Sirius-B-MaveRa
Kayıtlı Üye
Sonuçları bilen ise,sebebleri tayin eder...1331Gaybi bilmek sistemi okumaktır,sebebleri bilen sonuçlarida bilir...
Sonuçları bilen ise,sebebleri tayin eder...1331Gaybi bilmek sistemi okumaktır,sebebleri bilen sonuçlarida bilir...
Guru Purnima
Merhaba, uzun zamandır herhangi bir ses duymuyorum. Geçenlerde çok güvendiğim birine fal baktırdım. Kendisine bu yaşadıklarımdan bahsetmemiştim. "Seni koruyan bir melek var, onu küstürmüşsün" dedi. Ne yaptığını biliyorsun tarzı konuştu. Bunu uzun zamandır hissediyordum ve aklıma gelen tek şey; Sırf sesler dursun diye çok fazla kişiye anlatmıştım. Kendimi hata yapmış hissediyorum ve ne yapacağımı bilmiyorum.Merhaba ne durumdasın?
Ben de yaşadıklarımı bir cok kisiye anlattım ama sosyal medyadan , şimdi acaba anlatmasamiydik?Merhaba, uzun zamandır herhangi bir ses duymuyorum. Geçenlerde çok güvendiğim birine fal baktırdım. Kendisine bu yaşadıklarımdan bahsetmemiştim. "Seni koruyan bir melek var, onu küstürmüşsün" dedi. Ne yaptığını biliyorsun tarzı konuştu. Bunu uzun zamandır hissediyordum ve aklıma gelen tek şey; Sırf sesler dursun diye çok fazla kişiye anlatmıştım. Kendimi hata yapmış hissediyorum ve ne yapacağımı bilmiyorum.
Konuşalım biraz senieMerhaba, uzun zamandır herhangi bir ses duymuyorum. Geçenlerde çok güvendiğim birine fal baktırdım. Kendisine bu yaşadıklarımdan bahsetmemiştim. "Seni koruyan bir melek var, onu küstürmüşsün" dedi. Ne yaptığını biliyorsun tarzı konuştu. Bunu uzun zamandır hissediyordum ve aklıma gelen tek şey; Sırf sesler dursun diye çok fazla kişiye anlatmıştım. Kendimi hata yapmış hissediyorum ve ne yapacağımı bilmiyorum.
Neden bu kadar çok konuşmak istiyorsunuz?Konuşalım biraz senie
Bilmiyorum, sebebiniNeden bu kadar çok konuşmak istiyorsunuz?
Konuşmak istemiyorsanız, sıkıntı yokNeden bu kadar çok konuşmak istiyorsunuz?
Günlük tutun. Dolunaya bakın, ve yaşadığınız olayla içinizden onunla konuşun. Muhakkak rüyanızda cevap verir. Ruyalarinizi muhakkak yazın. Cevaplar genelde bilmece gibi olur. Böyle devam edin ve cevapları düşünün. Muhakkak sizin ruhsal yapınızla yani sizinle ilgilidir ve siz bulacaksınız.açıkçası sürekli beni koruyan bir varlık hep yanımdaymış hissim var.
uyku uyanıklık arasında benimle olan konuşmalar benim dilimde oluyor ancak ikili diyaloglara şahit olduğumda daha önce hiç duymadığım garip bir dil kullanılıyor. uyanınca bir süre düşünüyorum düşünüyorum ve bir süre sonra da unutuyorum.
herhangi bir dine bağlı değilim fakat hiçbir dini inkar etmiyorum.
dediğim gibi genelde vesvese tarzı kafamda kurulan paranoya sandığım şeylerle farketmeye başladım. tek tek hepsinin doğru olduğunu görünce psikiyatri tedavimi bırakma kararı aldım eğer deliysem bile işime yarıyor diyerek. ki beni sersemletmekten başka herhangi bir faydası da olmamıştı tedavinin.
başıma gelen en somut olaylar:
- beni bazı kişilere ya da olaylara karşı daha henüz ben onlardan hiçbir yanlış görmemişken sesli şekilde uyarması ve zamanı gelince bunların doğru çıkması.
- eve adımımı atar atmaz yatağa yönelip büyüye benzeyen şeyi bulup attığım gün. o olayda resmen seyirciydim kendi bedenimde.
bunlar harici hatırladığım net bir temas olmadı. rüya günlüğü tutmadığım için bir çoğunu da unutuyorum rüyalarımın/kabuslarımın.
