Evrende her şey lehimize işliyor

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Hopemore
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Konuya çooook aykırı bir yerden giriş yapmaya geldm. " Karma " demek istiyorum. Enerjisel döngü olarak verdiğiniz enerji tekrar size yansıyor aynı biçimde. Bu şekilde kalmaya devam edin. Pozitif düşünün ki pozitif şeyler yolunuza çıksın. Şayet yaşadıklarınızdan ders çıkarabiliyorsanız, bazı şeyleri fark edebiliyorsanız FARKINDALIĞINIZ çok açık. Hiç bozulmamamız dileğiyle, esen kalın.

Çok teşekkür ederim ve size katılıyorum
 
Bu konuda öğrenecekleriniz bir hayli fazla

Öğrenebileceğinizi,öğrenebileceğimizi sanmamız garip.Bilgi insanın başındaki bir yük gibi.Biz ise Allah'ı bırakıp hayatlarımızı birşeyler öğrenmek için harcıyoruz.Bu bazı yaradılanlar dışında herkes için geçerli.En yüksek hakikate ersen nolacak ? Sınırsızda en yüksek yokta benzetme yapıyoruz.Hakikatin bilgisi dışındaki öğrendiklerimiz ayak bağı.Tek mevcut ve hakikat ise Allah.
 
Öğrenebileceğinizi,öğrenebileceğimizi sanmamız garip.Bilgi insanın başındaki bir yük gibi.Biz ise Allah'ı bırakıp hayatlarımızı birşeyler öğrenmek için harcıyoruz.Bu bazı yaradılanlar dışında herkes için geçerli.En yüksek hakikate ersen nolacak ? Sınırsızda en yüksek yokta benzetme yapıyoruz.Hakikatin bilgisi dışındaki öğrendiklerimiz ayak bağı.Tek mevcut ve hakikat ise Allah.

İslama inancım var Allah'a da inanıyorum. Hayatta öğrendiğimiz şeyler bizi zaten yaratıcıya götürüyor şahsen bende durumlar böyle. Bu yüzden Allah'ı bırakıp hayatlarımızı bir şeyler öğrenmek için harcıyoruz cümlesine katılmıyorum, üzgünüm. Allah zaten öğrenmemizi ister. Ben hayattan öğrendiklerimle Allah'a yaklaştım belirtmek isterim. En yüksek hakikate ermeyi isterim, gereksiz değil çok kutsal bir şey bu.
İçe dönmek maneviyata odaklanmak ruhsal aydınlığa ulaşmak beni zaten hakikate, Allah'a götürür. Bu karşılaştırdığınız şeyler birbirinden farklı değil, en azından ben öyle düşünüyorum.
 
İslama inancım var Allah'a da inanıyorum. Hayatta öğrendiğimiz şeyler bizi zaten yaratıcıya götürüyor şahsen bende durumlar böyle. Bu yüzden Allah'ı bırakıp hayatlarımızı bir şeyler öğrenmek için harcıyoruz cümlesine katılmıyorum, üzgünüm. Allah zaten öğrenmemizi ister. Ben hayattan öğrendiklerimle Allah'a yaklaştım belirtmek isterim. En yüksek hakikate ermeyi isterim, gereksiz değil çok kutsal bir şey bu.
İçe dönmek maneviyata odaklanmak ruhsal aydınlığa ulaşmak beni zaten hakikate, Allah'a götürür. Bu karşılaştırdığınız şeyler birbirinden farklı değil, en azından ben öyle düşünüyorum.

Bunlar tasavvufun popülist tarafları.İnsanların nefislerinin sevdiği şeyler bu laflar işte.Hakikat ise insanların zaten öğrenemeyeceği çünkü Allah'ın velayetten tasarrufu insanın öğrendiklerinden kaynaklı değil.Boş bir kap ancak velayetin güzelliğini ve Allah'ın ilminin verdiği kadarını yansıtabildiği gibi,boş bir kap ancak hakikatin acısını göğüsleyebilir.Boş kap dediğin ya dardır,ya geniştir.Üryan olda gerisi önemli değil,dar geniş.Allaha yaklaştım ne demek :) bu iddiayı velayet sahipleri bile açıktan söylemekten imtina eder.Allah'a yaklaşan sensen bu mümkün değil.Allah zaten senin maneviyatının sahibi.İnsana düşen ise kulluk yapmak.Öğrenmeden bilenler,bilmeden bilenler var...
 
