outfall
Kayıtlı Üye
Merhaba, konuyu yanlış yerde açtıysam öncelikle tüm forumdan özür dilerim, forum kültürüne pek aşina değilim.
Hayatım boyunca yaşadığım paranormal diyebileceğim olaylardan bahsedeceğim bu konuda. Asıl buraya geliş amacımsa bunları anlamlandırmak ve kendime bir çıkış yolu bulmak. Ayrıca beni reelde tanıyan birinin bu forumda olduğunu hissettim, çok fazla ortak deneyimlerimiz olduğu için bu foruma gelip biraz yaşadıklarımdan bahsetmek istedim.
Uzun olacağı için sabrınız için şimdiden teşekkürler.
Kendimden bahsetmek gerekirse; 25 yaşına basmak üzere olan yengeç burcu bir erkeğim, yükselenim kova. Güzel bir kariyerim ve garip bir auram var, hiçbir özelliğim olmadığını düşünsem de insanlar sürekli parmakla gösterir ve girdiğim ortamda ilgiyi üzerime çekerim. Genelde içgüdüsel hareket eden, anlık gelen sezgiler sonucu sert kararlar alıp bir anda tüm hayatını değiştiren bir yapım var.
Çocukluğumdan başlamak gerekirse 1 yaşımdayken gerçekleşmiş olaylara kadar hatırlıyorum. Karadenizde bir köyde doğdum, babaannem kardeşiyle rumca konuşurdu ve bana köpek pisliğinden vs tılsım yapıp yanıma koydukları tarzı şeyleri annemden dinledim, Aynı zamanda babannemin abisi muska işleriyle ilgilenen çok büyük bir hocaymış. Aile büyükleri anneme çok büyük eziyetler çektirdiler ve babamla arasını çok bozmaya çalıştılar ancak şu anda mutluyuz. Ailem bu şekilde diyebilirim.
İlk paranormal deneyimlerim ben 3-4 yaşlarında bir çocukken başladı. Sürekli annem seslenirdi ve gittiğimde "ben seslenmedim" der ve tam hatırlamıyorum 2 ya da 3 kere seslenmezsem bakma gibi bir şey söylerdi.
Daha sonralarda yanımdan insan silüetinde siyah gölgeler geçtiğini hatırlıyorum. Kurşun gibi hızlı geçerlerdi, peşlerinden koşmaya çalıştığımda asla yetişemezdim. Korkmazdım da çünkü paranormal hiçbir şey hakkında bilgi sahibi değildim doğal olarak. Bu gölgeleri sık sık görürdüm ve eğlenceli gelirdi. Bir keresinde vitrinde insan parmağı gördüğüm için saatlerce ağlayıp anneme tüm vitrini indirtmiştim hiçbir şey çıkmamıştı. Ben görüntüyü hala net olarak hatırlıyorum.
Bir sebepten ötürü ailemin aşırı telaşlanıp babanemin abisine bana muska yaptırdıklarını hatırlıyorum. Ben büyüdükçe bu bahsettiğim siyah silüetler azalmaya başladı. En son lise 2 gibi görmüştüm yanlış hatırlamıyorsam. Daha sonrasında sadece 1 kez evin içinde sırtım açık pencereye yaslı şekilde otururken koridordan koyu sarıya yakın bir renkte insana benzer bir şeyin yürüyerek Babam ve kardeşimin olduğu odaya doğru geçtiğini hatırlıyorum. Benim bu tarz durumlarım artık evdekiler için normal karşılanmaya başlamıştı, ayete kürsü oku ya da yatsıyı kıl diyip gülüyorlardı sadece. Ben de çok üstünde durmuyordum.
O yıllarda benden 3 yaş küçük erkek kardeşimle aynı odada uyuyordum ve kardeşim evde gezmeye başladığı ve farklı yerlerde uyandığı için kapıları kilitleyerek uyumaya başlamıştık. Bir gece kardeşim gözleri kapalı şekilde benim yatağımın başına gelip kımıldamadan bir süre durdu, sonra ben hafif kımıldayınca kafasını bana çevirir gibi yapıp anlık bir tereddütle yatağına döndü ve yatağında oturmaya başladı. Arkasından yatağa uzandığı gibi ben bağırıp evdeki herkesi uyandırdım. Daha sonrasında hiç böyle bir olay yaşamadık ve kardeşim de hiç uyurgezerlik yapmadı. Zaten önceden de yaptığı bir şey değildi.
Kabuslarım genelde çok sertti, hem yataktaki bedenimi hem de rüyadaki bedenimi hissettiğim garip kabuslar görürdüm. Eve giren ufak çocukların içeri adım atar atmaz kundaktaki bebeklere dönüşmesi ve gözlerinden volkan gibi püsküren alevler,, evin yanında ateş yaktığımız yerde ince uzun boylu varlıklar vs.
