Konu çişten, adeta cigarette after sex'e nasıl bağlanmış hayretle okudum. Neyyyyse.
Ayrıca, konu sahibi içinde, etraf milleti arka odalarda ellemeye, mıncıklamaya çalışan hoca bozuntusu dolu. Yapmayın lütfen, tanrı aşkına. Sizin gibi aklı karışık insanların akıllarını iyice karıştırıp, olmayan şeylerle itham edip, para koparmaya çalışıyorlar. Hoca hiç bir şeyi yok der mi? Nasıl para koparacak yoksa? Konu altında kendii anlatıp duran, sonrada bir işe yaramadan giden boş yorumcuları hiç sevmem. Amma velakin burada kendimden örnek vereceğim. Ben aylarca panik atak teşhisi ile beni saatlerce fil gibi uyutan ilaçlar kullandım. Sakinleştirici. Ama bana kalırsa uyuşturucu. Beni uyuşturuyordu. Duygularımı, canlılığımı benden söküp aldı o anti depresanlar. Ben de zor süreçlerden geçtim. Kimseye anlatmadım altında yatan sebepleri. On altı yaşımdan, on sekiz yaşıma kadar ailede olmayan kavgalar arşı alaya çıktı, aile bireylerim üzerime geldiler. Üzerimizde kara bulutlar vardı. Ben bir yandan anti depresanlar yüzünden mutsuz bir robota dönüşmüştüm. Bırakın orada burada gölgeler görmeyi, alenen cismanieşmiş halde korkunç şeyler gördüm. 2017 yılının, ekim ayında annemle kavga ettiğimiz, ve annemin beni babamla tehdit ettiği bir gün, ben uzanıp elime ekmek bıçağını aldım. O an saplayabilirdim biliyor musunuz? Halk arasında, cinnet denen o şeyin eşiğine gelmiştim. Burada bulunan insanların zor yaşam şartları, acı yaşamları, berbat anıları var. Birbirimizi buluyoruz, bizimle aynı yaralara sahip olanları. Ben o günden nasıl kurtuldum biliyor musunuz? Elime bıçağı aldığım an, ben taş kesildim. Hareket edemedim, bağırışımı çok uzaklardan duydum. Birini ya da bir şeyin beni, o deliliğin eşiğinden o an kurtardığına yemin edebilirdim. Siz teslim olursanız, size uzanacak pençeler her daim bir adım ötenizde. Sizi anlıyorum, emin olun çok iyi anlıyorum. Bunları yazmak, bu satırları benim için o kadar zor ki size anlatamam... Şimdi yirmi yaşındayım. Bazen hala ufak "ce-eeee" lere maruz kalıyorum. Ama o deliliği bir daha yaşamak? ASLA. Gücü vermeyin, o sizin. Kimse siz izin vermedikçe hakimiyet kuramaz üzerinizde. Ben bunu çok acı tecrübe ettim. Fakat ben, o falan hoca, bu filan hoca diye koşturmadım. Kimseyede söylemedim bir şey. Bu benim, çilemdi. Doldurdum hala dolduruyorum. Tekamülümde onlarda varsa yapacak bir şey yok. Küçükken cahil anneciğim yüzünden, bir hoca bozuntusunun tacizine uğramıştım. Kısacası, biri gelip o felan adam, kadın şunu bunu yapabiliyor derse, elinizi yağlayıp güzel bir.... o misal yani. Hayatınıze girip, bir güzel bozuk ruh sağlığınızı dahada bozup, para koparıp defolup gidiyorlar. Adamın dediği şey zaten ele vermiş, giripte bir şey öğrenme demiş açık açık. Girin, sorun. Aramıza gelin, öğrenin. Siz yalnız değilsiniz, tek değilsiniz. Bizler buradayız. Ve tek bir şey söyleyip bitireceğim. Hepsi değil - kötücül olanlar- sizin güvensizliklerinizden, suizanlarınızdan, öfkenizden, nefretinizden beslenip, sızarlar içeri. Bu gibi negatif duyguları körüklerler. Ailenizle ve kendinizle kavgalı olmayın. Sevin, sevilin. Sevginin olduğu yere kötüler giremez. Kapılarınızı kilitleyin.