir kaç ülkeyle başı çekebilir....
tabi kendi tahminlerim bunlar kimseyi bağlamaz....
Doğayı,hayvanları ve masum insanları bu pisliklerden koruyabilmenin bir yolu olsaydı keşke.
 
İçinizde sürekli böyle,artık dünyanın sonu yaklaşıyor,hiçbirşey eskisi gibi olmayacak,eski refah bitiyor,depremler,savaşlar,kuraklıklar,doğal afetler hatta güneşin batıdan doğuşu yakın telkinleri duyuyorum.
Bu benim anksiyetem ilemi alakalı yoksa gerçekten bu telkinler doğru bir işaretmi ?
Havas ilimleri ile uğraşan hocalara,istihareye yatmış kişilere,tanıdığım astrologlara sorduğumda onlarda aynı hisleri yaşadığını,hatta dünyanın artık kendini yenileyemeyecek şekilde kirlendiğini,yaşamın devamı için gerekli
her kaynağın insanlığın para hırsı için yıllardır yok edildiği,dağların maden için oyulması,ağaçların kesilmesi ve yanması,sera gazları,araç ve sanayi kirliliği,dünyanın çeşitli yerlerinde seller olması yanısıra dünyanın ekseninin hızlı bir şekilde kaydığını söylüyordu.Hatta eskiden beri bakım yaptırmaya gittiğim bir hoca,güneşin batıdan doğuşunu görecek nesil sizsiniz,havaya,mevsimlere,zamana bakarsan anlarsın demişti.Bilim adamlarıda dünyanın schumann rezonansının hızlı şekilde kaydığını söyleyince benim için gerçeklik dahada arttı.
Gerçektende öyle zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum,hava aniden soğuyup aniden ısınıyor,kışın ortasında yaz yaşıyoruz.Yağışlar azaldı.Yağsa barajlar dolsa bile güneş açınca kuruyup gidiyor.Etraf bazen sis gibi oluyor,güneşin dünyanın bazı bölgelerinde yakıcı sıcaklığı artıyor.Arap çölleri yeşeriyor.Ekolojik denge bozuluyor.
Siz ne düşünüyorsunuz ? Benimle aynı hisleri yaşayan varmı ?
Yalnız değilsiniz, ama ben üzerinde yaşadığımız dünyanın kendine göre yenileyeceğine inanıyor ama insanoğlunun nasıl bir türe dönüşeceğini nerak ediyorum 🙂
Doğanın yasasıyla bu denli oynamanın getirisinden başka bir sonuç beklemek, mantık dışı bana göre....
Etki tepki yasası işler.... aynı kalması ise milyonları alması şöyle dursun, binlerden şüpheliyim 😌
 
Yalnız değilsiniz, ama ben üzerinde yaşadığımız dünyanın kendine göre yenileyeceğine inanıyor ama insanoğlunun nasıl bir türe dönüşeceğini nerak ediyorum 🙂
Doğanın yasasıyla bu denli oynamanın getirisinden başka bir sonuç beklemek, mantık dışı bana göre....
Etki tepki yasası işler.... aynı kalması ise milyonları alması şöyle dursun, binlerden şüpheliyim 😌
Çok haklısınız lakin olan yine ekolojik dengeyi ayakta tutmak için resmen insanlara hizmet etmesi için yaratılmış masum hayvanlara,kendi halinde yaşayan masum insanlara ve doğaya,ağaçlara,bitkilere,arılara,sulara olacak,kurunun yanında yaşta yanacak.İnsan gerçekten nankörmüş.İyi ile kötü kavramı olmasaydı cennet ve cehennem olmazdı.Cehennemin varlığına şüphesiz inanıyorum.Yeryüzünde zenginliğinle tanrıcılık oynayanlara acıyorum,aciz olarak görüyorum,halbuki yaratıcının güneşi biraz yaklaştırması bile hepsinin eriyip kül olması için yeterli.Ne kadar büyük bir güce kafa tuttuklarının farkında değiller.Ama bir yandanda yaratıcıya kızıyorum,sitem ediyorum bunlara bu kadar sabrettiği için.Yeryüzünde bu kadar zulmedenlere sessiz kalması,masumlara zulmün artmasına sebep oluyor.İkinci bir semud kavmi helakı yaşanması gerekiyor.Sanırım buda rezonans kaymasının çıkardığı şiddetli bir ses ile gerçekleşecek gibi duruyor.
Ben her dinleri,her kaynağı araştırıyorum islami hadis kaynaklarında ahir zamanda günlerin yaprağın yanıp tutuşması kadar kısa olacağı,gökyüzünün her yıl yağmurun üçte birini sonra ikisini sonra üçte üçünü tutacağı,yangınlar seller,depremler ve dağ patlamalarının artacağını,şiddetli bir ses duyulacağını uyuyanı yataktan atacağını,oturanı sıçrayarak kaldıracağı bir ses duyulacağı ile ilgili hadisler yazıyordu.Kovid döneminden sonra çok orman yangınları oldu,avustralya başladı,İspanya,Türkiye,Yunanistan,Kalifornya,Hatta dünyanın en soğuk yerlerinden biri olan yakutistada bile ormanlar yandı,avrupanın çoğu yerlerini seller bastı,arap çölleri yeşermeye başladı.Göller yağış alsa bile kurumaya başladı.Zaman çok çabuk geçmeye başladı.İşte bende dünyanın sonuna yaklaşıyoruz hissi uyandıran şeylerden biride bu hadislerde belirtilenlerin bir bir gerçekleşiyor olmasıydı.Ve tanıdığım bir hocanın bana güneşin batıdan doğuşunu görecek olan nesil sizsiniz demesiyle,bilim adamlarının schuman rezonansının hızlı bir şekilde kaydığını belirtmesiyle,kuzey ışıklarının dünyanın farklı yerlerinde kızıl bir şekilde görülmeye başlamasıyla gidişatın hiç iyi olmadığı dünyada sona yaklaşılıyor sezgisini kuvvetlendirdi.
 