Bunlar tasavvufun popülist tarafları.İnsanların nefislerinin sevdiği şeyler bu laflar işte.Hakikat ise insanların zaten öğrenemeyeceği çünkü Allah'ın velayetten tasarrufu insanın öğrendiklerinden kaynaklı değil.Boş bir kap ancak velayetin güzelliğini ve Allah'ın ilminin verdiği kadarını yansıtabildiği gibi,boş bir kap ancak hakikatin acısını göğüsleyebilir.Boş kap dediğin ya dardır,ya geniştir.Üryan olda gerisi önemli değil,dar geniş.Allaha yaklaştım ne demek :) bu iddiayı velayet sahipleri bile açıktan söylemekten imtina eder.Allah'a yaklaşan sensen bu mümkün değil.Allah zaten senin maneviyatının sahibi.İnsana düşen ise kulluk yapmak.Öğrenmeden bilenler,bilmeden bilenler var...

Yaşadıklarım beni Allah'a daha da yakınlaştırdı. Anlaşılmayacak bir cümle değil, anlamak istemiyorsanız zorlamayacağım. Bu konu için yeni bir mesaj da yazmayacağım, iyi geceler sevgiler...
 
Yaşadıklarım beni Allah'a daha da yakınlaştırdı. Anlaşılmayacak bir cümle değil, anlamak istemiyorsanız zorlamayacağım. Bu konu için yeni bir mesaj da yazmayacağım, iyi geceler sevgiler...

İşte gördün mü nefsini,sen daha benimle uğraşamadın kılıç çektin hemen.Allah seni istediğin yere getirsin kendisine ulaştırsın.Hayırlı geceler.
 
Çok sevdiğim bir sözü paylaşmak istiyorum:
'' Her zaman hatırla: Doğru din, doğru inanç ya da en becerikli şu veya bu inancın din adamı yoktur. Tanrı birdir. Tanrı dağın tepesindedir. Farklı din ve inançlar bu tepeye ulaşmanın farklı yollarını sunarlar. Kime istersen dua et, ancak bil ki senin asıl amacın günahsız olmak değil, tanrı’ya ulaşmaktır. ''

Aslında söz oldukça açıklayıcı ama ben yine de bir kaç ekleme yapacağım. Tanrı bu hayatı bize kulluk etmemiz ve maddesel bir döngüde geçirmemiz için bahşetmedi. Eğer Tanrı'nın amacı kulluk eden varlıklar olsaydı, onlara irade vermesine de gerek olmazdı. Tanrı'nın eşsizliği ve gücünü reddebilecek yoktur, aynı şekilde kendisine kulluk edecek kimselere de ihtiyacı yoktur. Bizler, Tanrı'nın yarattığı tüm varlıklar. İçimizde onun özünden taşıyoruz, onun izni ile nefes alıyor ve yaşıyoruz, onun verdiği kaynaklar ile hayatımızı sürdürüyoruz. Hepimiz Tanrı'nın evlatlarıyız. Onun için ayrım yoktur, güçlü yoktur, zayıf yoktur. İnançlar ve yollar ona uzanan farklı kapılardır. Kendi inancınız doğrultusunda başka birisinin inancını küçümsemek bu kapılara yapılmış bir saygısızlıktır.

Popüler kültür kavramı henüz yokken kadim insanlar birçok inanca sahipti. Bunlardan en yaygını olan Yaratıcı'ya yaklaşmaktı. Tanrı ve tanrıça kavramlarına farklı bir açıdan bakılırdı. Tanrı ve Tanrıçalar aslında insanlardan evrimleşiyordu. Yaratıcı'dan taşıdığımız özün sebebi buydu zaten. Kişi içinde ki öz'e yoğunlaşıyor, onun sırlarını keşfediyor ve evrim aşamasına giriyordu. Böylece etrafa daha saf bir şekilde bakıyor, eylemlerini buna göre uyguluyordu. Bu evrimleşmeler ile Yaratıcı'ya yaklaşma çabası vuku buluyordu. Eminim o zamanlar bile bu tür insanlara sert çıkışlar yapanlar olmuştur. Bir cadılık dedikodusu üzerine binlerce insanın yakıldığını düşünürsek, o zaman ki tepkileri tahmin etmek zor olmuyor.