Bu yıllarda karabasan dediğimiz uyku felci mevzularım aşırı artış göstermişti ve ben artık alışma seviyesine gelmiştim. Bir süre sonra karşı koymamaya ve sadece gitmesini beklemeye karar verdim fakat bu verdiğim en kötü kararlardan biri olabilir. Bir şey o gece sırtımdan kollarıyla sarılıp beni odanın içinde duvardan duvara sürükleye sürükleye dövmüştü. Sabah kalktığımda sarıldığı yerler çok kötü ağrıyordu ve bu ağrılarım 3-4 gün boyunca geçmedi.
Zamanı gelince üniversiteye gittim ve köyden ayrıldım. Bu dönemde bu tarz olayları çok çok az yaşadım. Sadece bir keresinde otobüse binerken flashback tarzı aklımda bir şey canlanmıştı (sadece 1 kez gördüğüm biriyle karşılaşıyordum ve aramızda bir diyalog geçiyordu) ve ben o gece molada o aklımda canlanan şeyi karesi karesine yaşamıştım. Onun haricinde gece uykumdan kalın bir bağırış sesi duyarak uyanma vs durumlar yaşıyordum ve sıkıntı etmiyordum bunları.
2 yıl önce kız arkadaşımla aynı evde yaşamaya başladım. Bu süreçte benim hislerim güçlü bir şekilde gelişim gösterdi. Yalan söylendiğinde hemen anlayan, olayların doğrusunu bilen bir yapıya büründüm.
Kız arkadaşımın ailesi beraber yaşadığımızı bilmiyordu (emin değilim bundan) ve annesi ziyaretine geleceği vakit ben evden eşyalarımı alıp gitmiştim. 1 hafta kız arkadaşımla beraber kalmıştı annesi. O gittiğinde ben kız arkadaşımla beraber eve girecekken hayatımın en kan dondurucu olaylarından birini yaşadım.
Eve adımımı attığım anda sanki bedenimi ben yönetmiyormuşum gibi garip davranmaya başladım ve henüz ayakkabılarımızı bile çıkartmamışken sevgilime dönüp: "evi arayacağım kaldır eşyaları" dedim. Doğruca yataya gidip kaldırdım ve altından Arapça'ya benzer bir stilde yazıların ve sembollerin olduğu, naylona sarılı bir kağıt buldum.
"Bu ne sen mi koydun" dediğimde kız arkadaşım gayet soğuk kanlılıkla "o ne ya annem mi koydu acaba" tarzı şeyler söyledi ve o sıralar çok inançsız biri olduğum için direkt çöpe attım. Bu olaylar gerçekleşiyorken sanki iradem yokmuş ve dışarıdan bir el tarafından yönetiliyormuş gibiydim, tek hatırladığım şey karar vermek yerine yaptıklarımı izlediğimdi. Yani dümdüz seyirciydim kendi hayatımda.
Ayrıca sevgilim kendisinden ayrılırsam intihar edeceğini söyleyen biriydi ve ilişkimiz aşırı toksik bir hal almıştı. Elbette onu da anlıyorum yaşadığı hayat travmalarla doluydu ama ben de çok yıpranmıştım. Nişanımdan 10 gün sonra evde tek olduğum bir gün "ya kaçarım ya da ölürüm" diyip arabama atladım ve şehri terkettim.
Uzun uğraşlar sonunda ayrılmış oldum fakat o olaydan sonra benim tüm işlerim bozuldu ve bıçak gibi kesildi. Aylarca işsiz ve parasız kaldım. Yaptığım her şey elimde patladı. Başka bir şehre yerleştim, bu süreçte yaşadığım paranormal olaylar iyice arttı. Yatağımın yanında durup beni izleyen soluk mavi yıpranmış elbiseli, saçları düzensiz ve yüzü gözükmeyen bir kızın yanıma yattığını gördüm. Ve sesler duymaya başladım. Bu sesler vesvese gibiyken zamanla kafamın içinden çıkıp diğer odalardan ya da arkamdan gelmeye başladı. Artık öyle bir hal almıştım ki gelen sesler düşüncelerime karışıyordu ve bana "o kişiden uzak dur", "sana zarar verecek" tarzı şeyler söylemeye başlamıştı. Bu sesler bazen iki kişi arasında diyalog şeklinde oluyordu ve genelde hep uykuma dalmadan önce oluyordu. Bu sebeple müzik dinleyerek uyumaya da çalıştım, psikolojimin bozuk olabileceğini düşünüp paranoya ve halüsinasyon tedavisi de gördüm fakat hiçbiri işe yaramadı.
Bunları insanlara anlatamıyorum çünkü ya korkuyorlar ya da şizofren muamelesi yapıyorlar. Son çare buraya geldim, amacım düzelmek falan değil, bu olup bitenlerin ne olduğunu farketmek ve kötü bir şey varsa önlem almak istiyorum.