Merhaba, teşekkür ederim. En ihtiyacım olan dönemde attınız bu mesajı.Günlük tutun. Dolunaya bakın, ve yaşadığınız olayla içinizden onunla konuşun. Muhakkak rüyanızda cevap verir. Ruyalarinizi muhakkak yazın. Cevaplar genelde bilmece gibi olur. Böyle devam edin ve cevapları düşünün. Muhakkak sizin ruhsal yapınızla yani sizinle ilgilidir ve siz bulacaksınız.
Büyük ihtimalle sert ataerkil bir yapınız var. Cevap gelicektir. Kimseden yardim alamazsınız bunun cevabı sizde.
Merhaba, konuyu yanlış yerde açtıysam öncelikle tüm forumdan özür dilerim, forum kültürüne pek aşina değilim.
Hayatım boyunca yaşadığım paranormal diyebileceğim olaylardan bahsedeceğim bu konuda. Asıl buraya geliş amacımsa bunları anlamlandırmak ve kendime bir çıkış yolu bulmak. Ayrıca beni reelde tanıyan birinin bu forumda olduğunu hissettim, çok fazla ortak deneyimlerimiz olduğu için bu foruma gelip biraz yaşadıklarımdan bahsetmek istedim.
Uzun olacağı için sabrınız için şimdiden teşekkürler.
Kendimden bahsetmek gerekirse; 25 yaşına basmak üzere olan yengeç burcu bir erkeğim, yükselenim kova. Güzel bir kariyerim ve garip bir auram var, hiçbir özelliğim olmadığını düşünsem de insanlar sürekli parmakla gösterir ve girdiğim ortamda ilgiyi üzerime çekerim. Genelde içgüdüsel hareket eden, anlık gelen sezgiler sonucu sert kararlar alıp bir anda tüm hayatını değiştiren bir yapım var.
Çocukluğumdan başlamak gerekirse 1 yaşımdayken gerçekleşmiş olaylara kadar hatırlıyorum. Karadenizde bir köyde doğdum, babaannem kardeşiyle rumca konuşurdu ve bana köpek pisliğinden vs tılsım yapıp yanıma koydukları tarzı şeyleri annemden dinledim, Aynı zamanda babannemin abisi muska işleriyle ilgilenen çok büyük bir hocaymış. Aile büyükleri anneme çok büyük eziyetler çektirdiler ve babamla arasını çok bozmaya çalıştılar ancak şu anda mutluyuz. Ailem bu şekilde diyebilirim.
İlk paranormal deneyimlerim ben 3-4 yaşlarında bir çocukken başladı. Sürekli annem seslenirdi ve gittiğimde "ben seslenmedim" der ve tam hatırlamıyorum 2 ya da 3 kere seslenmezsem bakma gibi bir şey söylerdi.
Daha sonralarda yanımdan insan silüetinde siyah gölgeler geçtiğini hatırlıyorum. Kurşun gibi hızlı geçerlerdi, peşlerinden koşmaya çalıştığımda asla yetişemezdim. Korkmazdım da çünkü paranormal hiçbir şey hakkında bilgi sahibi değildim doğal olarak. Bu gölgeleri sık sık görürdüm ve eğlenceli gelirdi. Bir keresinde vitrinde insan parmağı gördüğüm için saatlerce ağlayıp anneme tüm vitrini indirtmiştim hiçbir şey çıkmamıştı. Ben görüntüyü hala net olarak hatırlıyorum.
Bir sebepten ötürü ailemin aşırı telaşlanıp babanemin abisine bana muska yaptırdıklarını hatırlıyorum. Ben büyüdükçe bu bahsettiğim siyah silüetler azalmaya başladı. En son lise 2 gibi görmüştüm yanlış hatırlamıyorsam. Daha sonrasında sadece 1 kez evin içinde sırtım açık pencereye yaslı şekilde otururken koridordan koyu sarıya yakın bir renkte insana benzer bir şeyin yürüyerek Babam ve kardeşimin olduğu odaya doğru geçtiğini hatırlıyorum. Benim bu tarz durumlarım artık evdekiler için normal karşılanmaya başlamıştı, ayete kürsü oku ya da yatsıyı kıl diyip gülüyorlardı sadece. Ben de çok üstünde durmuyordum.