Sırf size yanlış geliyor olması, o şeyi yanlış yapmaz. Her ne kadar unutmuş olsakta, bizler bu dünyada birer kardeşiz. İnançlarımız, ırklarımız ve yaşam görüşlerimiz farklı olsa bile bu bir bütün olduğumuz gerçeğini değiştirmez. Başkaları size nasıl saygı duyuyorsa, sizin de onlara duymanız gerekir. Bizler düşman veya farklı değiliz, birbirimize karşı kırıcı olmamız sadece kötü olayları tetikleyecektir. Eğer bir başkası İsa'ya inanıyor ve mutlu oluyorsa bırakın inansın, bir başkası şeytana tapıyorsa bırakın tapsın. Sizin söylediğiniz hiç bir şey o kişiyi etkilemez, birisi sizi inancınızla yargılasa eminim ki üzülürdünüz. Dünyanın daha fazla kötü enerjiye ihtiyacı yok, Kabullenişlerin ve ilahi sevginin birliğine ihtiyacı var.
 
Ben de sizin için aynısını söyleyebilirim.
Zira öyle hayatlar var ki, onları yaşayan insanlara sorsanız hiç doğmamayı tercih ederlerdi.
Bunu söyleyebilmenizin tek sebebi o hayatlardan birini yaşıyor olmamanız.

Ne yaşayıp yaşamadığımı nerden biliyorsunuz? İyi ve mükemmel bir hayat yaşadığıma nasıl bu kadar emin olabildiniz?
Yaşadıklarım ağır şeylerin altından bu bakış açısıyla kalkabildiğim için mi bu sözleri duyuyorum?:) size tavsiyem, bu önyargıyla hayatı yaşamaya devam ederseniz ruhsal farkındalık adına pek bir gelişme yaşayamazsınız ama herkesin yolu başkadır ben kendi yoluma bakarım
 
Ne yaşayıp yaşamadığımı nerden biliyorsunuz? İyi ve mükemmel bir hayat yaşadığıma nasıl bu kadar emin olabildiniz?
Yaşadıklarım ağır şeylerin altından bu bakış açısıyla kalkabildiğim için mi bu sözleri duyuyorum?:) size tavsiyem, bu önyargıyla hayatı yaşamaya devam ederseniz ruhsal farkındalık adına pek bir gelişme yaşayamazsınız ama herkesin yolu başkadır ben kendi yoluma bakarım
İyi ve mükemmel bir hayat yaşadığınız sonucuna varmadım. Sadece bahsettiğim hayatları yaşamadığınız sonucuna vardım. Hem de emin olarak evet. Çünkü bahsettiğim hayatlar üzerine sürüyle psikolojik analiz yapıldı. Gerçekten büyük acılar yaşayan insanlar bunu aşamıyorlar. Yeterince acı yaşadıktan sonra bunu kabullenmek, hele hele "bunların hepsi bir sebep uğruna oldu" falan demek, olsa olsa kendini kandırmaktır. Siz yaşadığınız belli miktarda acıların içinde bir amaç-sebep falan arıyorsunuz. Çoğu insan da öyle yapıyor zaten. Ama acıların en büyüğünü yaşayanlar, o sebeplere lanet okuyor. Tekamül, öbür dünya vs. Adına ne derseniz deyin. O acıları yaşayanlara sorun bir de. Değmez derler size. Öbür dünyanız sizde kalsın, hiç doğmasam, hiçbiri olmasa daha iyiydi derler.
Ben bunları tartışırken insanlar genelde kalkıp da küçükken fakir olup, ne bileyim annesi ölüp sonra zengin olup mutluluğa erişen, iyi hayat yaşayan insanları örnek gösteriyorlar. Ne kadar da saçma bir kıyas. Bu dünyada acılar mutluluktan fazladır her zaman, dürüstçe bakmasını bilene.
En basitinden, hiç başınıza gelmemesini ummakla beraber, çocuklarınıza ve eşinize gözünüzün önünde tecavüz edip öldürselerdi örneğin, ilk entryde yazdıklarınızı bir daha söyleyebilir miydiniz görürdük.
 
Geri
Üst