Hayatım boyunca yaşadığım paranormal diyebileceğim olaylardan bahsedeceğim bu konuda. Asıl buraya geliş amacımsa bunları anlamlandırmak ve kendime bir çıkış yolu bulmak. Ayrıca beni reelde tanıyan birinin bu forumda olduğunu hissettim, çok fazla ortak deneyimlerimiz olduğu için bu foruma gelip biraz yaşadıklarımdan bahsetmek istedim.
Uzun olacağı için sabrınız için şimdiden teşekkürler.
Kendimden bahsetmek gerekirse; 25 yaşına basmak üzere olan yengeç burcu bir erkeğim, yükselenim kova. Güzel bir kariyerim ve garip bir auram var, hiçbir özelliğim olmadığını düşünsem de insanlar sürekli parmakla gösterir ve girdiğim ortamda ilgiyi üzerime çekerim. Genelde içgüdüsel hareket eden, anlık gelen sezgiler sonucu sert kararlar alıp bir anda tüm hayatını değiştiren bir yapım var.
Çocukluğumdan başlamak gerekirse 1 yaşımdayken gerçekleşmiş olaylara kadar hatırlıyorum. Karadenizde bir köyde doğdum, babaannem kardeşiyle rumca konuşurdu ve bana köpek pisliğinden vs tılsım yapıp yanıma koydukları tarzı şeyleri annemden dinledim, Aynı zamanda babannemin abisi muska işleriyle ilgilenen çok büyük bir hocaymış. Aile büyükleri anneme çok büyük eziyetler çektirdiler ve babamla arasını çok bozmaya çalıştılar ancak şu anda mutluyuz. Ailem bu şekilde diyebilirim.
İlk paranormal deneyimlerim ben 3-4 yaşlarında bir çocukken başladı. Sürekli annem seslenirdi ve gittiğimde "ben seslenmedim" der ve tam hatırlamıyorum 2 ya da 3 kere seslenmezsem bakma gibi bir şey söylerdi.
Daha sonralarda yanımdan insan silüetinde siyah gölgeler geçtiğini hatırlıyorum. Kurşun gibi hızlı geçerlerdi, peşlerinden koşmaya çalıştığımda asla yetişemezdim. Korkmazdım da çünkü paranormal hiçbir şey hakkında bilgi sahibi değildim doğal olarak. Bu gölgeleri sık sık görürdüm ve eğlenceli gelirdi. Bir keresinde vitrinde insan parmağı gördüğüm için saatlerce ağlayıp anneme tüm vitrini indirtmiştim hiçbir şey çıkmamıştı. Ben görüntüyü hala net olarak hatırlıyorum.
Bir sebepten ötürü ailemin aşırı telaşlanıp babanemin abisine bana muska yaptırdıklarını hatırlıyorum. Ben büyüdükçe bu bahsettiğim siyah silüetler azalmaya başladı. En son lise 2 gibi görmüştüm yanlış hatırlamıyorsam. Daha sonrasında sadece 1 kez evin içinde sırtım açık pencereye yaslı şekilde otururken koridordan koyu sarıya yakın bir renkte insana benzer bir şeyin yürüyerek Babam ve kardeşimin olduğu odaya doğru geçtiğini hatırlıyorum. Benim bu tarz durumlarım artık evdekiler için normal karşılanmaya başlamıştı, ayete kürsü oku ya da yatsıyı kıl diyip gülüyorlardı sadece. Ben de çok üstünde durmuyordum.
O yıllarda benden 3 yaş küçük erkek kardeşimle aynı odada uyuyordum ve kardeşim evde gezmeye başladığı ve farklı yerlerde uyandığı için kapıları kilitleyerek uyumaya başlamıştık. Bir gece kardeşim gözleri kapalı şekilde benim yatağımın başına gelip kımıldamadan bir süre durdu, sonra ben hafif kımıldayınca kafasını bana çevirir gibi yapıp anlık bir tereddütle yatağına döndü ve yatağında oturmaya başladı. Arkasından yatağa uzandığı gibi ben bağırıp evdeki herkesi uyandırdım. Daha sonrasında hiç böyle bir olay yaşamadık ve kardeşim de hiç uyurgezerlik yapmadı. Zaten önceden de yaptığı bir şey değildi.
Kabuslarım genelde çok sertti, hem yataktaki bedenimi hem de rüyadaki bedenimi hissettiğim garip kabuslar görürdüm. Eve giren ufak çocukların içeri adım atar atmaz kundaktaki bebeklere dönüşmesi ve gözlerinden volkan gibi püsküren alevler,, evin yanında ateş yaktığımız yerde ince uzun boylu varlıklar vs.
