Retro
Elit Üye
Kişinin beynindeki gerçeklik merkezine giriyor. Kökenmede sorun yaşayan bireyler, belli travmalarının etkisini aşamayan bireyler, vesveseleri kolayca ayırd edemedikleri için, o kanaldan gelen her telkinin etkisini içselleștiriyorlar.
Doğum travmasının bir özelliği de, kişinin köklenme duygusunun şifresini oluşturmasıdır. Yani kişi ne zaman huzurlu ve güvende hissetse, bu durum onun dünyaya gelir gelmez ilk kristalize olduğu gerçekliğe bağlanma duygusu (travma) ile çelișeceği için, kendi kendini sabote etmek zorunda kalır ve kendi ile sessiz bir mücadeleye girer. Kolayca demoralize olmak zorunda hissedebilir. Pozitif kalmak için herkesten daha çok çabalamak zorunda kalır. Bir noktada da ilişkileri zarar görebilir ve kapanarak geri çekilir. İşte varlıklar bu noktada yüklenirler.
Normal bir insan kötü bir hisse kapıldığı zaman ya Bi müzik açar, bir dostunu arar, aklına güzel bir şey getirir, dua eder.. Felak nas okur.. Di mi?
Ama bu evhamli kişiler kendilerini dışarıdan göremedikleri için her negatif telkine açık olurlar. Pozitif telkinleri ise bunyeleri doğum travması dolayısı ile uzun süre tutamayabilir.
Yani bazı psikolojik ve psişik vakalar doğuştan gelir. Doğum ve öncesini de içeren özel terapiler gerekir. Çünkü cinler doğumda hatta anne karnında sahiplenmenin daha etkili olduğunu bilirler. Escinsellige evrilmek sonraki asamadır. Aile için bozulan dengeler genellikle eril dişil dengesini bozar. Ve kişi doğal yoldan ailesinde eksik olan enerjiyi kendi içinde bütünlemek zorunda hisseder.
Son düzenleme: