Hayatım, Deneyimlerim ve Bunları Anlamlandırmak Üzerine

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan outfall
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

outfall

Kayıtlı Üye
Merhaba, konuyu yanlış yerde açtıysam öncelikle tüm forumdan özür dilerim, forum kültürüne pek aşina değilim.

Hayatım boyunca yaşadığım paranormal diyebileceğim olaylardan bahsedeceğim bu konuda. Asıl buraya geliş amacımsa bunları anlamlandırmak ve kendime bir çıkış yolu bulmak. Ayrıca beni reelde tanıyan birinin bu forumda olduğunu hissettim, çok fazla ortak deneyimlerimiz olduğu için bu foruma gelip biraz yaşadıklarımdan bahsetmek istedim.

Uzun olacağı için sabrınız için şimdiden teşekkürler.

Kendimden bahsetmek gerekirse; 25 yaşına basmak üzere olan yengeç burcu bir erkeğim, yükselenim kova. Güzel bir kariyerim ve garip bir auram var, hiçbir özelliğim olmadığını düşünsem de insanlar sürekli parmakla gösterir ve girdiğim ortamda ilgiyi üzerime çekerim. Genelde içgüdüsel hareket eden, anlık gelen sezgiler sonucu sert kararlar alıp bir anda tüm hayatını değiştiren bir yapım var.

Çocukluğumdan başlamak gerekirse 1 yaşımdayken gerçekleşmiş olaylara kadar hatırlıyorum. Karadenizde bir köyde doğdum, babaannem kardeşiyle rumca konuşurdu ve bana köpek pisliğinden vs tılsım yapıp yanıma koydukları tarzı şeyleri annemden dinledim, Aynı zamanda babannemin abisi muska işleriyle ilgilenen çok büyük bir hocaymış. Aile büyükleri anneme çok büyük eziyetler çektirdiler ve babamla arasını çok bozmaya çalıştılar ancak şu anda mutluyuz. Ailem bu şekilde diyebilirim.

İlk paranormal deneyimlerim ben 3-4 yaşlarında bir çocukken başladı. Sürekli annem seslenirdi ve gittiğimde "ben seslenmedim" der ve tam hatırlamıyorum 2 ya da 3 kere seslenmezsem bakma gibi bir şey söylerdi.

Daha sonralarda yanımdan insan silüetinde siyah gölgeler geçtiğini hatırlıyorum. Kurşun gibi hızlı geçerlerdi, peşlerinden koşmaya çalıştığımda asla yetişemezdim. Korkmazdım da çünkü paranormal hiçbir şey hakkında bilgi sahibi değildim doğal olarak. Bu gölgeleri sık sık görürdüm ve eğlenceli gelirdi. Bir keresinde vitrinde insan parmağı gördüğüm için saatlerce ağlayıp anneme tüm vitrini indirtmiştim hiçbir şey çıkmamıştı. Ben görüntüyü hala net olarak hatırlıyorum.

Bir sebepten ötürü ailemin aşırı telaşlanıp babanemin abisine bana muska yaptırdıklarını hatırlıyorum. Ben büyüdükçe bu bahsettiğim siyah silüetler azalmaya başladı. En son lise 2 gibi görmüştüm yanlış hatırlamıyorsam. Daha sonrasında sadece 1 kez evin içinde sırtım açık pencereye yaslı şekilde otururken koridordan koyu sarıya yakın bir renkte insana benzer bir şeyin yürüyerek Babam ve kardeşimin olduğu odaya doğru geçtiğini hatırlıyorum. Benim bu tarz durumlarım artık evdekiler için normal karşılanmaya başlamıştı, ayete kürsü oku ya da yatsıyı kıl diyip gülüyorlardı sadece. Ben de çok üstünde durmuyordum.

O yıllarda benden 3 yaş küçük erkek kardeşimle aynı odada uyuyordum ve kardeşim evde gezmeye başladığı ve farklı yerlerde uyandığı için kapıları kilitleyerek uyumaya başlamıştık. Bir gece kardeşim gözleri kapalı şekilde benim yatağımın başına gelip kımıldamadan bir süre durdu, sonra ben hafif kımıldayınca kafasını bana çevirir gibi yapıp anlık bir tereddütle yatağına döndü ve yatağında oturmaya başladı. Arkasından yatağa uzandığı gibi ben bağırıp evdeki herkesi uyandırdım. Daha sonrasında hiç böyle bir olay yaşamadık ve kardeşim de hiç uyurgezerlik yapmadı. Zaten önceden de yaptığı bir şey değildi.
Kabuslarım genelde çok sertti, hem yataktaki bedenimi hem de rüyadaki bedenimi hissettiğim garip kabuslar görürdüm. Eve giren ufak çocukların içeri adım atar atmaz kundaktaki bebeklere dönüşmesi ve gözlerinden volkan gibi püsküren alevler,, evin yanında ateş yaktığımız yerde ince uzun boylu varlıklar vs.

Bu yıllarda karabasan dediğimiz uyku felci mevzularım aşırı artış göstermişti ve ben artık alışma seviyesine gelmiştim. Bir süre sonra karşı koymamaya ve sadece gitmesini beklemeye karar verdim fakat bu verdiğim en kötü kararlardan biri olabilir. Bir şey o gece sırtımdan kollarıyla sarılıp beni odanın içinde duvardan duvara sürükleye sürükleye dövmüştü. Sabah kalktığımda sarıldığı yerler çok kötü ağrıyordu ve bu ağrılarım 3-4 gün boyunca geçmedi.

Zamanı gelince üniversiteye gittim ve köyden ayrıldım. Bu dönemde bu tarz olayları çok çok az yaşadım. Sadece bir keresinde otobüse binerken flashback tarzı aklımda bir şey canlanmıştı (sadece 1 kez gördüğüm biriyle karşılaşıyordum ve aramızda bir diyalog geçiyordu) ve ben o gece molada o aklımda canlanan şeyi karesi karesine yaşamıştım. Onun haricinde gece uykumdan kalın bir bağırış sesi duyarak uyanma vs durumlar yaşıyordum ve sıkıntı etmiyordum bunları.