Bu yıllarda karabasan dediğimiz uyku felci mevzularım aşırı artış göstermişti ve ben artık alışma seviyesine gelmiştim. Bir süre sonra karşı koymamaya ve sadece gitmesini beklemeye karar verdim fakat bu verdiğim en kötü kararlardan biri olabilir. Bir şey o gece sırtımdan kollarıyla sarılıp beni odanın içinde duvardan duvara sürükleye sürükleye dövmüştü. Sabah kalktığımda sarıldığı yerler çok kötü ağrıyordu ve bu ağrılarım 3-4 gün boyunca geçmedi.
Zamanı gelince üniversiteye gittim ve köyden ayrıldım. Bu dönemde bu tarz olayları çok çok az yaşadım. Sadece bir keresinde otobüse binerken flashback tarzı aklımda bir şey canlanmıştı (sadece 1 kez gördüğüm biriyle karşılaşıyordum ve aramızda bir diyalog geçiyordu) ve ben o gece molada o aklımda canlanan şeyi karesi karesine yaşamıştım. Onun haricinde gece uykumdan kalın bir bağırış sesi duyarak uyanma vs durumlar yaşıyordum ve sıkıntı etmiyordum bunları.
2 yıl önce kız arkadaşımla aynı evde yaşamaya başladım. Bu süreçte benim hislerim güçlü bir şekilde gelişim gösterdi. Yalan söylendiğinde hemen anlayan, olayların doğrusunu bilen bir yapıya büründüm.
Kız arkadaşımın ailesi beraber yaşadığımızı bilmiyordu (emin değilim bundan) ve annesi ziyaretine geleceği vakit ben evden eşyalarımı alıp gitmiştim. 1 hafta kız arkadaşımla beraber kalmıştı annesi. O gittiğinde ben kız arkadaşımla beraber eve girecekken hayatımın en kan dondurucu olaylarından birini yaşadım.
Eve adımımı attığım anda sanki bedenimi ben yönetmiyormuşum gibi garip davranmaya başladım ve henüz ayakkabılarımızı bile çıkartmamışken sevgilime dönüp: "evi arayacağım kaldır eşyaları" dedim. Doğruca yataya gidip kaldırdım ve altından Arapça'ya benzer bir stilde yazıların ve sembollerin olduğu, naylona sarılı bir kağıt buldum.
"Bu ne sen mi koydun" dediğimde kız arkadaşım gayet soğuk kanlılıkla "o ne ya annem mi koydu acaba" tarzı şeyler söyledi ve o sıralar çok inançsız biri olduğum için direkt çöpe attım. Bu olaylar gerçekleşiyorken sanki iradem yokmuş ve dışarıdan bir el tarafından yönetiliyormuş gibiydim, tek hatırladığım şey karar vermek yerine yaptıklarımı izlediğimdi. Yani dümdüz seyirciydim kendi hayatımda.
Ayrıca sevgilim kendisinden ayrılırsam intihar edeceğini söyleyen biriydi ve ilişkimiz aşırı toksik bir hal almıştı. Elbette onu da anlıyorum yaşadığı hayat travmalarla doluydu ama ben de çok yıpranmıştım. Nişanımdan 10 gün sonra evde tek olduğum bir gün "ya kaçarım ya da ölürüm" diyip arabama atladım ve şehri terkettim.
Uzun uğraşlar sonunda ayrılmış oldum fakat o olaydan sonra benim tüm işlerim bozuldu ve bıçak gibi kesildi. Aylarca işsiz ve parasız kaldım. Yaptığım her şey elimde patladı. Başka bir şehre yerleştim, bu süreçte yaşadığım paranormal olaylar iyice arttı. Yatağımın yanında durup beni izleyen soluk mavi yıpranmış elbiseli, saçları düzensiz ve yüzü gözükmeyen bir kızın yanıma yattığını gördüm. Ve sesler duymaya başladım. Bu sesler vesvese gibiyken zamanla kafamın içinden çıkıp diğer odalardan ya da arkamdan gelmeye başladı. Artık öyle bir hal almıştım ki gelen sesler düşüncelerime karışıyordu ve bana "o kişiden uzak dur", "sana zarar verecek" tarzı şeyler söylemeye başlamıştı. Bu sesler bazen iki kişi arasında diyalog şeklinde oluyordu ve genelde hep uykuma dalmadan önce oluyordu. Bu sebeple müzik dinleyerek uyumaya da çalıştım, psikolojimin bozuk olabileceğini düşünüp paranoya ve halüsinasyon tedavisi de gördüm fakat hiçbiri işe yaramadı.
Bunları insanlara anlatamıyorum çünkü ya korkuyorlar ya da şizofren muamelesi yapıyorlar. Son çare buraya geldim, amacım düzelmek falan değil, bu olup bitenlerin ne olduğunu farketmek ve kötü bir şey varsa önlem almak istiyorum.