O yıllarda benden 3 yaş küçük erkek kardeşimle aynı odada uyuyordum ve kardeşim evde gezmeye başladığı ve farklı yerlerde uyandığı için kapıları kilitleyerek uyumaya başlamıştık. Bir gece kardeşim gözleri kapalı şekilde benim yatağımın başına gelip kımıldamadan bir süre durdu, sonra ben hafif kımıldayınca kafasını bana çevirir gibi yapıp anlık bir tereddütle yatağına döndü ve yatağında oturmaya başladı. Arkasından yatağa uzandığı gibi ben bağırıp evdeki herkesi uyandırdım. Daha sonrasında hiç böyle bir olay yaşamadık ve kardeşim de hiç uyurgezerlik yapmadı. Zaten önceden de yaptığı bir şey değildi.
Kabuslarım genelde çok sertti, hem yataktaki bedenimi hem de rüyadaki bedenimi hissettiğim garip kabuslar görürdüm. Eve giren ufak çocukların içeri adım atar atmaz kundaktaki bebeklere dönüşmesi ve gözlerinden volkan gibi püsküren alevler,, evin yanında ateş yaktığımız yerde ince uzun boylu varlıklar vs.
Bu yıllarda karabasan dediğimiz uyku felci mevzularım aşırı artış göstermişti ve ben artık alışma seviyesine gelmiştim. Bir süre sonra karşı koymamaya ve sadece gitmesini beklemeye karar verdim fakat bu verdiğim en kötü kararlardan biri olabilir. Bir şey o gece sırtımdan kollarıyla sarılıp beni odanın içinde duvardan duvara sürükleye sürükleye dövmüştü. Sabah kalktığımda sarıldığı yerler çok kötü ağrıyordu ve bu ağrılarım 3-4 gün boyunca geçmedi.
Zamanı gelince üniversiteye gittim ve köyden ayrıldım. Bu dönemde bu tarz olayları çok çok az yaşadım. Sadece bir keresinde otobüse binerken flashback tarzı aklımda bir şey canlanmıştı (sadece 1 kez gördüğüm biriyle karşılaşıyordum ve aramızda bir diyalog geçiyordu) ve ben o gece molada o aklımda canlanan şeyi karesi karesine yaşamıştım. Onun haricinde gece uykumdan kalın bir bağırış sesi duyarak uyanma vs durumlar yaşıyordum ve sıkıntı etmiyordum bunları.
2 yıl önce kız arkadaşımla aynı evde yaşamaya başladım. Bu süreçte benim hislerim güçlü bir şekilde gelişim gösterdi. Yalan söylendiğinde hemen anlayan, olayların doğrusunu bilen bir yapıya büründüm.
Kız arkadaşımın ailesi beraber yaşadığımızı bilmiyordu (emin değilim bundan) ve annesi ziyaretine geleceği vakit ben evden eşyalarımı alıp gitmiştim. 1 hafta kız arkadaşımla beraber kalmıştı annesi. O gittiğinde ben kız arkadaşımla beraber eve girecekken hayatımın en kan dondurucu olaylarından birini yaşadım.
Eve adımımı attığım anda sanki bedenimi ben yönetmiyormuşum gibi garip davranmaya başladım ve henüz ayakkabılarımızı bile çıkartmamışken sevgilime dönüp: "evi arayacağım kaldır eşyaları" dedim. Doğruca yataya gidip kaldırdım ve altından Arapça'ya benzer bir stilde yazıların ve sembollerin olduğu, naylona sarılı bir kağıt buldum.
"Bu ne sen mi koydun" dediğimde kız arkadaşım gayet soğuk kanlılıkla "o ne ya annem mi koydu acaba" tarzı şeyler söyledi ve o sıralar çok inançsız biri olduğum için direkt çöpe attım. Bu olaylar gerçekleşiyorken sanki iradem yokmuş ve dışarıdan bir el tarafından yönetiliyormuş gibiydim, tek hatırladığım şey karar vermek yerine yaptıklarımı izlediğimdi. Yani dümdüz seyirciydim kendi hayatımda.
Ayrıca sevgilim kendisinden ayrılırsam intihar edeceğini söyleyen biriydi ve ilişkimiz aşırı toksik bir hal almıştı. Elbette onu da anlıyorum yaşadığı hayat travmalarla doluydu ama ben de çok yıpranmıştım. Nişanımdan 10 gün sonra evde tek olduğum bir gün "ya kaçarım ya da ölürüm" diyip arabama atladım ve şehri terkettim.
