Cinlerle ilgili sorular
- Konbuyu başlatan oglak
- Başlangıç tarihi
- Durum
URUMHAMATAHAYİL
Yönetici
Aslında saçma gelen bir durum söz konusu değil. Her sebep bir önem arzediyor diyebilirim.
Yetki sahibi oluyorlar derken onlar üzerinde olanı kastediyorsunuz galiba.
Özel durum da gerçekleşiyor, belirli bir seviyede olma, ilim-yetenek sahibi olma vb. gibi durumlar.
Etki edip etmemesi kişiye bağlı. Kalpten okunuyorsa, zikrediliyorsa eder.
Davetler, kanallık yoluyla kişiye-ilim sahibine verilir, kişiye özeldir, o kitaplarda bahsedilenlerin çoğunluğu ise as davetlerin değiştirilmiş versiyonudur.
URUMHAMATAHAYİL
Yönetici
-Enerji sorunları, musallat vb. benzeri sorunlar dışında hiçbir şey elde edemez.
-Şeytan neredeyse bütün ilimlere vakıf, en üst makamlardan birisindeydi. Saf nurdan var edilmedi fakat melek kabul ediliyordu fakat sonra kibri-egosu onu aşağılara indirdi.
Şeytan derken böyle bir varlıktan bahsediyoruz, yani nasıl öğrendiğini sorgulamak biraz anlamsız diyebilirim.
Cennetten kovulan Şeytan halen yaşamakta mı? Kıyamete kadar yaşayacak mı?
Kur'anı Kerimde Hz. Süleymanın Cinleri için (Tüm cin kavmi için) gaybı bilmediği belirtiliyor. Yine Kur'anı Kerimde , Hz. Muhammed'e kadar Cinlerin Göğü dinledikleri (Melekleri) belirtiliyor. O zaman Cinler, Hz. Süleyman'ın ne zaman öleceğini neden öğrenemediler?
Yapılan büyüler cini o kişiye zorunlu mu kılar? Görev yerine gelince cin o kişiden ayrılır mı? Büyünün görevini yapmayan cin zarar görür mü?
Kur'anı Kerimde Hz. Süleymanın Cinleri için (Tüm cin kavmi için) gaybı bilmediği belirtiliyor. Yine Kur'anı Kerimde , Hz. Muhammed'e kadar Cinlerin Göğü dinledikleri (Melekleri) belirtiliyor. O zaman Cinler, Hz. Süleyman'ın ne zaman öleceğini neden öğrenemediler?
Yapılan büyüler cini o kişiye zorunlu mu kılar? Görev yerine gelince cin o kişiden ayrılır mı? Büyünün görevini yapmayan cin zarar görür mü?
Banisteriopsis
Kayıtlı Üye
Sorular güzel de bende şunu eklemek istiyorum tek bir cin yok. Cinler var bunların alt ve üst katmanları. Her birinin farklı özellikleri tamamen insan gibi düşünmen daha makul. Birimiz herhangi bir isteğe ömür boyu bağlı kalırız kimilerimiz bir süre sonra vazgeçeriz. Kimilerimiz kendisinden sorumludur vazgeçmişliğe devam eder kimisinin hesap verdiği bir makam vardır bir süre sonra geri döndürülmek zorunda kalır. Cevaplar bir cin için geçerli olabilir fakat her cin için aynı cevapların geçerli olduğunuda düşünmemekte fayda var.
Banisteriopsis
Kayıtlı Üye
Cahillere anlatacak kelam cahili bilgili yapmaz. Yanlış anlamayın da bu soruya bu yüzyılda tüm olanaklara rağmen bilgiye aç birine yazacak ben şahsen bir cevap bulamadım. Yinede size cevaplar gelecektir umarım idrak edersiniz.
rookie1234
Kayıtlı Üye
Bu yazıyı eski cin algınızla okumayın .cinler sandığınız gibi değil.Dünya yaşamında İnsanlara cinler rehperlik eder Eğer iyi enerji (cin) yapıysa , iyi şeyler yapar insanı güzele yönetir ilham eder. Eğer kötü varlık varsa ya da kötü varlığın enerjinin özelliğine göre değişir hasta edebilir sürekli öfke stress yapabilir. üzüntü depresyon yapabilir biyolojik hastalıkları yol açabilir, kıskançlık kibir gibi duygular besletebilir psikolojik hastalıklar yaptırabilir takıntı yaptırabilir eğer iyiliği benimsememişsen.. Somut anlamda buna , beynin özelliği de diyebiliriz. iyi varlık enerjisel yapı sol beyin. kötü varlık (cin) enerjisel yapı sağ beyin kullanır işler çoğunlukla.. Bu enerjisel varlıklar bir bakıma bizim besin zincirimizden sonra olan varlıklartır. bizden beslenir veya güzel duygular ile bizi besler, iyiliği benimseyenler insanlığın iyi olmasını isteyenler kuranı kerimi incili tevratı indirmişlerdir. iyiliği benimseyenler insanlara kuranla ibadetlerle büyük fayda sağlamışlardır.
origanum
Yönetici
Büyü sitesi. Doydunuz mu?
1) Cinlerin zeka seviyesi 10-12 yaşlarında çocuk seviyesinde olduğu söyleniyor. Bu zekadaki varlık, ilmi nasıl elde eder?
cin dediğimizi önce anlamamız lazım ilk mesajlarda bazı arkadaşlar değinmişler .
İnsanın temel 5 duyusu ile algılayamadığı yani basit mantıkla beden uzuvlarınca benzeşmeyen her tür varlık cin sınıfındadır. Cinlerin bahsini ettiğiniz grubu da olmakla birlikte çok daha üst seviyede olup kendini geliştirmiş olanları da mevcuttur. Bu açıdan baktığımızda insan dediğimiz sınıfta nasıl var olanı geliştirmeyen / geliştiremeyen varsa cin dediğimiz türde de aynı şekildedir denebilir.
O zekadaki bir kul da kendi nasibindeki kadar ilmi çalışırsa elde eder diye düşünüyorum.
2) Bazı davetlere gelen cinlerin elinde kılıç, balık, hıyar, def vb. gibi şeyleri tuttuğu söyleniyor. Bu şeyler ne işe yarar?
Cinlerin bizim anladığımız madde boyutuna geçişi bir enerji sarfiyatı ile gerçekleşir. Bu sarfiyatı yapmadan ilgili kişinin beyin enerjisini yönlendirerek O kişideki kudreti kullanabilirler fakat kişi bunu farketmediği için cinin yaptığını sanabilirler.
Madde boyutuna yani bizim gördüğümüz boyuta geçmeleri ile birlikte enerji ihtiyaçları artar ve sarfiyat da başlar. Bu boyutta kalabilmeleri enerji almalarına bağlıdır veya ellerindeki enerjinin yeterliliğine bağlıdır.
3) Cinler bizi her ortamda izleyebilir mi? Her daim bizi görebilirler mi?
Cin türü ile bir iletişiminiz varsa bu noktada sizin enerji akışınızı gözlemleyebilirler. Bu frekans boyutuna geçmeleri her ne olursa olsun enerji tüketmelerine neden olacaktır. Genelde alışveriş yoksa normal şartlarda sizi niye gözetlesinler ? bu onların da işine gelmez.
4) Vücudumuzdaki hastalıkları nasıl öğrenirler? Halk arasında kırıkçı-çıkıkçılar varlık yoluyla mı bu işi yapar?
Vücutta bir enerji akışı mevcuttur. Biz her ne kadar bu ilme yabancı olsak da onlar bu ilme aşinadır ve enerjinin yoğunluğu, yer değişmesi, türü, gibi bedene çıkışları gözlemleyebilirler.
Kırık çıkıkçıların bu tarz bir çalışma yaptığını sanmıyorum.
5) Cinler BİLİM de bilir mi? Örneğin mimaride, mühendislikte, elektronikte uzmanlaşmış olanları var mıdır?
Her frekans boyutundaki varlığın kendi "dünyası" mevcuttur ve bu boyutta kendi medeniyetini yaşar. Bu açıdan baktığımızda cin denilen türün de kendi boyutunda bir sivil yaşam sürdüğünü, medeniyeti olduğunu düşünebiliriz.
6) Hasta vücutlarda varlık lisana geldiğinde, ruh o esnada ne yapar?
bunu anlamak için birkaç konuda bilgi sahibi olmak gerekir.
temelde bir cin insanla telepati benzeri bir iletişim kurar. Ona sinyaller göndererek dünyevi boyutta yönlendirmeye çalışır(vesvese). Bu ileri aşamaya geldiğinde kişi çift benlikli gibi davranır ve farklı adımlar atabilir. Hangi noktada iletişim olursa olsun cin her zaman kendi frekans boyutunda yaşamayı sürdürür. Bu iletişimi sağlamasında birkaç amaç vardır. eğer vesveselere o kişi itibar ederse negatif enerji açığa çıkar ve bundan gıdalanır. Mantıken karnını doyurduğu sömürdüğü biriyle de iletişiminin kesilmesini istemez. Lakin kişi yeterince inançta ilerlemeye başlarsa bu iletişim kendiliğinden kesilir ve yok olur yani iman konusunda adımlar atıp pozitif enerji doğrultusunda çalışmalar yaparsa(misal ibadetler) zamanla varlık kendi gücünü buna harcamayı kesip başka vesvese verecek yani negatif enerji olarak kullanabileceği kişilere yönelir. İslam inancında ibadet ehli birisiyle eğer gerçekten inancında samimiyse vakit kaybetmezler. Bunun belki de tek sayabileceğimiz istisnası tasavvuf gibi nefs ıslahı çalışmalarında egoist cinlerin bu şahısları kontrol altına alma yönlendirme ile daha büyük bir negatif enerji çıkarıp gıdalanma iştahıdır.
