Cin cağirma ve onlarla iletisim kurmak

Hepsini yaptırırsın ama ödeme yapman lazım onlara. Büyücüye para ödemesi yaparsın mesela. Ama büyücü sadece bir komisyoncudur aslında. Mekanizmanın komisyoncusudur.

Ama cinlerin alemi ile bizim alemimizde ortak olan tek bir değişmez kur var. O da dolara veya altına endexli değil. Yaşama sevincine endexli. Varoluşa köklenebilme ve derinlemesine aidiyet hislerinle gelen yaşamdan beslenebilme sermayane endexli.

Cinlere her şeyi yaptırırsın. Evet. Ama ödemesi ağır olur. Bu işte asıl yatırımı onlar sana yapmış olurlar. Sen onlara değil. Çünkü senin ürettiğin ruhaniyeti onlar sürekli senden alırlar. Sana kaçak bir enerji hattı çekerler ve oradan sana inen tüm kozmik enerjiyi kendileri kullanırlar. Her gece ve her gece. Onlar sana kasvetlerini bırakırken sen onlara taptaze yaşam enerjini hibe etmiş olursun. Çünkü bunu yapmazsan anlaşma da olmaz.



Yani sen büyü yapmayı niçin istiyorsun ? tek cevap : mutlu olmak için. İster bağlama, ister ayırma, ister aşık etme olsun. Hepsi huzur bulmak için yaptığın şeyler. Ama huzuru bulduğun zaman ne oluyor ? bir de bakıyorsun ki eskisi gibi yaşamı kucaklayamıyorsun artık. İçten bir direnç geliştirmişsin ve onu kıramıyorsun. yani dıştan kendi evrenini dileğin gibi şekillendirebiliyor olmanın bedelini kendini içten körelterek ve öldürerek ödüyürsun aslında.
Büyüye maruz kalan kişinin de yaşam enerjisi çekiliyor bu durumda cinler çift taraflı sömürüyor değil mi
Bir de büyü yapılan bir kişi diyelim esma zikirleri yapıyor onların tesirini
Göremiyor olması da yine bu sebepten midir
 
Büyüye maruz kalan kişinin de yaşam enerjisi çekiliyor bu durumda cinler çift taraflı sömürüyor değil mi

Kesinlikle.
Tüm sermayemiz yaşam enerjimizdir. Yaşama sevincimiz ve ruhani tatminlerimizden oluşan bonlarla ödeme yaparız her zaman.
Sadaka bu yüzden yaşama sevincini ve aidiyet duygusunu arttırır. Koşulsuz vermek ruhun bir ipoteğini kaldırır. Vermeyi adet edinmek bir süre sonra tamamen özgürleştirir.

Bir de büyü yapılan bir kişi diyelim esma zikirleri yapıyor onların tesirini
Göremiyor olması da yine bu sebepten midir

Büyü etkisi altında zaten huzur kalmaz insanda. Hiç bir işini tam ve rahat yapamaz.
Fakat insanda öyle bir iç sistem var ki, huzuru olmasa bile insan bir süre daha zihinsel faliyetleri üzerinden de yaşayabiliyor durumun farkına varmadan. Buna gaflet diyoruz. Gafil insan kalp bilincinden zihin bilincine düşüyor. Huzuru yaşayan ve huzuru yayan hallerden, hazlara ve hızlı lezzetlere geriliyor. Cennetinden kovuluyor yani. Dönem dönem hepimiz düşük bilince gerileriz. Ama iyi bir şeyler yaparak yine enerjimizi yükselterek yola devam ederiz. Ama büyü bizi bu düşük eşiğimize iyice alıştırır. Başta farkedemeyiz bunu, normal rutinimizin bir devirdaimi zannederiz. Ama zamanla iç huzuru artık iflas etme noktasına gelir ve otomatik pilotuyla bedensel hazlara yönelen beyin artık bedene zarar verme noktasında aşırı tahribat yaratacak doz arttırımına oynamaya başlar.

Yani büyülenmişlik aslında uyuşturucu, alkol, sex, kumar vb bağımlılıklara illa bir yol yapacaktır. Çünkü mutluluk arayışı dopaminden adrenaline kayar. Adrenalin acil durum hormonumuzdur. Bloke olan beyin kanalları mecburen durumu idare etmek için adrenaline başvuracaktır. Adrenalinde ise her yol vardır.
 