2 yıl önce kız arkadaşımla aynı evde yaşamaya başladım. Bu süreçte benim hislerim güçlü bir şekilde gelişim gösterdi. Yalan söylendiğinde hemen anlayan, olayların doğrusunu bilen bir yapıya büründüm.
Kız arkadaşımın ailesi beraber yaşadığımızı bilmiyordu (emin değilim bundan) ve annesi ziyaretine geleceği vakit ben evden eşyalarımı alıp gitmiştim. 1 hafta kız arkadaşımla beraber kalmıştı annesi. O gittiğinde ben kız arkadaşımla beraber eve girecekken hayatımın en kan dondurucu olaylarından birini yaşadım.
Eve adımımı attığım anda sanki bedenimi ben yönetmiyormuşum gibi garip davranmaya başladım ve henüz ayakkabılarımızı bile çıkartmamışken sevgilime dönüp: "evi arayacağım kaldır eşyaları" dedim. Doğruca yataya gidip kaldırdım ve altından Arapça'ya benzer bir stilde yazıların ve sembollerin olduğu, naylona sarılı bir kağıt buldum.
"Bu ne sen mi koydun" dediğimde kız arkadaşım gayet soğuk kanlılıkla "o ne ya annem mi koydu acaba" tarzı şeyler söyledi ve o sıralar çok inançsız biri olduğum için direkt çöpe attım. Bu olaylar gerçekleşiyorken sanki iradem yokmuş ve dışarıdan bir el tarafından yönetiliyormuş gibiydim, tek hatırladığım şey karar vermek yerine yaptıklarımı izlediğimdi. Yani dümdüz seyirciydim kendi hayatımda.

Ayrıca sevgilim kendisinden ayrılırsam intihar edeceğini söyleyen biriydi ve ilişkimiz aşırı toksik bir hal almıştı. Elbette onu da anlıyorum yaşadığı hayat travmalarla doluydu ama ben de çok yıpranmıştım. Nişanımdan 10 gün sonra evde tek olduğum bir gün "ya kaçarım ya da ölürüm" diyip arabama atladım ve şehri terkettim.

Uzun uğraşlar sonunda ayrılmış oldum fakat o olaydan sonra benim tüm işlerim bozuldu ve bıçak gibi kesildi. Aylarca işsiz ve parasız kaldım. Yaptığım her şey elimde patladı. Başka bir şehre yerleştim, bu süreçte yaşadığım paranormal olaylar iyice arttı. Yatağımın yanında durup beni izleyen soluk mavi yıpranmış elbiseli, saçları düzensiz ve yüzü gözükmeyen bir kızın yanıma yattığını gördüm. Ve sesler duymaya başladım. Bu sesler vesvese gibiyken zamanla kafamın içinden çıkıp diğer odalardan ya da arkamdan gelmeye başladı. Artık öyle bir hal almıştım ki gelen sesler düşüncelerime karışıyordu ve bana "o kişiden uzak dur", "sana zarar verecek" tarzı şeyler söylemeye başlamıştı. Bu sesler bazen iki kişi arasında diyalog şeklinde oluyordu ve genelde hep uykuma dalmadan önce oluyordu. Bu sebeple müzik dinleyerek uyumaya da çalıştım, psikolojimin bozuk olabileceğini düşünüp paranoya ve halüsinasyon tedavisi de gördüm fakat hiçbiri işe yaramadı.

Bunları insanlara anlatamıyorum çünkü ya korkuyorlar ya da şizofren muamelesi yapıyorlar. Son çare buraya geldim, amacım düzelmek falan değil, bu olup bitenlerin ne olduğunu farketmek ve kötü bir şey varsa önlem almak istiyorum.
 
Benzer deneyimler yaşamışız.

Ziyaretçileriniz olacak çünkü algılarınız açık. Muhtemelen temasa geçmeye çalışan varlığınız var. Siz iletişim kurmadıkça, kurtulmaya çalıştıkça tacizleri artacaktır. Benim deneyimim bu yönde oldu en azından. Karabasan için İslam dinine mensupsanız korunma sürelerini Nas, Felak, Ayetel Kürsi okuyup her seferinde avucunuza üfleyerek bedeninizde gezdirin elinizi. Uyurken rahatsız edilmezsiniz.
Eski sevgilinizle de bağ kesme çalışması yapın mutlaka.

Sizinle konuşan varlık başka şekilde temas kuruyor mu? Yani başka konularda iletişim, bilgi alışverişi, yardım olabilir vs. Çocukluğunuzdan bu yana ilk defa bu konuda mı iletişime geçti? Varlığın bu şekilde görünmüş olması beni şüpheye düşürdü eğer başka bir ziyaretçi değilse.
 
Merhaba, konuyu yanlış yerde açtıysam öncelikle tüm forumdan özür dilerim, forum kültürüne pek aşina değilim.

Hayatım boyunca yaşadığım paranormal diyebileceğim olaylardan bahsedeceğim bu konuda. Asıl buraya geliş amacımsa bunları anlamlandırmak ve kendime bir çıkış yolu bulmak. Ayrıca beni reelde tanıyan birinin bu forumda olduğunu hissettim, çok fazla ortak deneyimlerimiz olduğu için bu foruma gelip biraz yaşadıklarımdan bahsetmek istedim.

Uzun olacağı için sabrınız için şimdiden teşekkürler.

Kendimden bahsetmek gerekirse; 25 yaşına basmak üzere olan yengeç burcu bir erkeğim, yükselenim kova. Güzel bir kariyerim ve garip bir auram var, hiçbir özelliğim olmadığını düşünsem de insanlar sürekli parmakla gösterir ve girdiğim ortamda ilgiyi üzerime çekerim. Genelde içgüdüsel hareket eden, anlık gelen sezgiler sonucu sert kararlar alıp bir anda tüm hayatını değiştiren bir yapım var.

Çocukluğumdan başlamak gerekirse 1 yaşımdayken gerçekleşmiş olaylara kadar hatırlıyorum. Karadenizde bir köyde doğdum, babaannem kardeşiyle rumca konuşurdu ve bana köpek pisliğinden vs tılsım yapıp yanıma koydukları tarzı şeyleri annemden dinledim, Aynı zamanda babannemin abisi muska işleriyle ilgilenen çok büyük bir hocaymış. Aile büyükleri anneme çok büyük eziyetler çektirdiler ve babamla arasını çok bozmaya çalıştılar ancak şu anda mutluyuz. Ailem bu şekilde diyebilirim.

İlk paranormal deneyimlerim ben 3-4 yaşlarında bir çocukken başladı. Sürekli annem seslenirdi ve gittiğimde "ben seslenmedim" der ve tam hatırlamıyorum 2 ya da 3 kere seslenmezsem bakma gibi bir şey söylerdi.

