44. Kim fethedecek bu dünyayı? Ölümün, Yama’nın, Tanrıların dünyasını kim açacak? Kim bulacak gerçeğin aydın yolunu? Arayanın en doğru çiçeği bulduğu gibi?
45. Bu dünyayı da, ölümün ve Tanrıların dünyasını da bilge öğrenici fethedecek. Bilge öğrenici bulacak gerçeğin aydın yolunu; tıpkı arayanın en doğru çiçeği bulduğu gibi?
46. Kim bilirse bu bedenin köpük gibi uçucu olduğunu, çöldeki bir seraptan daha kısa süreli olduğunu kim anlarsa, (Baştan Çıkarıcı) Mara’nın ucu çiçekli oklarını o kıracaktır. O, o ölüm kralını hiç görmeyecektir.
47. Ölüm gül toplayanı, zihni bulanıksa, alır götürür; taşan sel sularının derin uykuda uyuyan köyü götürdüğü gibi.
48. Ölüm, zihni karışıksa, gül toplayanı, dünyanın zevklerine doyamadan, yok eder.
49. Nasıl arı, gülü incitmeden, rengini kokusunu bozmadan, nektarını toplar giderse, işte öyle yaşamalıdır bilge de ülkesinde.
50. Ne başkalarının yanılgıları, ne hataları, suçları, unutkanlıkları... Bilgenin tek ilgisi kendi noksanlıkları olmalı.
51. Özü sözüne uymayanın durmadan tekrarladığı, hoş ama boş sözler, anlamsız verimsiz sözler; tıpkı renkli ama kokusuz güzel çiçek gibidir.
52. Özü sözüne uyanın anlattığı, hoş ve içi dolu verimli sözlerse, tıpkı renkli ve hoş kokulu güzel çiçek gibidir.
53. Türlü türlü çelenkler yapabiliriz elimizdeki bir yığın çiçekten, kısacık bir ölümlü ömürde, çok iş başarabiliriz.
54. Çiçek kokuları ilerlemez rüzgâra karşı, ister kırmızı sandal ağacı olsun, ister gül ya da yasemin... Ama iyi insanların olumlu kokusu rüzgâra karşı bile olsa yayılır gider... İyi insanın iyiliği her yana ulaşır.
55. Kırmızı sandal ağacı olsun, gül olsun, yasemin olsun... Tüm bu hoş kokulu çiçekler arasında hiçbir koku erdemin kokusundan güzel olamaz.
56. Gülün ya da kırmızı sandal ağacının kokusu sınırlıdır; ama erdemlinin kokusu en yüksek ölümsüzlere lâyıktır.
57. O erdemliler ki, düşünce yapmadan, kaygı yapmadan yaşar, onlar gerçek bilgi ile özgürdürler... (BaştanÇıkarıcı) Mara artık yollarına çıkamaz.
58. Nasıl, atık çöp yığını içinde büyüyen ak yasemin, yığın yığın pislik arasında bile gönül ferahlatıcı koku saçarsa;
59. Gerçekten aydınlanmış olan Buda öğrencisi de öyledir... Bilgelik ışığıyla kör kalabalıkların üstünde ay gibi parlar.
Dhammapada
45. Bu dünyayı da, ölümün ve Tanrıların dünyasını da bilge öğrenici fethedecek. Bilge öğrenici bulacak gerçeğin aydın yolunu; tıpkı arayanın en doğru çiçeği bulduğu gibi?
46. Kim bilirse bu bedenin köpük gibi uçucu olduğunu, çöldeki bir seraptan daha kısa süreli olduğunu kim anlarsa, (Baştan Çıkarıcı) Mara’nın ucu çiçekli oklarını o kıracaktır. O, o ölüm kralını hiç görmeyecektir.
47. Ölüm gül toplayanı, zihni bulanıksa, alır götürür; taşan sel sularının derin uykuda uyuyan köyü götürdüğü gibi.
48. Ölüm, zihni karışıksa, gül toplayanı, dünyanın zevklerine doyamadan, yok eder.
49. Nasıl arı, gülü incitmeden, rengini kokusunu bozmadan, nektarını toplar giderse, işte öyle yaşamalıdır bilge de ülkesinde.
50. Ne başkalarının yanılgıları, ne hataları, suçları, unutkanlıkları... Bilgenin tek ilgisi kendi noksanlıkları olmalı.
51. Özü sözüne uymayanın durmadan tekrarladığı, hoş ama boş sözler, anlamsız verimsiz sözler; tıpkı renkli ama kokusuz güzel çiçek gibidir.
52. Özü sözüne uyanın anlattığı, hoş ve içi dolu verimli sözlerse, tıpkı renkli ve hoş kokulu güzel çiçek gibidir.
53. Türlü türlü çelenkler yapabiliriz elimizdeki bir yığın çiçekten, kısacık bir ölümlü ömürde, çok iş başarabiliriz.
54. Çiçek kokuları ilerlemez rüzgâra karşı, ister kırmızı sandal ağacı olsun, ister gül ya da yasemin... Ama iyi insanların olumlu kokusu rüzgâra karşı bile olsa yayılır gider... İyi insanın iyiliği her yana ulaşır.
55. Kırmızı sandal ağacı olsun, gül olsun, yasemin olsun... Tüm bu hoş kokulu çiçekler arasında hiçbir koku erdemin kokusundan güzel olamaz.
56. Gülün ya da kırmızı sandal ağacının kokusu sınırlıdır; ama erdemlinin kokusu en yüksek ölümsüzlere lâyıktır.
57. O erdemliler ki, düşünce yapmadan, kaygı yapmadan yaşar, onlar gerçek bilgi ile özgürdürler... (BaştanÇıkarıcı) Mara artık yollarına çıkamaz.
58. Nasıl, atık çöp yığını içinde büyüyen ak yasemin, yığın yığın pislik arasında bile gönül ferahlatıcı koku saçarsa;
59. Gerçekten aydınlanmış olan Buda öğrencisi de öyledir... Bilgelik ışığıyla kör kalabalıkların üstünde ay gibi parlar.
Dhammapada