Uzun uğraşlar sonunda ayrılmış oldum fakat o olaydan sonra benim tüm işlerim bozuldu ve bıçak gibi kesildi. Aylarca işsiz ve parasız kaldım. Yaptığım her şey elimde patladı. Başka bir şehre yerleştim, bu süreçte yaşadığım paranormal olaylar iyice arttı. Yatağımın yanında durup beni izleyen soluk mavi yıpranmış elbiseli, saçları düzensiz ve yüzü gözükmeyen bir kızın yanıma yattığını gördüm. Ve sesler duymaya başladım. Bu sesler vesvese gibiyken zamanla kafamın içinden çıkıp diğer odalardan ya da arkamdan gelmeye başladı. Artık öyle bir hal almıştım ki gelen sesler düşüncelerime karışıyordu ve bana "o kişiden uzak dur", "sana zarar verecek" tarzı şeyler söylemeye başlamıştı. Bu sesler bazen iki kişi arasında diyalog şeklinde oluyordu ve genelde hep uykuma dalmadan önce oluyordu. Bu sebeple müzik dinleyerek uyumaya da çalıştım, psikolojimin bozuk olabileceğini düşünüp paranoya ve halüsinasyon tedavisi de gördüm fakat hiçbiri işe yaramadı.
Bunları insanlara anlatamıyorum çünkü ya korkuyorlar ya da şizofre
Merhaba, konuyu yanlış yerde açtıysam öncelikle tüm forumdan özür dilerim, forum kültürüne pek aşina değilim.
Hayatım boyunca yaşadığım paranormal diyebileceğim olaylardan bahsedeceğim bu konuda. Asıl buraya geliş amacımsa bunları anlamlandırmak ve kendime bir çıkış yolu bulmak. Ayrıca beni reelde tanıyan birinin bu forumda olduğunu hissettim, çok fazla ortak deneyimlerimiz olduğu için bu foruma gelip biraz yaşadıklarımdan bahsetmek istedim.
Uzun olacağı için sabrınız için şimdiden teşekkürler.
Kendimden bahsetmek gerekirse; 25 yaşına basmak üzere olan yengeç burcu bir erkeğim, yükselenim kova. Güzel bir kariyerim ve garip bir auram var, hiçbir özelliğim olmadığını düşünsem de insanlar sürekli parmakla gösterir ve girdiğim ortamda ilgiyi üzerime çekerim. Genelde içgüdüsel hareket eden, anlık gelen sezgiler sonucu sert kararlar alıp bir anda tüm hayatını değiştiren bir yapım var.
Çocukluğumdan başlamak gerekirse 1 yaşımdayken gerçekleşmiş olaylara kadar hatırlıyorum. Karadenizde bir köyde doğdum, babaannem kardeşiyle rumca konuşurdu ve bana köpek pisliğinden vs tılsım yapıp yanıma koydukları tarzı şeyleri annemden dinledim, Aynı zamanda babannemin abisi muska işleriyle ilgilenen çok büyük bir hocaymış. Aile büyükleri anneme çok büyük eziyetler çektirdiler ve babamla arasını çok bozmaya çalıştılar ancak şu anda mutluyuz. Ailem bu şekilde diyebilirim.
İlk paranormal deneyimlerim ben 3-4 yaşlarında bir çocukken başladı. Sürekli annem seslenirdi ve gittiğimde "ben seslenmedim" der ve tam hatırlamıyorum 2 ya da 3 kere seslenmezsem bakma gibi bir şey söylerdi.
Daha sonralarda yanımdan insan silüetinde siyah gölgeler geçtiğini hatırlıyorum. Kurşun gibi hızlı geçerlerdi, peşlerinden koşmaya çalıştığımda asla yetişemezdim. Korkmazdım da çünkü paranormal hiçbir şey hakkında bilgi sahibi değildim doğal olarak. Bu gölgeleri sık sık görürdüm ve eğlenceli gelirdi. Bir keresinde vitrinde insan parmağı gördüğüm için saatlerce ağlayıp anneme tüm vitrini indirtmiştim hiçbir şey çıkmamıştı. Ben görüntüyü hala net olarak hatırlıyorum.
Bir sebepten ötürü ailemin aşırı telaşlanıp babanemin abisine bana muska yaptırdıklarını hatırlıyorum. Ben büyüdükçe bu bahsettiğim siyah silüetler azalmaya başladı. En son lise 2 gibi görmüştüm yanlış hatırlamıyorsam. Daha sonrasında sadece 1 kez evin içinde sırtım açık pencereye yaslı şekilde otururken koridordan koyu sarıya yakın bir renkte insana benzer bir şeyin yürüyerek Babam ve kardeşimin olduğu odaya doğru geçtiğini hatırlıyorum. Benim bu tarz durumlarım artık evdekiler için normal karşılanmaya başlamıştı, ayete kürsü oku ya da yatsıyı kıl diyip gülüyorlardı sadece. Ben de çok üstünde durmuyordum.