Daha sonralarda yanımdan insan silüetinde siyah gölgeler geçtiğini hatırlıyorum. Kurşun gibi hızlı geçerlerdi, peşlerinden koşmaya çalıştığımda asla yetişemezdim. Korkmazdım da çünkü paranormal hiçbir şey hakkında bilgi sahibi değildim doğal olarak. Bu gölgeleri sık sık görürdüm ve eğlenceli gelirdi. Bir keresinde vitrinde insan parmağı gördüğüm için saatlerce ağlayıp anneme tüm vitrini indirtmiştim hiçbir şey çıkmamıştı. Ben görüntüyü hala net olarak hatırlıyorum.

Bir sebepten ötürü ailemin aşırı telaşlanıp babanemin abisine bana muska yaptırdıklarını hatırlıyorum. Ben büyüdükçe bu bahsettiğim siyah silüetler azalmaya başladı. En son lise 2 gibi görmüştüm yanlış hatırlamıyorsam. Daha sonrasında sadece 1 kez evin içinde sırtım açık pencereye yaslı şekilde otururken koridordan koyu sarıya yakın bir renkte insana benzer bir şeyin yürüyerek Babam ve kardeşimin olduğu odaya doğru geçtiğini hatırlıyorum. Benim bu tarz durumlarım artık evdekiler için normal karşılanmaya başlamıştı, ayete kürsü oku ya da yatsıyı kıl diyip gülüyorlardı sadece. Ben de çok üstünde durmuyordum.

O yıllarda benden 3 yaş küçük erkek kardeşimle aynı odada uyuyordum ve kardeşim evde gezmeye başladığı ve farklı yerlerde uyandığı için kapıları kilitleyerek uyumaya başlamıştık. Bir gece kardeşim gözleri kapalı şekilde benim yatağımın başına gelip kımıldamadan bir süre durdu, sonra ben hafif kımıldayınca kafasını bana çevirir gibi yapıp anlık bir tereddütle yatağına döndü ve yatağında oturmaya başladı. Arkasından yatağa uzandığı gibi ben bağırıp evdeki herkesi uyandırdım. Daha sonrasında hiç böyle bir olay yaşamadık ve kardeşim de hiç uyurgezerlik yapmadı. Zaten önceden de yaptığı bir şey değildi.
Kabuslarım genelde çok sertti, hem yataktaki bedenimi hem de rüyadaki bedenimi hissettiğim garip kabuslar görürdüm. Eve giren ufak çocukların içeri adım atar atmaz kundaktaki bebeklere dönüşmesi ve gözlerinden volkan gibi püsküren alevler,, evin yanında ateş yaktığımız yerde ince uzun boylu varlıklar vs.

Bu yıllarda karabasan dediğimiz uyku felci mevzularım aşırı artış göstermişti ve ben artık alışma seviyesine gelmiştim. Bir süre sonra karşı koymamaya ve sadece gitmesini beklemeye karar verdim fakat bu verdiğim en kötü kararlardan biri olabilir. Bir şey o gece sırtımdan kollarıyla sarılıp beni odanın içinde duvardan duvara sürükleye sürükleye dövmüştü. Sabah kalktığımda sarıldığı yerler çok kötü ağrıyordu ve bu ağrılarım 3-4 gün boyunca geçmedi.

Zamanı gelince üniversiteye gittim ve köyden ayrıldım. Bu dönemde bu tarz olayları çok çok az yaşadım. Sadece bir keresinde otobüse binerken flashback tarzı aklımda bir şey canlanmıştı (sadece 1 kez gördüğüm biriyle karşılaşıyordum ve aramızda bir diyalog geçiyordu) ve ben o gece molada o aklımda canlanan şeyi karesi karesine yaşamıştım. Onun haricinde gece uykumdan kalın bir bağırış sesi duyarak uyanma vs durumlar yaşıyordum ve sıkıntı etmiyordum bunları.


2 yıl önce kız arkadaşımla aynı evde yaşamaya başladım. Bu süreçte benim hislerim güçlü bir şekilde gelişim gösterdi. Yalan söylendiğinde hemen anlayan, olayların doğrusunu bilen bir yapıya büründüm.
Kız arkadaşımın ailesi beraber yaşadığımızı bilmiyordu (emin değilim bundan) ve annesi ziyaretine geleceği vakit ben evden eşyalarımı alıp gitmiştim. 1 hafta kız arkadaşımla beraber kalmıştı annesi. O gittiğinde ben kız arkadaşımla beraber eve girecekken hayatımın en kan dondurucu olaylarından birini yaşadım.
Eve adımımı attığım anda sanki bedenimi ben yönetmiyormuşum gibi garip davranmaya başladım ve henüz ayakkabılarımızı bile çıkartmamışken sevgilime dönüp: "evi arayacağım kaldır eşyaları" dedim. Doğruca yataya gidip kaldırdım ve altından Arapça'ya benzer bir stilde yazıların ve sembollerin olduğu, naylona sarılı bir kağıt buldum.
"Bu ne sen mi koydun" dediğimde kız arkadaşım gayet soğuk kanlılıkla "o ne ya annem mi koydu acaba" tarzı şeyler söyledi ve o sıralar çok inançsız biri olduğum için direkt çöpe attım. Bu olaylar gerçekleşiyorken sanki iradem yokmuş ve dışarıdan bir el tarafından yönetiliyormuş gibiydim, tek hatırladığım şey karar vermek yerine yaptıklarımı izlediğimdi. Yani dümdüz seyirciydim kendi hayatımda.

Ayrıca sevgilim kendisinden ayrılırsam intihar edeceğini söyleyen biriydi ve ilişkimiz aşırı toksik bir hal almıştı. Elbette onu da anlıyorum yaşadığı hayat travmalarla doluydu ama ben de çok yıpranmıştım. Nişanımdan 10 gün sonra evde tek olduğum bir gün "ya kaçarım ya da ölürüm" diyip arabama atladım ve şehri terkettim.

Uzun uğraşlar sonunda ayrılmış oldum fakat o olaydan sonra benim tüm işlerim bozuldu ve bıçak gibi kesildi. Aylarca işsiz ve parasız kaldım. Yaptığım her şey elimde patladı. Başka bir şehre yerleştim, bu süreçte yaşadığım paranormal olaylar iyice arttı. Yatağımın yanında durup beni izleyen soluk mavi yıpranmış elbiseli, saçları düzensiz ve yüzü gözükmeyen bir kızın yanıma yattığını gördüm. Ve sesler duymaya başladım. Bu sesler vesvese gibiyken zamanla kafamın içinden çıkıp diğer odalardan ya da arkamdan gelmeye başladı. Artık öyle bir hal almıştım ki gelen sesler düşüncelerime karışıyordu ve bana "o kişiden uzak dur", "sana zarar verecek" tarzı şeyler söylemeye başlamıştı. Bu sesler bazen iki kişi arasında diyalog şeklinde oluyordu ve genelde hep uykuma dalmadan önce oluyordu. Bu sebeple müzik dinleyerek uyumaya da çalıştım, psikolojimin bozuk olabileceğini düşünüp paranoya ve halüsinasyon tedavisi de gördüm fakat hiçbiri işe yaramadı.