Büyüye maruz kalan kişinin de yaşam enerjisi çekiliyor bu durumda cinler çift taraflı sömürüyor değil mi
Bir de büyü yapılan bir kişi diyelim esma zikirleri yapıyor onların tesirini
Göremiyor olması da yine bu sebepten midir
Hocam peki maji üstadı olduğunu iddia eden biri benim işimi cozebilecegini söylüyor bunun doğruluk payı var mı varsada büyüye giriyormu bu
 
maji üstadı olduğunu iddia eden biri benim işimi cozebilecegini söylüyor bunun doğruluk payı var mı varsada büyüye giriyormu bu
Büyüye girmeyip neye giriyor olabilir sizce? Analitik geometri mi?

50 tane başlıktan çocuk gibi aynı şeyleri tekrar tekrar evirip cevirip yazıyorsunuz.
İsminiz ve bilgilerinizi de bir daha forumda vermeyin. Yasak.
 
majisyenlikte başka varlıkla iletişime geçmek en son safhadır. O duruma gelince kadar zaten bu soruları sormasınız.
Majikal kimlik, majide etik, majikal felfefe,
Büyüye maruz kalan kişinin de yaşam enerjisi çekiliyor bu durumda cinler çift taraflı sömürüyor değil mi
Bir de büyü yapılan bir kişi diyelim esma zikirleri yapıyor onların tesirini
Göremiyor olması da yine bu sebepten midir
bu bir genelleme yapılamaz.

Nasıl bir büyü enerjisine maruz kaldığına bağlı amaç nedir. Sihri sadece negatif bir şey gibi öncelikle algılamaktan vazgeçmek gerekiyor.

Kötü büyü tabirini kullanım. Birine kötü niyetle kötü bir amaç olması için, bir işlem yapıldı.

Ne yapıldı?

Hastalanması mı
Pişmanlık duyması mı
Kötü rüyalar görmesi mi
Depresyona girmesi mi

Her büyüsel enerji de diğer varlıklar kullanılmaz. Dünyalarımız ayrı onları buraya geçirmek o kadar kolay bir şey değil.

Hadi yaptı diyelim. Varlığın enerji türü ne beslendiği koku ne beslendiği enerji türü ne.

Yani bir insana kötü amaçlı bir büyü yapılıp o kişinin enerjisi tavan da yapabilir.

Tembel olan, mutsuz olan, sıkıntıda olan, ağrısı olan herkes kendisine büyü yapıldığını sanırsa vay halimize.
 
Merhaba,

Cinlerin (ya da antik adıyla Cenitler) büyü kabiliyetlerinin kaynakları "Hinnom" dur. Hinnom vadisindeki büyünün kaynağı ise "Yuhşia" dır. Yuhşia; Mu dilinde "ilk kötülük" anlamına gelir. Alantis mitolojisinde ise "ilk kötülüğün bu vadi üzerinde yaratıldığı" yazar. Sümerlere ait "Neyra" tabletlerinde ise Yuhşia, Seydin olarak işlenmiştir. (Seyd büyücülerinin en güçlüsü, en kötücülü, en karanlık zihniyetlisi) olarak geçer. Cennet İmparatorluğu (Nemurya), binlerce yıl önce "Cenit kavminin" hinnom vadisi dışına izinsiz ve çağrılmadan çıkılmasını yasakladı. Cenit Kavmi; evrendeki başı boş enerjileri yaradılış özlerinde harmanlayarak büyüye çevirebilecek yeteneğe sahiptir. Bu büyü yeteneği çoğu zaman dünyadaki rahmet, spatyom ve fiz paralellerini büktüğünden dolayı doğal dengeye zarar verirdi. Bu paralellerin bükülmesi; doğal afetlerin oluşmasına, hava olaylarının dengesizleşmesine, fıtrat karmaşasına, canlıların mutasyon geçirmesine sebep oluyordu. İlk düzen büyücüleri, cadıları, duruidleri, itirafçıları bu hinnom diyarı varlıklarına karşı büyük savaşlar vermişlerdir. Hala da bu savaşlar devam ediyor. Doğuştan büyücü, itirafçı, cadı ya da duruid olmayan birinin, cenit kavminden yardım istemesi-onlarla iletişime geçmesi tabiri caizse bir intihardır. Cenitler, evrensel ve tanrısal yasalara uyum sağlamadıkları için güçlerini istedikleri şekilde kullanabilirler. Hatta uhniganızı (yaradılış aurası-enerjisi) kopyalarak ruhsal ölümünüze sebep verebilirler ve bedeninizi kullanarak bu boyutta varlıklarını sürdürebilirler.

Bilginize.
 