O yıllarda benden 3 yaş küçük erkek kardeşimle aynı odada uyuyordum ve kardeşim evde gezmeye başladığı ve farklı yerlerde uyandığı için kapıları kilitleyerek uyumaya başlamıştık. Bir gece kardeşim gözleri kapalı şekilde benim yatağımın başına gelip kımıldamadan bir süre durdu, sonra ben hafif kımıldayınca kafasını bana çevirir gibi yapıp anlık bir tereddütle yatağına döndü ve yatağında oturmaya başladı. Arkasından yatağa uzandığı gibi ben bağırıp evdeki herkesi uyandırdım. Daha sonrasında hiç böyle bir olay yaşamadık ve kardeşim de hiç uyurgezerlik yapmadı. Zaten önceden de yaptığı bir şey değildi.
Kabuslarım genelde çok sertti, hem yataktaki bedenimi hem de rüyadaki bedenimi hissettiğim garip kabuslar görürdüm. Eve giren ufak çocukların içeri adım atar atmaz kundaktaki bebeklere dönüşmesi ve gözlerinden volkan gibi püsküren alevler,, evin yanında ateş yaktığımız yerde ince uzun boylu varlıklar vs.
Bu yıllarda karabasan dediğimiz uyku felci mevzularım aşırı artış göstermişti ve ben artık alışma seviyesine gelmiştim. Bir süre sonra karşı koymamaya ve sadece gitmesini beklemeye karar verdim fakat bu verdiğim en kötü kararlardan biri olabilir. Bir şey o gece sırtımdan kollarıyla sarılıp beni odanın içinde duvardan duvara sürükleye sürükleye dövmüştü. Sabah kalktığımda sarıldığı yerler çok kötü ağrıyordu ve bu ağrılarım 3-4 gün boyunca geçmedi.
Zamanı gelince üniversiteye gittim ve köyden ayrıldım. Bu dönemde bu tarz olayları çok çok az yaşadım. Sadece bir keresinde otobüse binerken flashback tarzı aklımda bir şey canlanmıştı (sadece 1 kez gördüğüm biriyle karşılaşıyordum ve aramızda bir diyalog geçiyordu) ve ben o gece molada o aklımda canlanan şeyi karesi karesine yaşamıştım. Onun haricinde gece uykumdan kalın bir bağırış sesi duyarak uyanma vs durumlar yaşıyordum ve sıkıntı etmiyordum bunları.
2 yıl önce kız arkadaşımla aynı evde yaşamaya başladım. Bu süreçte benim hislerim güçlü bir şekilde gelişim gösterdi. Yalan söylendiğinde hemen anlayan, olayların doğrusunu bilen bir yapıya büründüm.
Kız arkadaşımın ailesi beraber yaşadığımızı bilmiyordu (emin değilim bundan) ve annesi ziyaretine geleceği vakit ben evden eşyalarımı alıp gitmiştim. 1 hafta kız arkadaşımla beraber kalmıştı annesi. O gittiğinde ben kız arkadaşımla beraber eve girecekken hayatımın en kan dondurucu olaylarından birini yaşadım.
Eve adımımı attığım anda sanki bedenimi ben yönetmiyormuşum gibi garip davranmaya başladım ve henüz ayakkabılarımızı bile çıkartmamışken sevgilime dönüp: "evi arayacağım kaldır eşyaları" dedim. Doğruca yataya gidip kaldırdım ve altından Arapça'ya benzer bir stilde yazıların ve sembollerin olduğu, naylona sarılı bir kağıt buldum.
"Bu ne sen mi koydun" dediğimde kız arkadaşım gayet soğuk kanlılıkla "o ne ya annem mi koydu acaba" tarzı şeyler söyledi ve o sıralar çok inançsız biri olduğum için direkt çöpe attım. Bu olaylar gerçekleşiyorken sanki iradem yokmuş ve dışarıdan bir el tarafından yönetiliyormuş gibiydim, tek hatırladığım şey karar vermek yerine yaptıklarımı izlediğimdi. Yani dümdüz seyirciydim kendi hayatımda.
Ayrıca sevgilim kendisinden ayrılırsam intihar edeceğini söyleyen biriydi ve ilişkimiz aşırı toksik bir hal almıştı. Elbette onu da anlıyorum yaşadığı hayat travmalarla doluydu ama ben de çok yıpranmıştım. Nişanımdan 10 gün sonra evde tek olduğum bir gün "ya kaçarım ya da ölürüm" diyip arabama atladım ve şehri terkettim.