Konu daha da uzar lakin sanırım bu kadarı yeterlidir.
Yazdıklarım sadece düşüncelerimdir bunun dışında da yorumlar olabilir.
Saygılar.
cin dediğimizi önce anlamamız lazım ilk mesajlarda bazı arkadaşlar değinmişler .
İnsanın temel 5 duyusu ile algılayamadığı yani basit mantıkla beden uzuvlarınca benzeşmeyen her tür varlık cin sınıfındadır. Cinlerin bahsini ettiğiniz grubu da olmakla birlikte çok daha üst seviyede olup kendini geliştirmiş olanları da mevcuttur. Bu açıdan baktığımızda insan dediğimiz sınıfta nasıl var olanı geliştirmeyen / geliştiremeyen varsa cin dediğimiz türde de aynı şekildedir denebilir.
O zekadaki bir kul da kendi nasibindeki kadar ilmi çalışırsa elde eder diye düşünüyorum.
2) Bazı davetlere gelen cinlerin elinde kılıç, balık, hıyar, def vb. gibi şeyleri tuttuğu söyleniyor. Bu şeyler ne işe yarar?
Cinlerin bizim anladığımız madde boyutuna geçişi bir enerji sarfiyatı ile gerçekleşir. Bu sarfiyatı yapmadan ilgili kişinin beyin enerjisini yönlendirerek O kişideki kudreti kullanabilirler fakat kişi bunu farketmediği için cinin yaptığını sanabilirler.
Madde boyutuna yani bizim gördüğümüz boyuta geçmeleri ile birlikte enerji ihtiyaçları artar ve sarfiyat da başlar. Bu boyutta kalabilmeleri enerji almalarına bağlıdır veya ellerindeki enerjinin yeterliliğine bağlıdır.
3) Cinler bizi her ortamda izleyebilir mi? Her daim bizi görebilirler mi?
Cin türü ile bir iletişiminiz varsa bu noktada sizin enerji akışınızı gözlemleyebilirler. Bu frekans boyutuna geçmeleri her ne olursa olsun enerji tüketmelerine neden olacaktır. Genelde alışveriş yoksa normal şartlarda sizi niye gözetlesinler ? bu onların da işine gelmez.
4) Vücudumuzdaki hastalıkları nasıl öğrenirler? Halk arasında kırıkçı-çıkıkçılar varlık yoluyla mı bu işi yapar?
Vücutta bir enerji akışı mevcuttur. Biz her ne kadar bu ilme yabancı olsak da onlar bu ilme aşinadır ve enerjinin yoğunluğu, yer değişmesi, türü, gibi bedene çıkışları gözlemleyebilirler.
Kırık çıkıkçıların bu tarz bir çalışma yaptığını sanmıyorum.
5) Cinler BİLİM de bilir mi? Örneğin mimaride, mühendislikte, elektronikte uzmanlaşmış olanları var mıdır?
Her frekans boyutundaki varlığın kendi "dünyası" mevcuttur ve bu boyutta kendi medeniyetini yaşar. Bu açıdan baktığımızda cin denilen türün de kendi boyutunda bir sivil yaşam sürdüğünü, medeniyeti olduğunu düşünebiliriz.
6) Hasta vücutlarda varlık lisana geldiğinde, ruh o esnada ne yapar?
bunu anlamak için birkaç konuda bilgi sahibi olmak gerekir.
temelde bir cin insanla telepati benzeri bir iletişim kurar. Ona sinyaller göndererek dünyevi boyutta yönlendirmeye çalışır(vesvese). Bu ileri aşamaya geldiğinde kişi çift benlikli gibi davranır ve farklı adımlar atabilir. Hangi noktada iletişim olursa olsun cin her zaman kendi frekans boyutunda yaşamayı sürdürür. Bu iletişimi sağlamasında birkaç amaç vardır. eğer vesveselere o kişi itibar ederse negatif enerji açığa çıkar ve bundan gıdalanır. Mantıken karnını doyurduğu sömürdüğü biriyle de iletişiminin kesilmesini istemez. Lakin kişi yeterince inançta ilerlemeye başlarsa bu iletişim kendiliğinden kesilir ve yok olur yani iman konusunda adımlar atıp pozitif enerji doğrultusunda çalışmalar yaparsa(misal ibadetler) zamanla varlık kendi gücünü buna harcamayı kesip başka vesvese verecek yani negatif enerji olarak kullanabileceği kişilere yönelir. İslam inancında ibadet ehli birisiyle eğer gerçekten inancında samimiyse vakit kaybetmezler. Bunun belki de tek sayabileceğimiz istisnası tasavvuf gibi nefs ıslahı çalışmalarında egoist cinlerin bu şahısları kontrol altına alma yönlendirme ile daha büyük bir negatif enerji çıkarıp gıdalanma iştahıdır.
Konu daha da uzar lakin sanırım bu kadarı yeterlidir.
Yazdıklarım sadece düşüncelerimdir bunun dışında da yorumlar olabilir.
Saygılar.
- Durum