Sihri sadece negatif bir şey gibi öncelikle algılamaktan vazgeçmek gerekiyor.
Bu algı yüzünden bu forumda maji ile uğraşan bazı üyeler yüzünden maalesef çok korkutuldum insanın sağlığı vs gider demişlerdi , hatta siz bakımdan sonra telefonda da demiştiniz ya korkacak, endişe edecek bir durum yok diye . Hatta 1 ay öncesinde hastaneye acile gittim taş düşürüyordum tahlil vs yaptı doktorlar genel sağlık durumum hepsi iyi çıktı. Artık tamamen sayenizde anlamış oldum ak büyü ve kara büyü ayrımını ☺️ yani her aşk majisi hasar bırakmıyor sanırım.
 
Bu algı yüzünden bu forumda maji ile uğraşan bazı üyeler yüzünden maalesef çok korkutuldum insanın sağlığı vs gider demişlerdi , hatta siz bakımdan sonra telefonda da demiştiniz ya korkacak, endişe edecek bir durum yok diye . Hatta 1 ay öncesinde hastaneye acile gittim taş düşürüyordum tahlil vs yaptı doktorlar genel sağlık durumum hepsi iyi çıktı. Artık tamamen sayenizde anlamış oldum ak büyü ve kara büyü ayrımını ☺️ yani her aşk majisi hasar bırakmıyor sanırım.
Senin cingözünün niyeti başka olduğundan seni sağlıklı olarak istiyor, demek ondan hasar bırakmayacak şekilde bağlama yaptırıyor 🤭 Şanslısın bak iyisine denk gelmişsin hem de ilk seferinde 😹
 
Senin cingözünün niyeti başka olduğundan seni sağlıklı olarak istiyor, demek ondan hasar bırakmayacak şekilde bağlama yaptırıyor 🤭 Şanslısın bak iyisine denk gelmişsin hem de ilk seferinde 😹
Geçen sene Ağustosun sonlarında Uruma bozdurduktan sonra artık bağlama yaptığını farkettiğimi anlamıştır bir daha yapmaz diye düşünmüştüm sonrasında sonbahar aylarında mide bulantıları, yorgunluk, halsizlik, ateş , ağrı gibi şeyler oluyordu doktorlar sürekli muayene, tahlil vs yapıyorlardı hiç bir hastalık çıkmıyordu farklı farklı doktorlara muayene oldum hiç bir şey çıkmadı neler olduğunu anlayamadım o zamanlar hastalık hastası olmuştum. Meğerse benimki bağlama yapıyormuş 🧐
 
Merhaba,

Cinlerin (ya da antik adıyla Cenitler) büyü kabiliyetlerinin kaynakları "Hinnom" dur. Hinnom vadisindeki büyünün kaynağı ise "Yuhşia" dır. Yuhşia; Mu dilinde "ilk kötülük" anlamına gelir. Alantis mitolojisinde ise "ilk kötülüğün bu vadi üzerinde yaratıldığı" yazar. Sümerlere ait "Neyra" tabletlerinde ise Yuhşia, Seydin olarak işlenmiştir. (Seyd büyücülerinin en güçlüsü, en kötücülü, en karanlık zihniyetlisi) olarak geçer. Cennet İmparatorluğu (Nemurya), binlerce yıl önce "Cenit kavminin" hinnom vadisi dışına izinsiz ve çağrılmadan çıkılmasını yasakladı. Cenit Kavmi; evrendeki başı boş enerjileri yaradılış özlerinde harmanlayarak büyüye çevirebilecek yeteneğe sahiptir. Bu büyü yeteneği çoğu zaman dünyadaki rahmet, spatyom ve fiz paralellerini büktüğünden dolayı doğal dengeye zarar verirdi. Bu paralellerin bükülmesi; doğal afetlerin oluşmasına, hava olaylarının dengesizleşmesine, fıtrat karmaşasına, canlıların mutasyon geçirmesine sebep oluyordu. İlk düzen büyücüleri, cadıları, duruidleri, itirafçıları bu hinnom diyarı varlıklarına karşı büyük savaşlar vermişlerdir. Hala da bu savaşlar devam ediyor. Doğuştan büyücü, itirafçı, cadı ya da duruid olmayan birinin, cenit kavminden yardım istemesi-onlarla iletişime geçmesi tabiri caizse bir intihardır. Cenitler, evrensel ve tanrısal yasalara uyum sağlamadıkları için güçlerini istedikleri şekilde kullanabilirler. Hatta uhniganızı (yaradılış aurası-enerjisi) kopyalarak ruhsal ölümünüze sebep verebilirler ve bedeninizi kullanarak bu boyutta varlıklarını sürdürebilirler.

Bilginize.
İlk birkaç cümle cehennem inancının dinlere girişi hakkında da bilgilendirici. Muazzam bir yazı olmuş.
 
Geri
Üst