Bunları insanlara anlatamıyorum çünkü ya korkuyorlar ya da şizofren muamelesi yapıyorlar. Son çare buraya geldim, amacım düzelmek falan değil, bu olup bitenlerin ne olduğunu farketmek ve kötü bir şey varsa önlem almak istiyorum.
Çok sürükleyici yazmışsın, devamı olmadığına üzüldüm. Allah şifa versin, @Retro görürse yazar bir şeyler.

Şu oluyor mu sana; zaman ve mekan farketmeksizin bir anda içinden ruhun çekiliyormuş, nefesin kesiliyormuş gibi bir hisle beraber gelen zamanın yavaşlaması hissi. Rüya ile uyanıklık arası gibi bir hal, ve o an içerisinde belirli görüntüler ve arkada konuşan bir ses?
 
Benzer deneyimler yaşamışız.

Ziyaretçileriniz olacak çünkü algılarınız açık. Muhtemelen temasa geçmeye çalışan varlığınız var. Siz iletişim kurmadıkça, kurtulmaya çalıştıkça tacizleri artacaktır. Benim deneyimim bu yönde oldu en azından. Karabasan için İslam dinine mensupsanız korunma sürelerini Nas, Felak, Ayetel Kürsi okuyup her seferinde avucunuza üfleyerek bedeninizde gezdirin elinizi. Uyurken rahatsız edilmezsiniz.
Eski sevgilinizle de bağ kesme çalışması yapın mutlaka.

Sizinle konuşan varlık başka şekilde temas kuruyor mu? Yani başka konularda iletişim, bilgi alışverişi, yardım olabilir vs. Çocukluğunuzdan bu yana ilk defa bu konuda mı iletişime geçti? Varlığın bu şekilde görünmüş olması beni şüpheye düşürdü eğer başka bir ziyaretçi değilse.
açıkçası sürekli beni koruyan bir varlık hep yanımdaymış hissim var.
uyku uyanıklık arasında benimle olan konuşmalar benim dilimde oluyor ancak ikili diyaloglara şahit olduğumda daha önce hiç duymadığım garip bir dil kullanılıyor. uyanınca bir süre düşünüyorum düşünüyorum ve bir süre sonra da unutuyorum.

herhangi bir dine bağlı değilim fakat hiçbir dini inkar etmiyorum.

dediğim gibi genelde vesvese tarzı kafamda kurulan paranoya sandığım şeylerle farketmeye başladım. tek tek hepsinin doğru olduğunu görünce psikiyatri tedavimi bırakma kararı aldım eğer deliysem bile işime yarıyor diyerek. ki beni sersemletmekten başka herhangi bir faydası da olmamıştı tedavinin.

başıma gelen en somut olaylar:
- beni bazı kişilere ya da olaylara karşı daha henüz ben onlardan hiçbir yanlış görmemişken sesli şekilde uyarması ve zamanı gelince bunların doğru çıkması.
- eve adımımı atar atmaz yatağa yönelip büyüye benzeyen şeyi bulup attığım gün. o olayda resmen seyirciydim kendi bedenimde.

bunlar harici hatırladığım net bir temas olmadı. rüya günlüğü tutmadığım için bir çoğunu da unutuyorum rüyalarımın/kabuslarımın.
 
Çok sürükleyici yazmışsın, devamı olmadığına üzüldüm. Allah şifa versin, @Retro görürse yazar bir şeyler.

Şu oluyor mu sana; zaman ve mekan farketmeksizin bir anda içinden ruhun çekiliyormuş, nefesin kesiliyormuş gibi bir hisle beraber gelen zamanın yavaşlaması hissi. Rüya ile uyanıklık arası gibi bir hal, ve o an içerisinde belirli görüntüler ve arkada konuşan bir ses?
Sıkmadan ve uzatmadan yazmaya çalıştım, rahatsız etmemesi çok mutlu etti beni. Teşekkür ederim.

Bahsettiğiniz şekilde zaman yavaşlaması ya da nefesimin kesilmesi gibi bir his hiç hatırlamıyorum.

Rüya uyanıklık arası hallerim hakkında konuşmak gerekirse; doğru anlatabilecek miyim emin değilim ancak nasıl desem 2 bedenim var hem yataktayım hem de kapımın önünde gönlümce istediğim her şeyi yapabiliyorum vs gibi bir his. Odaklanırsam yataktaki bedenimi kısmen hareket ettirebiliyorum ve uyanmayı sağlayabiliyorum boynumu vs hareket ettirerek.
Ancak rüya tarafında çok garip şeyler oluyor. rüyada olduğumu biliyorum, biraz sonra olacakları biliyorum fakat engel olamıyorum ve olmalarını bekliyorum gibi bir his.
 
Sabırlar diliyorum. Üst kuşaktan size kalmış bir yük gibi görünüyor. Atalarınız vasıtasıyla size bulaşmış negatif varlıklara sahipsiniz. Algınız açık olduğu için olanları görüyorsunuz. Enerjiniz varlıklar için bir nimet gibi. Kendinizi koruyacağına inanacağınız bir korunma üretmeniz lazım. Ya da yazılan yöntemlerden size iyi etki edeceğini düşüneceğinizi seçip uygulamanız lazım.
Sıradan at gözlüklü kapitalist kölelere dönüşürseniz de gidiyorlar. Yani sahip olduğunuz bu enerjiyi reddederek ve kullanmayarak.
 
Sıkmadan ve uzatmadan yazmaya çalıştım, rahatsız etmemesi çok mutlu etti beni. Teşekkür ederim.

Bahsettiğiniz şekilde zaman yavaşlaması ya da nefesimin kesilmesi gibi bir his hiç hatırlamıyorum.

Rüya uyanıklık arası hallerim hakkında konuşmak gerekirse; doğru anlatabilecek miyim emin değilim ancak nasıl desem 2 bedenim var hem yataktayım hem de kapımın önünde gönlümce istediğim her şeyi yapabiliyorum vs gibi bir his. Odaklanırsam yataktaki bedenimi kısmen hareket ettirebiliyorum ve uyanmayı sağlayabiliyorum boynumu vs hareket ettirerek.
Ancak rüya tarafında çok garip şeyler oluyor. rüyada olduğumu biliyorum, biraz sonra olacakları biliyorum fakat engel olamıyorum ve olmalarını bekliyorum gibi bir his.
Bir yere gittiğinde, bir eve girdiğinde, bir yerden geçtiğinde yahut birini gördüğünde hissettiklerini hatırlıyor musun?
Dokunduğunda, konuştuğunda sende yoğun düşünceler oluşturuyorlar mı?