Çok haklısınız lakin olan yine ekolojik dengeyi ayakta tutmak için resmen insanlara hizmet etmesi için yaratılmış masum hayvanlara,kendi halinde yaşayan masum insanlara ve doğaya,ağaçlara,bitkilere,arılara,sulara olacak,kurunun yanında yaşta yanacak.İnsan gerçekten nankörmüş.İyi ile kötü kavramı olmasaydı cennet ve cehennem olmazdı.Cehennemin varlığına şüphesiz inanıyorum.Yeryüzünde zenginliğinle tanrıcılık oynayanlara acıyorum,aciz olarak görüyorum,halbuki yaratıcının güneşi biraz yaklaştırması bile hepsinin eriyip kül olması için yeterli.Ne kadar büyük bir güce kafa tuttuklarının farkında değiller.Ama bir yandanda yaratıcıya kızıyorum,sitem ediyorum bunlara bu kadar sabrettiği için.Yeryüzünde bu kadar zulmedenlere sessiz kalması,masumlara zulmün artmasına sebep oluyor.İkinci bir semud kavmi helakı yaşanması gerekiyor.Sanırım buda rezonans kaymasının çıkardığı şiddetli bir ses ile gerçekleşecek gibi duruyor.
Ben her dinleri,her kaynağı araştırıyorum islami hadis kaynaklarında ahir zamanda günlerin yaprağın yanıp tutuşması kadar kısa olacağı,gökyüzünün her yıl yağmurun üçte birini sonra ikisini sonra üçte üçünü tutacağı,yangınlar seller,depremler ve dağ patlamalarının artacağını,şiddetli bir ses duyulacağını uyuyanı yataktan atacağını,oturanı sıçrayarak kaldıracağı bir ses duyulacağı ile ilgili hadisler yazıyordu.Kovid döneminden sonra çok orman yangınları oldu,avustralya başladı,İspanya,Türkiye,Yunanistan,Kalifornya,Hatta dünyanın en soğuk yerlerinden biri olan yakutistada bile ormanlar yandı,avrupanın çoğu yerlerini seller bastı,arap çölleri yeşermeye başladı.Göller yağış alsa bile kurumaya başladı.Zaman çok çabuk geçmeye başladı.İşte bende dünyanın sonuna yaklaşıyoruz hissi uyandıran şeylerden biride bu hadislerde belirtilenlerin bir bir gerçekleşiyor olmasıydı.Ve tanıdığım bir hocanın bana güneşin batıdan doğuşunu görecek olan nesil sizsiniz demesiyle,bilim adamlarının schuman rezonansının hızlı bir şekilde kaydığını belirtmesiyle,kuzey ışıklarının dünyanın farklı yerlerinde kızıl bir şekilde görülmeye başlamasıyla gidişatın hiç iyi olmadığı dünyada sona yaklaşılıyor sezgisini kuvvetlendirdi.
Değişmeyen tek şey değişkenliktir der bazi bilgiler. Biryerlerde okumuştum, insanın tam insan olması evresinin çok gecikdiğinden bahsederdi; bırakın insan olmayı geri bir evrim serecindeyiz. Bu günün dünden iyi olduğunu iliklerime kadar hissederdim. Bu kadar duyarlı olmamamı , boş vermemi söylerlerdi, ama bu gün boşverenler aynı şeyi söyler oldular. Çünkü yaşam döngüsünde hayat, boşvermekten önce, neyin boş olduğunu anlamaktan geçer.