Uzun uğraşlar sonunda ayrılmış oldum fakat o olaydan sonra benim tüm işlerim bozuldu ve bıçak gibi kesildi. Aylarca işsiz ve parasız kaldım. Yaptığım her şey elimde patladı. Başka bir şehre yerleştim, bu süreçte yaşadığım paranormal olaylar iyice arttı. Yatağımın yanında durup beni izleyen soluk mavi yıpranmış elbiseli, saçları düzensiz ve yüzü gözükmeyen bir kızın yanıma yattığını gördüm. Ve sesler duymaya başladım. Bu sesler vesvese gibiyken zamanla kafamın içinden çıkıp diğer odalardan ya da arkamdan gelmeye başladı. Artık öyle bir hal almıştım ki gelen sesler düşüncelerime karışıyordu ve bana "o kişiden uzak dur", "sana zarar verecek" tarzı şeyler söylemeye başlamıştı. Bu sesler bazen iki kişi arasında diyalog şeklinde oluyordu ve genelde hep uykuma dalmadan önce oluyordu. Bu sebeple müzik dinleyerek uyumaya da çalıştım, psikolojimin bozuk olabileceğini düşünüp paranoya ve halüsinasyon tedavisi de gördüm fakat hiçbiri işe yaramadı.
Bunları insanlara anlatamıyorum çünkü ya korkuyorlar ya da şizofren muamelesi yapıyorlar. Son çare buraya geldim, amacım düzelmek falan değil, bu olup bitenlerin ne olduğunu farketmek ve kötü bir şey varsa önlem almak istiyorum.
Merhaba, konuyu yanlış yerde açtıysam öncelikle tüm forumdan özür dilerim, forum kültürüne pek aşina değilim.
Hayatım boyunca yaşadığım paranormal diyebileceğim olaylardan bahsedeceğim bu konuda. Asıl buraya geliş amacımsa bunları anlamlandırmak ve kendime bir çıkış yolu bulmak. Ayrıca beni reelde tanıyan birinin bu forumda olduğunu hissettim, çok fazla ortak deneyimlerimiz olduğu için bu foruma gelip biraz yaşadıklarımdan bahsetmek istedim.
Uzun olacağı için sabrınız için şimdiden teşekkürler.
Kendimden bahsetmek gerekirse; 25 yaşına basmak üzere olan yengeç burcu bir erkeğim, yükselenim kova. Güzel bir kariyerim ve garip bir auram var, hiçbir özelliğim olmadığını düşünsem de insanlar sürekli parmakla gösterir ve girdiğim ortamda ilgiyi üzerime çekerim. Genelde içgüdüsel hareket eden, anlık gelen sezgiler sonucu sert kararlar alıp bir anda tüm hayatını değiştiren bir yapım var.
Çocukluğumdan başlamak gerekirse 1 yaşımdayken gerçekleşmiş olaylara kadar hatırlıyorum. Karadenizde bir köyde doğdum, babaannem kardeşiyle rumca konuşurdu ve bana köpek pisliğinden vs tılsım yapıp yanıma koydukları tarzı şeyleri annemden dinledim, Aynı zamanda babannemin abisi muska işleriyle ilgilenen çok büyük bir hocaymış. Aile büyükleri anneme çok büyük eziyetler çektirdiler ve babamla arasını çok bozmaya çalıştılar ancak şu anda mutluyuz. Ailem bu şekilde diyebilirim.
İlk paranormal deneyimlerim ben 3-4 yaşlarında bir çocukken başladı. Sürekli annem seslenirdi ve gittiğimde "ben seslenmedim" der ve tam hatırlamıyorum 2 ya da 3 kere seslenmezsem bakma gibi bir şey söylerdi.
Daha sonralarda yanımdan insan silüetinde siyah gölgeler geçtiğini hatırlıyorum. Kurşun gibi hızlı geçerlerdi, peşlerinden koşmaya çalıştığımda asla yetişemezdim. Korkmazdım da çünkü paranormal hiçbir şey hakkında bilgi sahibi değildim doğal olarak. Bu gölgeleri sık sık görürdüm ve eğlenceli gelirdi. Bir keresinde vitrinde insan parmağı gördüğüm için saatlerce ağlayıp anneme tüm vitrini indirtmiştim hiçbir şey çıkmamıştı. Ben görüntüyü hala net olarak hatırlıyorum.
Bir sebepten ötürü ailemin aşırı telaşlanıp babanemin abisine bana muska yaptırdıklarını hatırlıyorum. Ben büyüdükçe bu bahsettiğim siyah silüetler azalmaya başladı. En son lise 2 gibi görmüştüm yanlış hatırlamıyorsam. Daha sonrasında sadece 1 kez evin içinde sırtım açık pencereye yaslı şekilde otururken koridordan koyu sarıya yakın bir renkte insana benzer bir şeyin yürüyerek Babam ve kardeşimin olduğu odaya doğru geçtiğini hatırlıyorum. Benim bu tarz durumlarım artık evdekiler için normal karşılanmaya başlamıştı, ayete kürsü oku ya da yatsıyı kıl diyip gülüyorlardı sadece. Ben de çok üstünde durmuyordum.
O yıllarda benden 3 yaş küçük erkek kardeşimle aynı odada uyuyordum ve kardeşim evde gezmeye başladığı ve farklı yerlerde uyandığı için kapıları kilitleyerek uyumaya başlamıştık. Bir gece kardeşim gözleri kapalı şekilde benim yatağımın başına gelip kımıldamadan bir süre durdu, sonra ben hafif kımıldayınca kafasını bana çevirir gibi yapıp anlık bir tereddütle yatağına döndü ve yatağında oturmaya başladı. Arkasından yatağa uzandığı gibi ben bağırıp evdeki herkesi uyandırdım. Daha sonrasında hiç böyle bir olay yaşamadık ve kardeşim de hiç uyurgezerlik yapmadı. Zaten önceden de yaptığı bir şey değildi.
Kabuslarım genelde çok sertti, hem yataktaki bedenimi hem de rüyadaki bedenimi hissettiğim garip kabuslar görürdüm. Eve giren ufak çocukların içeri adım atar atmaz kundaktaki bebeklere dönüşmesi ve gözlerinden volkan gibi püsküren alevler,, evin yanında ateş yaktığımız yerde ince uzun boylu varlıklar vs.
Bu yıllarda karabasan dediğimiz uyku felci mevzularım aşırı artış göstermişti ve ben artık alışma seviyesine gelmiştim. Bir süre sonra karşı koymamaya ve sadece gitmesini beklemeye karar verdim fakat bu verdiğim en kötü kararlardan biri olabilir. Bir şey o gece sırtımdan kollarıyla sarılıp beni odanın içinde duvardan duvara sürükleye sürükleye dövmüştü. Sabah kalktığımda sarıldığı yerler çok kötü ağrıyordu ve bu ağrılarım 3-4 gün boyunca geçmedi.
Zamanı gelince üniversiteye gittim ve köyden ayrıldım. Bu dönemde bu tarz olayları çok çok az yaşadım. Sadece bir keresinde otobüse binerken flashback tarzı aklımda bir şey canlanmıştı (sadece 1 kez gördüğüm biriyle karşılaşıyordum ve aramızda bir diyalog geçiyordu) ve ben o gece molada o aklımda canlanan şeyi karesi karesine yaşamıştım. Onun haricinde gece uykumdan kalın bir bağırış sesi duyarak uyanma vs durumlar yaşıyordum ve sıkıntı etmiyordum bunları.
2 yıl önce kız arkadaşımla aynı evde yaşamaya başladım. Bu süreçte benim hislerim güçlü bir şekilde gelişim gösterdi. Yalan söylendiğinde hemen anlayan, olayların doğrusunu bilen bir yapıya büründüm.
Kız arkadaşımın ailesi beraber yaşadığımızı bilmiyordu (emin değilim bundan) ve annesi ziyaretine geleceği vakit ben evden eşyalarımı alıp gitmiştim. 1 hafta kız arkadaşımla beraber kalmıştı annesi. O gittiğinde ben kız arkadaşımla beraber eve girecekken hayatımın en kan dondurucu olaylarından birini yaşadım.
Eve adımımı attığım anda sanki bedenimi ben yönetmiyormuşum gibi garip davranmaya başladım ve henüz ayakkabılarımızı bile çıkartmamışken sevgilime dönüp: "evi arayacağım kaldır eşyaları" dedim. Doğruca yataya gidip kaldırdım ve altından Arapça'ya benzer bir stilde yazıların ve sembollerin olduğu, naylona sarılı bir kağıt buldum.