Bedenin içinde küçük bir ada devleti gibi kalmış çaresiz, tüm ruh siyasetine karşı yalnız bir seyirci gibi hissettiğin,
sana ait olmadığından emin olduğun onlarca, belki yüzlerce fikrin içini doldurduğu oluyor mu?

Kendi serin sularını inşa ettin mi o kentin duvarları ardında, kavrulur gibi olduğun her seferinde şalterleri kapatıp içine atladığın?
 
Bir yere gittiğinde, bir eve girdiğinde, bir yerden geçtiğinde yahut birini gördüğünde hissettiklerini hatırlıyor musun?
Dokunduğunda, konuştuğunda sende yoğun düşünceler oluşturuyorlar mı?

Bedenin içinde küçük bir ada devleti gibi kalmış çaresiz, tüm ruh siyasetine karşı yalnız bir seyirci gibi hissettiğin,
sana ait olmadığından emin olduğun onlarca, belki yüzlerce fikrin içini doldurduğu oluyor mu?

Kendi serin sularını inşa ettin mi o kentin duvarları ardında, kavrulur gibi olduğun her seferinde şalterleri kapatıp içine atladığın?
basitleştirerek anlatırsanız çok memnun olurum, edebi dil beni aştığı için anlamakta zorlanıyorum.

ilk sorunuzun cevabı ise evet. genelde biriyle tanıştığımda karakterini çoktan süzmüş, yaşayacağımız çoğu ihtimalleri göz önüne almış, yollarımızı nasıl ayıracağımıza kadar tahmin etmiş oluyorum. fakat bunları sosyal zekaya bağlıyorum. herhangi bir doğa üstü yanı olduğunu düşünmüyorum.
 
Sabırlar diliyorum. Üst kuşaktan size kalmış bir yük gibi görünüyor. Atalarınız vasıtasıyla size bulaşmış negatif varlıklara sahipsiniz. Algınız açık olduğu için olanları görüyorsunuz. Enerjiniz varlıklar için bir nimet gibi. Kendinizi koruyacağına inanacağınız bir korunma üretmeniz lazım. Ya da yazılan yöntemlerden size iyi etki edeceğini düşüneceğinizi seçip uygulamanız lazım.
Sıradan at gözlüklü kapitalist kölelere dönüşürseniz de gidiyorlar. Yani sahip olduğunuz bu enerjiyi reddederek ve kullanmayarak.
ailemin ısrarıyla bir hocayla görüşmüştüm. söylediklerinizin tam olarak aynısını söyleyip aileye eskiden bir büyü yapıldığını ve bozduğunu söylemişti.. bir de demişti ki "nas felak kesinlikle namaz harici okuma, bol bol kelime-i şehadet getir". Sebebini sorduğumda kötü varlıkları topladığını söylemişti okumanın.
 
basitleştirerek anlatırsanız çok memnun olurum, edebi dil beni aştığı için anlamakta zorlanıyorum.

ilk sorunuzun cevabı ise evet. genelde biriyle tanıştığımda karakterini çoktan süzmüş, yaşayacağımız çoğu ihtimalleri göz önüne almış, yollarımızı nasıl ayıracağımıza kadar tahmin etmiş oluyorum. fakat bunları sosyal zekaya bağlıyorum. herhangi bir doğa üstü yanı olduğunu düşünmüyorum.
İçime şöyle bir his doğdu, olmaması gereken bir örüntü içerisine girip farklı eller vesilesiyle de saplanmışsın iyice. Doğru sözleri duyduğunda düğümler birer birer çözülür, bir bilene rastlaman dileğiyle.
Burada sana yaparsan kurtulursun diye önerilirse birşeyler, balıklama atlamamanı tavsiye ederim. Oltasını atmış bekleyen ne kadar p. kurusu kukla olduğunu görsen şaşarsın.

Felak (sabah) ve Nas (insan) surelerini ise, daralmış hissettiğin, her şeyden güçlü olana sığınma ihtiyacı hissettiğin tüm zamanlarında doya doya okuyabilirsin. Hatta ağzın dolu dolu oku, ben hocayım ben havasçıyım, şu kadar eğitim aldım, şöyle silsilelere sahibim diye dolaşan dallamalara da sakın itibar etme. Hizmet ettikleri şeytanlara kurban toplayan hurdacılar onlar.
 
Öncelikle.. benzer şeyleri yaşamış biri olarak bir an önce kurtulmanızı dilerim.

Uykuda çok rahatsızlık duyuyorsanız yatağınızın altına bıçak koyup uyumayı deneyin. Açıkçası bu yöntemi Arnavut bir komşumuz önermişti ve bende bir süre işe yaradı.

Sembolizmde bıçak ; bir şeyleri kesip atmak, galip gelmek, korkuları yenmek vb anlamlara gelir. Kalıcı bir yöntem olmasa da kısa vadede rahat uyumanızı sağlar.

Ayrıca,

"ümmü sübyan" üzerine araştırmalar yapın. Ata bağlardan gelen konuğunuz olabilir. Özellikle anne soyunuzdan.
 
Varlıktan kurtulmak zorunda değilsiniz. Dilerseniz kurtulmaya da çalışabilirsiniz orası ayrı bir mevzu ama basit olmadığını göreceksiniz. Aileden gelen varlıktan kurtulmak basit olmuyor. Her varlık size zarar verecek diye bir kaide yok. Hatta çoğu vermez bile niye versin. Sizin enerjinizle beslenen, beslenecek olan ve karşılığında size yardımcı olacak bir varlığın size zararı olmaz. Sadece iletişim kurmadıkça sizi taciz etmeye devam eder, hepsi bu.
Sonrasında sınırları zaten belirlersiniz. Başka varlıkların tacizinden bile koruyabilir sizi.
Soru sormayı deneyin. Yanınıza yatan varlık başka bir varlık mı? Eğer cevap hayırsa size neden o şekilde göründüğünü sorun. Sizi ürkütecek şekilde görünmemesi gerekir. Belki de hoşuna gitmeyecek bir şeyler yaptınız. Sorularınızın net cevabını size o verebilir.

Bu foruma ilk geldiğimde ben de sıkıntıdaydım. Burası sayesinde birlikte çok yol aldık. Ne olduğunu anladıktan sonra iletişiminiz kolaylaşacak. Enerjiniz tükenmez, hayatınız raydan çıkmaz korkmayın. Aksine doğru iletişimle size fayda sağlar. Neden bilmiyorum genel olarak tepki çekiyor varlıklar fakat birlikte başka insanlara fayda bile sağladık, sağlıyoruz da. Tabii son karar size kalmış.
 
Merhaba, konuyu yanlış yerde açtıysam öncelikle tüm forumdan özür dilerim, forum kültürüne pek aşina değilim.

Hayatım boyunca yaşadığım paranormal diyebileceğim olaylardan bahsedeceğim bu konuda. Asıl buraya geliş amacımsa bunları anlamlandırmak ve kendime bir çıkış yolu bulmak. Ayrıca beni reelde tanıyan birinin bu forumda olduğunu hissettim, çok fazla ortak deneyimlerimiz olduğu için bu foruma gelip biraz yaşadıklarımdan bahsetmek istedim.

Uzun olacağı için sabrınız için şimdiden teşekkürler.

Kendimden bahsetmek gerekirse; 25 yaşına basmak üzere olan yengeç burcu bir erkeğim, yükselenim kova. Güzel bir kariyerim ve garip bir auram var, hiçbir özelliğim olmadığını düşünsem de insanlar sürekli parmakla gösterir ve girdiğim ortamda ilgiyi üzerime çekerim. Genelde içgüdüsel hareket eden, anlık gelen sezgiler sonucu sert kararlar alıp bir anda tüm hayatını değiştiren bir yapım var.

Çocukluğumdan başlamak gerekirse 1 yaşımdayken gerçekleşmiş olaylara kadar hatırlıyorum. Karadenizde bir köyde doğdum, babaannem kardeşiyle rumca konuşurdu ve bana köpek pisliğinden vs tılsım yapıp yanıma koydukları tarzı şeyleri annemden dinledim, Aynı zamanda babannemin abisi muska işleriyle ilgilenen çok büyük bir hocaymış. Aile büyükleri anneme çok büyük eziyetler çektirdiler ve babamla arasını çok bozmaya çalıştılar ancak şu anda mutluyuz. Ailem bu şekilde diyebilirim.

İlk paranormal deneyimlerim ben 3-4 yaşlarında bir çocukken başladı. Sürekli annem seslenirdi ve gittiğimde "ben seslenmedim" der ve tam hatırlamıyorum 2 ya da 3 kere seslenmezsem bakma gibi bir şey söylerdi.

Daha sonralarda yanımdan insan silüetinde siyah gölgeler geçtiğini hatırlıyorum. Kurşun gibi hızlı geçerlerdi, peşlerinden koşmaya çalıştığımda asla yetişemezdim. Korkmazdım da çünkü paranormal hiçbir şey hakkında bilgi sahibi değildim doğal olarak. Bu gölgeleri sık sık görürdüm ve eğlenceli gelirdi. Bir keresinde vitrinde insan parmağı gördüğüm için saatlerce ağlayıp anneme tüm vitrini indirtmiştim hiçbir şey çıkmamıştı. Ben görüntüyü hala net olarak hatırlıyorum.

Bir sebepten ötürü ailemin aşırı telaşlanıp babanemin abisine bana muska yaptırdıklarını hatırlıyorum. Ben büyüdükçe bu bahsettiğim siyah silüetler azalmaya başladı. En son lise 2 gibi görmüştüm yanlış hatırlamıyorsam. Daha sonrasında sadece 1 kez evin içinde sırtım açık pencereye yaslı şekilde otururken koridordan koyu sarıya yakın bir renkte insana benzer bir şeyin yürüyerek Babam ve kardeşimin olduğu odaya doğru geçtiğini hatırlıyorum. Benim bu tarz durumlarım artık evdekiler için normal karşılanmaya başlamıştı, ayete kürsü oku ya da yatsıyı kıl diyip gülüyorlardı sadece. Ben de çok üstünde durmuyordum.

O yıllarda benden 3 yaş küçük erkek kardeşimle aynı odada uyuyordum ve kardeşim evde gezmeye başladığı ve farklı yerlerde uyandığı için kapıları kilitleyerek uyumaya başlamıştık. Bir gece kardeşim gözleri kapalı şekilde benim yatağımın başına gelip kımıldamadan bir süre durdu, sonra ben hafif kımıldayınca kafasını bana çevirir gibi yapıp anlık bir tereddütle yatağına döndü ve yatağında oturmaya başladı. Arkasından yatağa uzandığı gibi ben bağırıp evdeki herkesi uyandırdım. Daha sonrasında hiç böyle bir olay yaşamadık ve kardeşim de hiç uyurgezerlik yapmadı. Zaten önceden de yaptığı bir şey değildi.
Kabuslarım genelde çok sertti, hem yataktaki bedenimi hem de rüyadaki bedenimi hissettiğim garip kabuslar görürdüm. Eve giren ufak çocukların içeri adım atar atmaz kundaktaki bebeklere dönüşmesi ve gözlerinden volkan gibi püsküren alevler,, evin yanında ateş yaktığımız yerde ince uzun boylu varlıklar vs.

Bu yıllarda karabasan dediğimiz uyku felci mevzularım aşırı artış göstermişti ve ben artık alışma seviyesine gelmiştim. Bir süre sonra karşı koymamaya ve sadece gitmesini beklemeye karar verdim fakat bu verdiğim en kötü kararlardan biri olabilir. Bir şey o gece sırtımdan kollarıyla sarılıp beni odanın içinde duvardan duvara sürükleye sürükleye dövmüştü. Sabah kalktığımda sarıldığı yerler çok kötü ağrıyordu ve bu ağrılarım 3-4 gün boyunca geçmedi.

Zamanı gelince üniversiteye gittim ve köyden ayrıldım. Bu dönemde bu tarz olayları çok çok az yaşadım. Sadece bir keresinde otobüse binerken flashback tarzı aklımda bir şey canlanmıştı (sadece 1 kez gördüğüm biriyle karşılaşıyordum ve aramızda bir diyalog geçiyordu) ve ben o gece molada o aklımda canlanan şeyi karesi karesine yaşamıştım. Onun haricinde gece uykumdan kalın bir bağırış sesi duyarak uyanma vs durumlar yaşıyordum ve sıkıntı etmiyordum bunları.