Doğada herşey hareket hâlindedir doğa gereği, durmak yoktur, ama iyiye giden hiç bir şey yoktur ve insanoğlunda kaos durağan hâlindedir değişkenliği sadece şiddetin artması. Savaş daim oldu, değişen ise doğum ve ölüm sayısı........
Ne bekliyoruz? Dünya tekâmül ederken ve biz aynı kalırken ne bekliyoruz?
Kozmik yasanın gereği durma vakti tabi ki vardır! Kadim bilgiler buna kozmik gece der. Sanırım bununla ilgili bir yazım vardı.

Herneyse, sonuç itibarıyla şunu da ekleyeyim; Güneşin batıdan doğuşu, kadim bilginin doğudan yükseldiğine ve gün gelecek bilginin batıdan yükseleceğini kastettiği anlamına getirilir.
Düşünecek olursak ortaçağ zamanı ortadoğuda bilgi güneş gibiydi. En küçük özeti bir iran; mısır, muazzam bir kültürü vardı persler...
Din ve kültür tarihlerini severdim çocuk yaşta bile; nineleri , dedeleri dinlemekte bir tutkuydu. Ama dünya değişiyor insan aklıyla ve bu güne geliyor yok edilerek. Neden? çünkü herşey değişmek zorunda; insanda ise tek değişmeyen kaos.... zihnin, bilince dönüşmediği sürece insan yok olacak. Herşey yeniden başlayacak. Tik tak tik tak tik tak...
Ama kurunun yanında yaşlar bıraktığı yerden gelişerek devam edecek yok olmayacak...belki bazen yok olmayı düşündüğümüz anlar olsa bile yok olmayacağız.

Boş veremeyen ben, bu gün teslimiyeti kazanıp boş vermeyi ve en büyük Şükürün ne olduğunu öğrendim. Bence sende bunu öğren; inan herşey bu devrede artık değişmek zorunda. Değişemiyor dönüşemiyorsa yok olmak yeniden başlamak zorunda...yok öyle üç kuruşa beş köfte! 🙂

Bu konular çok ince. Bence sezgilerini bekle ve takip et. Cevabını kendin bulacaksın ve o zaman korkulacak bir şey olmadığını anlayacaksın ve o zaman boşverip sadece beklemede kalacaksın...
Ama yine de bu dünya da hala yaşıyor olmamız maalesef sorunlardan tamamen uzaklaşmamızı sağlamıyor.

Çünkü burası sahte cennetliği olan bir cehennem.
 
Sürekli kötü bir şey olacak hissi tabiata aykırıdır. Çünkü yaş aldıkça dar görüşlü bir halde kaldığını ve konfor alanı insanı haline geldiğini gösterir. Sürekli iyi bir şeyler oluyor hislerini de bir denemek gerek. (yani kötü şeyler aslında iyi şeylerin bir noktada ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor )

İşin aslı şu ki kendi duygu durumunuza müdahale edebileceğiniz gibi, aslında hislerinize de müdahale edebilirsiniz.

"İçimde kötü bir his var" algısı kader zannedilse de, esasında sadece algılama alanınıza yeni bir şeyler girecek demektir. Doğru konumu aldığınız anda kötü hisler de yok olur. Topluluk önünde konuşmaya çıkmadan önce de kötü bir his gelir. Ama lafa başlayınca akış kendi kendini devralır ve hisleriniz yeniden pozitife döner. Hakikatin kendisi herzaman pozitiftir. Negatif olan kısmı sadece dalgalanma ve uyarı verme kısmıdır. Yani vites geçişi gibi düşünülebilir. Negatifte kalan insanlar genellikle uyarıları göz ardı eden, bu yüzden de sürekli korku ile uyarıma halinde olan, yani hakikati artık görmezden gelen insanlardır. Bu psikolojideki gaflet durumu da zaten tabiata aykırı bir durum, hastalıktır.
 
Geri
Üst