"Bu ne sen mi koydun" dediğimde kız arkadaşım gayet soğuk kanlılıkla "o ne ya annem mi koydu acaba" tarzı şeyler söyledi ve o sıralar çok inançsız biri olduğum için direkt çöpe attım. Bu olaylar gerçekleşiyorken sanki iradem yokmuş ve dışarıdan bir el tarafından yönetiliyormuş gibiydim, tek hatırladığım şey karar vermek yerine yaptıklarımı izlediğimdi. Yani dümdüz seyirciydim kendi hayatımda.
Ayrıca sevgilim kendisinden ayrılırsam intihar edeceğini söyleyen biriydi ve ilişkimiz aşırı toksik bir hal almıştı. Elbette onu da anlıyorum yaşadığı hayat travmalarla doluydu ama ben de çok yıpranmıştım. Nişanımdan 10 gün sonra evde tek olduğum bir gün "ya kaçarım ya da ölürüm" diyip arabama atladım ve şehri terkettim.
Uzun uğraşlar sonunda ayrılmış oldum fakat o olaydan sonra benim tüm işlerim bozuldu ve bıçak gibi kesildi. Aylarca işsiz ve parasız kaldım. Yaptığım her şey elimde patladı. Başka bir şehre yerleştim, bu süreçte yaşadığım paranormal olaylar iyice arttı. Yatağımın yanında durup beni izleyen soluk mavi yıpranmış elbiseli, saçları düzensiz ve yüzü gözükmeyen bir kızın yanıma yattığını gördüm. Ve sesler duymaya başladım. Bu sesler vesvese gibiyken zamanla kafamın içinden çıkıp diğer odalardan ya da arkamdan gelmeye başladı. Artık öyle bir hal almıştım ki gelen sesler düşüncelerime karışıyordu ve bana "o kişiden uzak dur", "sana zarar verecek" tarzı şeyler söylemeye başlamıştı. Bu sesler bazen iki kişi arasında diyalog şeklinde oluyordu ve genelde hep uykuma dalmadan önce oluyordu. Bu sebeple müzik dinleyerek uyumaya da çalıştım, psikolojimin bozuk olabileceğini düşünüp paranoya ve halüsinasyon tedavisi de gördüm fakat hiçbiri işe yaramadı.
Bunları insanlara anlatamıyorum çünkü ya korkuyorlar ya da şizofren muamelesi yapıyorlar. Son çare buraya geldim, amacım düzelmek falan değil, bu olup bitenlerin ne olduğunu farketmek ve kötü bir şey varsa önlem almak istiyorum.
Karşındaki kişiden henüz ters birşey görmeden uyarıldığınızı söylemeniz den olmalı . Bilinç altı bir tetikte durumu gibi geldi bana, sanırım bu yüzden öyle demiş olmalıyım. Bilmem, farkında değildim birden öyle yazmışım.Günlük tutun. Dolunaya bakın, ve yaşadığınız olayla içinizden onunla konuşun. Muhakkak rüyanızda cevap verir. Ruyalarinizi muhakkak yazın. Cevaplar genelde bilmece gibi olur. Böyle devam edin ve cevapları düşünün. Muhakkak sizin ruhsal yapınızla yani sizinle ilgilidir ve siz bulacaksınız.
Büyük ihtimalle sert ataerkil bir yapınız var. Cevap gelicektir. Kimseden yardim alamazsınız bunun cevabı sizde.
Kollektif bilinç olabirmi? Benim başıma da geldi. Sanırım eski bir afrika diliydi. Ama anlamı da söylendi. Tabi kullanmadim. Hoşuma pek gitmemiştiKonuyu hortlattığım için özür dilerim.
Konuda bahsettim mi bilmiyorum genelde kendi dilimde olmayan sesler duyduğum oluyordu, hangi dil olduklarını bilmiyordum.
Dün rüyamda bir metin gördüm ve gecenin köründe uyandım. Bu defa ilk işim telefona kaydetmek oldu (aklım noksan olduğu için söylemekten vazgeçip yazı olarak verdiler sanırım ).
Ayılınca araştırdım. 2 Kelime ve Sanskritçe çıktı. Ne sonuç doğuracağını bilmediğim için kelimeleri paylaşmıyorum ancak mantralar ile alakalı sanırım. Benim daha önce bu dille alakam olmadı ve bu sözcükleri internette bile çok zor buldum.
Arkadaşlar çok afedersiniz de neler oluyor? Dün gece bir de "Guru Purnima" diye bir festival'e denk geliyormuş. Onu da yeni öğrendim. Bilinçaltımın oyunu olamayacak kadar uzak olduğum konular. Ne diyebilirim bilmiyorum...