2 yıl önce kız arkadaşımla aynı evde yaşamaya başladım. Bu süreçte benim hislerim güçlü bir şekilde gelişim gösterdi. Yalan söylendiğinde hemen anlayan, olayların doğrusunu bilen bir yapıya büründüm.
Kız arkadaşımın ailesi beraber yaşadığımızı bilmiyordu (emin değilim bundan) ve annesi ziyaretine geleceği vakit ben evden eşyalarımı alıp gitmiştim. 1 hafta kız arkadaşımla beraber kalmıştı annesi. O gittiğinde ben kız arkadaşımla beraber eve girecekken hayatımın en kan dondurucu olaylarından birini yaşadım.
Eve adımımı attığım anda sanki bedenimi ben yönetmiyormuşum gibi garip davranmaya başladım ve henüz ayakkabılarımızı bile çıkartmamışken sevgilime dönüp: "evi arayacağım kaldır eşyaları" dedim. Doğruca yataya gidip kaldırdım ve altından Arapça'ya benzer bir stilde yazıların ve sembollerin olduğu, naylona sarılı bir kağıt buldum.
"Bu ne sen mi koydun" dediğimde kız arkadaşım gayet soğuk kanlılıkla "o ne ya annem mi koydu acaba" tarzı şeyler söyledi ve o sıralar çok inançsız biri olduğum için direkt çöpe attım. Bu olaylar gerçekleşiyorken sanki iradem yokmuş ve dışarıdan bir el tarafından yönetiliyormuş gibiydim, tek hatırladığım şey karar vermek yerine yaptıklarımı izlediğimdi. Yani dümdüz seyirciydim kendi hayatımda.

Ayrıca sevgilim kendisinden ayrılırsam intihar edeceğini söyleyen biriydi ve ilişkimiz aşırı toksik bir hal almıştı. Elbette onu da anlıyorum yaşadığı hayat travmalarla doluydu ama ben de çok yıpranmıştım. Nişanımdan 10 gün sonra evde tek olduğum bir gün "ya kaçarım ya da ölürüm" diyip arabama atladım ve şehri terkettim.

Uzun uğraşlar sonunda ayrılmış oldum fakat o olaydan sonra benim tüm işlerim bozuldu ve bıçak gibi kesildi. Aylarca işsiz ve parasız kaldım. Yaptığım her şey elimde patladı. Başka bir şehre yerleştim, bu süreçte yaşadığım paranormal olaylar iyice arttı. Yatağımın yanında durup beni izleyen soluk mavi yıpranmış elbiseli, saçları düzensiz ve yüzü gözükmeyen bir kızın yanıma yattığını gördüm. Ve sesler duymaya başladım. Bu sesler vesvese gibiyken zamanla kafamın içinden çıkıp diğer odalardan ya da arkamdan gelmeye başladı. Artık öyle bir hal almıştım ki gelen sesler düşüncelerime karışıyordu ve bana "o kişiden uzak dur", "sana zarar verecek" tarzı şeyler söylemeye başlamıştı. Bu sesler bazen iki kişi arasında diyalog şeklinde oluyordu ve genelde hep uykuma dalmadan önce oluyordu. Bu sebeple müzik dinleyerek uyumaya da çalıştım, psikolojimin bozuk olabileceğini düşünüp paranoya ve halüsinasyon tedavisi de gördüm fakat hiçbiri işe yaramadı.

Bunları insanlara anlatamıyorum çünkü ya korkuyorlar ya da şizofren muamelesi yapıyorlar. Son çare buraya geldim, amacım düzelmek falan değil, bu olup bitenlerin ne olduğunu farketmek ve kötü bir şey varsa önlem almak istiyorum.
Soluksuz okudum adres ver geliyorum devamı nerde bunun 😂😂
 
Varlıktan kurtulmak zorunda değilsiniz. Dilerseniz kurtulmaya da çalışabilirsiniz orası ayrı bir mevzu ama basit olmadığını göreceksiniz. Aileden gelen varlıktan kurtulmak basit olmuyor. Her varlık size zarar verecek diye bir kaide yok. Hatta çoğu vermez bile niye versin. Sizin enerjinizle beslenen, beslenecek olan ve karşılığında size yardımcı olacak bir varlığın size zararı olmaz. Sadece iletişim kurmadıkça sizi taciz etmeye devam eder, hepsi bu.
Sonrasında sınırları zaten belirlersiniz. Başka varlıkların tacizinden bile koruyabilir sizi.
Soru sormayı deneyin. Yanınıza yatan varlık başka bir varlık mı? Eğer cevap hayırsa size neden o şekilde göründüğünü sorun. Sizi ürkütecek şekilde görünmemesi gerekir. Belki de hoşuna gitmeyecek bir şeyler yaptınız. Sorularınızın net cevabını size o verebilir.

Bu foruma ilk geldiğimde ben de sıkıntıdaydım. Burası sayesinde birlikte çok yol aldık. Ne olduğunu anladıktan sonra iletişiminiz kolaylaşacak. Enerjiniz tükenmez, hayatınız raydan çıkmaz korkmayın. Aksine doğru iletişimle size fayda sağlar. Neden bilmiyorum genel olarak tepki çekiyor varlıklar fakat birlikte başka insanlara fayda bile sağladık, sağlıyoruz da. Tabii son karar size kalmış.
Nasıl iletişim kuruyorsun? O an ne hissediyorsun? Rica etsem tanımlar mısın?
 
Nasıl iletişim kuruyorsun? O an ne hissediyorsun? Rica etsem tanımlar mısın?
Tabii ki. Aslında çocukluğumdan beri benimle iletişim halindeydi. Uzun yıllar sadece ses olarak duydum. İçsel ses değil. Herhangi birinin sizinle konuşması gibi. Ben bu yıllarda bir çok farklı aşamadan geçtim. Benim burada açtığım ilk konumu okursanız oradan biraz detay edinebilirsiniz. Benimle bu şekilde iletişim kurduğunda korkuyordum, ürküyordum hissettiğim buydu ve bunu istemiyordum. Aynı zamanda başka varlıkların etkisi altında da kalıyordum.

Sonrasında hayat veya o bilemiyorum beni bir şekilde bu yola sürükledi. Seçim şansım olmadı ve düzgün bir iletişime zorlandım. Bana ve sevdiğim insanlara çok yardımı dokundu. Bana zarar verenlere zararı da dokundu. Bu şekilde güven kazandı en azından benim açımdan. Bu noktada iletişimimiz bazen işitsel bazen de hissel oluyordu. Geldiğini hissederdim, hâlâ hissediyorum. Enerjileri algılıyorsanız o an o enerji hissediliyor. Şu çocukların sabunlu suyla üfledikleri zımbırtı var ya oradaki baloncuğun size çarpıp içine aldığını düşünün anlık olarak öyle bir his işte. Başka nasıl tarif ederim bilemedim.

Şu an iletişim şeklim farklı bir boyuta taşındı. Çok detaylı anlatmam doğru olur mu bilemiyorum. Uzun yıllar lucid rüya ve rüya içinde rüyadan uyanma deneyimi yaşadım bilirsiniz belki. Hatta Sayın Retro'nun bununla alakalı güzel bir yazısı vardı forumda. Bu deneyimlerimden sonra bana kendini gösterdi fakat bu boyutta değil. Bu boyutta bedenli hiç görmedim. Yanımda görenler oldu fakat ürktüler, onlara nasıl gözüktüğü konusunda bir fikrim yok. Bana gösterdiği beden de kendine ait değil. Bana gözükecek en hoş şekilde... O yüzden bu konuda varlığın kendini neden çirkin gösterdiğini kavrayamadım. Bu şekilde ilk ne hissettin diye sorarsanız başta korktum. Çünkü o an başka bir boyutta olduğumun farkındaydım ki zaten farkındalık gerekiyor ve çevre bana hem tanıdık hem yabancı gözüküyordu. Burada olan her şeyin astral boyuta enerjisi aynı şekilde yansımıyormuş onu da sonradan öğrendim. Sonra onunla gerçekten tanışmam gerçekleşti. Korku hissim kayboldu. Hoş bir şekilde geldi. Gelişinin bir sembolü var onu burada vermem doğru olmaz. Zaten kapıyı o aralar ben geçerim. Kendi başıma bunu yapma becerim yok. Vereceğini verir alacağını alır.
Sanıyorum ki en anlaşılır biçimde yazdım. Makul ölçüde başka sorularınız olursa cevaplayabilirim. Ne verdiğimi sormadan :)
 
Bu durumlar kaç yaşından sonra arttı ve neticeye ulaştı? Belirli bir zamana kadar yıl içerisinde seyrek ve sonrasında artan bir durum mu?

Baloncuğun içine alması hissi.. Güzel bir benzetme oldu, sanırım sizi anlıyorum. Gelişinin sembolünden kastınız, bir takım hal değişimleri/görüntüler ve ses karması benzeri bir şey olabilir mi? Bazen yürürken, bazen otururken, bazen sohbet ederken yahut çalışırken, bazen de öylesine bir an içerisinde gibi? Tanımlamanın zor olduğunu farkındayım. @Alakan
 
Bu durumlar kaç yaşından sonra arttı ve neticeye ulaştı? Belirli bir zamana kadar yıl içerisinde seyrek ve sonrasında artan bir durum mu?

Baloncuğun içine alması hissi.. Güzel bir benzetme oldu, sanırım sizi anlıyorum. Gelişinin sembolünden kastınız, bir takım hal değişimleri/görüntüler ve ses karması benzeri bir şey olabilir mi? Bazen yürürken, bazen otururken, bazen sohbet ederken yahut çalışırken, bazen de öylesine bir an içerisinde gibi? Tanımlamanın zor olduğunu farkındayım. @Alakan
14 yaşından itibaren artış gösterdi. Yaklaşık dört sene ızdırap dolu geçti benim için. Çocukluğumda sadece uyku aşamasında olan durumlar gerçekliğe tezahür etti. Sanıyorum ki 14 yaşında başlayan dönemde başka varlıkların hem dikkatini çekiyor hem de etkisinde kalıyordum. 18'den sonra iki sene boşluğum oldu. O arada bir olay yaşadım ve o olay neticesinde başka varlıkların teması büyük ölçüde kesildi. İletişimimin belirginleşmesi 20 yaşındayken başladı. Yani zaman çizelgesi olarak bakarsak her dönem aynı sıklıkta değil.

Sembol daha farklı bu boyutta değil. Bahsettiğiniz durum daha çok vizyona benziyor. Görüntü ve sesler ne şekilde? Bahsettiğim seslerde genellikle size seslenir, bir şeyler söyler. Daha ileri gidip size temas edebilirler. Yani itme, sallama, dürtme şeklinde. Anladığım kadarıyla enerji değişimlerini hissediyor ve vizyon alıyorsunuz. Benim durugörü yeteneğim yok. Bence değerlendirin bu yeteneğinizi. Hissettiğiniz enerji ortama da bağlı olabilir başka bir varlıktan kaynaklı da olabilir. Bunu en iyi kendiniz ayırt edersiniz. İletişime açık olduğunuzu belirtin. Daha net cevaplar alacağınıza eminim.
 
14 yaşından itibaren artış gösterdi. Yaklaşık dört sene ızdırap dolu geçti benim için. Çocukluğumda sadece uyku aşamasında olan durumlar gerçekliğe tezahür etti. Sanıyorum ki 14 yaşında başlayan dönemde başka varlıkların hem dikkatini çekiyor hem de etkisinde kalıyordum. 18'den sonra iki sene boşluğum oldu. O arada bir olay yaşadım ve o olay neticesinde başka varlıkların teması büyük ölçüde kesildi. İletişimimin belirginleşmesi 20 yaşındayken başladı. Yani zaman çizelgesi olarak bakarsak her dönem aynı sıklıkta değil.

Sembol daha farklı bu boyutta değil. Bahsettiğiniz durum daha çok vizyona benziyor. Görüntü ve sesler ne şekilde? Bahsettiğim seslerde genellikle size seslenir, bir şeyler söyler. Daha ileri gidip size temas edebilirler. Yani itme, sallama, dürtme şeklinde. Anladığım kadarıyla enerji değişimlerini hissediyor ve vizyon alıyorsunuz. Benim durugörü yeteneğim yok. Bence değerlendirin bu yeteneğinizi. Hissettiğiniz enerji ortama da bağlı olabilir başka bir varlıktan kaynaklı da olabilir. Bunu en iyi kendiniz ayırt edersiniz. İletişime açık olduğunuzu belirtin. Daha net cevaplar alacağınıza eminim.
Bilmiyorum, doğrusunu Allah bilir. Nasıl değerlendiriliyor?
 
Karadenizde bir köyde doğdum, babaannem kardeşiyle rumca konuşurd
Koyunuz de “panagia ( panaya) “ diye eski bir kilise var mi yada duydun mu ? Ya da koyunuz de agac dallari kozalak toplanmasi ve toplananlarin yakilmasinin yasak oldugu bir yer var mi ? Ayrica da ailen de eski bakir kaplar tencere gibi ve cevresin de ic ice gecmis “z” ye benzer var mi ? Yada yine ailen de eski bir asa yada baston var mi ?
 
Geri
Üst